3.4

1.2K 132 666
                                    

Lalisa Manoban :

"Ne dedi o piç gelmiş kulağına ?" Jungkook'a sarılmayı bırakıp kendime çevirmiştim

"Ayrıca yine derken ?" sakince bana dönmüş ve minik bir gülümseme bırakmıştı.

"Hiç, hiç bişey demedi."

"Öyle mi demediği için mi bu kadar kızgınsın ?"

"Dediği şey iğrençti tamam mı ?" bunu derken benden biraz uzaklaşmıştı

"Ne dedi diyorum işte bende ?"

"Benim hakkımda mı dedi ? Dediyse ne dedi ?"

"Ne dedi de sen bu kadar sinirlisin ?"

"Ne dedi de sen onu-?" Jungkook aniden bağırarak

"' Onu uzun zamandır tanıyorum ve Lisa'nın inlemlerini senden önce duymak istiyorum. Ve buna eminim, senden önce duyarım.' dedi tamam mı ? Lanet olasıca pezevenk seni istedi hayatımda en değer verdiğim şeyi seni istedi benim dokunamadığım tenine dokunmak istedi." Jungkook yavaşça yere çömelip anlatmaya başlamıştı.

"İlk işe başladığında sana kargo geldi 'Hayranından ilk iş günü hediyen artık sanırım tanışmalıyız.' yazıyordu. İçinde güller ve çiçekli bir elbise vardı ve yine bunun gibi küçük bir ayna. Bende umursamayıp attım. Ama sonradan doğum gününde, işe başlamanın 3. ayında, sevgililer gününde, işe başlamanın 6. ayında, dünya kahve gününde, yılbaşında sen sarhoşken evine gittiğimde, 12. ay işe başlamanın anısına... her saçma sapan ya da önemli günlerde..."

" Ardından sen hastanedeyken evdesindir diye kapına gitmiştim kapında aynı bu aynadan bir ayna vardı ve üzerinde 'Yeni çalışanım Lisa'ya benden minik bir geçmiş olsun hediyesi' yazıyordu gelen kutuda senin fotoğrafların ve kocaman bir kar küresi içinde sen vardın. O gün anladım, ilk başlarda Han-İl diye düşündüm fakat Han-İl evliydi bende Jin hyungu Park Tasarıma gönderip seni sordurdum. Han-İl'in bölümünde olmadığını ve yeni departmanda işe başladığını söyledi. Ardından aklıma gizli varisler geldi. Bunu düşününce bende sinirlenip çöpe attım. "

"Ve o seni benden daha uzun zamandır takip ediyormuş bu nasıl ya da neden oldu bilmiyorum. Sanki seni benden daha iyi biliyor. Her an kalbin kalbimden, ellerin ellerim arasından gider diye korkuyorum."

Jungkook'un endişesini anlıyordum çünkü aynı şeyler sanki benim başımada gelir diye korkuyordum.

"Jungkook lütfen böyle düşünme bak eminim ben ona ters davranırsam ve ona karşı bir şeyler hissetmediğimi söylersem peşimi bırakır."

"Umarım öyle olur Lisa çünkü eğer benden ayrılırsan ne yaparım bilmiyorum."

"Bana bir söz ver Jungkook seninle hiç endişemiz kalmasın bırakıp gitme korkusu olmasın aramızda gizli saklı da olmasın ayrıca." ellerimi tutmuş ve öpmüştü

"Söz veriyorum." demiş ve beni öpmek için yaklaşmıştı geri çekilmiş ve

"Ben daha farklı birşeyler yaparız diye düşünmüştüm aslında." Jungkook ellerini anında belime sarmış ve beni kendine yapıştırmıştı aramızda milimler varken burnunu bana sürterek konuşmuş,

"Bu şey yatak odasında yapılıyor değil mi hani yatakta ve 2 kişiyle?"

"Yani yatak odasında 2 kişiyle yapılıyor da televizyon var mı ?" o bir anda şaşırmış ve

"Televizyon mu ?"

"Hıhı televizyon, hani şu en sevdiğin aktivite 'film izlemekti' ya bende onu yaparız diye düşünmüştüm." o piç bir şekilde sırıtmış

𝓨𝓸𝓾𝓻 𝓛𝓸𝓼𝓼 / liskook ✓Where stories live. Discover now