BİR YANGININ KÜLÜ #Wattys2020

By selinseldusler

17.7K 2.7K 1.3K

Bir kadını sevip derin bir uykuya daldı uyandığındaysa yanmış bir filmin ortasındaydı. Siz hiç çok sevdiğiniz... More

Yıl 2000 :Aşk Ve Yangın
ZEHİR
Ağlamak
Ceren'in Çıkmazı
Çaresizlik
Baba
Yıl 2000 Leyla'nın Hikayesi
Ceren'in Gerçeği Öğrenmesi
Gerçeklerle Yüzleşmek
Ay Işığı
11.Bölüm : Geçmişe Doğru
12.Bölüm - Ben Onun Kızıyım
13.Bölüm - Gelgit
14.BÖLÜM-ANLAM
15.Bölüm-Çaresiz ve Yalnız
16 - O Senin Kızın
17.Bölüm-KADER
Bölüm 18 -VAZGEÇMEDİM
19.Bölüm-Gizli Anlaşma
20.Bölüm-Darmadağın
21.Bölüm- Atlas ve Ceren
Bölüm 23 - Saklı Dünler
BÖLÜM 24 - UYANIŞ

Bölüm 22-Acının Tatlı Tebessümü

382 31 42
By selinseldusler

Saat epey geç olmuştu.Atlas ve Ceren evde uyuyakalmışlardı.Ali ve Zümrüt iş yemeğindeydi.Zümrüt'ün babasının büyük emeklerle kurduğu bu şirketin bu denli mükemmel ve kusursuz bir şekilde hayata devam etmesinde en büyük rolü oynayan Ali ve onun böylesine başarılı olmasında büyük payı olan güzeller güzeli Zümrüt insanlar tarafından bakıldığında her zaman ki gibi birlikte çok şık duruyorlardı.Aslında sadece insanlar tarafından bakıldığında değil onlar yıllardır birlikte hep uyumlu olmuşlardı.

Ali Zümrüt'e çok bağlıydı,onu çok seviyordu ve asla kaybetmek istemiyordu.Zümrüt de her şeyi bilip Ali'yi öyle sevmişti zaten.Bir gün bana da aşık olur umuduyla biraz tutmuştu ellerini.

Zümrüt artık sadece kaybetmekten korkuyordu.Psikolojik sorunlarının altından kalkamadığı her günde elini tutan biricik kızını kaybetmekten.İnsanları tek tek kaybederek büyümüştü.Ali'ye sığınıp Ceren'i hayatına alınca da geçmişin tozlu sayfalarında kaybolmayı bi nebze olsun bırakmıştı.Artık kaybolmak değil görünmek istiyordu.Anne olmuştu Cerenle.Onun ilk anne deyişi ile hayatı bambaşka bir anlam kazanmıştı.Onun ilk adımında yanındaydı.İlk düşüşünde elini tutan oydu.İlk ağlayışında göz yaşlarını silen,ilk kalp kırıklığında ona sımsıkı sarılıp her şeyin geçeceğini söyleyen oydu.Ceren onun kızıydı ve bu gerçeği biyolojik bir gerçek değiştiremezdi.Kader değildi evet Ceren'in onun kızı olması.Ama o,Leyla'dan Ceren'i alarak kendi kaderini yazdı.Kaderini değiştirebilecek kadar cesaretliydi.Hem Ceren'in,hem kendisinin.En azından o öyle biliyordu.Ama bilmediği bir şey vardı.O gün sadece kendisi ve Ceren'in kaderini değiştirmemişti.Leyla'nın da kaderini değiştirmişti.

İş yemeğinin ardından masadan kalkiıp kapıya doğru gittiler.

"Zümrüt ben bu gece eve gelmeyeceğim."

"Ne demek şimdi bu?"

"Bir şey değil.Sadece kafamı toplamak istiyorum.İyi değilim."

"Peki Ali."

Zümrüt hiçbir şey diyemedi.Arkasından gidişini seyretti.Leyla meselesi çıktıktan beri kafasını toplayamayan Ali için elinden yapabileceği hiçbir şey gelmiyordu.Birden nefesi daraldı.Yolun kenarında ki taşa tutundu.Hızlı hızlı nefes alıp vermeye başladı.Psikolojik olmadığından bu sefer emindi.Kendini daha önce hiç böyle hissetmemişti.Yavaşça ayağa kalkıp kendine gelmeye başladı.Yüzü kıpkırmızı olmuştu.Etrafında bir kaç kişi belirmiş onun koluna girmeye çalışıyordu.Belli belirsiz suretleri ve kısık sesleri dışında onları algılayamıyordu.Sonra birden kendine geldi.Koluna girenleri itti ve arabasına yürüdü.Kapıyı hızla açıp bindi.

Hastanenin önüne gelmişti.Telefonunu çıkarıp doktorunu aradı.

"Erhan,hastanede misin?"

Telefonu kapayıp içeri girdi.Hastane olduğundan sakindi.Hala arada bir başı dönüyor insanların suretlerini tam algılayamıyordu.Asansöre binmek için elini uzattığı yer asansörün tuşu değil duvardı.Bunu yirmi kere tekrarladı ama elini o tuşa denk getiremedi.Sonra kapı kendiliğinden açıldığında asansöre girdi.Bu sefer elini götürüp dördüncü kata basabildi.

"Hoşgeldin Zümrüt."

"Erhan ben hiç iyi değilim."

"Belli yüzün epey solgun görünüyor,ne oldu?"

"Erhan ilerlemiş olabilir mi?"

"Sanmam.Tedavi iyi gidiyor.Hem sana kendini çok yorma stresten uzak ol dedim,yoksa beni dinlemiyor musun?"

"Bilmem.Ama bak eğer ilerlemişse dahi bunu Ali'nin öğrenmesini istemiyorum."

Doktor Erhan derin bir iç çekip Zümrüt'e baktı.Yıllardır tanıdığı bu kadını,arkadaşını ilk kez bu kadar yorgun tükenmiş ve endişeli görüyordu.Kafasında dönüp dolaşan tonlarca düşüncenin arasında sıkışıp kalmış da biri beni kurtarsın diye bekler gibi bir hali vardı.

Zümrüt yaşadıklarını anlatınca Doktor Erhan hemen test yapılmasını istedi.

"Bir kaç saate sonuçları alırız."

"Ne içersin?"

Bir kaç saat sonra kapı çaldı.Sonuçlar gelmişti.Zümrüt'ün korkusu daha da artmıştı.Kapı açıldı,Zümrüt yutkundu.Hemşirenin her adımı Zümrüt'ün nefesine balta sapladı sanki.Sonuçları masaya koydu.Zümrüt dişlerini sıkmaya başladı.Erhan elini sonuçları almak için uzattı,Zümrüt'ün kalbi yerinden çıkacak gibi oldu.Ve sonuçların kapağı açıldı.Erhan önce dosyayı dikkatle inceledi.Sonra yeniden baktı.Masanın kenarında duran gözlüğünü taktı ve incelemeye devam etti.Yüzü bembeyaz olmuştu.Karşısında yazanları karşısında ki kadına nasıl söyleyeceğini bilemiyordu.Sadece hastası değildi,arkadaşıydı o.Zümrüt de hiçbir şey demiyor onun hareketlerini seyredip konuşmasını bekliyordu.Bu sessizlik bıraksanız böyle gidecekti.Çünkü iki tarafta da korku vardı.Zümrüt bir şey söylese alacağı yanıtdan korkuyor,Erhan konuşsa aniden yaratacağı acıdan korkuyordu.Ama korkuyu bir kenara bırakıp ikisinden birinin artık konuşması gerekiyordu.

"Zümrüt.Şimdi beni iyi dinle.Evet ilerlemiş ama..."

Zümrüt'ün o an dünyası başına yıkıldı.Erhan'ın 'ama' dan sonra söylediği bütün cümleler kafasında kulak çınlamasıyla dönüyordu.Masmavi gözleri kocaman olmuş,dudakları tirtir titriyordu.Yere baktı,sonra karşısında ki tabloya.Erhan'a asla bakmıyordu.

"Zümrüt!"

Ayağa kalktı.Kapıya doğru ilerledi,elini kapı koluna attığını sanıyordu ama boş duvara atıyordu aslında.Sinirlendi,çığlık atarak ağlamaya başladı.Erhan koşup ona sarıldı.Ağlamaya devam ediyordu.Sonra yavaşça sakinleşti.

"Benim kızım var.Erhan benim kızım var.Benim kızım var."

"Zümrüt gözlerime bak.Kendine gel.Sen güçsüz bir kadın değilsin.Uğraşacağım,çok uğraşacağım.Tedavinin seyrini değiştireceğiz sadece biraz daha fazla ziyaret edeceksin beni,hepsi bu."

"Hayır Erhan.Yalan söyleme bana.Öleceğim gün gün.Her geçen gün biraz daha ölüme yaklaşacağım.Kızım arkamdan ağlayacak."

"Zümrüt delirdin mi sen! Yaşayacaksın.Kızın için yaşayacaksın.Ali için yaşayacaksın.Hayata tutunma sebeplerin onlar senin.Kızının sana anne deyişini bana anlattığın günü hatırlıyor musun? Gözlerinin içi gülüyordu.Onu bırakmak mı istiyorsun? Şimdi onları öylece bırakıp gitmeyi bu kadar kolay mı sanıyorsun? Bu hastalıktan kurtulan kaç insan var sen biliyor musun? Şimdi kalk ayağa ve toparlan! Bu benim arkadaşım olamaz.Çünkü benim arkadaşım ne olursa olsun göz yaşlarını silip ayağa kalkabilen ve güçlü durabilen bir kadın.Böyle bir hastalığın altından kalkamayaücak bir kadın değil! Ailesini düşünmeyecek bir kadın hiç değil.Yanılıyor muyum? Şimdi sil o göz yaşlarını ve gidip kızına , Ali'ye sarıl.Ve lütfen onlara anlat.Eğer anlatmazsan yanında olamazlar.Tamam mı?"

"Tamam."

deyip acının tatlı tebessümüyle bir yanıt verdi Erhan'a.

"Ve biraz psikolojik olarak yaşadığın olaylar gidişatı tetikleyebiliyor.Ailenle ol Zümrüt.Onlara sımsıkı sarıl."

Saat gece ikiyi gösteriyordu.Erhan Zümrüt'ü eve bıraktı.O sırada Ali Leyla'nın çalıştığı pavyona gitmişti.Arka masalardan birine oturmuş,onun sahne almasını bekliyordu.Onu iki gün önce yıllar sonra ilk gördüğü anda ki o duygu hala yüreğinden çıkmıyordu.Ve Leyla sahneye çıktı.Şarkısına başladı,sesi öylesine güzeldi ki büyüsüne kapılmamanın mümkünatı yoktu.

"Biliyorum ayıracak bu son mektup ikimizi

Bu son mektup koparacak yıllar süren sevgimizi"

https://www.youtube.com/watch?v=OirEF3r2h4GK0

Şarkı bittiğinde sahneye peçete ile bir not gönderildi.Leyla notu yırtıp attı.Bunun üzerine karşı masadan bir adam kalkıp sahneye doğru yürüdü.Bağırmaya başladı.

"Ulan sen benim notumu nasıl yırtıp atarsın ! "

Ardından Leyla'ya küfürler ve hakaretler saydırmaya başladı.Ali önce ayağa kalktı,sonra derin bir nefes alıp sahneye doğru yürüdü.Adam o sırada Leyla'nın kolunu tutmaya yeltenirken birden Ali adama yumruk attı.Ardından büyük bir arbede,masalar,sandalyeler havaya uçuştu.Ali'yi gören Leyla şaşkınlığını gizleyemedi.O karmaşıklıkta Ali birden Leyla'nın elini tuttu.Önce göz göze geldiler ve ne olduğunu anlamadılar,sonra birlikte arka kapıdan dışarı kaçtılar.İkisi de o anın verdiği korku ve heyecanla ne yaptıklarını bilmiyorlardı.

"Ali dur! Dönmem lazım!"

"Ne dönmesi? Ölmek mi istiyorsun sen?"

"Asıl dönmezsem ölürüm! Hem sen neden burdasın? Neden karıştın? Ben neden seninle geldim Allah kahretsin!"

"Tamam dönersin.Ama şimdi değil.O adamın sana zarar vermesine izin veremem.Şimdi nolur itiraz etme ve biner misin şu arabaya."

"Ali sen kimsin de birinin bana zarar vermesini istemiyorsun?"

Ali bir an duraksadı.Yüzünü önüne eğip hiçbir şey diyemedi.

"Hiçsin.Ve şimdi burdan kalkıp giderek bir hiç olmaya devam edeceksin."

Ali bu cümlelerin altında öylesine ezilmişti ki söyeleyebileceği hiçbir şey yoktu.Belki de Leyla haklıydı.Ama bu ona zarar gelmesini istemediği gerçeğini değiştirmiyordu.Bir anda onu sırtına alıp arabaya bindirdi.

"İndir beni!"

Sahile gelmişlerdi.Bulundukları yere epey uzaktı bu sahil.

"Bu sahilin benden büyük bir anlamı var.Seni sokak sokak aradığım her günün gecesinde buraya gelir,seni burda bulmayı ümit ederdim."

"Beni neden aradın Ali? Bir insan bırakıp gittiği bir kadını neden arar? Neden bir gün onu bulma ümidiyle yaşar ki?"

"Severek gittiyse arar."

"Seven gitmez Ali."

"Mecbursa? Ya yanmamak için alevlerden kaçtıysa?"

"Alevlerden kaçarken ardında bıraktığın kadının o alevlerde cayır cayır yanmasına göz yumdun sen.Benim yanacağımı bile bile gittin.Kalbin buz tuttu ve yok oldun.Bense ölümden beter halimle senin ardından yollara düştüm.Belki bulurum ümidiyle.Koskoca İstanbul da on sekiz yaşında küçücük bir kızdım ben be.Deli gibi aradım seni.Bu toprağa ayağımı bastığım ilk gün ve aylarca sokak sokak seni aradım ben.Sonra seni deli gibi aradığım bir günün gecesinde o beni kaçırdığın bataklığa düştüm ben.Ve o gün,gazetede evlendiğini gördüm.Ben o bataklıkta seni arama ümidimi yitirdim.Ve izimi tamamen kaybettirdim.Şimdi karşıma geçmiş o adam bana zarar vermesin diye yıllar önce bıraktığın bu eli tutuyorsun,ve beni ordan o ateşlerin içinden kurtardığını sanıyorsun.Ben çoktan yanmışım Ali.Beni sen yaktın."

Leyla hızla banktan kalkıp yürümeye başladı.

"Leyla!"

"Şimdi beni buraya nasıl getirdiysen geri götür.Benim artık tutacak bir ele ihtiyacım yok.Yirmi yıl önce nasıl düşünce kalktıysam yine kalkarım ben,tek başıma.

Ali hiçbir şey demedi.Diyebilir miydi ki zaten? Yüzünün ortasına tokat gibi çarpan bu cümlelere ne cevap verebilirdi ki? Arabaya bindiler.Yol boyunca ikisi de konuşmadı.Leyla,tam arabadan inerken Ali;

"Leyla.İnsan o büyük yangından kaçsa dahi yürekte yanan bir ateşin içinde cayır cayır kavruluyormuş.Seni sokak sokak ararken,alev alev yandım her gün ben."

Leyla tam arkasını dönecekti ki vazgeçti.Sonra ardına bile bakmadan hızla pavyona doğru ilerledi.Canı çok yanıyordu.Hele ki o son cümle içine öyle bir oturmuştu ki ama gururundan dönüp tek bir kelime bile etmedi.Aslında ona dokunmak,kokusunu içine çekmek istiyordu.Gururunu ayaklar altına almayacağını bilse sımsıkı sarılırdı ona.Ama yapamazdı.Her şey geçmişti,ve bu aşkın üzerinden kocaman bir ayrılık geçmişti.Başını dik tutmalıydı.Sokak sakindi.Pavyondan müzik sesleri geliyordu.İçeri girdi.Birden karşısına Patron Fırat çıktı.

"Oo hoşgeldiniz Leyla Hanım.Nerelerdeydiniz?"

Fırat çok sinirli görünüyordu.Fıratın yüzünde darp izleri vardı.Belli ki o kavgadan nasibini almıştı o da.

"Yüzün Fırat,iyi misin?"h

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun be! Senin yüzünden başıma gelene bak! Mehveş'in hatrı var dedik sustuk.Adamın biriyle elele kaçmak nedir ? Sevgilin mi yoksa ? Şimdi peşine adam taktım o it herifin,getirsinlerde konuşalım."

"Ne yaptın? Fırat deli misin sen! Ne sevgilisi tanımıyorum adam beni kurtarmak için..."

"Sus! Evine git sen.Gelme bir kaç gün.Akıllanırsın belki."

Leyla Ali'nin hayatı için endişelenmeye başlamıştı

...

Vee yazardan ufacık bir not;

Ne kadar yorum olursa yeni bölümü o denli hızlı atacağım.Yorumsuz bırakmayın Ali'yi Leyla'yı Zümrüt'ü ve Ceren'i.Şimdi Atlas da var artık.Hem karakterler hakkında ki düşüncelerinizi çok merak ediyorum.Hem de daha ortaya çıkacak çok gerçek,yitirilecek onca şey,ve hatırlanacak dünler var bu hikayede.Sizi çok seviyorum.Hoşçakalın...










Continue Reading

You'll Also Like

823K 16.3K 21
༺༻ Bütün hakları saklıdır "Ben geldim" Gülümseyerek ve son harfi uzatarak kurduğum cümle ile o da gülümsedi. Sandalyesini biraz masadan geri çekti...
3.6M 132K 73
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak...
2.1M 100K 43
Abisinin arkadaşına yaptığı sosyal medya akımından sonra hayatı değişeceğini kim bile bilirdi ki? ○●□■ Siz : Seni bir arkadaş bir dos...
Atlas By m

Romance

52.6K 4.4K 20
Bir mantık evliliği hikayesi.