Girdap

16 0 0
                                    

Takeo dişlerini sıktı, gözlerini Daiki'nin üzerine kilitledi.

Genç adam, alaycı tavrıyla, Takeo'nun karşısında diz çöktü "Kralım, lütfen bana bu kadar sevecen bakmayın, bu bakışlara yürek dayanmıyor" dedi. Kalbinin derinliklerinde hayal kırıklığı yaşıyordu. Muziki'nin o adamın üstünde ne işi vardı. Kyoto da birlikte akşamları tepeye çıkıp, şehrin ışıklarını izlediklerinde ona biraz yakınlaştığında suratı kızarırdı. Ne ara bu duruma geldi, böyle şeyler yapabilir miydi bu kız. İnsanların diyarındayken Muziki'nin kalbini tam olarak kazansaydı, ağırdan almasaydı, Takeo bu sefer hakkını sonsuza kadar kaybeder ve bu manzara ile yüzleşmezdi. Kesin kalbinin derinliklerindeki Takeo'yu gördü, geçmişinin hatırlamasa bile, âşık olduğu adama tekrar âşık olmak da ne şimdi... kesin aşık...ona aşık. Bu düşünce onu çileden çıkarmaya yetti. Yumruğunu sıkarak direk Takeo'nun önünde dikildi.

Takeo tek eliyle Muziki'yi belinden kavradı, kendine doğru çekti. 

Takeo pür dikkat genç adama bakıyordu, "Daiki, bu durumu karşılıklı anlaşarak çözebiliriz. Neden Kami'nin dediklerine göre hareket ediyorsun" dedi.

Daiki, dişlerini sıktı. "Beni kendin ile karıştırma, ben kimsenin aklına göre hareket etmem Uchiba"

"Ne demek istiyorsun, ayrıca ben senin Kralıyım, benimle bu şekilde konuşamazsın Daiki"

Daiki gülerek "ha ha unuttuğun bir şey var, şu an senin dünyanda değiliz. Ayrıca bizlerden üstün olduğunu Muziki'ye de anlattın mı Kralım. Anlatmadıysan ben senin yerine seve seve olanları ona anlatabilirim." Dedi.

Takeo, endişeli gözlerle Muziki'ye döndü, "Güneş diyarına gittiğimiz de anlatacağım, her şeyi sana..." cümlesini tamamlamadan Daiki araya girdi.

Daiki sırıtarak, "Demek ona hiçbir şey anlatmadın... güzel". 

"Muziki, insanların diyarın da neden seninleydim hep biliyor musun"

Genç kız olumsuz anlamda başını salladı "bilmiyorum ama senin anlatmanı istemiyorum Daiki".

Daiki, sakince konuşmasına devam etti. "Muziki, seni incitecek bir şey yapmayacağım, asıl yanlış olan yanındaki adam. Ayakashi kimliğimi gizledim çünkü seni korumam gerekliydi. Başka türlü yanında olamazdık, ben büyükannen ve büyükannem. Senden ayakashi olduğunu gizlememizin sebebi, kuralların olması ve en önemlisi senin incinmemen içindi."

Muziki düşündü, Daiki haklıydı bu zamana kadar onu incitmemişti.

Takeo, Muziki'ye baktığında onun sözlerine inandığını gördü. Fakat Daiki yalan söylememişti şimdilik, gerçekten bu diyar kendisine yasaklıyken Muziki'yi korumuştu.

Muziki, Daiki'nin yanına geldi. "Bana anlatsaydın anlayabilirdim. Bu durum bana karmaşık geliyor, kendimi tanıyamıyorum, seni tanıyamıyorum Daiki" dediğinde gözleri dolmuştu.

Takeo karşıdan onları izliyordu. O adama yakın olmasından hoşlanmamıştı. Daiki elini Muziki'nin omzuna koydu "istersen Kyoto'ya hemen şimdi dönebiliriz, seninle ilgili her şeyi ve bilmediklerini anlatırım."

Daiki'nin bu sözünden sonra Muziki, dönüp Takeo'ya baktı. Üzgündü. Muziki'nin aklına Takeo vermiş olduğu söz geldi. "Sanırım Takeo ve senin bildikleriniz farklı. Ben önce Takeo'yu dinlemek istiyorum."

Daiki bu duruma sinirlendi "Ayakashi olduğunu biliyordun o zaman"

Muziki evet anlamında başını salladı "Takeo güneş diyarına geldiğim gün söyledi" Takeo'nun yanına giderken, Daiki Muziki'nin kolundan tuttu. "Peki, sana sen güneş diyarında yaşarken, eşim olduğunu söyledi mi Muziki" dedi.

ArisWhere stories live. Discover now