KORKAK | Texting

1.1

Can Ozan, Deniz Tekin - Baktın Olmuyo

"Dakikalardır bekliyorum o havuza düşmeni."

Ege'nin sesiyle düşüncelerimden sıyrılırken yerimde sıçrayarak korkuyla arkamı döndüm. "Salak!" Diye bağırdım anın verdiği heyecanla. "Niye geliyorsun öyle sessiz sessiz? Düşeceğim yoksa da senin yüzünden düşecektim."

Beden dersinde ilk defa hoca bizi serbest bırakmıştı. Çoğunluk bir köşeye geçip telefonla oynamaya başlarken ben spor salonunun havuz kısmına geçmiştim. Burada ne aradığımı ben de bilmiyordum henüz. Suyu izlemek iyi gelmişti bu yüzden çıkasım gelmemişti bu salondan.

"Düşsen de bayağı gülsem keşke."

Gözlerimi devirip önüme döndüm. "Sen düşsen de ben gülsem keşke."

Her ihtimale karşılık havuzun yanından bir iki adım uzaklaştım. Bu salak gelip beni havuza bile atabilirdi. "Ne yapıyorsun burada?" Diye sordu.

"Hiçbir şey." Dedim havuzu izlerken.

"Her seferinde de terslemesen olmuyor zaten." Diye homurdandı. Dediğini umursamamaya çalışarak havuzu izlemeyi sürdürdüm. Suyun yavaş hareketleri garip bir şekilde bana huzur veriyordu.

Bir süre sessiz kaldıktan sonra yeniden konuştu. "Moralin bozuk gibi?"

"Değil aslında." Diye mırıldandım. Sadece biraz başım ağrıyordu ve bu da enerjimi düşürüyordu. Bunu fark etmiş olması beni şaşırtırken Ege'ye doğru döndüm. "Niye öyle dedin?"

"Bilmem. Normalde bana laf atman lazımdı senin. Pek senlik hareketler değil, böyle uslu durmak."

Sırıttım. "Özlediysen yine seni sinir edebilirim."

"Aman yok kalsın." Dedi. Birkaç adımda bana yaklaşıp yanımda durduğunda aynı benim gibi suyu izlemeye başlamıştı. "Memnunum ben hâlimden." Ellerini pantolonunun cebine soktu. "Memnunsan bana da bunu bozmak düşer."

Yan profilini izlerken kaşlarını çattı. "Saçın çok kötü duruyor bugün." Dedim sinir etmek amacıyla. Aslında her zamanki hâlinden bir farkı yoktu. Her gün yaptığı gibi dağınık bırakmıştı. Dediğimin aksine kötü falan da durmuyordu. Ona yakışıyordu bu saç stili.

"Hah başladın yine."

Gülerken bir elimi saçlarına götürdüm. "Bak ben çok güzel bir şekil vereyim bunlara." Diğer elimle saçımda takılı olan lastik tokayı çıkardım. Ege elimden kurtulmaya çalışırken saçının önlerinden birkaç tutamı tuttum. Lastik tokayı bağlamak için uzandığım sırada geri çekildi ama yine yaklaştım yanına. "Miray, yapma! Senin yanına gelen de kabahat zaten!"

Tam tokayı bağlamıştım ki aniden omzumdan ittirmesiyle dengemi kaybettim. Kendimi soğuk suyun içinde bulurken çığlığım da suyun içine karışmıştı. Ayağımla havuzun tabanından destek alarak yüzeye çıktığımda Ege'ye öfkeyle baktım. O ise bana şaşkınlıkla bakıyordu. "Ne yapıyorsun sen ya?" Diye bağırdım.

"İste-" Sözünü bitiremeden hangi ara yanımıza geldiğini anlamadığım Kuzey, Ege'yi arkasından ittirdi. Lafı yarıda kesilirken aynı benim gibi suyun içine gömüldü. Gülerek Kuzey'e döndüm. "Cansın sen, can!"

"Ulan sen niye beni ittin suya?" Diye bağırdı suyun yüzeyine çıkan Ege. Soğuktan tir tir tirerken bu hâline bakıp güldüm. "Sen beni ittirirken iyiydi ama." Diye cevap verdim ona.

"İstemeden-"

"Demek ders saatinde yasak olduğunu bile bile havuza giriyorsunuz?" Bedencinin sesini duyduğumda sinirle gözlerimi yumdum. Gel de bu durumu açıkla şimdi. "Siz üçünüz hemen müdürün odasına. Derhal!"

Sıçtık.