Bol bol yorum olsunn konuşalım
Lütfen okuduğunuz bölümleri oylayın.
-
Bilinmeyen Numara: Evett
Bilinmeyen Numara: Geldi menejerlik zamanınız küçük hanım
Bilinmeyen Numara: Nasıl hissediyorsunuz?
Ayşe: Sence?
Bilinmeyen Numara: Mükemmel?
Ayşe: Bok gibi
Bilinmeyen Numara: Hadi amaa
Bilinmeyen Numara: Senden iyi kimse bu görevi yapamazdı
Ayşe: Elif yapardı
Bilinmeyen Numara: Elif mi? Cidden mi?
Bilinmeyen Numara: Elif sadece basketbol oyuncularından odasında harem kurmak isteyen bir kız
Ayşe: Bilemezsin..
Bilinmeyen Numara: Bilirim güzelim
Bilinmeyen Numara: Çünkü bana teklif etti
Ayşe: Basketbol takımında mısın?
Bilinmeyen Numara: Neden heryerden bir kanıt çıkarıyorsun?
Bilinmeyen Numara: Kimsin sen Sharlock mu?
Ayşe: Soruma cevap ver sorumaa
Bilinmeyen Numara: Elif'e erkek olması da yeter
Ayşe: İyi bir kıza benziyordu
Bilinmeyen Numara: Neyse bunları sevgili olduğumuzda daha detaylı konuşuruz
Ayşe: Pes ett
Bilinmeyen Numara: Lala la la la
Bilinmeyen Numara: Duymuyorumm
Ayşe: Boşver
Bilinmeyen Numara: Hızlı oll
Bilinmeyen Numara: Geç kalacaksın okula, seni hemen görmek istiyorum
(07.55)
Üstüme siyah pantolon, siyah tişört geçirip en sonunda yeşil ceketimi de alıp evden çıktım.
Neredeyse dönem sınavları başlayacaktı ve başıma Bilinmeyen mevzusu çıkmıştı. Kocaman okulda nasıl bulacaktım bilinmeyeni? Belki de sadece benimle zaman geçirmeye çalışıyordu.
Kötü düşünceleri aklımdan atmaya çalıştıkça bir yenisi peşine geliyordu.
Sürekli aklımdaydı. Annemin ölümünden sonra boş olan zihnim Bilinmeyenle dolmuştu.
Sıkıntıyla iç çekip okulun kapısından içeri girdim.
Bilinmeyenin ağzından
"Lan olum yarım saattir kapıya bakıyorsun." Kulağımın dibinde bağıran Batuya döndüm. Tam bağıracakken son anda Batuyu takmadan gözlerimi çıkış kapısına kilitledim.
Kusursuz her an gelebilirdi...
"Salak salak sırıtıp korkutma beni." Görüş açıma okul kapısı yerine Batu'nun vücudu geldiğinde kaşlarımı çattım. Sinirle kalkıp arkasından kapıyı görmeyi denedim.
Her hareketime karşılık verip başımı omzunun altına aldığında sinirle soludum. Şurada sevdiğimiz kadını bekliyoruz kimsenin saygı gösterdiği yok arkadaş. Günümde mi güzelleşmesin?
Sabırla nefes alıp verdim ve ellerimi havaya kaldırıp beyaz bayrak verdim.
"Allahım şu arkadaşa akıl. Vermişken bana da sabır, amin." Batu gülüp benle uğraşmaya devam etti.
Tekrar kapıya dönmeye çalıştığım da bu sefer kolumdan tutup arkaya savurmaya çalıştı. Fakat Ayşenin özlemiyle kavrulan bedenim ve zihnim normalden fazla bir tepki verdi.
Elini tutup hızla geriye doğru büktüm ve diz kapaklarının arkasından vurup düşmesini sağladım. Herkes olanların şokuyla bir an sessizleşip yanımıza yaklaşıp yardıma gelmeye çalıştılar. Batuyu orada bırakıp tekrar kapıya döndüm.
Bugün bu kız görülecekti o kadar! Neden hala gelmemişti?
Uzunca süre kapıyı izledikten sonra itilmemle hazırlıksız yakalandım ve geriye doğru düştüm. Savunmasız anıma denk geldiğinden kafam hızla yere vurmuştu.
Aniden gelen baş ağrısı ile tısladım. Gözlerim kararmaya başladığında sakin olup derin nefesler alıp verdim. Sakin olmaya çalışarak ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimi açtım.
"Hafifçe ittim lan." İlk yanıma yaklaşan Batu olmuştu. Yüzünde mahçup bir ifadeyle elini koluma attı.
Sebepsizce etrafa bissürü kişi dizilmişti. Nefes almakta güçlük çekiyordum.
"Çekilin, çekilin!" Herkes dağılmaya başladığında vücudum taş kesildi. Hadi canım! Cidden şuan bu yaşanıyor mu?
Başımı güçlükle kaldırıp karşımda dikilen öfkeli kıza baktım. Sakin olmam gerekiyordu ama kalbim bana ihanet ederek son sürat hızla çarpıyordu.
"Sporcu olarak kendinize dikkat etmelisiniz."
Ayşe sinirli gözlerini Batudan çekip bana döndürdüğünde kahve gözleri gözlerimde durdu. Ağzı hafifçe aralandı ve hızla bana yaklaştı.
"İyi misin?" İyi olduğumu söylemek için ağzımı açacaktım ki eli yüzüme dokundu.
Ve tam anlamıyla dünyam dönmeye başladı. Vücudum yasak bir maddeyle sarmalanmış gibi titredi. Dünyadaki tüm lutuflar o an önüme serildi. Bayılacaktım.
"Revire gitmesi lazım, çantasını alın birisi de arkadaşına yürümesi için yardım etsin." Hızla verdiği komutlar kafamda uğulduyordu. Sonunda kaşımda ki sızı ve sıcaklık kendini göstermeye başladığında kaşımın yarıldığını anlamıştım.
"Bu kaç?" İnce parmaklarını 2 yapıp gösterdiğinde dünyaya geri dönüş yapabilmiştim. Cevap vermek için kuruyan dudaklarımı araladım. "İ-iki." Başımı sabitlemek adına diğer elini kirli sakallarımın olduğu yanağıma koydu. Parmakları her kıpırdadığımda kalbim daha sert attı, büzüldü, parçalandı.
Son iki yıldır sadece bir iki kere göz teması kurduğum kız şuan elini yanağıma koymuş diğer eliyle kaşıma mendil bastırıyordu. Kahve gözlerinde ki duygusuzluk kötü hissetmeme neden olsa da umursamadım.
Ölmek istiyorum. Şuan bu şekilde sana bakarken ölmek istiyorum, Kusursuz. Ellerin yüzümde, gözlerim gözlerinde ölmek istiyorum.
"Bilincini kapamamaya çalış." Hafif çilli yüzünü bana yaklaştırdı. Uzun kirpiklerinin ardından bana bakıyordu. Nefesi yüzüme vurduğunda bunu bilerek yaptığını düşünecektim. Acıyla inledim. Gözlerimi kapatıp derince nefes aldım.
Büzülen kalbime karşın göz pınarlarımdan yaşlar süzülmeye başladı.
Bunu istemiyordum. Kimsenin beni bu halde güçsüz görmesini, bana acımalarını veya herhangi bir duygularını bile istemiyordum.
Kısa sürede yüzüme kapanan kumaşla daha çok ağladım. Ayşe'nin yeşil ceketi gözyaşlarımla sarmalandı. Ceketi burnuma bastırdım.
Huzur'un ta kendisi olan kokusu sarıldı bana.
Bu kadar güzel olduğu için, iki yıldır bunu yaşayamadığım için, hiç beni sevemeyeceğini bildiğim için ağladım.
Bu sefer geceye değil gündüze de diledim.
Ayşe'nin ağzından
Halil hocanın odasında normal insanların boyutları için yapılan sandalyeden ayaklarımı sarkıtıp sallıyordum.
Menejerlikte ilk günüm bitmiş, neler yapacağım, oyuncular ve gidişat hakkında ayrıntılı şekilde bilgilendirilmiştim. Önceden aldığım ilk yardım eğitimini tamamlamış olmam ve bugün ki kaza da yaptıklarım büyük ilgi çekmişti.
Peki kim ilgiyi üzerine çekmek istemediği halde hep ilgi odağı oluyordu? Tebrikler cevap ben.
Halil Hoca kağıtlarla uzun uğraşını bitirdikten sonra bana bakıp gülümsedi. "İşimiz bitti Ayşe. Emeğine sağlık, bugün seni daha fazla yormalım istersen. Dediğim gibi, pazar, pazartesi kulüp çalışması yok."
Başımı aşağı yukarı sallayıp kısasa selam verip odadan çıktım. Gün boyu kapalı olan telefonumu açıp elimde olmayan bir heyecanla mesaj kısmına girdim. Ona bugünü anlatmak istiyordum.
Bilinmeyenden 2 mesaj gelmişti. Sırıtıp mesajları okudum. Kalbim heyecanla olduğu yerde kıpırdanıyordu. Kim bilir yine nasıl saçmalamıştı?
Bilinmeyen Numara: Haklıymışsın
Bilinmeyen Numara: Konuşmamamız ikimiz içinde daha iyiymiş
Bilinmeyen Numara sizi engelledi...