Aris

By sezen16

333 39 100

Muziki salı sabahına gözlerini açtığında, dünya da aldığı nefesin bile yabancı olduğunu hatırlatacak gizemli... More

Tohum
Güneş Diyarı
Ayakashi
Festival
Meşe Ağacı
Kara Bekçi
Kaçış
Siyah Güller
Güneş Ejderhası
Soğuk
Su Ejderhası
İyi Geceler Öpücüğü
Yüzleşme
Aşk
Balo
Beklenmeyen
Sabah Kokusu
Unutulan Ses

Girdap

16 0 0
By sezen16

Takeo dişlerini sıktı, gözlerini Daiki'nin üzerine kilitledi.

Genç adam, alaycı tavrıyla, Takeo'nun karşısında diz çöktü "Kralım, lütfen bana bu kadar sevecen bakmayın, bu bakışlara yürek dayanmıyor" dedi. Kalbinin derinliklerinde hayal kırıklığı yaşıyordu. Muziki'nin o adamın üstünde ne işi vardı. Kyoto da birlikte akşamları tepeye çıkıp, şehrin ışıklarını izlediklerinde ona biraz yakınlaştığında suratı kızarırdı. Ne ara bu duruma geldi, böyle şeyler yapabilir miydi bu kız. İnsanların diyarındayken Muziki'nin kalbini tam olarak kazansaydı, ağırdan almasaydı, Takeo bu sefer hakkını sonsuza kadar kaybeder ve bu manzara ile yüzleşmezdi. Kesin kalbinin derinliklerindeki Takeo'yu gördü, geçmişinin hatırlamasa bile, âşık olduğu adama tekrar âşık olmak da ne şimdi... kesin aşık...ona aşık. Bu düşünce onu çileden çıkarmaya yetti. Yumruğunu sıkarak direk Takeo'nun önünde dikildi.

Takeo tek eliyle Muziki'yi belinden kavradı, kendine doğru çekti. 

Takeo pür dikkat genç adama bakıyordu, "Daiki, bu durumu karşılıklı anlaşarak çözebiliriz. Neden Kami'nin dediklerine göre hareket ediyorsun" dedi.

Daiki, dişlerini sıktı. "Beni kendin ile karıştırma, ben kimsenin aklına göre hareket etmem Uchiba"

"Ne demek istiyorsun, ayrıca ben senin Kralıyım, benimle bu şekilde konuşamazsın Daiki"

Daiki gülerek "ha ha unuttuğun bir şey var, şu an senin dünyanda değiliz. Ayrıca bizlerden üstün olduğunu Muziki'ye de anlattın mı Kralım. Anlatmadıysan ben senin yerine seve seve olanları ona anlatabilirim." Dedi.

Takeo, endişeli gözlerle Muziki'ye döndü, "Güneş diyarına gittiğimiz de anlatacağım, her şeyi sana..." cümlesini tamamlamadan Daiki araya girdi.

Daiki sırıtarak, "Demek ona hiçbir şey anlatmadın... güzel". 

"Muziki, insanların diyarın da neden seninleydim hep biliyor musun"

Genç kız olumsuz anlamda başını salladı "bilmiyorum ama senin anlatmanı istemiyorum Daiki".

Daiki, sakince konuşmasına devam etti. "Muziki, seni incitecek bir şey yapmayacağım, asıl yanlış olan yanındaki adam. Ayakashi kimliğimi gizledim çünkü seni korumam gerekliydi. Başka türlü yanında olamazdık, ben büyükannen ve büyükannem. Senden ayakashi olduğunu gizlememizin sebebi, kuralların olması ve en önemlisi senin incinmemen içindi."

Muziki düşündü, Daiki haklıydı bu zamana kadar onu incitmemişti.

Takeo, Muziki'ye baktığında onun sözlerine inandığını gördü. Fakat Daiki yalan söylememişti şimdilik, gerçekten bu diyar kendisine yasaklıyken Muziki'yi korumuştu.

Muziki, Daiki'nin yanına geldi. "Bana anlatsaydın anlayabilirdim. Bu durum bana karmaşık geliyor, kendimi tanıyamıyorum, seni tanıyamıyorum Daiki" dediğinde gözleri dolmuştu.

Takeo karşıdan onları izliyordu. O adama yakın olmasından hoşlanmamıştı. Daiki elini Muziki'nin omzuna koydu "istersen Kyoto'ya hemen şimdi dönebiliriz, seninle ilgili her şeyi ve bilmediklerini anlatırım."

Daiki'nin bu sözünden sonra Muziki, dönüp Takeo'ya baktı. Üzgündü. Muziki'nin aklına Takeo vermiş olduğu söz geldi. "Sanırım Takeo ve senin bildikleriniz farklı. Ben önce Takeo'yu dinlemek istiyorum."

Daiki bu duruma sinirlendi "Ayakashi olduğunu biliyordun o zaman"

Muziki evet anlamında başını salladı "Takeo güneş diyarına geldiğim gün söyledi" Takeo'nun yanına giderken, Daiki Muziki'nin kolundan tuttu. "Peki, sana sen güneş diyarında yaşarken, eşim olduğunu söyledi mi Muziki" dedi.

Muziki'nin gözleri açıldı, kulaklarına inanamıyordu. Takeo döndü "bu doğru mu...?"

Takeo'nun bakışları yerdeydi "doğru..." dedikten sonra yavaş adımlarla onun yanına geldi. 

Elini, Muziki'nin yanağına koyacaktı ki o geri adım atarak ondan uzaklaştı, Takeo'nun eli hava da kaldı. "Muziki..." dediğinde sesi dokunaklıydı. 

Takeo, tekrardan kaybettiğini düşünüyordu, neden bu adam her seferinde bu kızı ondan uzaklaştırmayı başarıyordu. Yalan söyleseydi ya da inkâr etseydi Muziki'nin ona inanacağını biliyordu. Onu kandırmak gibi bir düşünce aklından bile geçmezdi. Ayrıca Daiki doğruyu söylemişti her ne kadar evlilikleri olsa da bunun sadece görsel olduğunu Takeo adı gibi biliyordu. Balolarda karşılaştıkların da aralarındaki soğukluk belli oluyordu. Onlar gerçek anlamda eş olmamışlar, Muziki ona kızdığı için Daiki ile evlenmişti. Derin bir iç çekti...

Daiki, Muziki'nin yanına geldi. "İyi misin" dedi.

Muziki ona baktığında çocukluk arkadaşı Daiki'yi nihayet gözlerinde görmüştü. "Ben seninle evlendiğimi hatırlamıyorum..."dedi.

Daiki "Evet, sen bir kaza geçirdin ayakashi bedenin öldü fakat insan bedenine sahip olarak bu diyara geldin. Bazı güçlerin yok olduğu için seni korumam gerekiyordu tatlım. Bu sebeple bende insan formuna bürünerek hep senin yanında olmak istedim" dedi. 

Muziki onun yüzüne anlamsız bakıyordu. Bu sözler karşısında kalbinde bir sıcaklık hissetmiyordu. Takeo'ya doğru baktığında onun yüzündeki acı dolu ifade onun yanında olma isteğini artırıyordu.

Daiki yavaşça elini ağlayan Muziki'nin yanağına koydu.

Takeo bu manzara karşısında artık öfkesine hâkim olamıyordu. Düşüncesi hep bir yöndeydi. O benim, Muziki benim, Ona dokunamaz. Bu sefer değil, onu benden almana izin vermeyeceğim. 

Muziki'yi hızla kendine doğru çekti.

Muziki şaşırmıştı, Takeo'nun içindeki öfke gözlerinden belli oluyordu. "Ne cüretle ona dokunursun"

Daiki sakince "cüret derken, onun benim eşim olduğunu kendin de söylemedin mi, neden aşkımızı kabul etmiyorsun Takeo. Muziki beni seçti, seni seçmedi diye mi bu kinin"

Takeo, öfkeyle Daiki'ye bağırdı "O asla seni seçmedi, oynamış olduğun pis oyunla onu elde etmeye çalıştın" dedi.

Daiki ikisinin de karşısına geçti "Ben öyle bir şey yapmadım, hile yapmak isteseydim. Sen Muziki'ye karşı yasaklıyken, bu dünya da onu kendime aşık edebilir, şu an senin yaptığını yapabilirdim" dedi.

"Sen çok aşağılıksın, benden intikam almak için Muziki'yi kullanma. Ne istiyorsan bana yap. İstersen güneş diyarının yönetimine geç... Yalanlarınla onu benden uzaklaştırma" dedi Takeo.

"Güneş diyarının yönetimi ha... İktidar aşkıyla yanan sensin Takeo. Ülke yönetiminden vazgeçmek... Sen asla böyle bir şey yapamazsın. Ayrıca Muziki'yi üzen ve hep canını yakan sendin. Şimdi bile onun canını acıtıyorsun bak" deyip eliyle, Muziki'nin kolunu nasıl sıktığını gösterdi.

Takeo dönüp Muziki'ye baktığında, nefes almak da bile zorlandığını gördü saçlarına dokundu, "Özür dilerim... istemsizce canını acıttım" Genç kızı serbest bıraktı ve elini tuttu. Daiki'nin karşısına güçlü kişiliğiyle dikildi. "Önümüzden çekil, Muziki'nin ayakashi bedeni öldü evet ama ruhu ölmedi. Bundan dolayı dünyaya tekrar geldi, yeniden doğuş kuralına göre seninle olan evliliği geçmişte kaldı Daiki. Ona eşim ya da karım diye hitap edemezsin. Sen de biliyorsun, bu hakkın ikinci doğuşla bitti."

Muziki kafasını kaldırıp Takeo'nun yüzüne baktığında onun yüzündeki ciddiyeti ve kararlığı görünce, onun elini daha çok kavradı. Bunu his eden Takeo kafasını ona doğru çevirip gülümsedi. "Bu sefer değil, ölümüm pahasına bile olsa senden vazgeçmeyeceğim Muziki" 

Bu sözler karşısında Muziki, eliyle Takeo'nun ağzını kapadı, yavaşça gömleğinden tutup onu kendine doğru çekti "ölmeni istemiyorum, sana verdiğim sözü unutmadım. Sende unutma"

"Asla, senden vazgeç..." cümlesini tamamlayamadan, yer sallanmaya başladı. Ayaklarının altından toprak hareketlenmeye başladı. Toprak ikiye ayrılıyordu Muziki dengesini kaybetti, düşmek üzereyken, Takeo zor yakaladı. Her yer toz duman oldu, göz gözü görmüyordu. Ortalık tozdan arınmaya başladıkça karşılarına iki kişi belirmeye başladı Muziki öksürüyordu toz boğazına kaçmıştı. Gözünü tam olarak açabildiğinde büyükannesi karşısında duruyordu.

"Büyükanne !" diye bağırdı.

Koşarak ona gitmek istedi iki üç adım sonrası Takeo onu belinden kavradı. Muziki heyecandan yarılmış toprağı göremedi. Az kalsın çukura düşecekti, Takeo onu sımsıkı tutuyordu.

Korkulu gözlerle, genç kıza baktı "Dikkat et, az kalsın düşecektin" dedi.

Muziki ona gülümsedi, mutluydu büyükannesi karşısında duruyordu. Sevinç çığlıkları atacağı sırada, Madoko'nun arkasından Kami karşılarına çıktı. Daiki de hemen onların arkasında kalıyordu.

"Takeo, büyükannemin yanında neden Kami var" Muziki endişelenmişti. Takeo'nun yüzü artık gülmüyordu.

Takeo da genç kızla aynı duyguları paylaşıyordu, "Bilmiyorum ama bu durumdan hiç hoşlanmadım."

Madoka boğazını temizler gibi yapıp "Muziki yavrucuğum benim, ben iyim seni endişelendirdiğim için üzgünüm" dedi.

"Büyükanne..."dedikten sonra ağlamaya başladı, sesi çatlak çıkıyordu. "Seni çok özledim."

"Bende, canım kızım bende, lütfen ağlama. Birazdan Daiki gelip seni alacak ve yanıma getirecek bana inanmalı ve bizimle gelmelisin" dedi.

Takeo kulaklarına inanamadı, "Madoka, sen geçmişi biliyorsun. Daiki'nin Muziki'ye dokunmasına izin vermem" dedi.

"Kral Uchiba, torunuma güneş diyarında koruduğun için sana minnettarım ancak Muziki ile yolun sonuna geldiniz. O artık benim yanımda toprak diyarında kalacak" Madoka dedi.

Takeo şok oldu, bu sözler Madoka'ya ait olamazdı, onu severdi geçmişte Muziki ile birlikte olabilmelerine yardımcı bile olmuştu. Neler oluyor burada lanet olsun. Kami kesin onu tehdit etmiş olmalı. Muziki'ye dönüp baktığında anlamsızca kendisine baktığını gördü. Gözlerinde korku vardı.

Muziki sessizce "Takeo, beni bırakma karşımdaki kişi büyükannem gibi konuşmuyor" dedi. 

Genç kız, yavaşça onun arkasına geçti kolunu sıkıca kavradı. Takeo kolunun üstündeki kızın elini sıkıca tuttu. 

"Korkma, bu sefer yapamayacaklar. Onların bu çukuru geçip, seni almalarına izin vermeyeceğim" Muziki diğer eliyle de Takeo'nun gömleğini sıkıca tutuyordu eli buz gibiydi. Takeo, geçmişteki düğün gecelerinde yaşanan, olay da Muziki'nin aynı şekilde ona sığındığını hatırladı. İçi ürperti bu dejavu olmasın, "bu sefer olmaz" diye bağırdı. Bağırdığı an insan formundan çıkıp ejderha formuna geçmişti. Kafasını Muziki'ye doğru eğip onun sırtına çıkması için bekledi o biner binmez, gökyüzüne doğru yükselmeye başladı. Hızla oradan uzaklaşmak istiyordu. Daiki de insan formundan çıkmış ejderha formuna girip göle dalmıştı. Bir yerlerden karşılarına çıkacaktı muhakkak ama şimdi böyle bir şey mümkün değildi.

Takeo "Muziki, iyi misin" diye sorduğuna ses tonu başkasına ait gibiydi. Daha sert ve hırıltılı çıkıyordu.

Muziki "elleriyle onun boynuzlarına sıkıca tutunmuştu, başını onun başına koyarak "çok iyim" diye bağırdı.

Genç adam, mutluydu bu da sesine yansıyordu. "Ejderha formundayken, normal sesle de konuşsan seni duyabilirim fakat dünya da bu şekilde fazla dolaşamam o yüzden güneş diyarına gideceğiz."

"Sevindim, mutluyum orayı tekrar görmek istiyorum. Kafamı toparlamak istiyorum ve seninle daha fazla zaman geçirmek istiyorum. Sözünü tutuğun için teşekkür ederim" dedi Muziki.

"Beni utandırıyorsun, seninle ülkemde sonsuza kadar vakit geçirmek istiyorum" dedikten sonra Takeo devam etti "Seni çok seviyorum Muziki"

Muziki, kalbinin içinde ilk defa sıcaklık his ediyordu. Belki Takeo'ya daha önceden de âşıktı bunu hatırlamıyordu.  "Geçmişi bilmiyorum ama her ne derseniz deyin dünyadaki doğuşuma, var olduğum sürece eminim ki kalbimle tek seveceğim insan sensin Takeo" dedi.

Takeo, duyduklarına inanamıyordu. Muziki, onun çocukluk aşkıydı ikinci yaşamında yine onu sevmişti. 

Mutluydu. 

Gökyüzüne yükselmişlerdi, Takeo "Muziki şimdi biraz dik duracağım o yüzden sıkı tutunmalısın" dedi. Hafifçe ayağa kalkar gibi dikleşti ağzından beyaz bir ışık çıkartarak boşluğa üfledi. Hava da bir delik açıldı, Takeo direk girdap gibi duran deliğin içine daldı, ışıkların akıntısına kapılarak, gözünü açtığında kendini güneş diyarın da saray kapısının önünde buldu. Takeo insan formundaydı ve ona sarılmıştı.

"Takeo, bu ülke dışına çıkmak istemiyorum" dedi Muziki.

Takeo ona gülümsedi "Sen nasıl istersen, sarayda günlerdir olmadığımızdan herkes bizi merak etmiştir. Hadi içeri girelim" el ele tutuşup kapıdan içeri girdiler. 

Muziki biraz durup gül kokularını içine çekti "rahatlatıcı bir koku insana yaşadığını his ettiriyor" dedi. 

Takeo, onun elini öpüp yanağına koydu "yaşadığımı sen, tekrar geldiğinden beri his ediyorum" dedi.

Muziki ona sarıldı sonra Takeo'nun yüzüne baktı "Uchiba çok açıktım" dedi. 

Continue Reading

You'll Also Like

23.8M 1.4M 78
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bi...
19.5K 2.1K 19
Vampirler ve cadılar yüzyıllardır birbirinden nefret eder ve birbirlerine yaklaşmazlardı İki kişi bu geleneği bozana kadar #Elf 1🥇2024:04:26 #Vampir...
2.4M 76.7K 54
Babasının borcu yüzünden genç kızı alı koyan Karahan başına büyük ama tatlı bela alır... Genç kız Karahandan küçük olmasına rağmen yalnız adama eş ol...
221K 19.6K 58
Eleanor için kurt adam, vampir ve büyücülere inanmak kolaydı. Sonuçta o, anne ve babasının kurt adamlar ve vampirler tarafında öldürüldüğünü savunan...