Bölüm 6

322K 12.9K 7.1K
                                    

(Aralık 2002, Amsterdam.)

"Bana sarılmayacak mısın oğlum?"

Fehmi Sezgin otel odasına girdiğinde kendisine bomboş gözlerle bakan Sarp'a yaklaştı ve "Sarp?" dedi. "Babana sarılmayacak mısın?"

Sarp tam on yıl sonra gördüğü babasındaki bakışlarını yanında duran amcasına çevirirken elini yumruk yaptı, derin bir nefes aldı ve gülümsemeye çalışarak "Babama her gün sarılıyorum zaten." dedi. "Değil mi baba?"

Tarık Sezgin Sarp'a; parlayan gözleri ile bakarak başını onu onaylar şekilde salladı ancak herhangi bir cevap vermedi. Yılların yüzüne yerleştirdiği çizgiler ve beyazlamaya yüz tutmuş saçları ile artık yaşlı bir adam olan Fehmi Sezgin ise gözlerini sıkıca kapatıp açtı ve kollarını iki yana açarken "Sarp..." dedi. "Seni bıraktığım için tekrar özür dilerim oğlum, hadi sarılalım ve barışalım gel!"

Sarp kendisiyle hala küçük bir çocukmuş gibi konuşan babasına alaycı ve küçümseyici bir bakış attıktan sonra yeniden amcasına döndü ve "Ben dışarıdayım baba." dedi. "İşin bitince aşağı buluşuruz."

Sarp odadan büyük bir ciddiyetle ayrıldıktan sonra Tarık; abisi Fehmi'ye bir bakış atarak "Üzgünüm ama..." dedi. "Annesinin ölümünden sonra onu bırakıp gittiğin için seni affetmesi kolay olmayacak demiştim telefonda da."

"Evet bırakıp gitmem büyük bir hataydı ama o zaman olanları biliyorsun Tarık..."

"Annesinin ölümüne neden olduğunu ve üstüne oğlunu bırakıp gittiğini... Evet biliyorum abi."

Fehmi öfkeyle onun üzerine yürürken "Onu bırakıp gitmiş olabilirim ama annesinin katili ben değilim!" dedi. "O herif!.. Hilmi Aksoy denen şerefsiz öldürdü Ayla'yı."

Tarık başını iki yana sallarken "Peki buna ortam hazırlayan kimdi!..." dedi. "Neyse abi, seninle yıllar sonra yeniden aynı konuları tartışmayacağım... Gelmek istedin; geldin ve Sarp'ı gördün, seni tamamen sildiğini de anlamışsındır. Yıllar geçti, şimdi de yıllar önce yaptığını yap ve onu bırak, kendi dünyasında mutlu olsun..."

Tarık abisine son bir ters bakış attıktan sonra odanın çıkışına ilerledi ve kapısını açtı. Fakat o an duraksayarak karşısında duran Sarp'a şaşkınlık ile baktı. "Sarp?" dedi. "Sen aşağıya inmemiş miydin?"

Sarp ise dudaklarını birbirine kenetlerken öfkeyle dolu olan gözlerini amcasına dikti.

"Hilmi Aksoy kim!?"

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Kayla Sarp'la konuştuktan sonra gelen mesaja girerek adresi okudu ve ardından telefonunu elinden bırakmadan hızla Çağan'ı aradı ve sabırsızlıkla açmasını bekledi.

Çağan telefonun sesiyle uyanırken isteksizce Kayla'nın aramasını cevapladı. "Alo?"

"Çağan! Lavin şehrin dışında bir evdeymiş adresi öğrendim. Hemen hazırlan yanına gidiyoruz."

Çağan bunun üzerine hızla yerinden fırlarken dolaptan kıyafetlerini çıkarmaya başladı ve o ara Kayla'ya "Nereden öğrendin?" diye sordu. "O mu aradı?"

"Anlatırım. Bir an önce gel beni evden al. Zaman kaybetmeyelim."

Çağan telefonu kapatırken hızla üzerine kıyafetlerini geçirdi ve aynada kendisine baktıktan sonra arabasının anahtarını alarak evden hışımla ayrıldı. Kayla da o gelene kadar hazırlanma işlemini çabucak hallederek apartmanın girişinde onu beklemeye başladı ve yaklaşık bir saat sonra gelen Çağan'ın arabasına heyecanla bindi. "Hızlı gidelim."

TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin