43.

7.7K 555 28
                                    

Merdivenleri inerken dudaklarındaki gülümsemeyi silmeye çalıştı. Tufan, önden inerken o da peşinden iniyordu. Merdivenlerin sonunda dikilen adam, ona döndü.

"Gel buraya." Baran, uslu bir çocuk gibi önünde durdu. "Saçların karışmış." Çapkınca göz kırptığında, kıkırdadı. "Yapma şunu. Sen yukarı çıkartır, indirmem. İkimiz için iyi bir son olmaz."

"Hmmm" Başını yana eğdi. Saçları düzeltildiğinde, geri adım atan genç adama baktı. Kahverengi gözleri sakin gibi dursa da ardında yanan ateşi görmüştü.

"Tufan!" Neşeyle şakıyan ses duyuldu koridorun ucunda. İkiside sesin geldiği yöne döndü. "Hoş geldin." Yanakları kızarmış, gözleri neşeyle parlamıştı, Tufan'ı gördüğünde.

"Hoş buldum, Bilge." Genç kıza doğru ilerledi. Baran çatık kaşlarla arkasından ilerledi.
"Nasılsın? Uzun zaman oldu."

"İyim." Genç kızı umursamadan yanından geçti. "Annemi beklettik, kusura bakma." Genç kızın kahverengi gözlerindeki ışığın söndüğünü gördü, Baran. Bundan zevk alması kötü müydü?

"Sizde hoş geldiniz, Bilge ben." Baran kendisine selam verip, Tufan'ın peşinden giden genç kadına baktı.

"Bu kim be?" Okyanus gözlerinde şimşekler çarptı. Tufan'ın çıktığı kapıdan bahçeye çıkarken, Bilge'nin onu durdurduğunu gördü. Duymak için duraksamak istese de dikkat çekmek istemiyordu.

"Gel oğlum, otur." Ona bakan kadınla gülümseyerek gösterdiği yere oturdu. "Nasılsın?"
"İyim, teşekkürler." Tufan'a kısa bakış attı. Ne konuşuyordu böyle?

"Odayı beğendin mi?" Kibarlığından ödün vermeyen bir kadındı. Pamuk gibi beyaz teni giydiği elbise ile büyük tezatlık oluşturuyordu.
"Evet, çok güzel. Bana evinizi açtığınız için teşekkür ederim."

"Her zaman. Tufan'ımın dostu, ailemizdir."
Dostu değilim demek gelse de sadece gülümsemişti. Saklanmak, oldukları kişiler olarak davranmamak bazen can yakıyordu.
Tufan ise Bilge'yi yeniden görmenin sıkıntısını yaşıyordu.
"Acaba vaktin olursa..."

"Bilge, yeniden maziyi açma. Kalbini kırmak istemem." Genç kadının uzun siyah saçları, rüzgârda sallanıyordu. Çekik, kahverengi gözleri, ışıl ışıl teni ile birçok erkeğin aklını alırdı.
Tufan çocukluğundan bu yana ona karşı bir şey hissetmemişti.

"Annen, nişanımızı yapmaya hazırlanıyor." Tufan, alaya gülümsediğinde, biçimli kaşları çatıldı. "Neden gülüyorsun?"

"Ben başkasına aşıkken benimle evlenir misin?" Bombayı genç kadının kucağına atıp masaya ilerledi. Tufan, kurduğu cümlenin kalbinde yarattığı etkiye inanamamıştı.
'Aşk mı? Aşık mıyım ben?'

Masaya oturduğunda, yanındaki okyanus gözlüye kısa bakış attı. Yemekler yenildiğinde kalbinin amansız hastalığının, ilacının yanında olduğunu hissetti.
Okyanus gözlerin sahibi ise masaya oturan Bilge'ye bakıyordu. Kadının bu kadar güzel olması ayrı bir sinir bozucu durumdu.

Yemekler yenirken, Tufan için zorlu geçmişti. Herkes sürekli evlilik mesajı verirken o iş ve askerliği öne sürüp susturmayı başarıyordu.
"Yaşın geçmeden evlen. Yoksa otuzuna geldiğinde ancak baba olursun." Orta yaşlardaki kadın gülümseyerek bakıyordu genç adama.

"Otuzumda baba olmakta bir sorun görmüyorum." Kadının suratına baktı. "Yirmi beşim de işsiz güçsüz, evine ekmek götüremeyen bir adam olmak istemem. Çocuğum olacaksa, ona iyi bir gelecek kurmak isterim."

Yemekler yenildiğinde, Baran ara sıra gözleri ile Tufan'ı yiyen Bilge'yi izliyordu. Şu anda kalkıp kıza bağırmak istiyor, Tufanı kendi bağrına basmak istiyordu.

"Doydun mu?" Yanında oturan adama döndü öfkeyle. Bilge'yle ne konuşmuştu acaba? Bilge neden gözlerini ondan alamıyordu? Öfke ve kıskançlıkla sayısız soru sıralayabilirdi.

"Evet." Adamı terslemeden edememişti.
"Okyanuslarında yine fırtına başlatmışsın." Masanın altından oğlanın bacağına koydu elini. "Konuşacağız bunu." Baran keskin bir nefes aldı. Bacağındaki eli yok saymak imkansızdı.

"Neyi?"

"Ülkenin dış borcunu Baran." Gözlerini devirip, önüne döndü. Saat öğlene gelmişti nerdeyse ve misafirlerin gitmeye niyeti varmış gibi durmuyordu.

"Anne biz biraz dinlensek?" Ayağa kalktı. İlgilenmesi gereken biri vardı. "Yol yorgunluğumuz var."

"Tabi, siz uyuyun, üst kata kimseyi çıkarmam ben. Hem misafirimizde rahat olur." Herkese kısa selam verip üst kata yöneldiler.

Tufan, arkasından gelen adama kısa bakış attı, onun bu öfkesini almanın yolunu düşündü.





Selamm.
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

Ayrıca 'Deniz Tuzu' adında bir deniz erkeği hikayesi yazmaya başladım. Bakmayı ve desteklemeyi unutmayın.

Öpüldünüz. 💜

𝐓𝐔𝐅𝐀𝐍| 𝐁𝐱𝐁Where stories live. Discover now