S×13

6.6K 269 6
                                    

        "Ne dedin sen?" Şaşkın bakışlarını bana gönderirken bileklerini hala tutmaya devam ediyordum. "Bir şakadan ibaretti. Ne yapacağını merak etmiştim." diyerek kahkalarımı serbest bıraktım. Bileklerinin serbest bırakılmasını isteyerek kolunu salladı. Ancak onu bırakacak değildim. "Senden.Nefret.Ediyorum."

        "Anladım. Bugün bunu otuzuncu söyleyişin." Sırıtmamın suratımda yayılmasını sağladım. O ise kaşlarını daha da fazla çattı. "Oh, hayallerin mi yıkıldı Gracy. Çok üzüldüm." Ağlama numarasına girişmiştim şimdi de. "Aksine sevindim." dedi suratındaki kızgınlık daha da yayılırken.

        Kendimi ona bastırırken konuşmaya devam ettim. Göğsümde duran eli dikkatimi dağıtıyordu. "Bana ne yapıyorsun? Bilmiyorum. Ancak bu hoşuma gidiyor. " Gözlerini devirdi. Elini tırnak işareti yaparak benimle alaycı bir biçimde konuştu. "Beni bir 'just friends' durumuna sürükleyemeyeceğini biliyorsundur umarım."

        "Kendinden emin olup ardından bunları yapmana bayılıyorum biliyorsundur umarım." Onu sinir etmek hoşuma gidiyordu. Ona sahip olma duygusu güzel olabilirdi. Ancak bunu onun dediği gibi  'just friends' durumuyla halletmeyi düşünmüyordum. Bu ihtiyaçlarımı istediğim zaman istediğim kişiyle karşıyabileceğimi biliyor olmalıydı.

        Bakışlarındaki sertlik başka ülkeden fark edilebilirdi. Ama bu bakışlar benim onu kendime daha fazla bastırmama neden oluyordu. Belinden birazcık daha kendime çekince dudağından hafif bir inleme döküldüğünü duydum. "Beni deli gibi istiyorsun, değil mi Gracy?"

        "Ha-" Sözleri inlemesiyle kesilmişti. Tabii bunun etkeni kendimi ona bastırmam da olabilirdi. "Duyamadım?" "Hayır dedim." Titrek sesiyle bana cevap verdi. "Şu an seni eve götürsem üzerime atlarsın, Gracy. Bunu biliyoruz." Bende onun üzerine atlardım. Ancak konumuz bu değildi.

        "Bana hiçbir zaman sahip olamayacaksın." Dudaklarımı onun dudaklarının yakınına getirdim. "Şimdiden dudaklarına sahibim bebeğim." Ardından onu arabaya çekiştirdim. Eve gidecektik. Benim evime.

*********

        Gracie'nin Ağzından

        Evine geldiğimizde kapıyı açtı ve anahtarı yeniden cebine sokarken koltuğa oturdu. Arkasından onu takip ettim ve aynı koltukta ondan en uzak noktaya oturdum. Hayalimde kapıyı açacaktı ve ardından hemen beni duvara yas-. Neyse. Sonuç olarak bu olmamıştı. Beni duvara yaslamak yerine kendi sırtını koltuğa yaslamıştı ve eline aldığı kumandayla televizyonu açmıştı.

        Saçma bir spor programı açmış, onu izliyorduk. Hayatımda yaptığım en eğlenceli şeydi (!). Kendime göz devirdim. "Durduk yere neden göz deviriyorsun Gracy?" Şimdi gel de açıkla. "Spor programlarını ne kadar da çok sevdiğimi (!) düşünüyordum."

        Kumandayı aldı ve başka bir kanal arayışına geçti. Güzel bir program bulamayınca "En iyisi film izlemek." dedi.  Kalkıp salonunun köşesinde duran kitaplıktan DVD aramaya koyuldu. "Hepsini izledim." diyip bana döndü. Yanına gittim. Çoğunu bende izlemiştim.

        "O zaman.Hmm. Şişe çevirmece tarzı bir oyun oynamaya ne dersin?" Bu teklifi benim yaptığıma inanamıyordum. Yamuk gülümsemesi suratındaki yeri alınca bu öneriyi yaptığıma daha da pişman oldum. "Tamam." diyerek yanıtladı. "Ama iki kişiyiz." diye ekledi. "O zaman sırayla oynarız. Zar varsa çift gelince cesaret, tek gelince doğruluk olur." diyerek yine saçma bir öneride bulundum.

        "Zar alıp geliyorum." diyerek beni yanıtladı. Kenardaki minderleri yere serdim ve belirli bir mesafe bıraktım. Yaklaşık iki dakika sonra da karşımdaki yerini almıştı. "Bayanlar önden." Zarı attım ve çift gelmemsini umdum ve tek sayı geldi: 1.

        "Sor." Dşünür bir pozisyon aldı. "Beni ilk gördüğünde ne hissettin." Duraksamadan yanıtladım. "Kitapçı da gördüğümde yakışıklı biri olduğunu düşünmüştüm. Doğum günüde ise şaşkınlık." Duraksamadan zarı attı:3.

        Aklımda olan sorulardan birini sordum. "Beni kaybetmekten korkuyor musun?" Duraksaması kesinlikle hoşuma gitmemişti. "Evet." Hafif uzatarak söylemişti. Üstüne gitmek istemedim. Onun yerine zarı attım. Lanet! Bundan sonra 4 den nefret edecektim.

        "İşte en sevdiğim kısım." Dudağını ıssırırken utanmadan bana direktif verdi. "Sütyenini çıkar." İlk kez ona karşı yamuk bir gülüş atmıştım. Kısa kollu giydiğim için kendimi içimden alkışladım. Üstümdeki tişörtü çıkarmadan kollarından elimi sokarak sütyenin askılarını çıkardım. Tişörtümün üstünden sütyenimi de çıkarttım. Şok olmuştu. Bu kızların sırrıydı. Tahmin edemezdi.

        "Senin sıran." dediğimde hala şoktaydı. Zarı attığında 5 geldi. Cesaret gelen tek kişi neden bendim? Aklımdaki sorulardan birini daha sordum. "Hiç aşık oldun mu?"

        Biraz kısa. Ama bölüm isteği gelmiş ve ben de yazıyım dedim. İnşallah beğenirsiniz :* <3 :) Vote ve yorum atın xx

        

Sadist ×Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin