⚜️Hüküm ve Sınanma⚜️

Start from the beginning
                                    

"Nikolai bizi ne zaman görecek?"diye sordu incecik sesiyle.

"Yakında. Biraz daha beklemen gerekecek. Sonrasında ise sarayda yerinizi alacaksınız. Vakti geldiğinde Franco varis ilan edilecek ve tahta çıkacak."

Bir müddet kaldı. Çayını yudumlarken oğlanı ve annesini gözlemledi. Elanour hiç değişmemişti. Aynı masum yüz, aynı pürüzsüz ses. Dolgun yüzünde hiçbir kusur yoktu. Franco ise oldukça sessizdi. Bir prens çocuğu olarak ondan daha girişken olmasını beklerdi. Zamanla alışırdı. Elanour, "Nikolai Franco'yu kabul eder mi?"diye sorduğunda yüzünde masum bir ifade vardı.

Nadejda, "Etmek zorunda. O da tüm insanlar gibi vaktini tamamladığında ölüp gidecek. O vakit Gerbena tahtına kim geçecek? Çiğdem'in soyumuzla bağı olmayan oğlu mu? Bir sömürge varisinin tahta geçmesi ne kadar uygun? Üstelik kanbağı olmayan birini kimse kabul etmez. Fakat Franco gayrımeşru da olsa oğlumun kanını taşıyor. Bu ona tahtta hak sağlamak için yeter de artar bile." Vladimir'in diğer üç piçindense kendi oğlundan gelen birini tahtta görmeyi tercih ederdi.

Elanour, "Franco'nun veliaht ilan edildiğini görmek için sabırsızım. Sonunda oğlum hak ettiği unvanları alacak."

"Elbette alacak."dedi Nadejda. Svetlana ise bu konuşmaları sessizce dinliyordu. Torununu tahtta görmeyi o da istiyordu. Yıllar önce İmparator'un metresi olarak sarayda yükselmeyi denemişti. Fakat olmamıştı. Genç Vladimir'in sıkılgan kalbi onun için atmamıştı. Fakat Nadejda için de atmadığını biliyordu. Yine de işin sonunda kaybeden o olmuştu.

Sonra kızı ve Nikolai arasında bir aşk filizlenmişti. Bu sefer sarayda daimi olabileceğini düşünürken Nikolai'ın bir emriyle apar topar saraydan gönderilmişlerdi. Şimdi ise geçmişin filizlenen tohumu meyvesini veriyordu. Üstelik bu defa çok daha üst rütbeyle saraya girecekti. Gerbena veliahtının büyükannesi olarak kimse ona saygısızlık edemezdi. Taht el değiştirdikten sonra Nadejda ile konumu aynı olacaktı. Zamanı gelince Franco'yu kendi soyundan biriyle evlendirecek ve sarayda kendi dönemini başlatacaktı. Fakat o zamana kadar sabırlı olması gerekiyordu.

Nadejda kuzeninin bakışlarından hoşlanmamıştı. "Sen neden bu kadar sessizsin Lana?"diye sordu. Soğuk gözlerini onunkilerden ayırmadı.

Svetlana, "Nikolai çocuğu kabul etmezse ne olacak, onu düşünüyorum."

"Kabul etmek zorunda. Veliahtsız bu tahtı uzun süre elinde tutamaz."dedi Nadejda kendinden emin bir tonla.

"Prenses buna ne diyecek merak ediyorum."

"Tüm Gerbena İmparatoriçelerinin yaptığı gibi kocasının emirlerine boyun eğecek. Karşı çıkacak yüzü mü var? Düşük bile olsa hiçbir şekilde gebe kalamayan biri veliaht konusunda çenesini tutmayı bilmeli!"

"Çok acımasızsın." Svetlana onun Çiğdem'e olan nefretini duymuştu. Fakat buna yakından şahit olmak daha farklıydı. Çiğdem Nadejda'dan kurtulmdığı müddetçe tahtta rahat edemeyecekti. Kocasına hiçbir şekilde müdahale edemeyen biri olsa da başkaları arasında entrika çevirmeyi iyi bilirdi Nadejda.

"Acımasız değil. Gerçekçiyim."

"Bir kadın olarak cümlelerini fazla yaralayıcı buluyorum. Eminim Çiğdem de onlarca veliaht vermek isterdi. Üstelik annesinin yedi çocuğu var. En az üç çocuk sahibi olurdu şimdiye kadar. Sorun belki de onda değil."

Nadejda ateş saçan gözlerini Svetlana'ya çevirdi. "Nikolai'da bir sorun olmadığının ispatı önümüzde duruyorken mi bunu söyleyebiliyorsun?"

Elanour hızla araya girdi. "Annem ne söylediğini bilmiyor. Nikolai beni hamile bırakabildiğine göre sorun elbette ki prensestedir."

Svetlana, "Onun da bir oğul sahibi olduğunu unutmayalım."

Aynadaki KanWhere stories live. Discover now