3.3

1.3K 150 742
                                    

Lalisa Manoban:

"Lisa ?"

"Lisa !

"Lisa !"

Gözümün önünde sallanan elle kendime gelmiştim.

"Hey !"

"Ah şey pardon dalmışım." Hala ellerimi tutan Jungkook'a bakarak konuşmuştum,

"Jungkook bir şey sormak istiyorum bu rüya mı ?"

"Hmmm bende bilmiyorum ama öğrenmenin bir yolu var sana bunu gösterebilirim."

"Hmm önce derin bir nefes al."

"Aldın mı ?" başımla onay verince ellerime dolanan elleriyle beni daha çok kendine çekmiş ve tekrar öpmüştü, eli belime giderken öpüşünü başını eğerek derinleştirmişti. Yavaş yavaş geri giderken sırtımın duvara deymesiyle bu sefer benden o ayrılmış

"Bunu neden yarım bıraktım bilmiyorum ama sorumu cevaplamanı istiyorum sanırım."demişti.

"Tekrar soruyorum benimle hayallerimi paylaşır mısın ?"

"Paylaşmak mı ?"

"Hayır " yüzü biraz düşmüştü ama beni daha tam dinlememişti bile,

"Ben onları seninle yaşarım Jeon Jungkook !" yüzüne kocaman bir gülümseme gelmiş, ve beni tekrardan öpmek için eğildiğinde onu hafif iterek,

"Ama..."

"Bir daha beni kıskanmak yok." o dudaklarını büzerek,

"Lisa, Jin Hyungdan yemeğini iste benden bunu isteme." demişti.

"Peki o zaman beni zorlamak ve saçma şeyler yapmak yok."

"Mesela kaçırıp başka şehire gitmek gibi..."

"Peki denerim." demiş ve önden gitmeye başlamıştı. Sahtede olsa öksürmüş,

"Öhöm öhöm."

"Ellerin..." Bunu derken yanına gitmiş ve ellerini avcuma almıştım. Onu incitmeden elini soğuk suyun altına tutmuş ve personel dolabından sargı bezini alarak sarmıştım. Ardından o elimi hızlıca tutmuş ve önden ilerlemişti. Ellerimi ondan çekmeye çalışırken Jungkook usanmış bir şekilde konuşmuş

"Lisa şimdi neden çekmeye çalışıyorsun elini ?"

"Canın yanıyor da ondan."

"Hayır yanmıyor. Hatta bıraksan seninle şu an eve gidebilirim ve favori aktivitemi yaparım."

"Jungook !?"

"Ama ben film izlemekten bahsetmiştim sen çok yanlış anlıyorsun." demiş ve gülmüştü. Toplantı odasına girerken odadan Jin hyung çıkıp

"Bende size bakmaya geliyordum." diyerek geri içeri yönelmişti. İçeri girince Jungkook elimi istemeye istemeye bırakmış ve en başa geçmişti, karşısında da Sehun vardı. Rose hemen Jungkook'un yanındaki koltuğa oturmuş bu yüzden de ben, Sehun'un yanındakine oturmuştum. Karşımda Cho ve onun yanında da Jin vardı. Jungkook ise bana ve Sehun'un yakınlığına bakarken derin bir nefes alarak oturmuştu koltuğa. Rose bana üzgünüm der gibi bir bakış atmış ve utanarak önüne dönmüştü. Jin hızla konuşarak,

"Artık görüşelim şu iş ortaklığını." demişti. Sehun kafasını hayır anlamında sallamış,

"Ben Lisa'yı tanımak istiyorum ilk önce." demişti. Jungkook'a baktığımda, çenesinin kasılmış ve ellerini sıktığını görmüştüm rahatlaması ve sakin olması için ona kocaman bir gülümseme vermiş ve cevaplamıştım,

𝓨𝓸𝓾𝓻 𝓛𝓸𝓼𝓼 / liskook ✓Onde as histórias ganham vida. Descobre agora