Düşman sınıflar [1]

20#

Başımda öten alarm olması gereken yerde Azra kulağımın dibinde cırlıyordu.Yarım kalan rüyama ne kadar devam etmek istesemde bu şartlar altında uyumam pekte mümkün olmuyor.Gözlerimi açarak Azra'ya öfkeli bir bakış attım.

"Bana hiç öyle bakma,okul var ve geç kalıyoruz "

Yorganıma daha sıkı sarılıp "Benim hala uykum geliyor"diyerek sızlandım.Azra büyük bir nefes alıp verdi.

"Beni uğraştırma Asel"

"Sana uğraş diyen mi var?"

"Bir dakika senin boynuna ne oldu?"

"Ne olmuş? "Diyerek yataktan fırladım.Aynanın karşısına geçip kendi yansımama baktım.Boynumda parmak izi çıkmış ve biraz da kızarmıştı.Dün boğazımı sıkan kişi aklıma gelince yutkundum.Yüzümü düz tutmaya çalışarak "Birazcık kızarmış sadece"dedim,Azra gözlerini kısarak bana baktı. "Boğazına ne oldu Asel?"diye sordu.Gözlerimi kaçırarak "Önemli birşey değil. "Dedim

"Dün okul çıkışı kütüphaneye gitmek için yanımızdan ayrıldın sonra birşey olmuş işte "

"Eve dönüş yolunda yüzü maskeli bir adam boğazıma yapıştı."dedim Azra endişeli bir yüz ifadesiyle "Sana birşey yapmadı değil mi?"diye sordu kafamı iki yana sallayarak "Boğazımda oluşan iz dışında birşey olmadı."diyerek hazırlanmak için dolabıma yöneldim.Siyah gömlek,mavi şort çıkarıp Azra'ya çıkması için bir bakış attığımda beni anladığını belli edercesine kapıyı kapatıp çıktığında elimdekileri çabucak üzerime geçirdim.Saçımı tarayıp belimden aşşağıya bıraktım.Makyaj yapmaya gerek duymadığım için hazır sayılırdım.

Ama bir sorunum vardı.Boynumdaki iz hiç hoş durmuyordu.Kızlara da yeni bir açıklama yapmak istemediğimden kızları bırak öğretmenlere de açıklamam gerekiyordu.O yüzden bunu bir şekilde kapatmam gerekiyordu.Dolabımın karşısına geçip birazcık bakındıktan sonra aradığım şeyi bulunca gülümsedim.

Elimdeki siyah fuları parmak izini örtecek şekilde bağladıktan sonra sırt çantamı da alıp aşşağıya indim.Azra da kapıda beni bekliyordu. "Sakla bakalım.Abinde nasıl olsa görecek"dedi

"Bunu biliyorum."dedim sıkıntıyla daha fazla kapıda oyalanmayarak evden çıktık.

Okul bahçesi yine her zamanki gibi kalabalıktı.Herkes kendi halinde takılıyordu.Başka sınıftan birkaç kişinin bakışları bize döndü.Okulda 12F'le düşmanlığımız sebebiyle baya tanınan birine dönüştük.Bakışlarımı bizi dikkatle süzen kişilerden alıp sınıfa girdik.

Hoca henüz gelmemişti.Çantamı sıraya bırakıp Cansu'nun önündeki boş sıraya yayıldım.

Cansu "Benim şu Demir'le olan ilişki var ya başlamadan bitti."

Kaşlarımı çatarak "Ne oldu?"diye sordum

"Bana sevdiği bir kızdan bahsetti.Baya baya aşık kıza bende karşısına geçip seni seviyorum diyemedim.Üstelik tam olarak buna sevgi diyemem.Daha çok ihtiyaç gibi, birinin bana kollarını sarmasını sadece onun yanında kendimi özel hissetmek istiyorum."

İdil kollarını Cansu'ya sararak "Üzülme,bu ihtiyacını ben gideririm"Dedi,Cansu İdil'in ellerinden kurtulup "Kendi üstüne alınacak kadar ne yaşadık?"dedi

"İyi gününde beraber güldük kötü gününde beraber ağladık bunlar yetmezmi? "

Cansu İdil'in bu tavrına gözlerini devirip bana döndü.

"Seni ilk defa fular takarken gördüm.Yakışmış"dedi

Azra "Daha önceden görmemen normal Cansu, fuları takmak için birinin gelip boğazına yapışması gerekiyormuş "