İhtimaller ve Ağır Yük

213 32 6
                                    

"Durun durun!"

Diye bağırdı Entrapta. Parmaklarını çenesine dayadı ardından yere eğildi ve masanın kenarından duran çantasına uzandı. İçinden mavi kapaklı bir dosya çıkardı ve ahşap masaya koydu.

"Catra hakkında her şey burada yazıyor. Sıradan birisi. Neden ona bulaşsın ki?"

Adora dosya ya uzanıp kapağını açtı ve gözlerini kağıdın her bir köşesinde gezdirmeye başladı.

"Belki Catra haklıdır. Direkt bizimle alakalı değilde çevremizden dolayı biz ile uğraşmaya başlamıştır. Eğer yanımızda olduğunu biliyorsa ve derdi Catra ile alakalıysa bu durmayacağı anlamına geliyor."

Korku dolu gözlerimi onun suratında gezdirirken önündeki kağıtlardan kafasını kaldırıp gözlerini gözlerime diktiğinde anlam veremez bir şekilde  ona bakmaya başladım. Gözlerindeki ifade oldukça sakindi ama bunun bir maske olduğuna emindim. Eğer böyle bir ihtimal varsa herkesi tehlikeye atmış olurdum.

"Bu ihtimal ne demek biliyor musunuz arkadaşlar?"

Dedi Glimmer ellerini iki yana açarken. Herkes bakışlarını ona döndürürken iki yana açtığı ellerini sallamaya başlamıştı.

"Sıçtık demek. Bittik demek. Catra bunun için bana para ödemelisin."

"Sadece ihtimalleri konuşuyoruz Glimmer."

Dedi Mara. Tedirgince ona döndüğümde, bana samimi bir gülüş vermiş ardından elini omzuma koyup sıkmıştı.

"Böyle bir şey olsa bile hepimizin en az zararla bu olaydan kurtulmasını sağlayacağım. Şimdilik etraf sakin gözüküyor. Bu yüzden sakince oturup her ihtimale karşı plan yapalım."

"Eğer bu Hordak ya da Agares Catra'yı ya da Catra'da olan herhangi bir şeyi istiyorsa ne yapacağız? En yüksek ihtimal bu gibi geliyor bana."

Odağımız Mermista'ya kaydığında huzursuzca yerimde kıpırdanıp üzgün bakışlarımı odada ki herkese yollamaya başladım. Böyle bir ihtimal vardı ve bana başlarını tehlikeye soktuğum için kızmıyorlar; aksine en az zararla kurtarmayı düşünüyorlardı.

"Catra'nın izini kaybettirmemiz lazım. Büyük ihtimalle burayı öğrenmişlerdir. Mara, bu günlerde hiç değişik bir şeyler olmuş mu etrafta?"

Dedi Bow. Bu tavırları yüzümde buruk bir gülümsemeye sebep olmuştu. Ablam dediğim kişi beni öldürmeye çalışırken, bir haftalık tanıdığım insanlar kendilerini riske atarak beni korumaya çalışıyorlardı, başıma bir iş geleceğinden endişe duyuyorlardı. Başka biri olsa 'Senin yüzünden başıma bela alamam' deyip yaka paça beni yanlarından atabilirlerdi.

Mara elini çenesine dayayıp derin bir nefes alırken, kafasını iki yana salladı ve parmaklarını gözlerine bastırıp ovalamaya başladı.

"Hayır. Garip olan hiç bir şey yok. Belki de yanlış ihtimal üzerinden gidiyoruzdur."

"Yanlış veya doğru ne fark eder. Her ihtimali değerlendirmek zorundayız."

Dedi Adora düşünceli bir şekilde. Odağım, bugün defalarca olduğu gibi tekrar ona kaydı. Alnına düşen saçını geriye doğru yatırdı ve sandalyesine yaslandığında onunda odağı ben olmuştum. Yorgun gözleri, çökmüş göz altları ile suratımı izlerken ona üzgün bir şekilde bakmaya başlamıştım. Benim yüzümden durduk yere sıkıntıya girmişlerdi. Bakışlarımı masaya çevirdiğimde, hem ihtimaller hem de suçluluk duygusunun altından kalkmaya çalışırken gözlerimin dolmasına engel olamamıştım.

"Haklısınız ama bu konuşmaya başka bir zaman devam etsek nasıl olur? Saatlerdir hastanedeyim ve şimdi de bu konuşma ve böyle stresli işlerin cildimi bozmasından korkuyorum. Kusura bakmayın ama güzelliğimi korumak bu konudan daha önemli."

Will You Hide Me? - CatradoraUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum