9.BÖLÜM TESLİMİYET....!!!

58.9K 2K 66
                                    

        

         Bazen bir çift güzel gözün teslimiyetinde buluruz HUZURU...Bazen de biz teslim olmak isteriz o bir çift güzel göze ve HUZUR ararız...Boyun eğmektir teslimiyet bazen kendin için bazen ailen bazen çocuğun bazende sadece aşk için... Eğer bir gün teslim olacaksanız sadece bu Aşk ve Huzur için olsun bunun dışındakiler sade ve sadece TUTSAKLIKTIR...Tutsaklık ve Teslimiyet arasında dağlar okyanuslar kadar fark vardır....

        Dolunay 1 haftadır odasından çıkmıyordu.Yemiyor içmiyor uyumuyor sadece tavanı izleyip başına gelenleri hazmetmeye çalışıyordu. Babası ilk bir kaç aksam onu rahat bıtaksada son üç akşamdır önce anlayışla ikna yollarına gidip yemeğe indirmeye çalışmış ama Dolunay ona cevap vermemişti. Hal böyle olunca babası en iyi bildiği şeyi yapıp zorbalıkla Dolunayı aşağı indirmişti.Genç kız Yemek boyunca ne konuştu ne yemek yedi ne de babasının yüzüne bakmıştı.Babası bir anda bağırdığında yerinden sıçramıştı.

" Yeter..." deyip elini masaya öyle bir kuvvetli vurmuştu ki Dolunay deli gibi titremeye başlamıştı."yıkıl karşımdan...Defol..." Dolunay koşarak odasına çıkmıştı ve sabaha kadar ağlamıştı.Bu akşam ise gelmemişti...yemek saati yarım saat geçtiği halde hiç kimse aşağı inmesi için emir veren babasından haber getirmemişti.Gözlerini kapadı ve yatağın içinde top gibi büzüldü bir haftadır her gece yaptığı gibi uyumaya çalıştı. Bedeni kaslarını sıkmaktan ve hareketsiz yatmaktan uyumuş bütün uzuvlarının ağrısı beynine alarm çağrısı yapar gibi ağrımaya başlamıştı. Komedinin çekmecesinden ağrı kesici aldı ve hergece uyumasına yardımcı olan uyku haplarından bir tane alıp bir bardak su ile boş midesine yolladı.

    Uyuma ihtiyacı ile dolmaya başlayan gözlerini kapatıp kafasını yastığa gömdü.Kapalı göz kapakları ardında yine o hiddet ve sinir ile yanan bir çift siyah gözün ona dikkatle bakması belirdi. Dolunay günlerdir bu gözleri ve insanlıktan çıkmış genç adamın görüntüsünü silmeye çalışmış ama başarılı olamamıştı. Dolunay zihnini doldurup gözünün önünde oynaşan görüntülerle bedeni sanki olabilirimiş gibi dahada kasıldı ve istemsiz bir çığlık yükseldi boğazından.Halen yediği tokadın etkisinden kurtulamamış ve böyle giderse kurtulamayacağını biliyordu.Görüntü hala gözlerinin önündeydi, birinin nasıl insanlıktan çıktığına şahit olmuş ve bunun etkisi 1 haftadır ondan gitmemişti.

   Diline yayılan acı tat ve bedenindeki uyuşma ilaçların artık bedenine sinsi yatıştırıcı bir el gibi dolanması genç kızı biraz olsun rahatlamaya başlamıştı. Gözkapaklarındaki görüntü yavaş yavaş silikleşmeye başladığında yumruk olan ellerini gevşetti ve vücudunu buz gibi yatağa dahada yaydı.Yavaş yavaş bilinçsizliğe giden beyni odada yankılanmaya başlayan hoş bir melodi ile yüzeye çıkmaya çalıştı.Melodi susunca tekrar bilinçsizliğe yol almaya başladı

Daha aradan iki dakika geçmemiştiki telefonu yine çaldı. Genç kızın göz kapakları sanki üstüne bir fil oturmuş gibi yavaşça ve zorla açılmaya başladı.

     Karanlık odada algısı açılana kadar bekledi ve her kırptığında sanki bir daha açılmayacak olan göz kapakları ile savaştı.Bir an sesin nereden geldiğini idrak edemedi. Etrafa göz gözü görmeyen karanlığa baktı.sonra bir anda kazık yutmuş gibi doğruldu yerinden. Bu sesi Türkiye'ye geldiği günden beri duymuyordu.Telefonu çalıyordu hiç çalmayan telefonu

    önce şaşırdı kim olabilir diye düşündü. Sonra bir anda yerinden kalktı bu ani kalkış ona küçük çaplı bir baş dönmesi ve peşinden dengesizlik getirdi. Zorlanarak tekrar dültüğü yataktan kalktı yalpalayarak telefonun sesinin geldiği yere doğru ağır her biri sanki yüz Kilo olmuş adımlarla yürüdü. Telefonu sadece Amerika'dayken babası aradığında çalardı ve şimdi evde olduğuna göre kimin aradığını umursamadan günlerdir odadan çıkmadığı için temizlenmeyen kıyafet yığınının olduğu koltuğa yöneldi.

HUZUR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin