KABULLENİŞ

By _YabanCicegi_

1.7M 71.7K 3.4K

💟 Yusuf Ali HANZADE - Yaprak HANZADE 💟 Güven.... Güvenmek.... Bir insanın güvenini yıkması.... Diğe... More

🌿 1. BÖLÜM 🌿
🌿 2. BÖLÜM 🌿
🌿 3. BÖLÜM 🌿
🌿 4. BÖLÜM 🌿
🌿 5. BÖLÜM 🌿
🌿 6. Bölüm 🌿
🌿 8. BÖLÜM 🌿
🌿 9. BÖLÜM 🌿
🌿 10. BÖLÜM 🌿
🌿 11. BÖLÜM 🌿
🌿 12. BÖLÜM 🌿
🌿 13. BÖLÜM 🌿
🌿 14. BÖLÜM 🌿
🌿 15. BÖLÜM 🌿
🌿 16. BÖLÜM 🌿
🌿 KÜÇÜK BİR ALINTI 🌿
🌿 17. BÖLÜM 🌿
🌿 KÜÇÜK BİR ALINTI 🌿
🌿 18. BÖLÜM 🌿
🌿KÜÇÜK BİR ALINTI🌿
🌿19. BÖLÜM 🌿
🌿 20. BÖLÜM 🌿
🌿 21. BÖLÜM 🌿
🌿 22. BÖLÜM 🌿
🌿 23.BÖLÜM 🌿
🌿 24. BÖLÜM 🌿
🌿 25. BÖLÜM 🌿
🌿 KÜÇÜK BİR ALINTI 🌿
🌿 26. BÖLÜM 🌿
🌿 27. BÖLÜM 🌿
🌿 28. BÖLÜM 🌿
🌿 29. BÖLÜM 🌿
🌿 30. BÖLÜM 🌿
🌿KÜÇÜK BİR ALINTI 🌿
🌿 31. BÖLÜM 🌿
🌿 32. BÖLÜM 🌿
🌿 33. BÖLÜM 🌿
🌿 34. BÖLÜM 🌿
TARİHLER 15 TEMMUZ
🌿 35. BÖLÜM 🌿
🌿 36. BÖLÜM 🌿
🌿 37. BÖLÜM 🌿
🌿 38. BÖLÜM 🌿
🌿 39. BÖLÜM 🌿
🌿 40. BÖLÜM 🌿
🌿 41. BÖLÜM 🌿
KÜÇÜK BİR ALINTI
🌿 42. BÖLÜM 🌿
🌿 43. BÖLÜM 🌿
🌿 44. BÖLÜM 🌿
🌿 45. BÖLÜM 🌿
🌿 46. BÖLÜM 🌿
🌿 47. BÖLÜM 🌿
🌿 FİNAL 🌿
🌿DİĞER HİKAYELERİMİZ🌿

🌿 7. BÖLÜM 🌿

35.9K 1.7K 44
By _YabanCicegi_

Herkese merhaba ☺ Bu aralar köyde olduğum için internet bazı noktalarda o da çok zor çekiyor. Bunun için Kusura bakmayın. Ayrıca şimdiden Herkese RAMAZAN BAYRAMI mübarek olsun. Hayırlı Bayramlar. Dilerim gönlünüzce aile boyu bayramınız güzrl geçer.

♡●♡●♡●♡

KEYİFLİ OKUMALAR

♡●♡●♡●♡



İki genç kız, Ahmet' in yanına yaklaştı. Ahmet, sertçe kısılmış gözleriyle Alvina' ya bakıyordu. Alvina' nın kolundan çıkan Yaprak, abisinin kokuna girip, hafifçe kolunu sıkıp, sakinleşmesi için gözlerine bakmasını sağladı. Yaprak abisinin sakinleşmezse, sevdiği kızın kalbini kıracaktı ve sonra da kendisini yiyip bitireceğine inanıyordu.

Ahmet, bakışlarını kız kardeşinden ayırıp, tekrardan sevdiği kıza, ardından da karşısında alaylı gülümsemesiyle dikilen adama baktı.

Yaprak, abisinin bakışlarındaki kıvılcımları görünce, içinde peydah olan sıkıntı daha da büyüdü. Bu olanlardan sonra abisinin bu evliliğe zor izin vereceğini hissediyordu ama kararlıydı; evlenecekti! Rüyalarındaki mutlu evliliğe sahip olacaktı. İlk zamanlar acı çekecekti belki ama sonunun mutlu olacağını biliyordu.

Zaten acı çekmeye alışık olan kalbi, sonunda yaşayacağı mutluluk için bu evliliği gerçekleştirecekti.

Yusuf Ali' de, Alvina' nın omzuna kolunu atıp, omuzlarına dökülen saçlarıyla oynamaya başladı. Bakışları ise, karşısında kendisini öldürecekmiş gibi bakan adama karşılık alayla, tek kaşını kaldırarak baktı. Karşısındaki bu adamın böyle sinirlendirmek, kendisini keyiflendiriyordu.

Genç adam, bakışlarını karşısındaki adamdan çekip, kuzeninin yanındaki kıza çevirdi. Onun kaşlarını çatmış bir şekilde kendisine baktığını görünce de, ' hayırdır ' der gibi bir bakış attı ve indirmiş olduğu tek kaşını tekrardan kaldırdı. Dudaklarındaki alaycı gülümsemenin yerini de düz bir çizgi aldı. Karşısındaki kızla her göz göze gelişlerinde nedensizce huzursuz oluyordu.

Ahmet, kız kardeşinin kolunu, kendi kolundan yavaşça ayırdı ve sevdiği kızın gözlerinin içine bakarak iki adımda yanına gitti. Hızla, sevdiği kızın üzerinde duran genç adamın kolunu çekip itti. Bakışlarını bu hareketten sonra, genç adama yöneltti ve onun alayla gülümsediğini görünce, iyice sinirlenip gerildi. Sevdiği kıza doğru eğilip; " Yarın üniversite çıkışında beni bekliyorsun ve gidip bir yerlere konuşacağız. "

" Benimle bu ses tonuyla konuşup emir veremezsin! "

" Bak Alvina'm... " dedi Ahmet ve sinirlerini yatıştırmayı deneyerek devam etti konuşmasına. " Sinirliyim, kalbini kırmayayım. Yarın bekleyeceksin. "

" Ben senin değilim ve bana öyle sahiplenici eklerle seslenemezsin! Ayrıca kalbimi zaten bugün paramparça ettin ama daha fazla karışıklık çıkmasın diye tamam. Yarın, sizi beklerim efendim!. "

" Alvina bak beni - "

" Tamam daha fazla konuşmayalım. Hadi Yusuf seninle konuşacaklarım var. " diyerek ilk olarak Yaprak' a gülümseyerek bakıp, ardından da sevdiği adamı es geçerek, " Gidelim biz. " dedi ve Yaprak' a sıkıca sarılırken, " Hadi görüşürüz tatlım. " dedi.

Yaprak, kendisine sarılan genç kıza gülümseyerek karşılık verdi ve bakışlarını Yusuf Ali' ye kayınca, kendilerine şaşkınca baktığını gördü. Bakışlarını abisine de çevirince aynı şaşkın bakışların onda da olduğunu gördü. Alvina' dan ayrılınca, onun Yusuf Ali' nin koluna girerek kendilerinden uzaklaşmalarını izledi.

Yaprak, bakışlarını abisine çevirdi ve onun gözlerine yansıyan duyguları ayırt etti. Şaşkınlık, üzüntü ve kızgınlık... Genç kız tam ağzını açıp bir şeyler söyleyecekti ki, abisinin elini kaldırıp susması için işaret yaptığını görünce, aralanan dudaklarını kapattı ve abisinin koluna girerek üniversiteden çıktılar.

Sessizlik içinde yol alırlarken, Ahmet bir AVM' nin önünde durdu ve kız kardeşinin kendisine mutlulukla bakmasıyla sinirleri biraz da olsa yatışıp, aynı karşılıkla kardeşine baktı. Gülümseyerek...

Birlikte içeriye girdiler ve sırayla mağazaları gezdiler. Yaprak, mutlulukla kıyafetler deniyor, beğendiklerini abisine gösteriyordu. Beğendiklerinden birkaç parçasını satın aldılar. Dar pantolonlar, şortlar ve kısa elbiselere abisi almayınca, genç kız hiç üstelemedi. Çünkü o tarz kıyafetler hiç giymemişti ve bundan sonra da giymezse bir şey kaybetmezdi. Birkaç tane de ayakkabı ve çanta aldılar.

Genç kız aslında bu alışveriş sayesinde abisinin bir kez daha ne kadar kıskanç olduğunu kavradı ve kıkırdamalarını bastıramıyordu. Ve biliyordu ki, Alvina' nın abisinin kıskançlıklarından çok çekeceği vardı.
Ahmet, kız kardeşinin mutlu olmasıyla mutlu oluyordu. Ellerindeki paketleri bir eline alarak, boşta kalan elini cebine atıp, para çıkardı ve kardeşine uzattı.

" Bazı ihtiyaçlarını alıp yanıma gel gidelim. Ben seni şuradaki dinlenme yerlerinde bekliyorum. " diyerek uzaklaştı.

Yaprak, abisinin bu davranışıyla bir kez daha minnetle baktı. Bu kadar anlayışlı olması gülümsemesine sebep oldu. Hızla iç camaşırı satan yere gidip bir kaç parça aldı. Oradan çıkıp kozmatik mağazasına girdi ve makyaj malzemesi aldı ama bir yandan da çekiniyordu. ' Acaba abim ne der, ' diye.

Genç kız alacaklarını aldıktan sonra çekinerek abisinin yanına gitti. Çevresindeki bazı erkeklerin bakışlarına rast gelince, yanakları kızarıyordu. Adımlarını hızlandırarak abisine doğru ilerledi. Abisinin yanına gelince de mahçumca baktı.

Ahmet, Yaprak' ın gelmesiyle yerinden kalktı ve onun koluna girmesine izin vererek çıkışa doğru ilerledi ama kardeşinin ürkekliği ve çekingenliğini de anlayınca duraksadı.

" Niye bana öyle bakıyorsun canım. Bu korkak bakışlarınla bakma bana dayanamam. " dedi genç adam üzgün çıkan sesiyle.

"Şe-şey a-abi " deyip kekelemeye başladı genç kız. Nasıl diyeceğini bilemedi.

" Ne oldu niye kekeliyorsun. Çekinme benden söyle para mı yetmedi. "

" Ha-hayır para yetti de şey ben bir kaç tane makyaj malzemesi aldım. Bak kızma sadece ne bileyim özendim biraz sanırım. " dedi ve söylediklerinden sonra abisinin rahatladığını belli eden bir nefes vermesini ve ardından da kahkaha atmasını izledi.

Kahkahasıyla kızlar Ahmet' e hayranlıkla bakarken, Yaprak' a da kıskançlıkla baktılar.

" Ah tatlım bende bir şey oldu zannettim. " diyerek kız kardeşinin omuzlarından tutup, kendisine bakmasını sağladı. " Tabi alacaksın ama öyle fazla yapmak yok. Her sabah ben bakacağım ona göre. " diyerekte kız kardeşini rahatlatmak istercesine anlayışla baktı ve yanağından makas aldı.

Yaprak rahatlayarak abisinin koluna girip evlerine doğru yol aldılar. Evleri üniversiteye yakın olduğu için şanslıydılar. İlk senesini abisiyle beraber okumak da genç kız için büyük bir şanstı.

Yaprak' ı eve bırakan genç adam, kendisinin de işyerine gideceğini söyledi. Yaprak abisine el sallayıp bahçeden içeriye girdi. Annesinin heyecanlı bir şekilde kendilerini kapıda beklediğini görünce gülümsedi.

Gülmek çok güzelmiş...

" Hoşgeldin yavrum, abin nerede? " diye sordu Ayşe hanım. Kızının yanaklarından öptü.

" Hoşbuldum annem. Abim beni bırakıp işe gitti. "

" Hmm... Çok yoruluyor bize sahip çıkmak ona muhtaç olmamak için. Bize yaşattığı o kötü günlerden sonra kendini bize affettirmek için çok hırpalıyor kendini. " diyerek üzüntüyle konuştu Ayşe hanım. Oğlunun bu hali kendisini çok üzüyordu.

Yaprak annesinin üzgün sesine karşılık hafifçe gülümsemesini sildi. Abisinin kendisini hala affetmediğini biliyordu. Bunu da sözlerine yansıttı. " Biz onu affettik ama o kendini hala affedemedi annem. Neyse üzülmek yasak bize. Hatırlamıyor musun, abim bizi bu konuda hem uyarmış hemde azarlamıştı. " deyip gülmeye çalıştı.

" Ah.. yavrum senin böyle mutlu olmanı o kadar yıl bekledim ki. " diyen Ayşe hanım gülümsemesini yeniden yüzüne yerleştirerek devam etti. " Sen hep gül. Çok acılar çektin benim yüzümden. Artık hiç ağlama gül. " dedi ve kızına sıkıca sarıldı.

Yaprak annesinin söyledikleriyle gülümsedi. Sarılmasına karşılık verdi ve o da annesinin göğsüne başını yaslayıp sıkıca sarıldı. Aklında ise annesinin söyledikleri vardı. Her daim annesi kendisini suçlu olarak belirtiyordu ama neden? Bu soru genç kızın kafasını kurcalıyordu. Daha fazla bu üzücü konuları üstelememek için hemen içeri girdiler.

" Anne gel bak neler aldık abimle. " dedi genç kız odasına yönelirken. Sesindeki neşe elde tutulur cinste belliydi.

" Bayağı şey almışsınız yavrum. Çok para tutmadı mı bunlar? " dedi Ayşe hanım oğlunu düşünerek.

" Evet anne abim bana yakıştırdığı her şeyi aldı. İtiraz ettim çok para harcadık diye ama kızdı bana. O kadar sene üzülmeni sağladım bırakta şimdi seni mutlu etmek için elimden gelenleri yapayım deyip hafif azarladı beni. Bende daha fazla üstelemedim. " dedi genç kızda tebessüm ederek. Sonra da devam etti konuşmasına.

" Hem sana birlikte beğendiğimiz bir hediye aldık. " deyip sevinçle hediye paketini annesine verdi. Ayşe hanım elleri titreyerek paketi açmaya çalıştı. Gözyaşlarını durduramıyordu. Hediye paketini hemen açtı ve hediyeyi görünce çok beğendi.

Yaprak annesinin mutlu olmasıyla daha da mutlu oldu. Annesinin yanaklarından öpüp, hemen denemesi istedi. Ayşe hanım da kızını kırmamak için hediyesiyle birlikte banyoya gitti.

Yaprak gülen gözlerle annesinin mutluluğuna ortak oldu. Abisiyle birlikte çok hoş bir elbise almışlardı. Annesinin yaşına uygundu. Yaprak annesinin hiçbir zaman kendisine bir şey aldığını görmezdi. Her daim kendisine alırdı. Abisine almazdı çünkü babası kızardı. "Ben oğluma alırım senin almana gerek yok, " deyip vururdu annesine. Annesi de o yüzden almazdı. Yaprak o anları hatırlayınca mutluluğun yerini birazcık hüzne verdi.

Ayşe hanım, mutlulukla odaya girip kızına baktı. Kendisini güzel hissediyordu. Zümrüt yeşili elbisesiyle birlikte ela gözlerinin yeşili daha çok belli oldu.

Yaprak annesine hayranlıkla bakıp, " Çok güzel oldun annem. " dedi.

" Bende beğendim. " dedi hafif utanarak orta yaşlı kadın. " Yaşamım boyunca bir kişi bana hediye almıştı o da uzun yıllar önceydi. Unutmuşum bu duyguyu. " diyerek de kızına sıkıca sarıldı. Duygusallık yeniden ele geçirdi anne kızı.

Ayşe hanım hemen duygusallığı üzerinden atıp, " Teşekkür ederim kızım, ikinize de. Baban birazdan gelir ben yemeğini hazırlayayım sende aldıklarını yerleştir. " deyip odadan çıktı.

Hızla dolabına yönelen genç kız, eskileri bir kenara yığıp, yeni aldıklarını özenle yerleştirdi. Yüzünde gülümsemesi hiç eksik olmadı. Makyaj ürünlerini de dolabının içinde bulunan mor kutunun içine yerleştirdi. İlk defa parfümü olmuştu genç kızın. Parfümü de dolabına koyup kapaklarını kapattı ve yorgunlukla yatağına uzandı. Yüzünde daim olan gülümsemesi eksilmeden düşündü.

Yorgunluğunun üstüne geçmişini ve bugün yaşadıklarını düşündü. O zamanlarda dayak yemediği gün on parmağını geçemeyecek kadar azdı. Daha 5 yaşından beri dayak yiyordu. Hor görünüyordu ve annesinden başka kimseden sevgi görmüyordu. Oysa daha küçükken sevgiye muhtaçtı. Hiçbir zaman baba sevgisini, şefkati görmedi ve de göremeyecekti herhalde. Yüzünde morluklar hiç eksik olmazdı.

Bir gün ip oynayan kızlara heves edip oynamak için dışarı çıkmıştı. Daha küçüktü o zamanlar. Kızlar kendisini görünce gülümsemeleri kaybolmuş ve uzaklaşmaya başlamışlardı. Onlar böyle yapınca da gülümsemesi ve hevesi kaybolup yerini yine hüzne bırakmıştı. Neden kendisinden kaçtıklarını sorduğunda yüzündeki yaralar ve morluklardan korktuklarını ve çok çirkin olduğundan dolayı korkup oynamak istemediklerini söylemişlerdi. Gözyaşlarına engel olamamıştı o zamanlarda.

Daha küçüktü. Onlar sevgi görürken ailelerinin her ferdiyle Yaprak, bir tek annesinden sevgi görüyordu.
' Dayak yemem benim suçum değildi ki. Bende istemezdim babamın beni sevmemesini, vurmasını. ' derdi her daim küçük kız. Ama her istediğimiz olmuyormuş bu hayatta anlamıştı
küçük yaşında. Odasına girip ne çok ağlamıştı. Yine annesi gelip gözyaşlarıyla teselli ederdi.

19 yaşına kadar da on parmağını geçemeyecek kadar gülümsemişti. Ne ironi ama. Hep ağlamış, dayak yemiş, sevgiye aç bırakılmıştı genç kız. Bunları yaşarken hislerini unutmuştu. Ama abisi yeniden battığı o çukurdan çekip kurtarmıştı. Pişmanlıkla yalvarmıştı affetmesi için. Yaprak sevgiye muhtaç birisi olarak hemen affetmişti abisi. Çünkü abisi kendisini hırpalasa da genç kız ona içten içe sevgisini koruyordu. Abisini affettiğini söylediğinde o kadar mutlu olmuştu ki nasıl teşekkür edip sımsıkı sarılmıştı kendisine. Bunları düşünen genç kızın gülümsemesi genişledi.

Abisi hayata yeniden tutulmasını, yeniden hislerini ortaya çıkarmasını sağlamıştı. Çok çabuk toparlanmıştı ama hala yaşadıkları aklındaydı. Hiçbir zaman da unutacağını zannetmiyordu. Şu anda mutluydu ve mutluluğu doyasıya yaşamak istiyordu, özgürce! Yaşayamadıklarını, yaşamak istiyordu. Konuşamadığı zamanlarının acısını çıkarmak istercesine konuşmak istiyordu.

Bir süre sonra aklına okul, akabinde olaylarda geldi aklına. Eslem ile Murat Hoca arasında neler yaşandığını ya da yaşanmadığını merak etti. Bakışlarında gizli anlamlar vardı her ikisinin de. Ardından düşünceleri başka yöne kaydı. Alvina' ya... Yarın abisiyle ne yapacağını merak etti. Abisini ikna edebilecek miydi ya da Yusuf Ali kendisiyle evlenmeyi kabul edecek miydi? Bu sorular ve düşüncelerle yorgun bedeni kendini daha fazla dayanamadı ve kendisini uykuya teslim etti.

' Baba lütfen vurma vurma baba, canım acıyor... Lütfeennn... Baba, babaaaaa..... '

Birden yataktan korkuyla kalktı genç kız. Bu yaşadıklarının kötü olayları hiç peşini bırakmayacaktı. Elinin tersiyle alnından akan terlerini sildi. Yine huzursuzlandı. Yine gözyaşlarını engelleyemedi ve kendisinden izinsiz korkuyla akmaya başladı gözyaşları. Sıkıntıyla yatağından kalkıp üstünü değiştirecekti ki babasının bağırış seslerini duydu. Korkusu hala bedenini ele geçirmiş iken, onun sesini canlı duymasıyla yerinde çakılı kaldı.

Kapıyı araladı ve neler söylediğini dinledi. Bedeni hala kaskatıydı. Kapının yanına nasıl geldiğini ise hiç bilmiyordu. Gözyaşları yeniden ve yeniden yanaklarını ıslatma görevini üstlenmişti.

" Ne lan bu üstündeki? Yine kimin yatağına girdin de bunu hakettin? " diyen adam, hem bağırıyor hemde tokat atıyordu.

Yaprak annesine atılan tokat seslerini duyuyordu. kendisine gelmesi lazımdı. Korkak gibi davranmaması lazımdı. Ayağa kalktı ve hızla odadan çıktı.

" Yeter vurma artık anneme! " diye adeta bağırdı. Boğazı acıdı. Gözyaşları hala akıyordu.

" Sen sus orus... çoçuğu. Kimin veledi olduğun belli değil! " diyen adamın bakışları çok korkutucuydu. Kızın kendisine karşı gelmesiyle iyice sinirlendi.

Yaprak, karşısındaki adamın sinirinin daha da harlandığını farketti. Sonra havaya kalkan elini gördü. Tam kendisine tokat atacaktı ki, ellerini yüzüne kapatıp, başını eğdi. Endişe ve korkuyla yüzüne inecek darbeyi beklerken hiçbir darbe gelmemişti. Titriyordu genç kız. Annesinin acı dolu inleyişlerini duyuyordu. Korkuyla başını kaldırıp karşısına baktı ve babasının havada olan elinin tutulduğunu gördü. Hem şaşkınlık hem de korkuyla babasına bakmıştı.

♡●♡●♡●♡

BÖLÜM SONU...

Evet geldik bir bölümün Daha sonuna. İnşAllah beğenerek okumuşsunuzdur.

Vote ve En önemlisi de yorumlarınızı beklemekteyim. :))

Her zaman dediğim gibi,
En güzeline emanetsin...

♡●♡●♡●♡

Continue Reading

You'll Also Like

936K 55.8K 72
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
330K 26.6K 40
*Asker Kurgusu* Güneş Milan Aksu, annesinin günlüğünü okuyarak babası hakkında herhangi bir bilgiye ulaşarak onu bulmak ister. Fakat günlüğü okurken...
3M 162K 40
Heja güzelliği ve cesaretiyle Amed'e nam salmış kadın. Ağir yakışıklılığı ve bastığı yeri titreyișiyle Amed'in saygı duyulan ağası... Kadın çok sevd...
437K 22.9K 50
Her sonun başlangıcı olduğu gibi, benim de biten sonumun başlangıcıydı bu olay... Şans verip, okumadan geçmee:) Hikayedeki karakterler ve ismi geçen...