Belkide Çaldığım Şey Sensindir

239 31 9
                                    

Baş ucumdan gelen tıkırtıyla gözlerimi araladım. İlk önce gözlerim sağ tarafımdaki komidini bulmuştu. Bardak devrilmiş ve komidinin üzerinde hafifçe sağa sola yuvarlanıyordu.

Açık pencerenin arasından sızan soğuk rüzgar bedenimi geriyordu. Aynı zamanda rüzgara eşlik eden tanıdık sesin mırıltıları...

Başım yavaşça ve korkuyla pencerenin önünde sözlere başlayan bedene döndü. Yutkunmamı engelleyemezken, o sözlere girdi.

"Would you love me more?"
(Beni daha çok sever miydin?)

"If I killed someone for you..."
(Eğer senin için birisini öldürürsem...)

"Would you hold my hands?"
(Ellerimi tutar mıydın?)

"They are the same ones that I used."
(Kullandıklarımla aynı olsaydı.)

Söylemeyi bıraktığında yatağa çivilenmiş bedenime doğru döndü ve adımlamaya başladı.

Ellerimden destek alarak yerimden doğrulduğumda

"Bu şarkıyı aynı Alec Benjamin gibi, ben de aşkım için söylüyorum."

Yanımda biten adımlarından sonra hareket etmemi engellemek adına ellerini omzuma yerleştirdi. Sakince kulağıma eğilip,

"Para için."

O zaman beynim ayaklarımdaki hükmünü eline almış ve kaçmam için bana yardım ediyordu. Titreyen vücudumla yataktan indiğimde belinden soğuk kanlılıkla çıkardığı silahın namlusuna işaret parmağını yavaşça sürtmüş o bunları yaparken ben kilitlemediğim kapının nasıl kilitlendiğini düşünerek kapıyı zorluyordum. İçimdeki korku beni öyle bir yiyip bitiriyordu ki yok olmuşluğa doğru yol alıyor gibi hissediyordum ve sanırım, gerçekten öyleydi.

"Buradan asla kaçamayacaksın, benden asla kaçamayacaksın..."

Dedi, silahı bana doğrulturken.

"Bu aptallıkla ve korkaklıkla zaten öleceksin. Bırak da zevkini çıkarayım."

Bedenim o kadar yavaş çalışıyordu ki gözlerim dahi yeni dolmaya başlamıştı.
Gizlemiş yüzünü seçmeye çalışırken, gözlerimi şaşkınlıkla açıp,

"Sen benim ablamsın!"

Nefeslerim boğazıma batıyor gibiydi. Nereye tutunacağını bilmeyen ellerim kapının kolunu sürekli olarak aşağı inip duruyor, aramızda kötü bir ses oluşuyordu. 

"Zaten sahte ölümüm yüzünden tüm parayı alacaksın. Neden yapıyorsun bunu? Benden ne istiyorsun?"

Olduğu pencerenin önünden biraz çekildi ve havanın tam olarak yüzüme çarpmasını sağladı. Ben soğuk ve şiddetli rüzgardan gözümü açamazken,

"Eğer 'ablanı' tanıdıysan..."

Söze başlarken derin bir nefes aldı.

"Ne kadar kinci olduğumu bilirsin ve sen, o küçük aklınla arkamdan iş çevirmeye kalkıştın. Beni kandırabileceğini düşündün ama unuttuğun bir şey var."

"Benden. Asla. Kurtulamazsın."

Başını iki yana salladı ve histerik kahkahasını sundu bana. Elindeki silahi tekrar bana yönlendirdiğinde şu anda yanımda olabilecek tek ismi bağırmıştım.

"Adora!"

Adımları bana doğru gelirken büyük bir kahkaha daha yankılandı. İçinde çokta eşya bulunmayan odada. Tek ümidim olan kişiye tekrar bağırdım.
Gelmedi. Arkama dönüp kapıya yumruklarımı vurmaya başladım.

Will You Hide Me? - CatradoraWhere stories live. Discover now