3.5

70.9K 5.2K 3.8K
                                    

Mor Ve Ötesi - Daha Mutlu Olamam

Bölümün yarısı Deniz'den diğer yarısı Miray'dan.

***

DENİZ DEMİR

Çözemediğim fizik sorusu yüzünden sıramda kafayı yemek üzereydim. Yaklaşık on dakikadır falan bu soruyla uğraşıyordum ve üç farklı yoldan da defalarca kez dememe rağmen sonuca bir türlü ulaşamamıştım. Sinirle kalemi masaya bırakırken kitabı gözümün görmeyeceği bir yere, sıramın altındaki göze koydum. Çantamın küçük gözünden kulaklığımı çıkarıp telefonuma taktım. Playlistimdeki herhangi bir şarkıyı açarak kafamı sıraya gömdüm.

Sınava çalışmaktan bıkmıştım artık bir an önce on iki olmayı, sınava girmeyi ve şu lanet liseden kurtulmayı istiyordum.

Öğle arasında olmamızın verdiği rahatlıkla biraz uyumayı düşünmüş ve gözlerimi yummuştum ki, birinin elini kolumda hissetmemle kafamı sıradan kaldırdım. Karşımda gördüğüm sima beni oldukça şaşırtırken kulaklıklarımı kulağımdan çıkardım. Karşımda Ecrin'in duruyor oluşundan daha şaşırtıcı bir şey varsa o da yüzünde kocaman gülümsemeyle bana bakmasıydı.

"Efendim? Bir şey mi oldu?" Diye sordum. Ecrin ile aynı sınıftaydık. Evet maalesef ki aynı sınıftaydık ve zorda kalmadıkça birbirimizle konuşmazdık. Şimdi neden yanıma geldiğini merak etmiştim.

Önümdeki sıraya yüzü bana dönecek şekilde ters bir pozisyonda oturdu. "Selam, nasılsın?"

"İyiyim." Diye kestirip attım.

"Sorduğun için teşekkürler ben de iyiyim." İmayla söylediği sözler karşısında omuz silkmekle yetinmiştim. Nasıl olduğu beni pek alakadar etmiyordu açıkcası.

"Ben seninle bir şey konuşmaya geldim." Umursamaz bir şekilde ona bakmayı sürdürdüm ama aslında içim içimi yiyordu meraktan. "Enes hakkında konuşacağım."

"Senin benimle Enes hakkında konuşacağın ne olabilir ki?"

Ecrin hakkında bildiğim tek şey adıydı. Enes'le ciddiye giden bir ilişkileri olduğunu biliyordum bir de bunun dışında. Oturup benimle Enes'le olan ilişkileri hakkında konuşmayacağına göre yanıma gelme amacı neydi?

"Bak..." Dedi bana doğru yaklaşarak. "Bazı şeyler sandığın gibi değil."

Arkama yaslanırken "Ne gibi şeyler?" diye sordum.

Bakışlarını sınıfta gezdirdi. "Nasıl anlatsam bilmiyorum. Bize bakışlarına her gün maruz kalıyorum. Pardon bize değil, direkt bana. Sanki elinde olsa beni yerin dibine gömecekmişsin gibi bakıyorsun."

"Bana ne ki senden? Ortada sana öyle bakmamı gerektirecek bir sebep yok. Senin kuruntun olmalı."

Enes'i seviyorum ve sen daima yanında olduğun için bu bakışlarıma maruz kalıyorsun, demeyecektim. Bu zamana kadar bunu gizleyebilmişken, şimdi doğru düzgün tanımadığım birisine -özellikle Ecrin'e- birden doğruları söylemeyecektim. Hele ki koşup Enes'e yetiştirme potansiyeli aşırı yüksek birisine, asla.

Ecrin bana bakıp gülümsediğinde boş bakışlarla onu izliyordum. "Salak değilim Deniz, her şeyin farkındayım. Enes'i seviyorsun biliyorum. Ne zaman bizi görsen bana o kadar kötü bakıyorsun ki kendimi kötü hissediyorum. Ve artık sana doğruları söylemem gerektiğini düşündüm."

"Neymiş doğrular?"

"Enes'le aramızda arkadaşlık dışında bir bağ yok. Tamam en başında birbirimize yürümek için yazmıştık ama işler hesapladığımızın dışında gelişti. Gerçekten sana tüm samimiyetimle söylüyorum, Enes'e o gözle bakmıyorum. Kendisi de bana o gözle bakmıyor ve şu an ikimiz çok iyi birer arkadaşız. Sürekli yan yana olmamızın tek nedeni bu. Eğleniyoruz, kafa dağıtıyoruz bu kadar."

KORKAK | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin