Bölüm 28

196K 7.3K 2.5K
                                    

Annesinin yaşıyor olmasının yarattığı kaosun izleri sürerken; bu gerçek ile ilgili tüm detayları öğrenmek için gittiği amcasının evinde yeni bir şok edici gerçekle sarsılmıştı Sarp. Nida; Tarık Sezgin'in öz kızı değildi. Bunu kabullenmek de kolay olmayacaktı onun için. Derin bir nefesle havayı ciğerlerine doldurduktan sonra masada oturmaya devam eden ve titreyen ellerini nereye koyacağını bilemeyen yaşlı adamın gözbebeklerinin içine baktı. "Ne demek bu?" diye sordu. Şaşkınlığının izleri sesine yansımıştı. "Nida... Senin kızın değil mi yani?"

"Hayır." dedi amcası. "Değil."

"Nasıl?"

En az Sarp kadar şoka uğramış olan Lavin'in inanamaz bakışları eşliğinde de bu konuyu anlatmaya devam etti yaşlı adam. "Evlendikten sonra hayatımdaki her şey çok güzeldi." dedi iç çekerek. "Eşim, Fulya, çocuk istiyordu. Ben de öyle. Fakat çocuğumuz olmuyordu. Umudumuzu kaybetmedik hiç. Ancak bir gün kontrol için gittiğim hastahanede öğrendim asla baba olamayacağımı. Tedavisi yoktu. Hayatımın en çaresiz yıllarıydı. Uzun zaman çare bulmak için uğraştım ve sonra bir gün, gittiğim bir hastahanede ağlayan genç bir kızla tanıştım; o da aynı gün hamile olduğunu öğrenmişti. Fakat bebeğin babası onu terk etmişti, maddi durumu da kötüydü. Bebeği istemiyordu. O an aklıma gelen ilk şeyi yaparak onunla bir anlaşma yaptım ve bakımını üstlendim. Karım da olumlu baktı bu duruma. Kimse bilmedi bunu, herkes aylarca Fulya'yı hamile sandı. Bebek doğduğunda da onu alıp eve getirdim. Yani Nida'yı... Ilk günler normaldi her şey; ancak Fulya bunu kabullenemedi zamanla. Nida'yı hiçbir zaman kendi çocuğu gibi göremedi. Hayatımız alt üst oldu, kavgalarımız arttı ve birkaç ay sonra bir gün karım beni terk etti. Nida ile tek başıma kaldım. O daha bir yaşında bile değilken de sen geldin yanımıza... Gerisini biliyorsun zaten."

Bir şeylerin ağırlığından kurtulmak ister gibi nefes aldı. "Işte; Hilmi Aksoy da bu gerçeği bir şekilde kayıtlardan öğrenmiş olacak ki; ihtiyacı olan parayı alabilmek için beni bununla tehdit etti. O zamanlar bu gerçeğin yayılması iş hayatımı sarsacaktı, bu yüzden bu tehdite boyun eğmek zorunda kaldım... Özet bu."

Sarp olduğu yerde kalakaldı ve odada düşünceli bir tavırla gözlerini gezdirdi. "Ne olursa olsun bunu Nida'ya söylemeliydin." dedi kendisini toparladığında. Sesi sarsıldığını belli etse de gereğinden fazla sertti. "Bu gerçeği bilmeye hakkı vardı." Kendisinin konusunu o an için unutmuştu Sarp. Bu yeni gerçeğin yankılarıyla doluydu aklı. Amcasına sorgular bir şekilde baktı o sırada.

"Nida'nın psikolojisini biliyorsun." dedi Tarık Bey, ona cevaben. "Küçüklüğünden bu yana, onunla atlattıklarımız malum. Iki defa intihar etmeye kalktı, hep sorunluydu. Bu gerçeği söylemek için doğru zaman hiç olamadı, biliyorsun."

Nida'nın takıntılı halleri ve kişilik bozuklukları birebir şahit olduğu bir durum olduğu için bu konuda amcasına biraz olsun hak vermeden edemedi Sarp. Karşısındaki adama olan öfkesi hiç azalmamış olsa da; bu durumda onu anlamak kaçınılmazdı onun için. Ancak Nida'nın o hallerinin sorumlusu da amcasıydı diğer yandan. Amcasının kızına olan ilgisizliği ve bunun Nida üzerindeki etkileri yıllardır o evdeki en büyük sorunlardan biriydi.

"Bence bu gerçeği artık bilmeli." dedi Lavin o sırada araya girerek. "Ona bunu şu an değil ama bebeği dünyaya geldikten sonra bir şekilde söylemelisiniz." Kendisini onun yerine koyarak konuşmaya devam etti. "O da bilmeli gerçeği. Sizin onun öz babası olmadığınızı Nida da bilm..."

"Beni bu yüzden mi hiç sevmedin?"

Lavin'in cümlesini kesen ses ile hepsi başlarını kapıya yönelttiler. Açık kapının girişinde, daha da büyümüş olan iri gözleriyle babasına bakan Nida'ya döndü tümünün yüzleri. Hayalkırıklığıyla ve hüzünle dolu yorgun bakışlar; Sarp'ın gözlerinden onun gözlerine taşınmış gibiydi. Hem çok şey söylemek istiyor; hem de söylemek için ihtiyacı olan gücü kendisinde bulamıyor gibi titreyen, aralanmış dudaklarını birbirine bastırdı Nida. "Bu yüzden mi?" diye sordu yeniden. Düşmekten korkar gibi daha sert bastı ayaklarının altındaki parkeye. "Beni bu yüzden mi hep yok saydın? Öz kızın olmadığım için mi ittin hep beni?"

TutsakDonde viven las historias. Descúbrelo ahora