ARKADAŞLAR BU BÖLÜM ŞİDDET İÇERİR HABERİNİZ OLA :) UMARIM BEĞENİR VE BENİ O GÜZEL YORUMLARINIZDAN MAHRUM BIRAKMAZSSINIZ SİZLERİ SEVİYORUM ÖNÜMÜZDEKİ BÖLÜMLER GECİKMELİ GELEBİLİR LÜTFEN BANA KIZMAYIN ....ALEX
.........................................................................................................................................................
Öfke….öfke olmalıydı. Bedenini sinsi bir el gibi kuşatıp damarlarında yayılan akkor sıcaklığın başka bir adı yoktu.Şu hayatta herşeyi elde etmişti. Güzeldi…Hemde çok güzeldi. Bedeninin şehvetli kıvrımlarıydı onu dayanılmaz yapan.Cilvesi,işvesi,seksapalitesiydi erkekleri etrafına bir avuç sinekmiş gibi dolduran. Ve birde zekası vardı ki bu öldürücü üç bleşim ortaya Sinem Karayeli çıkartmıştı.
Hikmetle tanıştığında ondokuzunda ya var ya yoktu. Hikmetin lüks arabası bir gün çalıştığı otelin girişine yanaştığında, mesayisini bitirmiş evine gitmek için kapıda servisi bekliyordu. İkinci elciden aldığı ucuz yarı bozuk telefonunu almak için çantasını karıştırırken, birden lüks araba önünde durmuş sinem, kafasını kaldırıp arabaya büyülenmiş gibi bkmıştı. Çalıştığı otel lüks bir oteldi ama daha önce böyle heybetli ve gıcır gıcır bir araba görmemişti. Bu yüzden arabaya hayranlıkla bakıp iç geçirirken içinden kimin ineceğini merak ederek kapısına bakmıştı. Arabanın camları siyah film kaplı olduğu için içindekini görememek sinemin merakını daha da kamçılamıştı.Arabanın şoför koltuğundan önce uzun boylu genç heybetli bir adam inmiş , daha sonra koşarak arabanın sağ arka kapısına gelip açmış ve içeriden orta yaşlı saçları hafif kırlaşmaya yüz tutmuş göbekli kalontor bir adam inmişti. Kendisine deli bir merakla bakan sinemi bulmuştu gözleri. Gözlerini kısarak sinemi baştan ayağa süzmüş ve sanki sokaktaki bir avuç çöpü fark etmiş gibi yüzünü buruşturup dev adımlarla içeri girmişti. Sinem o gün yaşadığı aşağılanmayı hala hatırladıkça deliye dönerdi. İşe yaramaz telefonunu çıkarıp ailesini aramış ‘gece otelde yapılacak çok önemli bir parti için mesaiye kalacağını’ söyleyip telefonunu kapamıştı. Bu kendini bilmez adamın peşinden tekrar lobiye girmiş arkadaşı olan resepsiyonist Yelizden adamın bilgilerini ve hangi odada kaldığını öğrenip koşarak otelin çamaşırhanesinin olduğu bölüme gidip, kurutemizleme için verilen birbirinden pahalı ve şık abiyelerden kendi bedenine ola birini seçmiş,tuvalette saçı ve makyajını halledip akşam saat 21:30 gibi adamın kapısını çalıp şuh bir edayla beklemeye başlamıştı. Kapı açılıp karşısında yine kısık gözlerle kendisini izleyen adamı görünce önce içini bir korku dalgası sarmış ama sonra kendisine gelip şuh bir gülümsemeyle “ merhaba..” demiş ve daha davet edilmeden içeri dalmıştı. Sonra…sonrası o gece aklını başından aldığı Hikmet Karayelin bir ay içinde karısı olmuştu.
Gülümsedi Sinem. Evet istediği herşeye her erkeğe sahip olmuştu. Hikmetle birlikte paraya ve güce doymuştu. Hayatta isteyipte ulaşamadı tek şey Kemal Salvadordu. Onunla tanıştığında sert ama aklını başından alan sözleri Sinemin içini ilk defa bu kadar kıpır kıpır yapmıştı.Her yerinden güç her yerinden otorite akıyor ve kendisini tatlı sert yönlendirmeleri aklını başından alıyordu. Tuvalete giderken kendisinin peşinden gelmiş ve tuttuğu gibi duvara yapıştırıp saf hayvani gücüyle tıpkı bir vahşi gibi dudakların ı istila etmiş ve daha sinem ne olduğunu bile anlamadan o kocaman aletini içine yitmişti. Hemde ne yitme daha önce yattığı hiçbir erkek onun gibi içini doldurmamıştı. Sinem hala aklına geldikçe orgazmın sınırlarında dolanırdı. Seri hareketlerle kendisini boşaltmış ve ardından kendisi aletini içinden çıkarıp duvara boşalmıştı.
