Bölüm 42 - "Eğlen"

46.3K 2K 226
                                    

Bu bölümü @yasmin_yldz, @MasalByk, @fransissco, @ilknur_zeyker, @hayaldenhayalet, @-Aliss ve Turkan07Akbay   ithaf ediyorum. Aslında herkese bir bölüm ithaf edecektim ancak beni biliyorsunuz, 48. Bölüm ne zaman gelir, o zamana kadar da kim öle kim kala... Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

F/siyahinvedasi sayfasını beğenmeyi ve Siyahın Vedası - Yeşim Aydı grubuna katılmayı unutmayın.

***

Oscar & the Wolf - Joaquim

Kan parmak uçlarından kırmızı mürekkep damlaları gibi bembeyaz zemini kirletirken gözlerimi yerde kendi etrafında dönen bıçaktan alıp ona çevirdim. Buz gibi soğuk bakışlarında yıldırımlar çakıyordu. Bu öylesine bir histi ki, defalarca öldürülüyormuş gibi hissediyordum. Sanki bıçak defalarca saplanıyordu bedenime, beni süründürüyordu.

Birkaç saniye önce yeminler edilmişti. Sessizdi. Sessizdi ancak ikimiz de gayet net duymuştuk. O benim üzerimde ilmek ilmek nakış işlerken benim hareket etmem imkansızdı. Her hücrem, karadul becerisiyle bu evin duvarlarına işlenmişti. Hastaydım. Ona mecbur, karşı çıkamayacak bağımlı bir hastaydım. Baş etmeye çalışmıyordum, olduğum yerde sürdürdüğüm mücadelemi hararetlendiriyordum. Bu beni ne bir adım ileri götürüyordu ne de geri... Yerimde sayıyordum. Bu geri geri gitmekten daha beterdi.

Kanlı parmaklarıyla bileğimi kavradığında tamamen dürtülerimle hareket ederek boştaki elimi savunma amaçlı başıma götürdüm. Olduğum yerde iki büklüm bana vurmasını beklerken sanki saniyeler ağır ağır işliyordu. Sanki bana vurduğunda savrulacak ve yara bere içinde kalacaktım. Onun tek bir darbesi beni enkaza çevirecekti.

"Sen, benimsin." dedi. Damalarımdaki bütün kan ağdamsı bir kıvam aldı, susuzluktan bedenim titrerken kendimi daha fazla korumak amacıyla iyice büküldüm. Delicesine bir cesaretti benimki. Biraz önce ona meydan okurken şimdi korkumu saklamıyordum.

Titreyen dişlerimin arasından "Ben kimseye ait değilim," diye fısıldadım. 

"Ne istiyorsun?" diye sordu bu kez. Biraz önce beni ölmekle tehdit etmişti.

Başımın üzerine kapattığım elimi indirdim ve sırtımı dikleştirdim "Eğlenmek istiyorum, kafa dağıtmak, dans etmek... Kahretsin. Siktiğimin yerinde özgür olmak istiyorum." diye haykırdım.

Omuz silkti ve bileğimi bırakıp levyeye doğru yürüdü. Hareketleri son derece rahat ve her zamanki gibi ruhsuzdu. Yerdeki bıçağı ayağıyla dolaplara doğru itip benden uzaklaştırdı ve eline aldı. 

"Lulu," diye gürlediğinde yerimden sıçradım. Birkaç saniye içerisinde Lulu yüzündeki korku ifadesiyle ellerini önünde birleştirip mutfağa girdi. Christopher izin verene kadar ağzını açıp tek kelime etmedi. Onun disiplini beni korkutuyordu.

Christopher eliyle işaret vererek konuşabileceğini ima etti "Efendim, gerçekten özür dilerim. Dilediğiniz cezaya razıyım, lütfen. Böyle olacağını tahmin edememiştim. Yaranızı temizlememi ister misiniz? İsterseniz temizleyebilirim. Bayan Lubitz'i arayarak bir doktor getirmesini rica edebilirim. Lütfen, bir şeyler isteyin efendim," dediğinde çenem yere düşecek gibiydi. Daha önce basit konuşmalar dışında Lulu ve Christopher'ın konuştuğunu duymamıştım. O, tahmin ettiğimden daha fazla itaatkârdı.

Siyahın Vedası | TeslimiyetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin