(45) Küçük Zararsız Yalanlar.

84.1K 8.9K 22.8K
                                    

Küçük bir yalan başıma nasıl bela oldu aklım almıyor ama an itibariyle bir adet sapığım olmuştu! İşin garip tarafı bana karşı oldukça kibardı. İlerleyen yaşından mı bilmem ama her hareketi önceden düşünülmüş gibi saygı çerçevesindeydi. Tek kusuru aşırı sahiplenici olması özellikle kalbimde biri varken bu sahiplenici tutumu beni ürkütüyordu. Onunla Keng şehrine gitmeyi düşünmüyorum bir yolunu bulup kaçacağım ama yabaniler gibi bağırıp çırpınmak yerine bunu kendi bildiğim yollarla yapacağım. Hemen şimdi değil çünkü hazır kasabaya gelmişken burayı terk ederek onun yüzünden günümü tatsız bir şekilde sonlandırmak istemiyorum. Bu yüzden şimdilik hiçbir şey düşünmeden uzun zamandır yaşadığım açlık sorununu çözmeyi düşünüyorum. İçim rahat ederek sadece kendi pişirdiğim şeyleri yiyebilirdim ve şimdi de tam olarak bunu yapıyordum. Sorduğum hâlde bana adını ısrarla söylemeyen Keng komutanı beni küçük bir ekmek fırınına getirmişti. Fırıncıya oldukça cömert bir ödeme yapınca fırıncı dükkânını kullanmama izin vermişti. Askerlerinden birini benim emrime verince kısa sürede gereken tüm malzemeler benim için bulunmuştu. O ve yanındaki yirmiye yakın askeri sivil bir şekilde giyinmişken, sanki gerçek kimliklerini gizliyorlardı. Oysaki Sicim'de onları askeri zırhların içinde görmüştüm. Çevremizdekiler onların Keng şehrinden olduğunu yaygın enerjilerinden anlarken tam olarak sakladıkları şey neydi?

Fırından çıkardığım çörekleri hasır sepete dizmeye başladığım esnada adsız komutan tadına bakmak için elini uzattı. Lakin sepeti kendime doğru çekerek buna izin vermedim. "Daha yeni fırından çıktı sıcakken yerseniz kârın ağrısı çekebilirsiniz," dediğimde arkasındaki askerlere bakıp bana dönerek güldü. "Mutfakta bir şeyler yaparken fazla otoriter ve titizsin." Aslında sadece mutfakta değil yaptığım her işte öyleydim ama beni tanımadığı için bunu bilmiyordu.

Fırından çıkınca kolumda bir sepet çörekle öylece yürüyordum. Bir tanesini yerken ona da ikram etmiştim. Birlikte kasabada yürürken kaçmak için doğru zamanı kolluyordum. "Yine kaçmanın yollarını aramıyorsun değil mi?" Bal gibi de bunu yaptığımı biliyordu.

"Kaçmamı gerektiren bir durum yok çünkü beni zorla alıkoyamazsınız. Sizi tanımıyorum ve tanımadığım biri beni bir şeyler için zorlayamaz." Aslında tanıdıklarımda zorlayamazdı çünkü bir insan kendi hür iradesi dışında bazı kararlar vermeye zorlanmamalıydı.

"Tanışalım," diyerek bana döndü. "Bana adını bahşeder misin?"

"Hayır."

"Hayır mı?"

"Evet."

"Karar ver evet mi hayır mı?" Sinirlerimi bozuyordu!

Sustuğumda beni bir yere yönlendirince ortada duran yuvarlak ve ince boruyu andıran bambu çubuğunu gördüm. İnsanlar okları yay kullanmadan elleriyle onun içine atmaya çalışıyordu. "Buradaki amaç ne?" diye sorduğumda benim için de üç tane uçsuz ok aldı. "Eğlenmek." Okları bana uzattı. "Denemek ister misin?"

"Sıkıcı bir uğraş. Amaçsızca olan aktiviteleri zaman kaybı olarak görüyorum." Bu okları bambu çubuğunun içine geçirmek nasıl eğlenceli olabilir ki?

"Aktivite ne?" Onun anlamını bilmediği bir kelime telaffuz ettiğimi anlayınca küçük bir düzeltme yaptım. "Bir diğer adıyla etkinlik. Bilirsiniz spor yapmak, resim çizmek, dans ve müzik gibi birçok grupları kapsayan eğlence veya rahatlama tarzında yaptığımız şeylere verilen isim." Bana olan bakışlarından anlaşıldığı üzere pek bir şey anlamamıştı.

Israrla bana okları uzatınca, "Zaman kaybı," diye homurdandım ve elindeki üç oku aldım. Hedef benden on beş adım uzaktaydı çok uzakta olduğu için henüz kimse tam olarak isabet ettirememişti. Önce bir oku alıp fırlattım ve beş saniye arayla kalan ikisini de fırlatınca küçük çaplı bir uğultu çıkarak tüm gözler bana kitlenmişti. Yanımdaki adam afallama ve hayranlık karışımı bir duyguyla bambu çubuğunun içine giren oklara bakıp bana dönmüştü. Aynı şekilde buradaki küçük kalabalıkta onun gibi bakıyordu. "Bunu çok sık denemiş olmalısın." Düz bir şekilde ona bakarken, "Hayır," dedim. "İlk kez denedim." Bu yalan değildi.

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor)Where stories live. Discover now