TUTSAK KALPLER

'Asya'm!..'

Yepyeni bir bölümle yine karşınızdayım.

Artık yeter bulsun Asya'yı diyenlere müjdeee!..Bu bölüm beklenen karşılaşma gerçekleşecek...

Umarım beğenirsiniz...
Yorumlarınızı ve özellikle oylarınızı bekliyorum canlar...

    KEYİFLİ  OKUMALAR

*****

Genç adam yine aynı rüya ile başlamıştı yeni bir güne. Yine terden sırılsıklam olmuş bir beden ve yine nefes nefese bir uyanış...
   Ne zaman biter bu rüyalar bilinmez ama bildiği tek birşey var oda kızı bulamadığı hergün içindeki acının daha da büyüyüp canını yaktığı gerçeği...
    Birde uslanmaz kardeşi vardı tabi hayatında. Son günlerde bir görünüp bir kaybolan. Geceleri eve uğramayan yada sabah eve gelip sadece kıyafetlerini değiştirip duş alan ve tekrar kaybolan kardeşi...Nihayet bu sabah kahvaltı yaparken görebilmişti onu. Aslında ihale için uğraştığını biliyordu ama bu onu merak edip özlemesine engel olmuyordu. Sonuçta ondan başka kimi vardı ki zaten...

*****

Suat Bey ve Ali henüz Asya'yı bulamamışlardı. Kızlarının kaybolmasının üstünden üç gün geçmişti. Suat Bey o kadar önlem almasına rağmen koruyamadığı için vicdan azabı çekerken,  Ali ise halen onu bulamamanın ve çaresizliğin öfkesini yaşıyordu.

"Baba aklım almıyor artık! Üç gün oldu. Biri kaçırsa arar derdi kız bende istediğim şeyi yapın diye! Ama yok! Ömer 'den yer tesbiti alıyoruz hergün sinyal hep aynı yerde! Ama kız yine yok! Baba kafayı yiyecem bu nasıl iş böyle?"dedi tüm öfkesiyle.

"Oğlum Asya'yı sadece biz değil yeraltının ileri gelenleri de arıyor artık biliyorsun! Bulacağız kızımı! bulacağız !.."derken sesi titremişti sanki.

Suat Bey pencerenin kenarındaki tekli koltuktan dışarıyı izlerken Ali salonun ortasında hızlı adımlarla volta atıyordu. O sırada çalan kapı ziliyle herkes başını o yöne çevirdi.

"Selam! Birader bugünde sinyal aynı yerden geliyor! Ben artık bir ekip çıkarmak istiyorum. Ama sizden izinsiz yapmak istemiyorum."derken ses tonu endişeliydi artık.

"Olmaz! Ekip çıkartırsan iş resmiyete dökülür! O zaman tüm takiplerim kızımın varlığını öğrenir. Bu onu daha çok tehlikeye atar!"diyerek Ömer 'in teklifine itiraz etti Suat Bey.

"Baba bırak çıkarsın ekibi! Belki onlar bulurlar mavişimi!"

"Olmaz dedim Ali! Sanki bilmiyorsun durumları!.."diyip salonu terk etti.

Ali, Suat Bey'in kalktığı koltuğa otururken gözlerini yerdeki halıya çevirip düşüncelere dalmıştı. Aynı zamanda da Ömer 'e:

"Anlamıyorum artık Ömer! Nasıl bulunamaz bu kız yaa! Üç gündür yüz kişilik bir ekip sinyalin geldiği noktayı didik didik ettik. Her taşın altına bakıldı. Hadi kızı kaçırdılar orada yok diyelim. Abi sinyali gönderen telefonu bile bulamadık!"

Ali içinde kopan fırtınanın etkisiyle ellerini saçlarına daldırdı. Süt kardeşinin bu hâline üzülen Ömer birkaç adımda mesafeyi kapatıp elini omzuna atarak konuştu.

"Bulacağız ufaklığı Ali! Sen ayakta durmak zorundasın! Babana ve annene destek olmak zorundasın! Benimde kafamı karıştıran şeyler var aslında ama bilemiyorum? Emin olmadığım için birşey diyemiyorum da!" Sesi düşünceliydi.