'Sil Baştan'

4K 100 11
                                    

Yepyeni bir bölümle yine karşınızdayım canlar...Umarım begenirsiniz. Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın!..

Multi medya: Asya Sancaktar
Melih Kaplan

KEYİFLİ OKUMALAR!..

*********

Gördüğü rüyanın etkisinden çıkamayan genç adam yatakta oturur vaziyette dururken halen dudaklarından aynı kelimeler dökülüyordu:
"Kimsin?.."

********
Sabaha karşı havalimanının dış hatlar kapısında heyecanla dönüp duran adam artık sabrının son demlerindeydi.Uzun süredir görmediği ve burnunda tüten biricik kızkardeşi geliyordu sonuçta.Artık ayrılmak yoktu onlara.Artık tüm hasret bitecekti. Ve bundan sonra birbirlerinin yanında birbirlerine derman olacaklardı...
Kapı usulca aralanırken adam gözlerini dikmiş gelenlere bakıyordu. Kalabalık biraz dağılınca arkadan bir kız ve bir kadın belirdi kapıda. Ellerinde valizler,etrafına bakınan iki kadın...Abisini gördüğü an gözlerinin içi parlamıştı. Hızlı adımlarla ona doğru ilerlerken birden ağırlık yapan valizi bırakıp koşarak adamın boynuna atlamıştı...

"Alii'mm!..Abiimm!.."dedi genç kız.

Sıkıca sardığı kollarındaki kızı kendi etrafında döndürürken adam:

"Asya'm!.. Mavişim!.." dedi aynı hasret dolu bir sesle.

Yanlarına gelen yaşlı kadın gençlerin ayrılmadıklarını görünce öksürmeye başladı.Bende burdayım der gibi.Adam yaşlı kadını farkedince boynuna dolanan kolları usulca çözüp kadına döndü.

"Ayşe Sultan!.. Hoşgeldin!.."dedi ve aynı içtenlikle kadına da sarıldı.
"Hoşbuldum paşam!.. Bakıyorum da kardeşini görünce dünyayı unuttun hemen!.." dedi biraz sitemli biraz da muzur bir sesle.
"Olur mu hiç Sultanım..Seni unutmak mümkün mü hiç?.."
"Bilmem artık paşam! Unutursan elimden kurtulamazsın zaten biliyorsun değil mi?.." dedi gülerek.

Adam bir kolunun altına kardeşini diğer kolunun altına yaşlı kadını alıp arabaya doğru yürümeye başladılar. Arkalarından da korumalar valizleri arabaya taşıdılar. Bunu farkeden genç kız:
" Abi korumalar halen yanında! Bir sorun yok değil mi? Yada bilmem gereken birşeyler?"dedi tedirgin bir şekilde.
"Yok mavişim! Biliyorsun Suat babam hep tedbirli adamdır.Buna sende alışsan iyi edersin güzellik!.. Sen nereye korumalar oraya.Tamam mı maviş?.."
"Ama ben böyle kalabalık dolaşamam ki! Hem çok dikkat çekiyor bu şekilde. Beni sen korursun zaten..."
Genç kız abisine öyle masum bir bakış attı ki sanki minik yavru kedi gibiydi.Bu bakış Ali'yi kandırmak için hep işe yaramıştı.Ama unuttuğu birşey vardı ki o artık yurt dışında değil Türkiye'deydi.

"Olmaz ufaklık! Ben seni yine korurum ama senin yanında herzaman olamam biliyorsun! Hem şu bakışını hemen düzelt yoksa seni elimden kimse alamaz!.." derken ellerini gıdıklama pozisyonuna getirdi.

Duruma el atan kişi tabiki yaşlı kadındı.

"Hadi hadi! Evde şımarıklık yaparsınız. Yoruldum ben!"derken arabaya binmişti bile.
Yol boyunca iki kardeş hem sarılmış hemde şakalaşmıştı. Şehir merkezinden biraz uzakta sakin ve ormanlık alanın içindeki koca konağa geldiklerini ancak aracın durduğunda anlamışlardı. Asya yine abisinin kollarında eve doğru yürürken kapının önünde onu bekleyen yaşlı adamı görünce abisinden ayrılıp koşarak yaşlı adama sarıldı.

"Babacığım!.." dediğinde tüm ev sanki kızın sesiyle çınladı.
Aynı içtenlikle yaşlı adam da kıza sarılıp:

"Hoşgeldin güzel kızım!.." dedi.
Sonra yaşlı adamın hemen arkasında duran kadına da aynı şekilde sarıldı.

TUTSAK KALPLERWhere stories live. Discover now