Bölüm 5

336K 12.8K 5.9K
                                    

(Aralık 2000, Istanbul.)

Ted Koleji.

"Evet çocuklar, bu dersin tartışma konusu tahtada okuduğunuz gibi; 'bizi güçlü kılan duygular.' Şimdi bana en güçlü duyguyu söylemek isteyen var mı?"

Rehber öğretmeni Meral hanım sınıfa merakla bakarken aralardan bir kız "Sevgi!" dedi. Öğretmen gülümseyerek onu onaylarken bir başka çocuk elini kaldırarak "Umut!" dedi. "Bence umut en güçlü histir. Hayal ettiğimiz sürece güçlü bir insan olabiliriz."

Meral hanım bu cevaba da gülümserken gözlüklü bir çocuk, Doğa, ayağa fırladı ve "Aşk!" dedi. "Çünkü mesela ben Helin'e aşık olduğum günden beri çok güçlü hissediyorum!" Öğretmenleri ile birlikte tüm çocuklar da bu cevaba kahkahalarla gülerken sınıfta bir uğultu yükseldi. Kimileri o çocukla dalga geçerken, kimileri de kendi aralarında kıkırdamaya ve konuşmaya başladılar. Ve tam o an en arka sıradan tüm sınıfı susturan bir cevap geldi; "Nefret."

Tüm sınıf birden susarken merakla en arka sıraya başlarını çevirdiler; Meral hanım ise aynı merakla o yöne ilerledi ve kaşlarını hafifçe çatarken "Sarp?" dedi. "Senden mi geldi o cevap?"

"Evet."

"Peki böyle düşünmenin nedeni nedir?"

Sarp rahat oturuşunu korurken; elinde çevirdiği kalemindeki bakışlarını kendisine yaklaşan öğretmenine kaldırırarak ciddiyetini korudu ve "Çünkü..." dedi. "Eğer nefret ediyorsanız; bir evden, bir şehirden, insanlardan ya da tek bir kişiden... İşte o zaman unutmazsınız. Neden nefret ettiğinizi, sebebinin ne olduğunu, bir zamanlar sizi yaralayan şeyin ne olduğunu her zaman hatırlarsınız. Nefret ediyorsanız her sabah sizi güçsüz kılan her şeyi hatırlar ve daha güçlü uyanmak için gözlerinizi açarsınız. Merhamet duymaktansa nefret etmeyi tercih eden birisi; insanları asla zayıf noktalarına ulaştırmaz, her zaman tedbirlidir. Az önce birisi sevgi demişti değil mi? Birilerini ya da bir şeyleri sevmek demek; o insanları ya da o şeyleri kaybetmekten korkmak demektir. Zaaflara sahip olmak demektir. Korkan ve zaafları olan insanlar asla güçlü olamazlar. Umut da öyle. Hayalleriniz ve hala o aptal umutlarınız varsa kırılmaya en uygun insanlar olarak yaşamaya mecbursunuz demektir. Sizi yaralamak isteyenler ilk olarak umutlarınıza yönelirler çünkü... Ve en tehlikeli duygu, Doğa'nın söylediği; aşk. Bence insanı en güçsüz kılan duygu budur işte. Bugüne kadar hiç aşık olmadım. Olmayı da düşünmüyorum. Çünkü sevgi herkese karşı duyabileceğiniz bir hisken; aşk tek bir kişiye adayabileceğiniz bir duygudur. En çok da bu yüzden tehlikelidir bence. Aşk insanın en önemli yetilerini elinden alarak mantığı yerle bir eder ve tıpkı Aşil'in topuğu gibi sizin de en hassas noktanıza dönüşür. Ve bir gün biri gelir; sizi o en hassas noktanızdan vurarak yerle bir eder... İşte bu yüzden ben nefret diyorum. Sadece nefret bizi güçlü kılar,söylenen diğer duygular ise zayıflığımıza zemin hazırlamaktan başka bir işe yaramazlar."

Meral hanım son kelimesine kadar dikkatlice dinlediği Sarp'a bakarken 12 yaşındaki bir çocuktan bu tarz bir konuşmayı ilk kez duyuyor olmanın şaşkınlığı içerisinde "Yaşına göre fazla karamsar bir düşünce tarzı bu Sarpcım." dedi. "Umarım derslerim ve yaşayacakların bu düşüncelerini tamamen değiştirebilir."

Sarp oturuşunu dikleştirirken alaycı bir şekilde gülümsedi ve toplanarak ayağa kalkarken "Hiç sanmıyorum." dedi. "Kalp benim için her zaman biyolojik bir nesne olarak kalacak. Daha fazlası değil. Neyse; güzel konu seçmişsiniz ama benim antremana yetişmem gerek, size iyi dersler hocam."

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Dudaklarından Lavin'in ismi son kez dökülürken onun içinden çıkarak kendini yatağın diğer tarafına, Lavin'in yanına, attı Sarp. Lavin ise elini terleyen alnına götürerek saçlarını geriye doğru düzeltti ve ardından Sarp'a dönerek ona yaklaştı. Başını Sarp'ın boynuna gömerek derin bir nefes aldı. Tutkulu anların sesleri yerini huzurlu bir sessizliğe bıraktı o an. Sarp kolunu Lavin'e dolayarak onu kendine çektikten sonra dudaklarını Lavin'in saçlarına dayadı. Onun kokusunu içine çekerken ise gözlerini kapattı. "Çok güzelsin." O an duyduğu Lavin'in saçlarının kokusu tüm bedenini sararken kendini tuhaf bir huzurun içinde buldu ve gözlerini kapatmaya devam ederek nefes alışverişlerinin düzene girmesini bekledi.

TutsakOù les histoires vivent. Découvrez maintenant