Dün yaşadıklarım beni fazlasıyla bitkin düşürmeye yetmişti.Bir haftada veremeyeceğim kiloyu bir günde vermiştim resmen,yatağımdan kalkıp okul için hazırlandım.Telefonumu hırkamın cebine sokup odamın kapısını açarak Azra'nın odasına bodoslama daldım.
"Şu gördüğün kapıyı bir kere çal öyle gir Asel"
"Bir dahakine öyle yaparım.Hazırmısın?"diye sordum bana gözlerini devirip evet dercesine kafasını salladı.
Bu sefer yürüyerek gitmeye karar verdik.Ben müzik dinlemek için kulaklığımı ararken Azra'nın bakışları bir yerde takılı kalınca bende durmak zorunda kaldım.onun baktığı yöne baktım.Küçük bir kız babasının kolunu çekiştirip birşeyler istiyordu.Babası küçük kızına bakıp kafasını olumsuz anlamda salladı.Kızının bu haline daha fazla dayanamamış olmalıki gülerek tamam dercesine kafasını salladı.Kız sevinçle ellerini çırpıp babasına gel işareti yaptı.Babası dediğini yapıp biraz eğildi.Küçük kız babasının yanağına ufak bir öpücük kondurup geri çekildi.Gözlerimi onlardan alıp Azra'ya baktım.Ona baktığımı anlamış gibi kafasını bana çevirdi.Gözleri dolmuş akmaması için büyük bir savaş veriyordu.Kıyamam
"Neye bakıyorsun okula geç kalıyoruz"diyerek benim birşey sormama fırsat vermeyerek hızlı adımlarla yürümeye başladı.Kulaklığımı aramaktan vazgeçip Azra'ya yetiştim.
Okul koridorunda sınıfa ilerlerken ikimizde tek kelime etmiyorduk.Sınıf kapısının önüne geldiğimizde kapıyı bir kez çalıp içeri girdim.Fizik hocası gülümseyerek bize baktı.Dudaklarım benim iznim olmadan karşımdaki kişiye tebessüm etti.
Bakıyorum da çok çabuk ısındın hocalara
Kendime uğraşacak yeni birilerini buldum diyelim.
Herşey tersine dönebilir.Hayat bu, ne zaman ne olacağı belli değil
Ne demek istiyorsun?Bilmece gibi konuşma
Hayatın göründüğü kadar kusursuz değil.Tüm gerçekler önünde serili ama sen gözünü kapatıp onları görmek istemiyorsun.
Ne demek istediğini anlamıyorum.
O gün gelecek yanında kimseyi istemiyeceksin kimin dost kimin düşman olduğunu öğrendiğin vakit,en çok bana ihtiyaç duyacaksın ama ben yanında olmayacağım.
Anlamıyorum hayatımda benim bilmediğim, senin bildiğin ne olacak?
Zaman
Zaman mı?
Kafamın içinden geçen birbirinden saçma diyaloglar kafamı kurcalarken hocanın bana seslendiğini ancak farkedebildim.
"İyimisin Asel?"
Kafamı olumlu anlamda sallayıp daha fazla ayakta dikilmeyi kesip yerime oturdum.Ders boyunca aklımdan geçen cümleleri yapboz parçası gibi birleştirmeyi denedim.Ama olmuyordu aklımdan geçen cümlenin benim hayatımı nasıl etkileyeceğini bilmiyordum.Daha önemlisi aklım sürekli bana söylediği o son kelimede kalıyordu.'Zaman'Bunu düşünmeyi bıraktım sonuçta iki üç anlamsız cümleyi ciddiye alacak değildim.
İki ders üst üste fizik işlememizden sonra sıramdan kalkıp Merve'lerin yanına gittim.
"Ben kilo mu aldım?"dedi Sibel suratını asarak,biz kızı üzmemek için sessizliğimizi korurken Cansu öyle yapmadı.
"Evet almışsın"dedi, Sibel suratını iyice asarak "Biliyordum işte"diye mırıldandı
"Niye öyle diyorsun"diye kızdım Cansuya
"Doğruyu söyledim.O kadar abur cuburu yerse olacağı buydu,ne bekliyordu?Hem başkasından duysa dahamı iyi?Nedemişler dost acı söyler"
İdil "Öylede bunu biraz daha arkadaş canlısı olarak söyleyebilirsin"
"Doğruyu söylemenin başka yolunu yapmışlarda benim daha yeni mi haberim oluyor.Daha ne şekilde söyleyeyim?"
"Offf Cansu biraz daha kibar ol diyorum"
Cansu cevap vermeyerek sadece göz devirmekle yetindi.
İdil"Sınavlar ne zaman başlıyor"
Merve"Yakında başlar"
Sibel"Ben hocaların anlattıkları konulardan birşey de anlamıyorum."
Cansu"O senin problemin allah kurtarsın"
Azra "Ben sana anlatırım."dedi Sibelin gözleri parladı "Vallaha mı?" Azra gülerek kafasını salladı.
Cansu "Nefesini boşuna yorma Azra, bu zaten anlattıklarından birşey anlamıyacak sebebi de çok basit"
Sibel tek kaşını kaldırarak "Neymiş?"
"Kafatasının içinde beyin zarı ile örtülü iki yarım küre biçiminde,sinir kütlesinden oluşan duyu ve bilinç merkezlerinin bulunduğu organdır.'Beyin nedir?'sorusunun sözlükteki karşılığı budur.Sende eksik olan şeyde beyin yeterince açıklayıcı oldumu?"dedi alayla
"Sözlerin bende hiç etki etmiyor Cansucum"dedi iğneleyici bir ses tonuyla
"Bende etki etsin diye söylemiyorum ki Azra'ya şimdiden karşılaşacağı sorunlardan bahsediyorum"dedi gülerek
Merve "tartışmayı kesin kızlar"
Sibel "Ona söyle bana durmadan laf atıp duruyor"
Cansu "Sende altta kalıyorsun sanki " diye homurdandı
Sibel"Dün seni o beş erkeğin içine atmalıydım."
"Son pişmanlık fayda etmez güzelim"dedi sırıtarak Sibel öfkeli bakışlarla Cansuya baksada Cansu onu takmayarak cebindeki telefonunu çıkarttı.Aklına sanki yeni geliyormuşcasına kafasını kaldırıp "Size birşey söylemem gerekiyordu"dedi
İdil "Ne söyleyeceksin?"
"Ben instagramdan bir çocukla konuşuyorum "
"Hiç görüştün mü?"diye sordum
Merve "Bundan neden daha yeni haberim oluyor.O sümüklü hallerini çektikten sonra ilk benim bilmeye hakkım var."
Cansu "Abartma Merve çocukla daha beş gündür konuşuyoruz"
Merve "Olsun " diyerek omuzlarını silkti
İdil "Buda birşey"
"Bir susun da anlatsın"diye çıkıştım
Cansu "Öyle boş boş instagramda geziyorken paylaştığı bir söze rastladım.Fazlasıyla ilgimi çekti yazdıklarından birşey anlamadım da neyse, yazıp paylaştığına göre o kadar kişi de beğendiğine göre güzel olsa gerek"
İdil "Sen ciddi misin?Anlamadığın şey mi ilgini çekti."
Cansu kafasını utançla eğerek "Aslında yazıya pek dikkat etmemiş olabilirim " dedi
İdil "Belli zaten"
Cansu "Neyse işte bir süredir konuşuyoruz samimi,içten bir çocuk"
Sibel "Adı ne adı?"dedi sabırsızca
Cansu "Demir,baya da yakışıklı"
"Yeni aşklar mı doğuyor?"dedim gülerek,Cansu arkasına yaslanarak bilmiyorum dercesine elini salladı.
Sibel "Hazır yakışıklı bulmuşsun kaçırma"
Azra "Ne konuştunuz?"
"Bana ailesinden falan bahsetti."
Sibel "Bu kadar mı?"dedi yüzünü buruşturup,Cansu Sibeli takmayarak telefonundan bir yerlere girdikten sonra "Paylaştığı yazıyı birde size gösterim."diyerek telefonu gözümüze soktu
Çok az şeye sahip olan insan değil,asıl çok şeyin özlemini çeken insan fakirdir
İdil "Buluşma ne zaman?"
Cansu "Yakışıklı dedim sevgilim olacak kadar daha tanımıyorum."
Sibel "Adını biliyorsun ya"
Cansu "Eee ne olmuş?Adını biliyorum diye hemen nikah mı yapalım?"
Sibel "doğru söylüyorsun.Çocuğun gençliğini çürütmeye gerek yok."
Merve "Hüsranla sonuçlanmasın yeter.Adımlarını temkinli at"
"Görüşmek istediğini söyleyip onu aşıklar cafeye çağır.Bizde bakalım sana göre uygun biri mi?"dedim
İdil "Asel doğru söylüyor"
Cansu "Ama ona gözükmek yok"
"Merak etme uzaktan yapacağız."dedim
Cansu "Tamam " diyerek Demir'e onunla yüz yüze görüşmek istediğini söyledi.
Diğer derslerde sıkıcı ve sıradan geçti.