Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🐇
Bahçede olanlardan sonrası Jeongguk için tam anlamıyla bir fluydu. İçeri geçtiklerinde gözlerini üzerinden çekmeyen Taehyung'un aksine bir kere bile ona bakmamış, gidecekleri anı beklemişti.
Onlar da zaten yemeğe kalmamışlardı, Taehyung'un abisine olan bakışları, Somin'in ısrarlarını bertaraf etmişti.
Normalde olsa ablasıyla oldukça keyifli bir dedikodu seansı başlatacak olan Jeongguk'un şu an tek yaptığı ise, ödevleri olduğu gerekçesiyle, ki yalandı, odasına kapanmaktı.
Çok şaşkındı. Gerçekten, öyle şaşkındı ki daha üzülme evresine geçememişti bile. Yani, önce "düşmanı", okuldaki insanlar öyle söylüyordu, ablasının nişanlısının kardeşi çıkıyordu, daha sonra herkesten gizlediği küçük sırrı yine aynı kişi tarafından öğreniliyordu. Nasıl böyle bir şansa sahip olduğunu gerçekten anlayamıyordu.
Kalbini sıkıştıran düşüncelerle üstündeki kıyafetlerden kurtulmuş, kendini en rahat hissetiği şeyleri giymişti, sevimli tavşanlı pijamaları.
Kumaşın yumuşaklığı ve tanıdıklığı biraz sakinleşmesini sağlamış, en azından kızıl, uzun saçlarını sevimli bir topuz yaparken ellerinin titremesini engellemişti.
Kim kardeşlerin evlerinden gitmesini beklediği sürece gerginlikten ısırdığı dudaklarının acıdığını ancak ıslatmak için yaladığında hissetmiş, aynasının önüne geçerek sahip olduğu pek de küçük olmayan makyaj koleksiyonundan favori lip balm'ını almıştı. Yani, çilekli olanı.
Lip balm'ı sürdükten sonra yedirmek için dudaklarını birbirine bastırdığı sırada aklına gelen şey yüzünden hemen bir peçete sayesinde adeta kazıyarak çıkartmıştı dudaklarındaki balm'ı.
Mutfakta, kendi dudaklarından eline bulaşan pembe balm'ını gözlerinin içine bakarak yalayan Taehyung düşmüştü düşüncelerine. Bunu öyle erotik bir şekilde yapmıştı ki, küçük olan karnındaki kasılmalara engel olamamıştı.
"Harika!", diye düşündü Jeongguk, "Artık en sevdiğim balm'ı kullanamayacağım."
Şu an neden bu kadar sakin olduğunu anlamlandıramıyordu. Çoktan bir anksiyete krizi geçirmiş olması gerekmez miydi?
Hiçbir şey yaşanmamış gibi Taehyung'un mutfaktaki bakışlarını düşünüyordu. Beyni bahçede olanları silmişti adeta.
Yavaşça yatağına girmiş, soğuk yorganın, şortunun açıkta bıraktığı bacaklarınındaki hisle minik bir mırıltı bırakmıştı. Hesabını kontrol etme vaktiydi.
Gelen yorumlara elinden geldiğince cevap vermeye çalışıyor, dm'leri yanıtlıyordu. Birkaç kişiyle sohbet bile etmişti. evet, belki gerçek hayatta hiç arkadaşı olmayabilirdi, fakat online ortamda oldukça seviliyordu.
