Bir Eylül Hikayesi

By xezgiergunx

43.6K 3.5K 1K

" Sonra bir rüzgar geldi,döktü tüm yapraklarını... " Onların hikayesi tesadüflerle başladı, Tesadüfler büyü... More

Bölüm 1: Eylül ( Başlangıç )
Bölüm 2 : Rüzgar
Bölüm 3 : Tanışma
Bölüm 4 : Tesadüfler
DUYURU ( Yeni )
Bölüm 5 : Plan
Bölüm 6 : Hayal Kırıklığı
Bölüm 7 : Duygular
Bölüm 8 : Kayıp
Bölüm 9 : Kafe
Bölüm 10 : Düğüm
Bölüm 11 : Doğum Günü
Bölüm 12 : Çıkmaz
13. Bölümden Kesit ! ❤
Bölüm 13 : Sevmek
Önemli
Bölüm 14 : Buluşma
Kesit & Birkaç Soru
Bölüm 15 : Şans
Röportaj & Bilgilendirme
Bölüm 16 : İkilem
Duyurucuk & Bölümler Hakkında
Bölüm 17 : Mesaj
Neden Yorum Yok ? •
Bölüm 18 : Tartışma
İthaf Bekleyenler ? ❤
Bölüm 19/ Part 1
Diğer Hikayem ! ♡
Açıklama
GERİ DÖNÜŞ /Bir Eylül Hikayesi
YENİ BÖLÜMLER GELİYOR !
Bölüm 19 / Part 2
Bölüm 21: Acı
BİR EYLÜL HİKAYESİ DEVAM!

Bölüm 20 : Aşk

181 10 4
By xezgiergunx

Bölüm Şarkısı - Billie Ellish/Lovely         

 
    Rüzgar elindeki telefonla yüzüme öylece bakarken heykel gibi mimiksiz suratına bakıyordum. Kalbim çarparken nefes almakta zorlanıyordum sanki.

" Eylül ben..."

"Sen, sen.. Ne diyorsun Rüzgar? Bana dediklerin,yaptığın davranışlar ve başka kızlarla seni görüşüm. Ve en önemlisi Alina! " dedim vücudum heykellikten insanlığa doğru bir geçiş yaşarken.

"Bak ben duygularımı öyle kolay ifade edebilen bir insan değilim Eylül... Sevmekten korkuyorum insanları. Sanki hayatımda kimi sevsem bir anda toz olup uçtu yanıbaşımdan. Ama anlıyorum ki seni kendimden ne kadar uzak tutmaya çalışayım yapamıyorum. Başındaki akbabalar da cabası. " dedi gözlerini gözlerimden ayırmadan.

Ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilemediğim bir andaydım. Şoktaydım sanki. Yani bunca zaman kaçmaya çalıştığım Rüzgar şimdi bana aşık olduğunu mu söylüyordu?

"Rüzgar... ne diyeceğimi bilmiyorum ben..."
Aniden sinirlenerek sehpanın üzerindeki vazoyu devirdi ve vazo binbir parçaya ayrılarak her yere saçıldı.

" Bana aşık olduğunu sanıyordum... Ya da beni sevdiğini. Ama hata ettim sanırım. Burak'a aşık olmasan şu an onunla beraber olmazdın değil mi ? " dedi gözlerinden alevler çıkararak.

" Ben sana aşığım aptal ! Burak'a bir şans verdim çünkü sen dengesizliklerinle beni mahvettin. Hayatıma girdiğinden beri ne yapacağımı bilemiyorum. Çevrende başka kızlar olmasına izin veriyorsun, bana bir gelip bir gidiyorsun. Sence de şok olmam aşırı normal değil mi ! " dedim neredeyse ağlamaklı.

Aniden bana yaklaştı, yaklaştı... Ve dudaklarınızı birleştirdi. Sanki daha önce kimseyi öpmemiş gibi hararetliydi.  Aynı zamanda incitmekten korkarcasına dikkatli. Geri çekildiğinde gözlerimi açamıyordum. Bana bakıp sımsıkı sarıldı. Rüyada gibiydim. Sanki birazdan Ekim gelecek ve üzerimdeki pikeyi çekip beni sürükleyerek uyandıracaktı.

Ne kadar süre sarıldığımızı bilmiyordum ama bi süre sonra Rüzgar geri çekildi ve ben de yüzüne öylece bakmaya devam ettim.

" Şimdi karnımızı doyurabiliriz değil mi? " dedi tebessümle.

Ben de başımla onaylayıp telefonumu alarak kapattım. İçten içe hiç rahat değildim çünkü Burak 'ın her ne kadar benden sakladığı bir şey olduğu belli olsa ve Rüzgar' ın bunu benden saklamasına rağmen bu bana göre bir davranış değildi. Döner dönmez Burak ile konuşup hemen bu işi bitirmeliydim. Çünkü Rüzgar ' ı çok sevdiğimden her şeyden çok emindim. Onu her gördüğümde midem kasılıyordu ve kalbim çarpıyordu. Bu aşk mıydı bilmeyecek kadar daha toy olduğumu düşünüyordum ama tek bildiğim onu seviyordum ve kaybetmekten çok korkuyordum.

Masayı beraberce hazırlayıp makarnalarımızı sohbet ederek yedik. Daha sonra ben bulaşıkları yıkarken Rüzgar da odasına çıktı. İşimi bitirdiğimde yukarı çıkıp yavaşça açık olan kapıyı tıklattım.

" Girebilir miyim? Müsaitsen. "

" Müsait değilsem de girebilirsin. " dedi güler gibi bir ses tonuyla.
İçeri girdiğimde odasını biraz toparladigini görüyordum.
" Yardım edebilir miyim ? "
"Hayır gerek yok ben zaten hallettim." dedi.
Başımla onaylayarak raflara özenle dizdiği mavi dosyalardan birini elime aldım.

" Eylül hemen onları bırak! "

"Tamam sakin ol bırakıyorum. " dedim bu tavrına anlam veremeyerek.
Bu kadar önemli ne vardı o dosyalarda bilmiyorum ama bu kadar sinirle beni uyarmasına gerek yoktu. Küskünce odadan çıkmaya yeltendiğimde yanıma gelip beni kollarına aldı.

" Özür dilerim ani çıkıştım. Aşağı inip bir şeyler içelim mi?" dedi.

"Olur." dedim fazla uzatmayarak.

Aşağı indiğimizde Rüzgar koltuğa kurulup televizyon izlemeye başlamıştı. Ben de kahveleri getirip yanına oturdum. Kahvelerimizi yudumlarken bir eli saçımdaydı. Saçımla oynanması ev sevdiğim şeylerden biriydi. Şimdiden mayışmıştım. Başımı omzuna koydum. Gözüm saate takıldığında dokuz olduğunu gördüm. Aniden kalkarak aklımda şeyleri sormaya karar verdim.

" Rüzgar peki... Yani Alina ne olacak? Babasıyla yaptığın anlaşma ve onun sana takıntıları ? " dedim tedirgince.
Derin bir nefes alarak elini saçlarımdan çekmeden konuştu.

" Halledeceğim Eylül. Zaten bunu daha fazla uzatamam. En azından artık onunla sevgili olamayacağımı hem Alina' ya hem de babasına söylememin vakti geldi de geçiyor."

" Peki bursun ne olacak? "

" Artık O  adama ihtiyacım kaldığı pek söylenemez. " dedi.
Bunun nasıl olduğunu çok merak etsem de irdelememeye karar verdim.

" Burak ile bir daha konuşmanı bile istemiyorum Eylül. Sana bakan o gözlerini söker alırım yoksa. Ve bu konuda çok ciddiyim. "

"Ondan neden bu kadar nefret ediyorsun? Nasıl onun hakkında birçok şeyi bilebiliyorsun Rüzgar ? "

"Bu uzun bir hikaye Eylül. Sana şimdi anlatamam. " dedi sanki buruk bir halde.

" Nasıl istersen." dedim ve yanağına bir buse kondurdum.
Ardından bana sarıldı ve bir film açmayı teklif etti. Film izlemeye bayılırdım. Filmi açtı ve yanıma uzandı.

                             ***
Uyandığımda Rüzgar ile koltukta uyuyakaldığımızı farkettim. Yüzünü boynuma gömmüştü. Ne kadar huzurla uyuduğunu ve bunun gerçek olup olmadığını anlamaya çalışırcasına elimi yüzünde gezdirdim. Rüzgar yanıbaşımda yatıyordu ve bu bir rüya değildi.

Burak'tan

Dün geceden beri gözüme uyku girmiyordu. Yine O herif gelmiş ve hayatımdaki en önemli insanı benden alıp gitmişti.

" Alo Esat, bana izlerini bulduğunu söyle. Söyle ki ben de oraya gelip delirmeyeyim! "

"Burak Bey bir bağ evi var. Ancak Halit Aksoy adına kayıtlı. "

"Hemen bana adresi yolla ! "

Gidip Eylül 'ü onun yanından sonsuza kadar çekip alacağım.Rüzgar yaşamadığı sürece onunla olamazdı değil mi ?
                               ***

Eylül'den

Rüzgar dolaptaki kahvaltılıklari çıkarırken ben de elimi yüzümü yıkayıp aşağı indim. Ona yardım ettikten sonra kahvaltıya oturduk.

" Sana çok güzel bir kahvaltı sunup yatağına getirmek isterdim ama maalesef elimizdekiler bunlar. Buraya az geldiğim söylenemez ama normalde alışveriş yaparak geliyorum. " dedi gülerek.

"Önemli değil. Ben zaten çok yemiyorum. Fazla çeşit aramam. "

" Farkındayım onun. Biraz kilo al cılız bir şeysin. İlerde çocuk da doğuramazsın sen. " dedi alayla.

" Ben zaten çocuk falan istemiyorum. Sen merak etme Rüzgar." dedim

"O belli olmaz." dedi sırıtarak.

Gerçekten şu an Rüzgar'ın alaylı sözleri dışında çok mutluydum. Oturmuş Alkan'ı, Burak'ı, onunla yaşadığımız tüm olayları boş verip kahvaltı yapıyorduk. Bu hiç beklemediğim bir durumdu açıkçası.

Kahvaltıdan sonra ben sofrayı toplayıp bulaşıkları yıkarken Rüzgar da üst kata çıkıp duş alacağını söylemişti. Ben de kanepeye kurulup kahve içiyordum. Bir süre sonra kapı çaldı. Açıp açmama arasında kalırken sertçe gelen ses kulaklarımı doldurdu.
Burak'ın sesi.

" Eylül çık dışarı ! Çıkmazsan kapıyı kıracağım ve hiç iyi şeyler olmayacak."

Sanırım Rüzgar hala duştaydı. Burak ile konuşup şimdi her şeyi çözebilirdim. Yapacak bir şey yoktu. Gitmeyeceğini çok iyi biliyordum.
Kapıyı yavaşça açarken biraz da tedirgindim.

" Eylül ! " diyerek saçlarımı koklayarak sıkıca sarıldı bana.

" Burak burada ne işin var ? " dediğimde beni bıraktı ve sinirli hali tekrar baş gösterdi.

" Asıl senin bu şerefsizle ne işin var ? Benimle geliyorsun dedi, kolumdan hızlıca çekerek.

" Burak bak ben... Yapamıyorum... "

"Eylül! Bak biliyorum bu adam senin kafanı karıştıyor. Sana o geceyle ilgili her şeyi anlatacağım. Hadi gidelim buradan." dedi.

"Ben seninle gelmiyorum Burak."

Tam o sırada hızla aşağı inen Rüzgar göründü.

" Evimden hemen defolup gidiyorsun." dedi yumruklarını sıkarak gelirken.

" Eylül ' ü alıp gidiyorumm" dedi beni çekerken.

"Kolaysa al lan dedi ! " Burak' ın üstüne yürürken ve onu kaldırıp yukarıya çekti.

Burak da ona karşılıp verip yumruğunu geçirmeye yeltenirken Rüzgar onu altına aldı ve yumruklarını geçirdi.

"Durun ! Yapmayın! Rüzgar ne olursun bırak ! " dedim.
Elim ayağım titriyordu.

Rüzgar beni duymuyordu sanki. Tam o sırada Burak ayağa kalkıp ona bir yumruk geçirirken belinden bir şey çıkardı.

Çelik rengi bir Silah.

" Burak ne yapıyorsun ! " dedim şoka girerken.
Tam o sırada Rüzgar hamlesini yaptı ve Burak'ı yere yatırdı. Silahı almaya çalışırken resmen vahşi hayvanlar gibi birbirlerine saldırıyorlardı.

Ve o an... Karnımda inanılmaz bir acı hissettim.

Ve Dünya karardı.
























   

Continue Reading

You'll Also Like

2.2M 71.8K 56
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...
1.6M 94.3K 59
Ulaş: Ev alma, komşu al demişler. Işık: Öyle mi demişler. Ulaş: Öyle demişler. Alacağım seni kendime. Mecburuz.
Eftalya By esmaa

Teen Fiction

403K 19.7K 23
Eftal: Hamileyim Dora. Eftal: Cidden hamileyim.
451K 26.9K 17
Mafya ,arkadaşımın abisi, yaş farkı, aşk, erotizm,dram,aksiyon,romantizm...