Güneş Ejderhası

13 1 0
                                    

Daiki saldırı yapmak için gerildi, ağzından mavi ateş topu çıkmaya başladı. 

Ona karşılık olarak, Takeo ağzından altın renk de ateş çıkarıp karşılık veriyordu. Takeo'nun ateşi, Daiki'yi yavaşlatarak ateşini söndürmeye başlamıştı ve ateş gittikçe büyüyordu. Muziki, Daiki'ye zarar gelmesini istemediğinden "Takeo... lütfen dur onu öldürme !" diye bağırdı.

Takeo onun sesi ile kendine gelerek ateşini yavaşlattı başını ona doğru çevirdiği sırada Daiki ona yandan sert bir kuyruk hamlesi yaptı. Takeo bu darbe karşısında dengesini kaybedip, yana doğru savruldu. Genç adam yere sertçe düştüğünden, yer sarsıldı sarayın yan duvarları yıkılıp, ortalık toz duman oldu. Muziki gözlerini bir süre açamadı öksürmeye başladı endişelenerek, hızla aşağıya iniyordu. Aşağıya inerken gözü pencereye kaydı, kami'nin elinde ok ve yay vardı. Hedefi ise Takeo idi.

"Ta-Takeo..." dediyse de geç kalmıştı. 

Kami, Takeo 'ya okunu fırlatmıştı bile. Ok Takeo'nun omzuna isabet etti, yaralanan genç adam insan formuna döndü. 

O sırada Daiki tekrar gerilmiş Takeo 'ya ateşini savuracaktı ki Muziki önüne geçti. "Dur...lütfen o sana zarar vermemek için durdu, sense haince ona saldırdın" dedi. 

O sırada gözyaşları akıyordu. Daiki ilk defa kızın gözlerinde ona karşı nefreti görmüştü. Muziki genç adama arkasını dönüp hızla Takeo'nun yanına koştu.

"Takeo, iyi misin" diyerek başını dizlerine koydu, eliyle okun saplandığı yaraya dokunduğunda Takeo acıdan inledi. 

Muziki hıçkırarak ağlamaya başladı, Takeo elini onun yanağına koydu. "Hişt Kızıl... korkma benden bu kadar kolay kurtulamazsın." Diyerek yanağını okşadı. 

Muziki de onun elini tutarak kulağına eğildi "Black'ı çağır gidelim... lütfen tedaviye ihtiyacın var, kanaman devam ediyor" dedi. 

Takeo, kızın gözlerindeki endişeyi görünce kızın başından nazikçe aşağıya çekti. Yüzünü iyice kendine yaklaştırdı. Fısıldayarak, "tohumu eline al, aklından olmamızı istediğin bir yer düşün ve üfle" dedi. 

Muziki kafasını kaldırıp Daiki 'ye baktı yüzü hala kızgındı.

Kami onun kaçacağını anlamış olacak ki "Daiki, kızı hemen ondan uzaklaştır" diye bağırdı. 

Daiki ejderha formundan çıkmıştı koşarak, onlara doğru ilerliyordu.

Muziki gözlerini kapadı Takeo'nun elini tuttu diğer elinde tohum vardı ve üfledi. 

İkisi de bahçeden toz duman içinde yok oldular. 

Ancak geldikleri yer soğuk bir havaya sahipti ikisi de titremeye başladı. Takeo yavaşça ayağa kalktı gördüğü manzaraya hayran oldu. Karlar ile kaplı dağ, dağın önünde çam ağaçları ve içinde bir dağ evi ve evin önünde muazzam parlaklığa sahip göl vardı. Takeo kollarını ovuşturmaya başladı Muziki 'ye gözlerini açarak, "inanılmazsın, gerçekten alp dağlarını hayal ettiğine inanamıyorum. Kart postal gibi..." dedi.

Muziki, genç adamın karşısına geçti aralarında sadece bir adım vardı. Kollarını Takeo'nun beline sardı, vücudunda hiç yağ yok diye düşündü. Takeo kızdan bir adım geri çekilip onu izliyordu, Muziki'nin kolları Takeo'ya sarılıydı başını kaldırıp genç adamın yüzüne baktı. "Evet, doğru bu manzaraya sahip bir yılbaşı kartı almıştım babamdan" dedi.

Takeo onun elini tutup öptü sonra yanağına koydu. "Teşekkür ederim."

"Niçin?" dediğinde kızın gözleri hala yaşlıydı.

ArisOn viuen les histories. Descobreix ara