17.

21.6K 1.4K 147
                                    

Düzenlemeden paylaşıyorum. Keyifle okuyun ❤️
Multide Tufan 🤤😍

Tufan, derslikten çıktığında yanın duran Fatihe döndü. "Ben bir Baran'ı kontrol edeyim."

Koridorda üzerinde dolaşan  gözlerin farkında değildi. Fotoğrafı gördüğü andan beri üzerinde bir sakinlik vardı. Dersi olduğundan Baran'ı göremeye gidememişti ama bir sorun çıkmaması içinde içten dua etmişti. Kendi fakültesinde kimse onun karşı dikilip laf söyleyemezdi ama Baran için bunun olmadığını biliyordu.

Katıldığı birçok maçta ismini duyurmuştu. İri bedeni, soğuk gözleriyle birçok kişiyi uzakta tutuyordu.

Tufan bunlara sahip olmasaydı bile cesaretiyle yürekleri fethederdi. Pencereden hala yağan yağmura baktı. Sabah bir ara sakinleşmiş olsa da hala deli gibi yağıyordu. Tanrı bu sefer neye öfkeliydi acaba?

"Öykü'nün yaptığına emin misin?" Fatih koridorda yürümeye başladı. Fotoğrafı gördüğünde, birkaç saniye duraksamıştı.

Tufan'ın biseksüel olduğunu düşünmemişti daha önce ama ne olursa olsun arkadaşının arkasındaydı. Kendisi cinsel kimliğini keşfettiğinde bunu Tufan'la paylaşmaktan geri durmamıştı. Zaten paylaştığı anda Tufan, pek bir şey söylememişti. Bu konuda rahat davranmış, eskisi gibi arkadaşlıklarına devam etmişti. Birini yargılayacak bir adam değildi. Ona göre herkes kendi hayatından sorumluydu, başkasının hayatına karışıp, hayatlarını sorgulamak ona düşmezdi.

"O gün bu fotoğrafı çekebilecek tek kişi Öyküydü."

"Şu çocuk, o yapmış olmaz mı?" Tufana döndü. Kaşları çatık, yüzünde her zaman taşıdığı soğuk maskesi vardı. 

"Baran böyle işlere girişecek bir çocuk değil" Güveniyordu Baran'a, o kadar emindi ki bu fotoğrafı Öykü'nün çektiğine, sayfa sahibine ulaşma zahmetine girmemişti bile.

"Her neyse, bu fakültede sana yanık olanların sayısı fazla. Oğlanın başı yanmasın." Sırıtarak bahçeye çıktıklarında, Tufan göz devirdi. "Önemli olan bu dedikoduyu fazla uzatıp, dekanlığa kadar götürmemeleri" Fatih cebinden sigara paketini çıkardı.

"Merak etme ben hallettim orasını" Fatih bir dal sigarayı kulağının arkasına yerleştirdi.

"İyi, ben eve geçiyorum. İşin biterse sende gel, hatta o çocuğu da getir. Tanışırız bu kadar güvendiğin kişiye" Yağmurdan kaçıp yanlarından gülerek geçen bir grup öğrenciye dikti gözlerini.

"Ev arkadaşın için sıkıntı olmasın?"

"Yok, Semih rahat çocuk. Ben söyledim zaten akşam toplanacağımızı. "Başını salladı Tufan. Yağmurdan ıslanıp alnına dökülen saçları geriye attı. İkiside sakin sakin yürürken yağan yağmur umurlarında  değil gibiydi.

"Gelmeyecekseniz haber verin. Filme ona göre başlarız." Nerdeyse siyah sayılan gözleri
Tufan'ın dalgın gözleri ile buluştu. Onun bu kadar sakin olması içten içe endişelendirse de, aptalca davranan bir adam olmadığı için bir yanı rahattı.

"Geliriz." Fatih'le vedalaşıp, Baran'a gidecek yolu arşınlıyordu büyük bir sakinlikle, içten öfkeli olsa da şu an da sessizliğin Öykü'yü daha çok korkuttuğunu biliyordu. Öykü, Tufan'ın sessizlikten sonraki öfkesini görmüştü. Şu an patlamak istese de sırf  biraz daha kıvrandırmak için sessiz kalıyordu. Kıza dokumayacaktı, intikam bile almayacaktı ama eğer bu iş uzarsa canı sıkılırsa başkasının canını sıkmaktan çekinmezdi.

Aklı bir yandan da okyanus gözlü oğlandaydı. Üç gün önceki yakınlaşmalarını hala unutamıyordu. Sıcaklığı sanki bedeninde mühürlenmişti. O banyodan çıkmasaydı muhtemelen bir şeyler yaşanırdı. Baran'dan emin olsa da kendinden emin değildi Tufan. Öykü ile her şeyi bitirdikten sonra yeni bir şeylere başlayacak kadar sağlam mıydı?

Fakültenin önünde durup cebinden telefonunu çıkarıp mesaj attı.

Gönderilen: Baran

Kapının önündeyim, konuşalım (11.28)

Dakikalar sonra Baran arkadaş grubuyla indiğinde Tufan'ın aklı dönen dedikodulardaydı. Ne kadar umursamamış olsa da en sonda dayanmamış patlamıştı. Sonucunun kötü olmaması için dua ediyordu. Dersine giren profesör sert bir kadındı. Arkasından konuşulmasına pek takmıyordu ama söz konusu Tufan olunca dayanamamıştı.

Baran merdivenlerin başında dikilen adamı gördüğünde arkadaşlarıyla kısaca vedalaşmıştı. "Sizinle derste görüşürüz." Arkadaşları Tufan'la kısaca selamlaşmış ardından da kantine ilerlemişlerdi. Baran, gelip geçenlerin üzerlerine diktiği gözlerden uzaklaşmak için yürümeye başladı.

"Bir sorun mu var?" İçinde tohumlarının kökünü kurutmak istiyordu. Oğlan neden bir anda gelmişti ki yanına?

"Buraya gelmem için, bir sorun mu olmalı?" Fakültenin önünden uzaklaştıklarından emin olduklarında bulundukları yere baktı Baran, otoparka kadar gelmişlerdi. Gözlerden uzak olmak iyiydi. Kendisi için söylenenler umurunda değildi daha kötülerini duymuştu ama kimse karşısındaki oğlana bir şey diyemezdi. Bu sahiplenmeyi sevdi bir an. Acaba Tufan'ın sevgilisi olmak, onu kıskanmak nasıl bir duygu olurdu?

"Fotoğraf yüzünden burada değil misin?"

"Öyle ama aynı zamanda seni de merak ettim." Onu neden merak etmiş ki? Baran daha çok öfkelenmesini beklenmişti anlamsızca.

"Neden?" Kaşları kalktı şaşkınlıkla.

"Fotoğraf benim yüzümden yayıldı. Eminim zorluk çıkarmışlardır bu embesil sürüsü. "Tabii ki çıkarmışlardı ama söyleyerek daha sinirlendirmek istemiyordu.

Tufan, şu an ne kadar rahat görünse de Baran onun gözlerindeki öfkeyi görebiliyordu.

"Çok büyük sorun çıkmadı. Sadece baktılar."

"Götleri bakmaya yeter ancak." Koyu kahve irislerinde öfkenin ayak izi dolaşmaya başladığında, Baran konuşarak atıldı.

"Sen ne konuşacaktın?"

"Akşam işin var mı?" Tufan patika yolda gülüşerek yürüyen sınıf arkadaşlarına baktı. Aralarından biri selam verirken Tufan'da hafif baş selamıyla gülümsemişti.

"Hayır." Baran onun kime gülümsediğini merak etse de dönüp bakmadı. Okyanus mavisi gözleri sadece Tufan'a odaklanmıştı. Dalgalarının çarptığı her kayaya onun resmini çizmek istiyordu.

"Güzel. Akşam bizim çocuklarla toplanıyoruz sende gel ."

"Çocuklar mı?" İçinde oluşan heyecan, Tufanın hayatına gittikçe daha da girdiği için oluşan heyecandı.

"Tanışırsın, iyi insanlardır. Akşam bana uğra oradan geçeriz." Ellerini kaldırıp baranın saçlarını okşadı. Dudaklarında samimi bir gülümseme vardı. İstediği an bu basit dokunuşları yapmak hoşuna gitmeye başlamıştı

Etraflarını saran o tuhaf elektriklenme yeniden oluştuğunda geri çekildi Tufan.

"Akşam görüşürüz o halde."

"Görüşürüz." Kampüsün çıkışına ilerleyip yavaş gözden kaybolan adamı izledi Baran. Nasıl bir anda bu kadar yakın olmuşlardı anlamamıştı.

Asla bundan şikayetçi olmayacaktı da.





Selammm

Nasılsınız

Hikaye nasıl gidiyor? Umarım hoşunuza gidiyordur. Düzenlemeye girişsem de gözümden kaçacak yerler olacaktır. Eğer canınızı sıkan ya da hoşunuza gitmeyen bir yer varsa lütfen yazın. Kimseye yanlış mesaj verip, ön yargı oluşturmak istemem. 

Öpüldünüz

𝐓𝐔𝐅𝐀𝐍| 𝐁𝐱𝐁Where stories live. Discover now