TUTSAK KALPLER

'Bul Artık Beni!..'

Yepyeni bir bölümle yine karşınızdayım...Umarım beğenerek okursunuz... Her bölümü yazarken ayrı bir heyecan yaşıyorum. Hataları varsa eğer şimdiden affola canlar...

    KEYİFLİ OKUMALAR...

******

Bir ses duydu genç adam o gece.Karanlığın ortasında yine tek başına ve bilmediği bir yerdeydi.Amaçsızca dolaşırken kulağına gelen sesi takip etti bir süre.Sonra usulca yaklaştı bir kapıya. İçerden bir hıçkırık sesi gelmişti önce.  Sonra ses kesildi. Kapının kolunu tutup açtığında karanlığın ortasında bir kadın vardı yine. Başı önüne düşmüş, halsiz ve güçsüz görünen bir kadın.
 
   Kadına yaklaşırken ayak seslerine uyanmıştı ve başını kaldırıp genç adama baktı. Gözlerinden yaşlar akarken dudaklarından sadece:

  "Yardım et bana! Ne olur kurtar beni buradan! Sana ihtiyacım olduğunu bile bile gelmiyorsun! Bul artık beni!.."demişti.

   Genç adam yine bu mavi gözlü  kızı kurtarmak için adım atarken kız sanki karanlıkta kayboluyordu. Ona yetişmeye çalışırken eline yine o kelebekli kolyesi vardı sadece. Dudaklarında ise:

  "Kimsin sen? Nerdesin?"diyordu.

Ama genç kız sadece:

   "Bul artık beni!.. Bul artık beni! " diyordu .

Genç kızın sesi uzaklaştıkça genç adam sesini duyurmak istercesine bağırıyordu.

  "Kimsiinnn?"

Uyandığında terden sırılsıklam olmuştu.Gözleri yuvalarından fırlayacaktı nerdeyse. Bağırma sesine odaya ilk gelen Faruk olmuştu.
  Genç adama 'ne oldu abi?'demişti ama Melih'in buna verebileceği bir cevabı yoktu. Çünkü her gece bu kızı aynı şekilde görmesine henüz kendi de bir anlam verememişti ki... Şimdi  bu soruya nasıl açıklama getirebilirdi. En iyisi sabahı beklemekti.

*****

Asya o geceyi karanlık bir odada sandalyede eli ayağı bağlı bir şekilde sabahlamıştı.
  Suat Bey ve oğlu Ali deli gibi her yerde onu arıyordu ama ondan hiç bir iz yoktu. Suat Bey tüm bağlantılarını gizli olarak kullanıp kızını aramaya çalışırken Ali süt kardeşi Ömer 'i aramıştı.