YEDİNCİ BÖLÜM / 1.KISIM

7.8K 646 24
                                    



             YEDİNCİ BÖLÜM 1. KISIM

ELA

Gözlerimi açıp açmamakta kararsızdım.Ağzımdaki kötü tat ve beynimi paralayan sancı, akşamdan kalmanın gerçekten de dedikleri kadar berbat bir durum olduğunu kanıtlıyordu.Dün gece hangi mantık ya da mantıksızlıkla sarhoş olmaya karar verdiğime akıl erdiremiyordum.Aslında galiba sarhoş olmayı değil de unutmayı hedeflemiştim.Off, şu anda bütün bunları, hatta herhangi bir şeyi düşünebilecek durumda değildim.Çok sıcaklamıştım ve üzerimde sanki bir ağırlık vardı.Bir an önce kalkmam gerekiyordu.

Cesaretle gözlerimi aralamamla mayıs güneşi jilet keskinliğiyle gözbebeklerimi adeta dağladı.İnleyerek doğrulmaya çalıştım, ama sadece çalışmakla kaldım, çünkü bir şeye takıldım ve yastığa geri düştüm.Beni engelleyen, göğsümü çepeçevre sarmış kaslı bir kolun görüntüsü, dehşetle irkilmeme neden oldu.

"Aman allahım, bu da ne?"diye mırıldanırken heyecandan sesim çatladı.Derin bir nefes alıp yan tarafıma döndüm.

Yüzüstü yatan, sadece ensesine inen kumral saçları ve geniş omuzları görünen bir erkeğin yanımdaki varlığı beni o kadar panikletti ki, inanmazlıkla:

"Bu kesinlikle bir rüya olmalı..." diye homurdandım.

Adam kıpırdandı, kafasını bana çevirdi ve gözlerini açmadan önce...muzipçe gülümsedi.Afallamış halime rağmen bu gülücük beni biraz olsun rahatlatırken, gözlerini açmasıyla tekrar sarsıldım.Tanrım, bu gözler çok güzeldi, hatırladığımdan daha zengin ve derin olan elalar, gün ışığında adeta nefesimi kesti.

"Günaydın Ela!" dedi adam uykudan boğuklaşmış bir sesle.

Karmakarışık olmuş saçları ve yaramaz gülümsemesiyle o kadar hoştu ki, gayri ihtiyari gülümsemesine karşılık verirken buldum kendimi.Pürüzlü sesi beni girdiğim transtan çıkardı.Onu tanımıştım elbette, ama son hatırladığım şey, göğsüne yaslanıp dans ettiğimdi.Ve yatağımda neden ve nasıl bulunduğuna dair hiçbir fikrim yoktu.Çünkü belli ki dün gece içtiğim içkiler hafızamı bir yerden sonra silip süpürmüştü...

Kafamı toparlamaya ihtiyacım vardı.Beklenti dolu yüzüne bakıp özür dilercesine:

"Günaydın!Şey...benim beş dakikaya ihtiyacım var.Sen de bu arada kahve veya çay içebilirsin.Mutfakta, su ısıtıcısının yanında ikisi de var.Şimdi izninle..." deyip kalkmaya yeltenmemle mini elbisemin hala üzerimde, ama neredeyse belime kadar sıyrıldığını fark ettim.Kıpkırmızı kesilirken adamın üzerinden atlayıp eteklerimi çekiştire, çekiştire kendimi banyoya attım.Titreyen ellerimi lavaboya yasladım.Kafam allak bullaktı.Hafızamın iflasına kesinlikle sebep olan o son içkiye lanet ettim, tabi onu içme kararı veren kendime de.İşin ironik yanı, unutmak istediklerimi pekala hatırlıyordum, oysa hatırlamak istediklerimin yerini beynimde kocaman bir boşluk almıştı.

Biraz sakinleşmeyi denedim.Sonuçta belki biraz rezil olmanın dışında ortada bir facia görünmüyordu.Hem zaten o adam, Kerim, o kadar nazik ve güler yüzlüydü ki...İçimi özlemle çektim.Ve o kadar yakışıklıydı ki..."Bunları düşünmeyi bırakmalısın."diye kendimi azarladım.Adam sanatçıydı, üstelik ünlüydü, yani tam da uzak durmam gereken yasaklı bölgedendi.Ama dün gece uzak duramamıştım.Daha pastasını üflerken dikkatimi çekmişti ve bütün gece ikide bir gözüm ona kaymıştı. Beni dansa davet etmek için geldiğinde o etkileyici elalara direnememiştim.Alkolün yarattığı gevşeme ve cesaretle sadece bir defaya mahsus kurallarımın dışına çıkmak için kendime izin vermiştim ve sonuç ortadaydı.Evimde neredeyse yabancım olan bir adam vardı ve ben onu hemen göndermek zorundaydım.

ELA'YA  KARŞI  ELA  ("YÖRÜNGE" SERİSİ  1) (Tamamlandı)Where stories live. Discover now