Bora

B-4

Seksi Pijamalı Çocuk

Annemin zorla giydirdiği ve Eski Mo'lara benzememe sebep olan montu sıkıca tutarak okul binasına girdim. Annem giydirmekle iyi etmişti. Bu montla bile okula gelirken götüm donmuştu. Titrediğim yetmezmiş gibi burnum itfaiye arabası gibi kıpkırmızı olmuştu. Dün hava o kadar güzelken bu soğuk akımı nereden geldi ki. İstanbul havası değil mi işte, güven olmuyor. Kız gibi mız mız. Regl de oluyordur İstanbul. Beklerim ben. 

Sınıftaki güzelim sırama çöküverdim. İşin en iyi tarafı kaloriferin yanında oturmamdı. Cam kenarındakiler soğuktan geberirken ben kalorifer kenarında mışıl mışıl uyuyordum. Her soğuktan donan öğrencinin yapacağı gibi sırama çöktüğüm gibi kaloriferime yapıştım. Sıcaklık ilk başta kulaklarımı yaksa da aldırmadım. Birkaç saniyeye vücudum kaloriferin yaydığı ısıya alışmıştı.

"Günaydın keke." Efe önce kapıdan çantasını bizim sıraya fırlattı. Sonra da tutturamamanın verdiği rezillikle geldi yanıma oturdu. "Pijamaların bayağı güzelmiş." diye takıldı. Koluna yumruğu geçirdim.

"Boxerım kadar değil." Ona sinirli sinirli baktıktan sonra kaloriferime geri döndüm. Tabi o "Onu da gördük ehehehe" diye cevap verince tepem atmıştı. Tekmeyi yapıştırıverdim. O da sınıfımızın zeminindeki yerini aldı. 

Efe küfür ederek sıraya geri otururken içeriye Muhittin girdi. Muhittin 1.90 boyunda, uzun saçlarında sürekli bandanayla dolaşan bir çocuktu. Tabi gerçek adı Muhittin değildi. Adı Tuncay. Ama biz ona Muhittin diyorduk. Bu tamamıyla erkekler arasında acayip kıskanılmasıyla ilgiliydi. Çocuğun yapamadığı bir şey yoktu. Tek kötü olduğu şey derslerdi. Kopya çekemediği her sınavdan 40 alıyordu. Şimdi bir de geçme notu 50 olmuştu. Bu çocuk kesin kalır.

"Abi o fotoğraf ne öyle lan." Sesi acayip kalındı. Sesini ilk duyduğumda korktuğum aklıma geldi. Kendi kendime sırıttım. 

"Abinizin pijamaları bile seksi görüyorsunuz." Montumu çıkarıp göğsümü şişire şişire çocuklara gösterdim. Bu sadece onları güldürdü. Onlar gülünce ben de güldüm. "Aysel tam bir orospu." dedim onun oturduğu yere bakarak. Telefonuna gömülmüştü yine. Saçları suratının görünmesini engelliyordu fakat ben keyfinin yerinde olduğuna emindim.

"Ama bu onun Aysel olduğu gerçeğini değiştirmiyor." Muhittin bacaklarını sıranın üstüne koydu. O sırada Muhittin'in sıra arkadaşı Ogün geldi. Yüzü mayın tarlasını andırıyordu. Bir sürü minik minik sivilcesi vardı. "Ve senin ona kör kütük aşık olduğun gerçeğini." Efe Muhittin'in sözünü tamamladı. İksinin de kafalarına yapıştırdım.

"Sikik düşüncelerinizi kendinize saklayın. Aysel'e kör kütük aşık falan değilim." 

"Kime kör kütük aşık değilsin?" Yerimde zıpladım. Başımı yavaşça arkaya çevirdim. Ozan. Bu çocuk hangi ara buraya gelmişti lan?

"Senin burada ne işin var?" dedim yavaşça. Ozan parmağıyla sıraya daire çizdi.

"Rehber öğretmen beni buraya koydu. Diğer sınıfta... Pek arkadaşım yok."

Ablama küfür ettim. Hem de bir sürü küfür. Küfür ederken nişanlısına da küfür etmeyi esirgemiyordum. Hem bedenci hem o toplu olarak gebersinler. 

"Ooo Bora yeni best firendin yakıyo haniii" Ogün bir kahkaha patlattı. Ardından diğerleri de güldüler. Cidden mi abla? Tuhaf çocuğu kardeşinin peşine tak. Zaten ezik olan çocuk hepten eziklik sınırlarını zorlasın. 

Ozan beresiyle yüzünü kapattı. Sonra da sıraya kapandı. Ben de tamamıyla önüme dönüp çocuklara susmalarını işaret ettim. Bugün yine rezil olmayacaktım. 

Zil çaldı. Zilin çalmasıyla fizikçi içeriye daldı. Gözlerini yine pörtletmiş sınıfa bakıyordu. Bir anlığına bana baktı. Bütün vücudumu bir korku dalgası sardı. Bu bakışı biliyordum. Sözlü var. 

Sınıf defterini eline aldı.

"Başgan?" dedi arka sıralara bakarak. Sınıf başkanı Hakan ayağa fırladı. "Buyrun hocam."Hocanın yüzünde bildiğiniz piç gülüşü oluştu.

"Kalk bakıyım sözlü yapalım seni." Hakan tahtaya kalktı. Elbette ki sınıfımızın yıldız öğrencisi bütün soruları başarıyla cevapladı. Hoca kara kaplı defterini çıkarıp Hakan'a kocaman bir artı yazdı. Hakan'dan sonra birkaç kişi daha kalktı. Ve son olarak beni kaldırdı. Çocuklara ruhuma elfatiha şeklinde küçük emrah bakışı atıp tahtaya çıktım.

Bu adamla 9. sınıftan beri aramda kötü bir elektrik vardı. Sınıfa girer girmez 'seni hiç gözüm tutmadı yav' diyerek bana manevi saldırılarda bulunmuştu. Zaman zaman fiziksel olarak da bana şiddet uyguladığı oluyordu. Biraz araştırdığımda bu herifin babamla ilkokul arkadaşı olduğunu ve babamın bu adamı o zamanlarda çok dövdüğünü öğrenmiştim. Ben de kopyala yapıştır babama benzediğim için adamın bana uyuz olması gayet normaldi.

Tahtaya çıktığımda hocanın bana soru sormasını bekledim. Ama o soru sormak yerine bana öylece bakıyordu. 

"Ya da vazgeçtim sen otur pijamalı çocuk." dedi. Sınıf kahkahaya boğuldu. Omuz silkerek yerime geçtim. Hoca tam derse başlayacakken elimi kaldırıp söz aldım. Hoca da yine ne yumurtlayacağım diye merak ediyor olsa gerek.

"Sıradan bir pijamalı çocuk değil hocam." dedim bilmiş bilmiş. "Seksi, pijamalı çocuk."