36.BÖLÜM

684 266 28
                                    

Asya ve Melisadan başka cenazede kimse yoktu, Asya artık ağlamıyordu ya durumu kabullenmiş ve içine sindirmişti, ya da ağlamak istiyordu fakat artık göz pınarları kurumuştu.
Melisa da duasını ettikten sonra " Asya hayatım artık gidelim mi? "

Asya sadece kafasını sallamakla yetindi. Melisa onun koluna girdi, mezarlığın dışına çıktılar taksi bekliyorlardı, Melisa, Asya'ya baktı " İyi olacaksın, herzaman yanındayım.

Asya gerçekten soğuk kanlı bir edayla " Biliyorum ve gerçekten sana inanıyorum " dedi bu cümleleri kurarken bile soğuk kanlıydı, şaşırtıcı ama gerçek....

Cody " Güzelim bugün akşam yemeğini dışarda yemeğe ne dersin? "

Gülşen " olur valla " Gülşen, Cody'le iyi geçinmek zorundaydı, şu anda hiçbir geliri yoktu, Asya hayatta olduğu sürece parayı alamazdı, şu anda beş parasız ortada kalamazdı,

Cody " Sence Serpil akşama yalvarmaya gelir mi? " dedi gülerek.

" Gülşen bilmiyorum, sanırım gelmez gerçekten çok emin konuştu."

" Diyorsun ki ayaklarıma kapanmaz "

" Cody neden Serpile böyle birşey yapıyorsun neden ona küçük düşürücü rezil bir teklifte bulundun? Sana ne yaptı ki?"

" Aslında birşey yapmadı, Ama Asya'yı çok üzdü "

" Asya senin için gerçekten bu kadar önemli mi? Hem Asya'ya yaptığı şeyler kötü ama senin yaptığın onu gerçekten rencide ezecek birşey "

" Çok soru soruyorsun Gülşen bilmediğin konulara burnunu sokma! "

Gülşen, Cody'e yaklaştı elini tuttu, " Cody gözlerime bak! Seni gerçekten çok sev, bırakalım Asya'yı, Serpili, diğerlerini hayatımızı yaşayalım, neden uğraşıyoruz ki? "

" Olmaz! Ben bunu yapamam, bak güzelsin, ama burda başladığım işleri yarım bırakmam "

" iyi de sdn bu insanları daha önce tanımıyordunki ne bu düşmanlık?"

" Çok soru sorma! "

" Pekala nasıl istersen Cody, üstelemeyeceğim. "

Gülşen ve Cody hazırlanıyorlardı, Gülşen, Serpil'in aldığı kıyafetleri giymişti bedenleri aynıydı ve nasıl olsa o kıyafetler kalmıştı, iyiki yanımda getirdim diye düşündü.


Eymen " Şimdi bana inanıyor musun? "

" Elbette inanıyorum "

" O zaman ilk önce evden başlayalım, bağ başında eşyalı bir evim var müstakil üç odası var, ister misin? "

" Elbette kalacak yerim olsun da, "

" Ama önce gör belki beğenmezsin, onun dışında, Akkonak da var, Yeni şehir de de ters dubleks evim var. "

" Ters Dubleks iyiymiş orayı almamda sakınca Varmı?"

" Yok tabiki ama ben kalıyorum orada, ailemden uzak kalmayı seviyorum,"

" Seninle yaşayabilir miyim? "

Gerçekten Serpil kadar yüzsüz bir kız değil insan da olamazdı. Bu cümleleri söylerken hiç utanmıyordu, çekinmiyordu ama zaten Eymen gerçekten ondan çok etkilenmişti, oda istiyordu. " Olur tabiki kalabilirsin "

Serpil küçük kız çocukları gibi sevinmişti " Gerçekten sen ne kadar iyi bir insansın, teşekkür ederim yani ne diyeceğimi bilemiyorum "

" Yalnız ben biraz dağınık biriyim kusura bakma "

" Aaa Ne kusuru lütfen ben toplarım ne olacak ki!"

Bu arada okulunu da halledelim, ordan da yemeğe gideriz sorma da evi görürsün "

Okula doğru yola çıktılar, yolda Eymen iki dal sigara daha içti, okulun bahçesine park ettiler, yukarı müdüre'nin yanına çıktılar. Önce Serpil arkasından Eylem girdi.

" oo Serpil hanım hoşgeldiniz derdim ama artık bursunuz kesildi biz sizi yollamadan artık bırakırsanız sevinirim hiç uğraşmayalım"

Eymen " Uğraşalım niye uğraşmayacakmışız? "

" Pardon beyefendi siz kimsiniz "

" Eymen Evliyaoğlu, Evliyaoğlu tekstil ve holdingler grubunun varisiyim"

" hahahahahaa şaka? "

" Bana bak! Ben bu kolejinde sahibini tanıyorum benimle böyle konuşma kıçına tekmeyi yersin?"

" Aaa ne münasebet, defolun gidin sizinle mi uğraşacağım "

Eymen telefonunu çıkardı, Gökhan yazan kişiyi aradı, " Alo Gökhan Bey benim Eymen "

" evet buyur Eymenciğim "

" Ben şu anda senin okulundaki bir öğrenciye sponsorum ve müdürüniz beni tanımıyor üstüne üstlük beni kovmaya kalktı "

" Telefonu ona verir misin? "

" Müdüre hanım Gökhan Bey sizi istiyor"

Müdüre gülerek " Tabi ver bakalım, aşı kimsiniz? "

" Benim Gökhan Mermertay"

Sesinden tanımıştı, bozulmuştu sesi bile değişmişti " Efe efendim özür dilerim sizi tanıyamadım "

" Sen kimsin de bir Evliyaoğlu'nu geri çeviriyorsun, sana istese hiç bir yerde iş buldurmaz çabuk hatanı telafi et hemen! "

" peki hemen efendim "

Telefonu tekrar Eymen'e uzattı elleri tir tir titriyordu.

Eymen " Gökhan'cığım görüşürüz. Ee müdüre hanım "

" Şey özür dilerim efendim affedin beni, ben gerçekten aptalım kusura bakmayın "

" Tamam tamam söyle ne kadar bir aylık taksit sdn bu dönemin tanımı söyle aylık uğraşmak istemiyorum "

" toplamda 75 bin lira "

Eymen çek defterini çıkardı, doldurdu al! Ha istersen sen bankayı ara kontrol ettir, çeki de karşılıksız sanarsın, şimdi bekliyorum ara hadi "

"Yok efendim estağfurullah lütfen bağışlayın beni "

"Herneyse para Vs, konular için kimse bu kızı rahatsız etmeyecek al işte kartım sadece benimle muhattap olacaksın anlaşıldı mı?"

" elbette efendim "

" Güzel, hadi kalkalım Serpil "

Müdüre onlar çıkarken pür dikkat izliyordu hâlâ olayın şokunu atlatamadı.

.

SANA SOYUNDUM #Wattys2017Where stories live. Discover now