Bölüm 23 : Kaçınılmaz Kavga

2.6K 116 2
                                    

Kevin Leo'ya şöyle bir baktıktan sonra  yapılabilecek en tehlikeli hamleyi yaptı. Leo ciddiyken onu duymazlıktan geldi. Harika ! Eğer burada birbirlerine girecek olurlarsa dikkatleri üstümüze çekecektik ve bu en son istediğim şeydi.

Leo- Kevin ben şaka yapmıyorum. 

Kevin- bende şaka yapmıyorum. O yüzden Alex'le konuşmam için yolumdan çekilsen iyi olur ufaklık. 

UFAKLIK mı ! işte şimdi mahvolduk ! 

Leo sakin görünmenin yanından bile geçmiyordu. Fakat sakin gibi görünmeye çalışarak gergin bir tavırla gülümsedi. Boynunu psikopat edasıyla yana eğdi ve tekrar düzeltti. Bunu yaparken bir an olsun Kevin'dan ayırmamıştı o mavi öfkeli gözlerini. Kevin nasıl dayanıyordu bilmiyorum. O bakışlar bana doğrultulsaydı bir yükün altında eziliyor hissine kapılır gözlerimi kaçırırdım. Fakat Kevın doğrudan Leo'ya bakıyordu. Leo'nun gözlerindeki nefretin aynısı Kevin'dada vardı ve bu beni iyice korkutuyordu. 

Leo yavaş adımlarla Kevin'a yaklaştı ve tam önünde durdu. Leo Kevin'dan daha uzundu. Fakat Kevin Leo'dan daha iridi. Muhtemelen daha güçlü de olabilirdi. Tabi Leo buna fırsat vermeyebilirdi. Leo gördüğüm kadarıyla diğer perilere oranla olukça hızlıydı.

Leo başını dimdik tutarak Kevin'a öldürücü bakışlar atmakla  birlikte yumruklarını sıkmıştı. Öyle ki eklemleri bembeyaz olmuştu sıkmaktan elini. Leo'yu hiç böyle görmemiştim doğrusu.

Aralarındaki bir metreyi hızla kapatan Leo oldu. Kevin'ın elmacık kemiğinin tam üstüne sağlam bir yumruk oturtmuştu. Kevin sendeledi ve Dişlerini sıktı. Tamam. Bu gerçekten acıtmış olmalıydı.Çünkü Kevin'ın elmacık kemiğinin üzeri kanamış ve fena halde kızarmıştı. Moraracağa benziyordu. Ve ben ne ara böyle doktor olup çıkmıştım bunu bilmiyordum. Aralarına girmeye çalışsamda pek başaramadım. 

Leo'nun kaşı ve dudağı açılmıştı.Kan süzülüyordu. Ve ikisininde el eklemlerinde birbirinin kanı vardı. Çabuk iyileşeceklerdi sonuçta periydiler ama iyileşmelerinin hızı arttıkça daha çok acı çekeceklerdi. Kendimden biliyordum sonuçta. 

Kevin kontrolden çıkıp hava bükmeye kadar ilerleyince iyice paniklemiştim. Birazdan buraya müdür de dahil olmak üzere herkes gelecekti ve bir boku yiyecektik. Ve bu tamamen Kevın'ın hatası olsada nedense kendimi suçlu hissediyordum. 

Kevin elini dümdüz uzatarak sadece ğperilerin görebileceği hızla havayı parmak uçlarından dışarıya aktardı. Ağır hava darbesini midesine yiyen Leo'nun ayakları yerden kesildi ve geriye doğru uçup duvara çarptı. Yere düştüğündeyse duvarda çatlaklar vardı.

Bir çığlık kopartarak Leo'nun yanına koştum. Leo yerden kalkmak için kollarını kullanmaya çalışıyordu ve öksürükleri buna engel oluyordu. Her öksürdüğünde ağzından kan tükürüyordu ve bu beni her seferinde dehşete düşürüyordu. Leo'ya kalkması için yardım edecektim ki beni eliyle durdurdu yüzüme bir kez baktıkan sonra ilk adımda sendeledi. Sonra koşarak Kevin'ın midesine ayağının tabanıyla vurduktan sonra Kevin'ın sırt üstü  düşmesini beklemeden üzerine uçtu. Şimdiyse yerde yuvarlanıyorlar birbirlerine yumruk atıyorlardı.

Leo Kevin'ın altına geçmişken neden orada öylece bekleyip onları seyrettiğime anlam veremeyerek onları ayırmaya kalkıştım. Tanrı aşkına bir patlamış mısırımız eksikti !!

Kevin'ın kollarının altından kollarımı geçirdim ve onu kendime çekmeye çalıştım. Kevin'ın bir anlık boşluğuna gelince resmen üzerime devrildi. Öküz ! Kaç kiloydu bilmiyorum artık. Sanki filin biri üzerime oturmuş ve beni trambolin niyetine kullanıyor gibiydi. Harika ! Hala hassas olan kaburgamda feci bir acı hissedince dişlerimi sıktım ve istem dışı gözleimi sımsıkı kapatmak zorunda kaldım. 

Ateş PerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin