Ateş Perisi

By kitap_okuyan_zombi

172K 7.1K 917

Bir peri ne kadar normal olabilir ? Peki ya perilerin arasında onu diğer perilerden de ayıran özellikler taşı... More

Bölüm 1 : Öfke
Bölüm 2 : Savaşçı
Bölüm 3 - İki kardeş....
Bölüm 4 : Avcı
Bölüm 5 : Hırsızlık
Bölüm 6 : Aferin sana Alex !!!
Bölüm 7 : Avcı Kevin...
Bölüm 8 : kaçış
Bölüm 9: Güven
Bölüm 10: Sezon finali
Bölüm 11 : Olimpos
Bölüm 12 : Lanet tanrıların lanet işleri !
Bölüm 13 : işte başlıyoruz...
Bölğm 14 : İlk arkadaş....
Bölüm 15: Kan bükmek.
Bölüm 16: Maskeler düşüyor...
Bölüm 17: İtiraf
Bölüm 18: Gizli takip
Bölüm 19: İşkence
Bölüm 20: Pişmanlık...
Bölüm 21 : Böcek .
BÖLÜM DEĞİLDİR !
Bölüm 22 : hatırlatma....
Bölüm 23 : Kaçınılmaz Kavga
Bölüm 24 : Gök gürültüsü
Bölüm 25 : Periler
Bölüm 26- Hayır !!!
Bölüm 27 : İşbirliği...
Bölüm 28: Kabus
Bölüm 29 : Gözler...
Bölüm 30: Cris...
Bölüm 31: Tehtidler
Bölüm 32: Tuzak
Bölüm 33: saçmalamak....
Bölüm 34: yeni grup
Bölüm 35 : Düşüncelerdeki çığlıklar....
Bölüm 36 : Başımız yine belada...
Bölüm 37: Kardeş Rakip ....
Bölüm 38: Berbat plan, Berbat Süpriz !!
Bölüm 39: 2. sezon finali
Bölüm değildir !!!
Bölüm 40 : Furi kanı
Bölüm 42: Değişim.
Bölüm 43: Çift yönlü karmaşalar....
Bölüm 44: İnanmak.
Bölüm 45 : Ölü gibi.....
Bölüm 46: Zaman....
Bölüm 47: Görev
Bölüm 48: Kanatlar.
Bölüm 49: Anılar canlanıyor.
Bölüm 50 : Kahramanlar fedakardır.
Bölüm 51 : Geçit
Bölüm 52 : Ölümü hissetmek.
Bölüm 53 : Kuşatma
Bölüm 54: Ruhun yarası...
Bölüm 55 : Müthiş karşılaşma
Bölüm 56: Hayal sınavı saçmalığı !
Bölüm 57: İç savaş
Bölüm 58: Keşke rüya olsa...
Bölüm 59: Karmaşa içinde karmaşa!
Bölüm 60: Başkasının Gözleri
Bölüm 61:Her şeyin başlangıcı.
Bölüm 62: Zaman doldu.

Bölüm 41 : Her zaman ikinci bir yol vardır !

1.4K 87 15
By kitap_okuyan_zombi

LEO'NUN AĞZINDAN 

Alex bir hafta geçmesine rağmen hala uyanmamıştı. Bense her an uyanacakmış gibi Alex in başından ayrılamıyordum. Üstelik periler arası savaşın eşiğindeydik. Bu savaşı zaten zor zar kazanabilecekken Alex olmadan bu imkansız gibi bir şeydi. Alex olmadan ben de olamazdım. 

Alex kendi etrafında kalkan oluşturup komaya girdiğinden beri kimseyle konuşmuyordum. Herkes durumumun kötüleştiğini falan söylüyordu bana. Oysa ben eski bendim. Sadece Alex değişmişti. Teni kristal gibi parlıyor ona uzun süre bakmamı engelliyordu. Yinede elimden geldiğince gözümü bile kırpmadan ilk günkü gibi bekliyordum uyanmasını. Uyanıp bir hafta sandalyede oturduğundan heryerinin ağrıdığından şikayet etmesini... gözlerin açar açmaz karşısında beni görmesini istiyordum. Ben onu sakinleştirebilirdim. Yada her ne olursa ona diğerlerinden daha çok hardımcı olabileceğimi biliyordum. 

Alex'le tanışmadan önce aşka inanmıyordum. Aşk küçük çocuklara anlatılan masallardan ibaretti eskiden... Sonra Alex geldi. Gülüşü dünyamı aydınlattı. Dünyam artık ona aitti. Alex tanıdığım en dürüst en huysuz ve en doğal kızdı. Alex güçlüydü. Sadece farklı olduğundan güçlü değildi. Bunca acılara katlanabilmek asıl güç değil miydi...?

Sürekli aklıma Alex'in olmadığı bir hayat yaşadığım - aslında buna pek yaşamak denemez - hayal ediyordum. Hayali bile berbattı. Geceleri Alex'le yanlız kaldığım tek zamandı. Onunla konuşuyordum. Sanki beni duyuyor gibiydi. O benim dediklerimi hep umursardı. Zaten bir benim dediklerimi umursardı. Bir de Brayde'in... 

Alex'in yaşadığı bunca şeyden sonra kendini dış dünyadan - hatta benden bile - soyutlaması normaldi. Gözümün önünde duruyoru. Fakat ona dokunamıyordum. Ve bu his yavaş yavaş umudumu köreltiyordu. Oysa umut etmesini en iyi ben bilirdim bir de Alex... Farklı gibi görünsek de aslında Alex 'le birbirimize benziyorduk. Ve de onun gülüşü kimseye benzemiyordu....

Zaman ilerledikçe Alex'ten uzaklaşmış gibi hissediyordum. Sanki yavaş yavaş Alex, Alex olmaktan çıkıyordu. Sanki umudum o kalkanın yüzünden körelip gidiyordu. 

Alex gözlerimin önünde eriyordu. Teni hala parlak ve hiç olmadığı kadar sağlıklıydı. Fakat zayıflıyordu. Görüyordum ve hiçbir şey yapamıyordum. En acısı da buydu. Alex gözümün önünde ölüyordu.... 

Tanrım kafayı yiyecektim. Tek konuştuğum kişi Alex'ti. onun da beni dinlediğinden bile emin değildim. Apollo son birkaç gündür pek uğramıyordu duyduklarıma göre... - hiç Alex'in başından ayrılmadığımdan neler olduğunu ile tam olarak bilmiyordum -  Ve Apollo Alex'i iyileştirmenin yollarını arıyor gibiydi. Sanki bir şeyler biliyordu da bizden saklıyordu. Ve bu benim hiç hoşuma gitmiyordu. 

Alex uyanasıya kadar yemek bile yemeyecektim. Uyandığında yanında olmalıydım. Bunu beraber atlatabilirdik. 

Allison ise tam tersimde taktik geliştirmişti. Hem durmadan ağlıyor hem de bulduğu her şeyi yiyerek kendini rahatlatmaya çalışıyordu. Fakat göründüğü gibi pek fayda etmiyordu. Allison bazen bana su getiriyordu. Zorla içtiğim su bozağımdaki düşümlere takılıp orada kalıyordu. Alex olmadan her şeyin rengi solmuş kararmıştı. Allison ağlamaktan yorgun düşmüş olacak ki derin bir uykuya dalmıştı yanımda. Zaten Allison benden sonra en çok Alex'in yanında duran kişiydi grubun arasında... Ve Allison uykusu esnasında anlamsız şeyler sayıklıyor bazen çığlıklar eşliğinde uyanıyordu. 

Her gece yaptığım gibi bu gece de Alex'le konuşmaya başladım. 

Leo- Alex... Bak şu an sana ne olduğunu bilmiyorum ama her şeyden bıkmış olamalısın ki kendini böyle her şeyden soyutladın. Seni anlıyorum. Yaşadıkların kolay şeyler değildi. Bunu birlikte atlatabiliriz. Hep yanında olurum söz veriyorum... Bak sen uyanmıyorsun gözümün önünde yavaş yavaş eriyorsun ya... Ben burda seninle birlikte ölüyorum. Sen yoksan ben de yokum. Ayakta duramıyorum. İhtiyacım var sana.....

Sözlerim boğazıma düğümlenen içime akıtmaya çabaladığım yaşlarımla kesilince susmak zorunda kaldım. Nefes alamıyordum artık. Her şey üstüme üstüme geliyordu. Çaresiz olmaktan en az Alex kadar nefret ediyordum. 

Başımı kaldırdım ve Alex'in - her ne kadar kendisi inanmasa da - kusursuz yüz hatlarına baktım. Yüzü soğuk ve ifadesizdi. Bu beni daha da çok korkutuyordu. Alex'i hiç böyle görmemiştim. Alex'in gözlerinde birden çok duyguya aynı anda rastlayabilirdiniz fakat Alex hiçbir zaman hayata anlamsız gözlerle bakmazdı. Ya ağlardı ya gülerdi Alex... Bazen de kafası karıştığında susardı. Sustuğunda korkardım işte. Bir şeyler oluyordu o zaman Alex'te... O zaman da devreye ben girerdim. Onun benimle konuşmasını sağlayıp ona güven verir rahatlatmaya çalışırdım elimden geldiğince... En azından o zamanlar bir şeylere faydam dokunuyordu. Şimdiyse elimden hiçbir şey gelmiyordu....! Lanet olsun ki burada moron gibi oturup ağlayıp sızlanmakla geçiriyordum günlerimi...! Ve Alex olmadan zaman bile bir türlü ilerlemiyordu sanki ...

...

Düşüncelerimde boğulurken yüzümü bir ışık aydınlatınca başımı kaldırıp Alex'e bakakaldım. Alex gözlerini açmıştı. Fakat sıcacık kahverengi gözlerinin yerinde alev rengi gözlerinin olmasını bile dileyebilirdim o anda... Çünkü Alex'in gözlerinin olduğu yerde altın sarısı parlak ışıklar vardı. Gözlerinin ne beyazı vardı nede kahvesi... ve ne de kızıı... Gözlerinden hiçbir şey okunmuyordu. İfadesiz yüzünü bana çevirdiğinde doğrudan gözlerine bakamadığımı fark ettim. O ışık günlerdir dışarıya adım atmamış penceresiz bir odada duran birisinin gözleri için fazla parlaktı. 

Alex gözlerini bana dikmiş öylece bakıyordu. Ve ardından sol elini hafifçe havaya kaldırıp birden indirdiğinde ona ulaşmamızı engelleyen kalkan sanki camdanmış gibi yere devrilip küçük parçalara ayrıldı. O anda neler olduğunun farkına vararak hızla ayağa kalktım. Gözlerimden istemsizce yaşlar akıyordu. Umrumda değildi. Alex uyanmıştı. Gerisi önemli değildi. 

Arkamdan kapı müthiş bir gürültüyle aşılınca herkesin bu gözlerimi kör edecek kadar parlak ışığı fark ettiklerini anladım. Apollo ortalıkta yoktu, olsaydı bakmama gerek kalmadan hissederdim. Allison benden önce davranarak Alex'e doğru hıçkıra hıçkıra koşup sarılacaktı ki, Alex hiç beklenmedik bir hareket yaparak herkesin ağzını bir karış açık bıraktı.

Alex elini şöyle bir havada salladıktan sonra ona doğru koşan Allison'ı duvara oldukça sert bir şekilde yapıştırmaya yetmişti. Alex hiç hava elementinde bu kadar başarılı olmamıştı nceden. Ve bundan da tuhaf olanı Allison'a neden böyle davrandığıydı. Alex... Yoksa bizi hatırlamıyor muydu !!!

Arkamdan küçük bir çığlık sesi duyduktan sonra Allison'a doğru koşan gruba aldırmadım. Gözümü nihayet Allison'dan ayırdığımda irkildim. Alex burnumun dibine gelmişti ve doğrudan gözlerine bakmamı sağlıyordu. Boyu benden uzundu. Ve bildiğimiz gibi Alex benden bir kafa boyu kısaydı önceden. Ve Alex'in saçları ışıldayarak havada dalgalanıyordu. Tıpkı Alex'gibi....

Alex nihayet ağzını açtı ve kırı ince dudaklarını yaladıktan sonra konuştu. 

Alex- sen... rahat bırak bizi.

Alex kanımı donduracak bir sakinlikte söyleyivermşti bu cümleyi. Ve ''  BİZİ '' derken neyi kastediyordu böyle...

Artık gözlerimden yaşlar süzülmüyordu donup kalmışlardı. 

Leo- A-Alex...?

Alex süzülerek benden uzaklaşıp arkasını döndü ve odayı sarsacak şiddetle bağırdı. Alex.2in sesi eski Alex'in sesine hiç benzemiyordu. Kalınlaşmış ve cümlelerinin sonunda sanki bir ylan gibi tıalıyordu. Hatta yılan değil bir furi gibi !!!! O anda herşeyi anladım. Alex'e fur kanı bulaşınca Furinin ruhu Alex'e aktı. Furilerin ruhları peri ruhlarından bile daha yoğun olduğundan Alex'in ruhunu bastırdı ve Alex'i içten içe öldürüyordu. Furi onun ruhunu emiyordu... Anılarını siliyordu.... Alex'i kötüleştiriyordu....

Alex- Benden uzak durun !!!! hepiniz !!!! 

Alex bağırınca herkes çığlıklarla kulaklarını tıkamak zorunda kalmıştı. Ve alex bu ürkütücü haykırışının ardından sesine karışar hüzünle irkildi ve umudumu tekrar bana ketiren cümleleri fısıldadı. Sesi bu sefer herkesin tanıdığı Alex'in sesine dönmüştü. Kısa bir süreliğine....Ve bana dönerek birkaç adım attıktan sonra konuştu.

Alex- Lütfen...yardım.. et.... 

Gözümden bir damla yaşın süzülmesiyle birlikte Alex elini yavaşça kaldırıp yanağıma koydu ve baş parmağıyla elmacık kemiğimi okşayıp hızla elini çekti. Bedenini kontrol etmekte zorlanıyor gibiydi.

Ardından Alex'in Allison'ın olduğu tarafa herzamanki bir savaşçıya göre hafif olan adımlarıyla ilerleyişini seyrettim. Dilim tutulmuştu sanki. O kadar çok şey vardı ki söyleyeceğim... Fakat hiçbiri çıkmıyordu işte ağzımdan... Lanet olsun !

Alex yavaşça eğildi ve Yerde kolu tuhaf bir açıyla bükülmüş - muhtemelern kırılmış- olan Allison'a baktı. O sırada Allison'ın çevresindeki  herkes Alex'in geçebilmesi için yol vermek zorunda kalmıştı.

Alex acı dolu boğazından zorla çıkan bir sesle fısıldadı. 

Alex- üzgünüm...

Ardından bana döndüğünde eğildi ve tıslayarak Tavanı delecek şekilde büktüğü toprak sayesinde  beyaz duvarlı tavandan kurtularak havaya sıçradı. Çatıya çarğan çıplak ayaklarının sesi kulaklarımda yankılanırken oradan uzaklaşmasına seyirci kalmakla yetindik. Elimizden ne gelirdi ki.... Alex korkunç derecede güçlenmişti. Hepimizi saniyesinde öldürebilirdi. 

Yinede beni ayakta tutan onun bir anlık canavarımsı halinden sıyrılarak benden yardım etmemi istemesiydi. Bende yardım edecektim. SOnuçları ne olursa olsun ! Alex oralarda bir yerdeydi ve ben onu tutup çıkartacaktım. Öyle yapmak zorundaydım. Sanki başka şansım vardı da...!

...

O sırada odaya kevin daldı. Üstü çıplak olan Kevın'ın göğsünden karnına kadar bandajlıyıdı.Yinede bir peri olarak kolay iyileşiyordu. Yoksa buraya kadar gelemezdi. 

Kevın- Alex'i öldürmekten başka çaremiz yok...

diyiverince kimseyi umursamadan Kevın'ın üstüne atıldım. Yumruklar attıkça daha da güçlü hissettim kendimi. 

...

Sakinleşip Kevın'ın üstünden zorla alındığımda elerim hem kendi kanım hem de Kevın'ın kanına bulanmıştı. Dizlerime kadar titriyordum ve Yere oturmuş Kevın'a pis ois bakıyordum. Yetmemişti. Tamam. Alex'i kurtarmıştı ve hayatında yapabileceği tek iyilik bu olmuştu sanırım. Ona minnettardım ama şimdi Alex'i öldürmekten başka çaremizin olmadığını söylüyordu. Ona ağzının payını verememiştim daha. Alex'e hiçbir şey olmayacaktı. Her zaman ikinci bir yol vardır. Her zaman ikinci bir yol vardır diyerek kendimi ikna etmeye çalıştım. Alex ölmeyecekti. İzin vermezdim buna !

...

ARKADAŞLAR HİKAYE GİTTİKÇE İLGİNÇ BİR HAL ALIYOR UMARIM BEĞENİYORSUNUZDUR. 

SİZİ SEVİYORUM. :D BU ARADA ELİMDEN GELDİĞİ KADAR HIZLI YAYIMLAMAYA ÇALIŞIYORUM HİKAYELERİ FAKAT HAFTA İÇİ BU PEK SÖZ KONUSU DEĞİL. O YÜZDEN ÇOĞU BÖLÜMLERİMİ HAFTA SONU YAYIMLAYABİLİRİM ÜZGÜNÜM. 

YORUMLARI ALALIM.

OY VERMEYİ UNUTMAYIN CANLARIM :)))

İSTEDİĞİNİZİ SORABİLİRSİNİZ MESAJ YOLUYLA BEN SİZİN ARKADAŞINIZIM BİLİYORSUNUZ :D 

Continue Reading

You'll Also Like

16.3K 3K 35
Memur bir kızın çözmesi gereken vaka için gittiği ormanda karşılaştığı şeylerin hayatını değiştirmesine sebep olmasını anlatan bir kurgudur Alıntı; O...
221K 20.1K 40
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yapan Astsubay Kıdemli Başcavuş Tuğra Duman, Pençe timinin yardımcı komutanıdır. 5 askerden oluşan bordo bereli bu...
1.4M 76.9K 39
"Hayır baba bu sürüden kimseyle evlenmeyeceğim! Beni dövüşte yenemeyen erkeği, kendime eş diye almam ben!" ( +18 sahneler içerir.)
23.4M 1.4M 77
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bi...