'Gece Gözlü Adam!'

1.7K 56 13
                                    

Selam...

Uzun bir aradan sonra, uzun bir bölümle yine karşınızdayım canlar...

Umarım beğenerek okursunuz!

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum... Okuyan ve destek veren herkese çok teşekkür ederim...

Bölüm şarkısı: Buray -  Sevdalar

KEYİFLİ OKUMALAR...

*****

Hayat ne garip bir şey! Bazen yok olmak istersin acının koynunda. Bazen huzurla kapatırsın gözlerini aynı acının kokusunda... Genç kızın içindeki acısının  adıydı Melih! Yokluğunda acısıyla kavrulduğu, varlığında kokusuyla huzur bulduğu adamdı Melih! Tüm yollarının çıkmazı, kaçtıkça yakalandığı, kayboldukça sığındığı karanlıktı Melih!

Gözlerini huzurla kapatmıştı genç kız. Kendine bile henüz itiraf edemediği bu huzur veren kokunun koynunda. Belki de adını bilmediği bir duyguydu. Yada yaşamaktan korktuğu bir duygu... Olmak istediği yerde adını koyamadığı duygularla karmakarışık olmuştu hem aklı hemde kalbi... Günlerin yorgunluğunu başını koyduğu göğüsten çıkarırken gözlerini aralamasına sebep olan şey duyduğu sesler ve başını koyduğu bedenin gerginleşmesiydi. Kulağına ilk çalınan ses abisinin öfkeli sesiydi. Genç adam ise kızın uyanmaması için resmen ağzının içinde hırlar gibi konuşuyordu. Oda biliyordu ki genç kız günlerdir kendisi yüzünden uykusuzdu.

"Ne oluyor lan burda?"diyerek kükremişti Ali.

Faruk onu susturmaya çalışırken genç adam ona 'sus' işareti yapıyordu. Ama nafile! Ali gördüğü manzara karşısında sinirden köpürmüştü.

"Ne susacağım oğlum! Almışsın kardeşimi koynuna! Tövbe tövbe !"dedi aynı sinirle.

"Yalnış anlıyorsun Ali..."diyerek açıklama yapmaya çalışan Faruk'u sert sesiyle Melih susturdu.

"Doğru konuş lan! Kimse Asya hakkında böyle bir ithamda bulunamaz! Abisi olman bile sana bu hakkı vermez!"dedi dişlerini sıkarak.

"Sende adam gibi davran o zaman Melih! Kardeşimden uzak dur! Onun aklını karıştırma! Buna izin vermem!"derken yumruklarını sıkmış  genç adamın üzerine atlayacak gibi bakıyordu.

"Buna sen değil Asya karar verecek Ali! Kimsenin lafıyla ondan uzak duracak değilim!"dediğinde halen dişlerini sıkarak konuşuyordu.

Asya hafifçe yerinden kıpırdanmaya başlayınca Melih sert bir şekilde Ali'yi  uyardı.

"Sakın Asya'yı üzecek bir kelime etme!"dedi son olarak.

"Allah Allah! Sana mı soracaktım nasıl davranacağımı?"dediğinde oda gözlerini kardeşine çevirdi.

Asya kendine gelirken sadece abisinin bu cevabını duymuştu. Öncesinden konuşulanları duymamıştı. Belki de iyiki duymamıştı.

"Hiihh! Ali'm!"dedi şaşkın ve uykulu sesiyle.

"Hiihh yaa!"diyerek karşılık verdiğinde halen kaşları çatıktı.

Ama bu durum Asya'nın yüz ifadesine bakana kadardı. Uykulu gözleri, şaşkın yüz ifadesi ve mahçup bir şekilde ısırılan dudakları görünce sanki Ali'nin tüm sinirleri alınmış gibi sakinleşti. Bu kızda kesin şeytan tüyü var arkadaş! Az önce kırmızı görmüş boğa gibi olan adam şuan süt dökmüş kediden halliceydi (!) Kardeşinin mahcubiyetini anlayıp yine Ali konuşmaya devam etti.

TUTSAK KALPLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin