KORKAK | Texting

4.1

Shawn Mendes - Roses

Enes; Konuşabilir miyiz?

Deniz; Hayır

Enes; Deniz yapma böyle

Enes; Konuşmamız gerektiğini sen de iyi biliyorsun

Deniz; Ben söylemem gerekenleri söyledim

Deniz; Konuşulacak bir şey kalmadı ortada

Enes; Sırada benim söylemem gerekenler var

Deniz; Söyle öyleyse

Deniz; Lütfen sen benim kardeşimsin, bir anlık hataya düşerek seni öptüm gibi saçmalıklardan bahsetme bana

Enes; Mesajla konuşulacak şeyler değil bunlar

Deniz; Şansına küs o zaman

Enes; Aşırı inatçı olduğunu unutmuşum

Enes; Ama bu inadın bana sökmez

Deniz; Bunun inatçılıkla bir alakası yok

Deniz; Sen daha hâlâ benim neye kızdığımı anlamamışsın

Deniz; Bir de gelmiş konuşmak istiyorum diyorsun

Enes; Emin ol her şeyi anladım, bu yüzden konuşmak istiyorum zaten

Deniz; Kurtuldun mu ikileminden?

Deniz; Ne yapmak istediğine karar verdin mi?

Enes; Evet

Deniz; Neymiş?

Enes; Yarın konum atacağım yere gelirsen öğrenirsin

Enes; Ha gelmem diyorsan da keyfin bilir

Enes; Kendi kendini yiyecek olan ben değilim sonuçta

Deniz; Hayır

Enes; Sen bilirsin

Enes çevrimdışı.

Deniz çevrimdışı.

Deniz çevrimiçi.

Deniz; Konum atarsın

Deniz çevrimdışı.

***

"Bu ne hâl lan hepinizin yüzünden düşen bin parça?" Ortamdaki gerilimli havayı dağıtan kişi Cafer olmuştu. Günler sonra tekrar yanımıza gelmişti ve hepimizin arasındaki ciddiyet dikkatini çekmiş olmalıydı. Ki zaten dikkat çekilmeyecek gibi değildi. Baran ve Hazal aralarında olanlar yüzünden ikisi de birbirine sanki ortamda yoklarmış gibi davranıyorlardı. Deniz ve Enes günlerdir bu şekildeydiler zaten.

Ege'nin uzaklaştırması dün itibariyle bitmiş, okula gelmişti. Son konuşmalarımızdan sonra ikimizde birbirimizin yüzüne bakmıyorduk. Bu yüzden ikimizin arasında da bir gerginlik kol geziyordu.

Sadece Cafer ve Kuzey bizim aksimize biraz gülüyorlardı. Asya ayaklı soğuk nevale olduğundan ve her zamanki tavırları bu şekilde olduğu için kimse onun duygularını çözemiyordu.

"Ne varmış hâlimizde?" Diye sordu Enes. Bakışlarımı telefonumdan çekerek herkeste kısa bir göz gezdirip tekrar Instagram'da takılmak üzere telefonuma döndüm. Gerçekten çok gergin bir atmosferin içerisindeydik. Biri bir şey dese anında herkes herkese laf atmaya başlayacakmış gibi duruyordu.

Hazal kafasını omzuma yasladığında gülümsedim ve telefonu ikimizin ortasına getirdim. Ben Instagram'da gezinirken o da ekranda çıkanları izlemeye koyuldu. "Ne bileyim? Herkes bi' sinirli gibi. Üçüncü dünya savaşının çıkacağı varsa eğer kesin ilk bu gruptan başlar."