Balo

10 0 0
                                    

Takeo ve Muziki kol kola merdivenlerin başına gelince tüm davetlilerin gözleri onlara döndü. Genç kız, meraklı bakışları üstünde hissedince utandı. Takeo bunu fark ettiğinde diğer eliyle Muziki'nin elini sıkıca kavradı. Gözlerine baktığında çarpık gülüşünü görünce içi rahatladı. Takeo kendinden emin tavrıyla genç kızı merdivenlerden aşağıya balo salonuna indirdi.

Çift, herkesi tek tek selamlayarak onlar için salonun başına hazırlanmış masaya doğru ilerlerken, gözleri Daiki'nin sert bakışlarına takıldı. Her iki çift yavaşça başını eğerek birbirlerini selamladılar.

Daiki gözlerini Muziki'den alamıyordu. Beyaz altın karışımı renk ona çok yakışmış, olduğu gibi bıraktığı saçları onu çekici kılmıştı. Takeo'nun yan gözle onu kestiğini farkındaydı. Genç adam, Takeo'nun Muziki'nin kulağına bir şeyler fısıldayıp gülüşmelerine dayanamıyordu.

Güneş diyarı adedi gereği ilk dansı Uchiba ailesinden biri başlatırdı. Bu durum Takeo ile Muziki'nin dansı başlatması gerektiğini içeriyordu. Takeo herkesin sabırsızca onların dansını beklediğini gözlerinden okuyordu. Bu saray da işler karışıktı iki farklı kültüre de yer veriliyordu. Kıyafetleri edo dönemini simgelerken dansları Avrupa tarzı düz bir dans olacaktı. Vals yapamazlardı kimononun etek boyu darlığı buna izin vermezdi. Büyükbabası bu kuralları koyarken hangi düşüncedeydi bilmiyordu ama Takeo artık bu durumu değiştirecekti.

Genç adam yavaşça yerinden kalkıp, elini Muziki'ye uzattığında kız onu görmedi çünkü tabağındaki pudingi mideye indirmekle meşguldü. Takeo hafifçe öksürdü, Muziki yine duymadı, Takeo genç kızı dürtmek zorunda kaldı. Muziki başını hafifçe kaldırdığında genç adamın üzerine sabitlediği bakışlarıyla karşılaştı. Ağzına salkımdan kopardığı siyah üzümden attı. Ağzı doluydu "Efendim kralım" dedikten sonra muzipçe gülümsedi. Genç adam elini, genç kızın ağzının kenarına uzatıp orada kalan puding parçasını alıp yaladı. Muziki bu durum karşısında kızardı, fısıldar gibi "herkesin içinde ne yapıyorsun, sapık mısın sen" dedi.

Takeo kahkaha atarak ona doğru eğildi, "Evet, durdur beni aşkım" dedi.

Muziki, sevişme anını hatırlayınca kızarmaya devam etti.

Takeo bunun üzerine kıkırdadı. "Tatlım, bir geleneği yerine getirmemiz gerekiyor" deyip elini ona uzattı.

Muziki soran gözlerle ona baktı. "Ne geleneği bu" yavaşça elini onun avcuna bıraktı.

"Balo, dansını Uchiba ailesi başlatır canım" genç kızı hafifçe yerinden kaldırıp dans için hazırlanan salonun ortasına götürdü. Takeo, kemancıya hafifçe başını eğerek müziği başlatmasını işaret etti.

Müzik başlayınca, Takeo kızın belinden narince tutup elini kavradı. Genç kızla yavaş hareketlerle dans etmeye başladı. Muziki dans etmeyi bilmiyordu şu an nasıl hareket ettiği aklı basmıyordu. Takeo'nun gözleri kızla buluşunca, Genç adam ona içten sevgiyle gülümsedi. Çift bir turu tamamladığı an diğer çiftlerde dans etmeye başladılar. Muziki, mutluydu Takeo ile dans etmek güzeldi ama bu kimono ile rahat dans etmesi imkansızdı.

Genç kız başını eğmesi için Takeo'ya işaret etti, genç adam kulağını ona yaklaştırdı "Sevgilim, klasik müzik çalınmasına rağmen neden kimono ile dans ediyoruz" dedi. Takeo sıkkın bir ifadeyle "büyükbabamın koymuş olduğu bir kural, balolar da Japon giyimine ait de olsa, müzik batı tarzı olmak zorunda. Ama ben bunu en kısa sürede değiştireceğim canım" dedi. Muziki bu söze gülümsedi, bir an gözü Daiki ve dans ettiği kıza takıldı. Güzel görünüyordu, içinden Daiki'nin de onlar kadar harika bir aşk yaşaması ve hayatına onu mutlu edecek biri olması için dua etti. Muziki ile Karen'in gözleri birbirine çarptığında resmi bir şekilde gülümsediler.

ArisWhere stories live. Discover now