17| Liar's candle

2.3K 294 199
                                    


"Bazı efsaneler anlatıldı, bazıları toza veya altına dönüştü ama sen beni hatırlayacaksın. Beni, yüzyıllar boyu hatırlayacaksın. Ve sadece tek bir hata hepsini alacak mı?"

Gündemi kaplayan haber elbette tüm Kore'de büyük bir ses uyandırmıştı. Bir omeganın öldürülmesi ve bunun yeniden korunmadaki omegalardan biri olması tabii ki büyük bir olaydı. Ama en önemlisi bunun korunma programının kaldırılması gündemdeyken yaşanmamış oluşuydu çünkü ayaklanmalar başlamıştı. Sosyal medyada küçük küçük oluşmaya başlamış alfa-omega toplulukları başbakanın kurula baskısını arttırırken oylamanın bir an önce yapılması gerektiği konusu da gündemdeydi ama ben ve Areum hala bazı şeylerin araştırılması gerektiğini düşünüyorduk. Çünkü her iki açıdan riskti bu, eğer kaldırılmazsa insanlar korunmadaki omegalara farklı bir bakış açısıyla yaklaşacaktı, özellikle de kendi türlerinden korunmada olmayanlar. Ama eğer kaldırılırsa bir anda olan bu değişim onların adapte olmasını zorlaştıracak, alfaların onları küçük görmesini sağlayacaktı. Yani, iki türlü de ince bir ipin üzerinde yürüyecektik.

"Bu çok tuhaf, neden kimse bunu sorgulamıyor? Omeganın üzerinde hiçbir kokuya rastlanmadı, ruh eşi vardı ve zorla başkası tarafından mühürlendi, üstelik korunaklı bir lojmanda." Areum öfkeyle hala oylamanın yapılmasını isteyen Han Seol ve Ahn Yoona çıkışıyordu. Yani ülke genelince yaşanan kaos, sözcüler arasında daha beterdi.

"Ölmüş bir bedende feromon asılı kalmaz Areum." Han Seol başını iki yana sallayarak arkasına yaslandığında Areum'dan yeni bir öfkeli karşılık gelmişti bile "Tek nokta olarak nasıl düşürsün? Konumuz sadece feromonlardan yola çıkarak katili aramak mı? Farkında mısın bilmem ama bu bir cinayet, dolaylı yoldan iki cinayet. Alfası da öldü. Tekrar ediyorum, omega, korunmadaki lojmanda öldürüldü."

Bu doğruydu, her açıdan düşünmeliydik ve şu zamana kadar iki cinayet yaşanmıştı, öldürülenlerin hepsi de ruh eşi çiçeklerine sahipti. Bu alfalarını da etkilediğinden toplam 4 ölü vardı. Sonuç ise sıfırdı.

Ahn Yoona, derince bir iç çekişle ellerini masada kenetlediğinde yorgunca konuşmaya başladı "Bırakalım da bunu polis çözsün. Bizim için daha önemli konular var. Hala bir sonuca varamadık."

"Sonuca varamamamız sebeplerini çözemediğimiz içindir belki de. Ve bir de sizin aceleniz her şeyi zorlaştırdığındandır."

Areum kelimelerinden daha yoğun olan feromonlarını salgıladığında ortalığı kızıştırmaya çalışıyordu ve daha da ileri giderse sonunu tahmin edemiyordum. Her zaman olaylara agresif yaklaşan ben, ilk kez boğazımı temizlemiş ve ılımlı olmaya çalışmıştım.

"Adli tıptan bir sonuç gelmeden ölümler hakkında sadece teoriler üretmekten başka bir şey yapamayız. Belki de birbirimizi kışkırtmak yerine sakin olursak, çözümü rahatça buluruz."

"Burada düşünceleri karışık olan tek kişi sensin Yoongi. Senin yüzünden bu oylama erteleniyor, oylama ertelendikçe de tartışmaların şiddeti artıyor." Ahn Yoona beni şaşkına çeviren, hatta ondan beklemediğim bir tepki verdiğinde ılımlı yaklaşmanın pek de anlamlı olmadığı fark etmiştim. İlk katıldığımda aile dostumuz oluşundan desteğini fark ettiren tek kişiydi. Ama şimdi ona baktığımda durumun tersine çevrilmeye başladığını görmek, özellikle böyle ciddi bir konu yüzünden her şeyi aceleye getirerek desteğini çekmesi beni öfkeden çok şaşırtmıştı.

"Babam varken acele kararlarla kurul yürüyorsa bu zerre sikimde değil çünkü ben babam değilim. Keyfimden ertelediğimi düşünüyorsanız yeniden hatırlatmak isterim ki Park Jae'nin gelişi, ruh eşi çiçeklerine sahip korunmadaki omegaların cinayeti ve babamla yardımcı betasının zehirlenmesi peşi sıra gelişen olaylardı. Bu durumu aceleye getirmek ne kadar mantıklı?" sert ses tonumla baskınlaşan feromonlarımı kontrol altına alıp rahatsızca kıpırdanmalarına engel olurken devam ettim "Gelecekleri için savurganca kararlar almak ne kadar doğru Yoona? Sen yıllardır insanların hayatına dair aldığın kararları aceleyle mi veriyorsun?"

Counterclockwise | YoonminWhere stories live. Discover now