24#

5.9K 355 37
                                    

Konuştuğumuz gibi herkes okulu boşalttıktan sonra buluşup Murat Beyin odasına konulan kağıdı alıp yok edecektik her ihtimale karşılık odamın kapısını kitledim hava serin olduğu için bordo şişme montumu üstüme geçirip temkinli adımlarla odamda bulunan balkona geçtim birleştirmiş olduğum çarşafı balkondan aşşağıya sarkıttım.Azra'nın sesiyle ona döndüm. "Biraz hızlı olsana Asel"diye uyardı beni aşağıdan, cevap vermeyerek çarşafa tutunarak indim.
Birlikte sessiz geçen yolculuğumuzdan sonra okulun kapısının önünde durduk
okul karanlık olduğu için insanı büyüleyen maviliğini yitirmiş insanı ürperten bir karanlığa bırakmıştı kendini

Kızların bulunduğu noktaya geçip etrafı incelemeye başladım.Etraf karanlık olduğu için pek birşey görünmesede 40-50 yaşlarında olan bir adamın okul kapısının önünde olduğunu farkettim ve bu bizim için büyük bir engeldi. Cansu sesini alçaltarak "Gördüğünüz gibi kapının önünde görevli var.Bir şekilde onu atlatıp içeri girmeliyiz sorası kolay zaten" onu başımla onayladım. "Görevliyi nasıl atlatacağız peki?"diye sordu Alya, "Öncelikle sessiz olun" Sibel'in omzundaki sırt çantasını faketmemle "Sırtındandaki çanta ne için?"diye sordum. "Gerekli şeyler var"dedi bu konuyu fazla düşünmeyerek bakışlarımı okulun kapısının önünde bir saniye bile ayrılmayan güvenlik görevlisine çevirdim.

İdil'in ayağının taşa takılmasıyla yere düşünce ufak bir çığlık attı. "Kim var orada" güvenlik görevlisi telefonun ışığını açmış bize doğru geliyordu. "Bizi yakalatmak mı derdin?"diye azarladı Cansu, onlara buna vaktimiz yok bakışı attım.Okul kapısının önünden biraz uzaklaşıp görevlinin bizi farkedemeyeceği bir bölgeye geçtik adam elindeki ışığı etrafa dolaştırıp birşey olmadığına inanacakken Cansu'nun elindeki taşı uzak bir mesafeye atmasıyla adam tekrar "Kim var orada " diye bağırdı.

"Ne yapıyorsun Cansu?"diye çıkıştı Merve, "Sessiz olun ve beni takip edin"Dedi sadece adam okul kapısının önünde uzaklaşmış etrafı inceliyordu bize arkası dönüktü Cansu'nun "Hadi kızlar tam zamanı"demesiyle hepimiz sırayla okula girdik okulun içide karanlık olduğu için bir birimizi görmekte zorluk çekiyorduk "Yanında el feneri olan yok mu?"diye sordum Sibel hemen duruma el koyup iki dakika önce garip bakışlar attığım sırt çantasından el fenerini çıkartıp bana uzattı uzattığı el fenerini alıp açtım.

El fenerini yakmamla etraf en azından biraz aydınlanıp önümüzü görmemizi sağlamıştı "Bu karanlıkta müdürün odasını bile bulazmadık" Cansu İdili aldırmayarak "biraz hızlı olun"dedi koridorlardan ışık yardımıyla geçip Murat Beyin odasının önünde durduk önde ben olduğum için kapıya uzanarak tek hamlede açtım.İçeri girerek el fenerini Murat Beyin masasının üstüne tuttum ama ortalarda birşey yoktu masada iki üç kağıt düzensiz bir biçimde duruyordu.

"Burada birşey yok eminmisin burada olduğuna?"diye sordum Sibel masaya biraz daha yaklaşarak "Burada olması gerek"diye söylendi Cansu masaya yaklaşrak üstünde duran kağıtları çekip altlarına falan baktı."Yok"dedi hayel kırıklığıyla "Yoksa Murat Bey alıp okudu mu dersiniz?"dedi endişeyle Azra

"Okuyacak vakti olduğunu sanmıyorum bu kağıt yer yarıldı içine mi girdi?"diye söylendi masanın etrafını dolaşarak çekmecelere kadar baktım ama yoktu tam doğrulamak üzereyken masanın altında gözüme birşey çarptı ışığı oraya tutarak eğildim beyaz bir kağıt yerde öylece duruyordu kızlar hala kağıdı ararken ben yerde bulduğum kağıdı havaya kaldırarak "Aradığımız kağıt bu olabilir mi?"diye sordum Cansu'nun gözündeki korku yerini rahatlamaya bırakırken bana doğru yaklaşıp elimde tuttuğum kağıdı alıp içine açıp biraz okuduktan sonra kafasını 'bu' dercesine salladı.

"Hadi yakalanmadan çıkalım buradan"dedi onu başımla onayladığım sırada yemekhanede garip seslerin gelmesiyle korku dolu bakışlarım kızlara döndü içeride bizden başka biri daha mı vardı?sesler arttıkça artıyordu "Bu kim?"diye sordum Cansu bilmiyorum dercesine kafasını sallayıp "Genelde okulda görevli dışında kimse olmaz diye biliyordum"dedi hırsız olabilirmiydi? Kızların da benden farklı düşünmediğini farkettim.Kapıya yönelip çıktım kızlarda peşimden geliyordu elimdeki fenerin ışığını kesip yemekhaneye ilerledim yere düşen bardağın sesiyle irkildim.İdil "Ben korkmaya başladım bu işi polislere bıraksak diyorum"dedi

Düşman sınıflar [1]Where stories live. Discover now