Special episode 4

2.8K 242 234
                                    

"Çünkü birçok olayda benimlesin

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Çünkü birçok olayda benimlesin. Her şeyi sana duyururcasına yazıyor, yaşıyor, görüyorum. Her anımı seninle bölüşüyor, içimden sana anlatıyorum"

Jimin:

Bir ailem olmamıştı, küçükken ve büyüdükten sonra çizdiğim resimlerdeki baba figürü hep boştu, annem ve benden ibarettik her zaman ancak bir aile olmanın, aile kurmanın hayalini kurduğum zamanlar olmuştu. Kalbimi açıp, tamam, işte bu o dediğim insanı hayal etmekte çokça zorlanmıştım çünkü benim için alfalar her zaman kızgınlıklarımı atlattıklarımdan ibaretti. O alfaların herhangi birinden de bir çocuğumun olması ilerleyen zamanlarda hayalini bile kurmayacağım uzak bir ihtimalde kalmıştı.

Fakat Yuna'yı kucağıma aldığımda en uzak diyebileceğim ihtimalin gerçekleştiğini gözyaşları içinde kabullenmiştim. Üstelik babası, bir zamanlar hayalini kurup sonradan onu da uzak ihtimale ittiğim, tamam, işte bu o dediğim adam olmuştu. Min Yoongi, bana sıcaklığını yaşayamadığım aile kavramını Yuna'yla bağışlamıştı. Yoongi'nin kokusu benim için dünya üzerindeki en güzel kokuyken sıralamamda ikinci sıraya kaymıştı, dudaklarım başının üzerine değdirdiğim anda güzel kokusu her şeyim oluvermiş. Yüreğimi öyle güzel attırmıştı ki, hele titreyen ellerimle ona dokunduğumda minik parmaklarının gevşekle işaret parmağıma sardığı an... Burnumu çekerek Yoongi'ye bakmıştım ıslak gözlerle.

"Yoongi..." demiştim dudaklarımı ağlayarak bükerken. Ameliyattan kalan izlerim hala acıyordu ama yaşadığım an çok değerliydi "Çok güzel, Yuna'mız çok güzel kokuyor."

Yoongi ben ağlamamı durduramazken eliyle başımı okşayıp öpmüş, Yuna'nın da elini tutarak "Evet, çok, çok güzel kokuyor bebeğim." demişti. O an yaşadığım hisleri bir daha yaşayamayacağımı düşündüm ama günler ilerledikçe daha değişik duygularla karşılaşmıştım. Mesela, ilk kez kime baba diyeceği an için Yoongi'yle yarışıyorduk. Elbette ben kazanmıştım, işe gittiği günlerden birinde, yere onun için ayıcıklı bir örtü serip oyuncaklarla eğlendirirken birden sinirlenip kafama bir lego fırlatmış, sonra da tombul dudaklarından bir yarım yamalak bir baba sesi çıkartmıştı. Ağlayarak Yoongi'yi aramıştım hemen, toplantının arasında bir şeyler olduğunu mührümüz sayesinde anladığı için ilk çalıştı açıp sormuştu telaşla. Bana baba demesiyle hissettiklerimi ağlayarak anlatırken bile bütün her şeyi anlatabildiğimden emin bile değilim. Sonra ise, Yoongi, Yuna'nın baba demesini kendine pay biçti, çünkü çok sevgili kızımızı kucağımda bana baba demesi için zorlarken o, ellerini açıp gülücükler saçarak doğrudan Yoongi'ye gitmek isteyip baba demişti. Böylece Yoongi, bir kanıt olmadığı için önce kendine baba dediğini büyük bir gururla başıma kakmıştı. Bunlar güzel olan birkaç şeyden biriyken her zaman bu yönde ilerlememişti tabi.

Yuna çok ağlayan bir çocuk olduğunu belli etmişti, gece susmayıp gündüzleri uyuduğu için bütün düzenimiz mahvolmuştu. Eğer ona güzelce bakarsam sıfır sorunsuz bir bebeklik dönemi atlatacağımızı düşünmüştüm, çok büyük yanılmıştım. Hesapladığım hiçbir şey yolunda gitmiyordu çünkü Yoongi her ne kadar bana yardım etse de hamilelik döneminde huysuzlandığımdan dolayı uzunca izin alması, doğumdan birkaç ay sonra işe dönmesine neden olmuştu. Buna rağmen gerçekten çok çabalıyordu. Sadece, bazı geceler, gerçekten çok yoruluyordum çünkü Yoongi'yi uyandırmak istemiyordum. Uyandırsam da asla itiraz etmeden nöbeti devralırdı ama ben onun ruh eşiydim, akşam yemeğinde otururken elinin istemsizce ağrıyan boynuna gittiğini görüyordum, omuzlarını sürekli oynatarak rahatsızlığını bana fark ettirmeden gidermeye çalışıyordu. İşte çok yoruluyordu, anlıyordum.

Counterclockwise | YoonminWhere stories live. Discover now