Benden Sana

بواسطة tugcaa

547K 24.7K 3.9K

Bana Ne Yaptın #3# •Bana Ne Yaptın serisinin üçüncü ve son kitabıdır. •Bu seri iğneleyici bir mizaha sahiptir... المزيد

Tanıtım
-1-
-2-
-3-
-4-
-5-
-6-
-7-
-8-
-9-
-10-
-11-
-12-
-13-
-14-
-15-
-16-
-17-
-18-
-19-
-20-
-21-
-22-
-23-
-24-
-25-
-26-
-28-
-29-
-30-
-31-
-32-
-33-Final
ÖZEL 1- KISKANÇLIK

-27-

11.1K 654 91
بواسطة tugcaa


Yağız'dan...

Ay akşamdan ışıktır. Yaylalar yaylalar... Bizim şimşir aşıktır. Dilo dilo yaylalar...

"Sen aşıksın cadı. Sende aşıksın kuzi. Ve hala inanamasam da sende aşıksın obur. Ne güzel!" dedim arkama yaslanarak. Esenlerin evinde parti veriyoruz.

Sevgilisizliğe veda partisi. Allah herkese nasip eder inşallah. Amin. Fatiha okusam mı?

"Bunu Hira aşkına kör kütük aşık adam mı söylüyor?" dedi Yağmur gıcık sesiyle. Bu kız beni katil edebilir. Bu potansiyeli gördüm. Güneşi gördüm sanki.

"Kütük olduğumu kabul ediyorum. Kör değilim canım." dedim gözüne soka soka. Laf nasıl göze sokulur bilmiyorum. "Umut ile pastamı paylaştım. Aşık mıyım yani?" dedi Baran yavaşça. Merhaba uzaylı. Burası dünya. Ora nere gülüm?

"Kesinlikle." dedi Esen gülerek. Bunlar cidden sorunlu. "Gençler. Biz çıkıyoruz." dedi Eymen enişte. Bu adam çok... çok... yakışıklı. Of itiraf ediyorum. Öyle.

"Enes dayıya selam söyleyin." dedim gülerek.

"Tamam canım. Dolapta bir şeyler var. Takılın işte." dedi halam ve evden ayrıldılar. Bu ailenin en çok bu yanını seviyorum. Evi bırakıp rahat rahat gidiyor canlarım. Belki eve kız atacağım ben!

"Bu arada Bora'ya aşık olduğunu reddetmedin cadı." dedim pis pis gülerek.

Domestos reklamındaki mikroplar gibiyim. Kötüyüm ben kötüyüm...

"Halam börek bırakmış." dedi Baran heyecanla. Bu çocuk ne ara mutfağa gitti de böreği gördü de aldı geldi. Ne ayak lan bu?

"Oğlum ciddiyeti bozmasan ölür müsün?" dedim sinirle. Baran bana börek uzattı.

O böreği münasip bir yerine...

"Sakin olun. Hadi film izleyelim." dedi Esen. Fazla uysal bu kız.

"Olur. Yüzüncü kez titanik izleyelim." dedi Yağmur gülerek. Leonardo Di Caprio seviyormuş. Hayır mavi göz diyorsan bende de var. Sarı saç diyorsan o da var. Bu neyin kafası?!

"Hadi o zaman." dedim ve cidden yüzüncü kez titanik izledik.

Hala Rose'a sövüyorum. Çaktırmayın.

☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆

Rüya'dan...

Tüm aile haberi duyup sevinçle evi boşalttı. Daha babannem duyacak. Ah neler yapar neler? Sadece Alp duymadı galiba.

"Aşkım iyi misin? Dalgınsın sanki." dedi Alp. O masasında çalışırken koltukta oturuyordum.

"İyiyim aşkım." dedim gülerek. Bu Alp'e yetti ve işine döndü.

Şimdi söylersem... istememe ihtimali var. Kitaplardaki gibi 'Nayır nolamaz istemiyorum bebeğini' der mi ki?

Söylemezsem... başkasından duyup kızma ihtimali var ki seçkin ailesinin ağzında bakla ıslanmadığını hesaba katarsak bu olay hemen yarın olur. Ve sonra... boşanma!!

Sanırım ikinci baskın çıktı.

"Alp!" dedim heyecanla. Sessiz evde sesim yankılandı.

"Söyle aşkım." dedi Alp gülerek. Elimle yanıma gel işareti yaptım.bO da gerinerek yanıma oturdu. "Bugün annemler geldi. Ve şey test yaptım." dedim yavaşça. Elimdeki kahveyi sehpaya bıraktım. Alp gülerek bakmaya devam etti.

"Ne testi aşkım?" dedi nazikçe.

"Hamilelik." dedim hızla ve gözlerinin irileşmesini izledim. İstemeyecek. Daha genciz. Neden istesin ki?

"Ve?" dedi yavaşça. Derin bir nefes alıp elini tuttum.

"Hamileyim." dedim konuşmasına izin vermeden devam ettim. "İstemezsen anlarım ama bu çocuğu doğurmak istiyorum. Sonuçta senden bir parça ve... istiyorum." dedim.

Alp gülerek yanağımı okşadı. "Neden istemeyeyim aşkım? Bu bizim meyvemiz. Neden böyle düşündün?" dedi Alp ve dudağıma kısacık, tatlı bir öpücük kondurdu.

İstiyor muydu yani? Ah evet. İSTİYOR!

"Bilmiyorum. Pembe diziler beni çok etkiliyor." dedim yavaşça. Öyle ama!

"Bu dizi değil aşkım. Gerçek." dedi Alp ve elini karnıma koydu. "Şimdi bebeğimiz burada mı?" dedi gülerek. Başımla onay verdim. Bunu yapar  yapmaz Alp, tişörtümü ve atletimi sıyırarak göbeğimi açığa çıkardı.

"Ne yapıyorsun?" dedim şaşkınlıkla.

"Bebeğimi öpüyorum." dedi ve karnımı öptü. İçim titredi. Bebek hissetti mi acaba? "Yarın doktora gidip kesin bilgi alacağım." dedim gülerek.

"Bende geleceğim." dedi Alp. Gözlerinden hiçbir itirazın etki etmeyeceğini anladım.

"Gel babacık." dedim gülerek. Ve Alp beni bir kez daha öperek 'annecik' dedi sanki.

Güzel annecik....

☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆

Bu benden sana ilk hediye. Tatlı bir gülüşe bedel hayat. Mis bir kokuya ya da. Benden sana bir hayat. Sen kokan sen gülen.

☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆

Baran'dan...

Umut'un evi artık benim için alışkanlık oldu. Güzel ev. Birde sınırsız yemek keyfi var tabi. "Umut sana bir teklifim var." dedim yanına oturarak.

"Neymiş?" dedi Umut elindeki kolayı bana uzatarak. Bende aldım tabi ki. Soğuk soğuk.

"Benimle yemekleşir misin?" dedim gülerek. Umut kahkahaya boğuldu.

"Benimle sevişir misin gibi ne o öyle Seçkin?" dedi kahkahasınının arasında. "Yemekleşelim işte.Yemek kardeşliği yapalım." dedim havalı bir sesle.

"Anlaştık ortak." dedi Umut.

"Hey biz neyiz şimdi? Sevgili? Arkadaş? Yemekdaş?" dedim kolayı içerek.

"Bilmem. Sen seç." dedi Umut omuz silkerek.

"Herkes bizi sevgili sanıyor." dedim safça.

"Öyleyiz o zaman." dedi Umut gülerek.

Benim sevgilim mi var yani? Mahmut Tuncertioner'ları çağırıyorum. Gelin halay çekelim. "Şimdi sana Umut demeye devam edecek miyim?" dedim yavaşça.

"Bunu düşünmemiştim. Olabilir." dedi Umut.

"İstersen pastam diyebilirim. Gerçi her dediğimde acıkırım ama neyse." dedim gülerek. Benim aç olmadığım an mı var sanki?

"Bende sana... kremam derim. Krema yapalım mı?" dedi Umut dudağını yalayarak. Ve içimdeki sıvı kaynadı. Kan yani.

"Hadi yapalım." dedim ve mutfağa girdik

Bugün farklı bir şey öğrenmiş oldum.

Pasta kremasız olmaz....

☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆

Yağmur'dan...

Elimdeki poşeti de Bora'ya verdim.

"Yetmedi mi hala?" dedi can havliyle. Neden ya? Alt tarafı üç ayakkabı poşeti, dört elbise poşeti ve dört ıvır zıvır poşeti taşıyor. Ne var bunda?

"Bu daha başlangıç sevgilim." dedim son sözcüğü vurgulayarak.

"Yağız cadı derdi de inanmazdım." dedi Bora ve kolunu kıpırdatarak poşetleri oynattı. "Düşerse ölürsün." dedim keskin bakışımla. Bu bakış çok işe yarıyor bazen.

"Evet. Bir uşağın olmadığım kalmıştı sevgilim. Çok güzel." dedi Bora homurdanarak. Birde kadınlara dır dır eder diyorlar. Erkekler kafa ütülüyor be asıl!

"Beğenmiyorsan aday çok." dedim elimi sallayarak.

Adeta elimi sallasam ellisi. Bu söz benim için söylendi, evet.

"Daha fazla saçmalamadan gir şuraya." dedi Bora mağazaya ilerleyerek. Buradan kredi kartını veren babişkoma sevgiler.

"Bora dur. Ben acıktım. Bir şey yiyelim önce." dedim ve yandaki kafeye girdim. Bora homurdanıp göz devirerek beni takip etti. Garson... çok taş.

"Ben bir salata alayım." dedim yavaşça.

"Bana da çay." dedi Bora. Bu yorgunluğun üstüne çay içilir. "Bak bak. Ye adamı."

Yavaşça Bora'ya baktığımda beni süzüyordu. Bakışa bak bakışa. "Allah bakalım da gözümüz bayram etsin diye yaratmış. Ben ne yapayım?" dedim omuz silkerek. Gerçi Borada fena değil hani.

"Bari yüzüme söyleme. Sevgilinim lan." dedi Bora somurtarak.

"Kıskandım deme. Bayılırım." dedim alayla. Daha dün bir bugün iki. Ne sevda arkadaş! "Kıskandım. Rahat rahat bayıl." dedi Bora ve siparişler geldi.

Bu hali çok...mutluluk verici.Niye?

"Alış buna sevgilim. Güzel bir kızım. Taliplerim de çok. Biraz mücadele lazım." dedim saçımı arkaya iterek. Egom tavan yaptı resmen. Bu çocuklayken hep böyle oluyor.

"Öyle mi cadı? Güzelliğin beş para etmez bendeki bu sevda olmasa." dedi Bora gülerek. Laf mı attı ne oldu yani? Seçkin kızıyım ben. Tabi ki aşırı derecede mükemmelim.

"Pis sapık." dedim ağzıma salata atarak.

"Daha sapık yanıma şahit bile olmadınız Yağmur Seçkin." dedi Bora gülerek. Soyadımı çok güzel söylüyor. "Aman görmeyeyim daha. Allah korusun." dedim ve yemeğime devam ettim. Borada çayını içti.

Şimdi böyle söyleyince sapık yanını merak etmedim değil.

Ne diyorum ben be. Sus kız.

☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆

Esen'den...

Enis beni ailesiyle tanıştırmak istediğini söyledi. Sabahın sekizinden beri üst değiştirip duruyorum ve saat on bir oldu. Hala bulamadım.

"Bu oldu bence." dedi Ceren abla.

"Güzel." dedi abim elindeki elmayı yiyerek. Önceki kırk tanesine de böyle dediler.

"Tamam.Saç?" dedim telaşla. On dakika sonra Enis gelecek. Allahım yardım et. Ceren abla hızla balık sırtı örünce bu işte tamamlandı.

"Güzel." dedi abim.

"Çok tatlı." dedi Ceren abla gülerek. Tamam daha kötülerini duymuştum. Hızla parfüm sıkıp rimel sürdüm. Hazırım!

"Telefonun açık olsun. Dikkat et." dedi annem. Hep bunu diyor. "Tamam anne." dedim ve dışarı çıktım. Mavi bahar elbisem ve beyaz babetlerimle nasıl göründüğüm hakkında fikrim yok.

"Geldin mi?" dedi Enis ensesini kaşıyarak. Erken mi gelmiş? Yoksa ben mi geç kaldım?!

"Evet." dedim gülerek. Enis kolunu bana uzatınca hızla koluna girdim. Yapıştım da denebilir tabi. "Yağmur Boraya işkence çektirme saatlerinde."

"Öyle mi?" dedi Enis gülerek. "Onun yerinde olsam Yağmur'u sevmem." diye devam etti.

"Niye?" dedim merakla.

"Çünkü sinsi. Bir kız senin gibi olmalı. İçi, ruhu, dışı güzel." dedi Enis bana bakış atarak. O ela gözlerin...

"Yağmur aslında çok iyidir. Sadece Borayla inatlaşma çabasında." dedim gülerek.

Yalan. Her an gıcıktır o. Haklı sevgilim.

"Aman banane ondan. Konuşulması gereken daha tatlı biri var." dedi Enis bana baka baka.

Ve içimde filler uçtu.

"Utanıyorum." dedim elimi yanağıma koyarak. Utanınca niye sıcak basıyor bu yanakları? "Biliyorum." dedi Enis kıkırdayarak.

Bir süre daha yürüdükten sonra bir apartmanın önünde durduk. Dışı pek... yeni sayılmazdı.

"Gel bakalım." dedi Enis ve yukarı çıktı. Bende onu takip ettim. Üçüncü kattaki dairenin kapısını çaldı ve kapıyı açan çok tatlı küçük bir kız oldu.

"Abi!" diye Enis'in bacağına dolandı kız. Enis onu kucaklayacağı için elimi bırakmak zorunda kaldı.

Kız şimdiden görümceliğini gösterdi yahu.

İçeri girince evde harika bir yemek kokusu burnuma doldu. Salon ise...ah tüm aile burada mı?

"Merhaba efendim." dedim yaşlı kadının elini öperek. Sonra yaşlı adamınkini öptüm. Sanırım ikisi de çalışmıyor ve emekli maaşı anca yetiyor aileye.

Bir milletvekili maaşının asgari ücretten fazla olduğu ülkeden ne beklersin ki(!)

"Bu Zehra. Bu Ayşe. Bu da Tuğba." dedi Enis üç kardeşi göstererek.

"Üçüzler mi?" dedim şaşkınlıkla.

"Benziyorlar değil mi?" dedi yaşlı kadın. Başımla onay verdim. "Ama üçüz değiller. Bir yıl var aralarında." dedi Enis gülerek. Kardeşlerine duyduğu sevgiyi hissettim.

Ve karar verdim. Bende çalışıp bu aileye yardım edeceğim. Kendi bileğimin hakkıyla kazanırsam Enis kabul eder değil mi?

"Bize getirdiği ilk kızsın." dedi yaşlı kadın.

"Anne?!" dedi Enis. Gülmemek için kendini zor tutuyordu. Herkes bunu gördü ve gülmeye başladı. Böylece o yabancı hava kırıldı.

☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆

Yağız'dan...

"Ne yapsak ki?" dedim kolumu Hira'nın kafasına koyarak.

"Tarih." dedi bana kalın kitabı uzatıp. Bu kızdaki tarih aşkı bana karşı olsaydı çoktan karpuz kesmiştik be.

"Sıkıcısın kızım." dedim oflayarak.

"Belgesel izleyelim. Akrabalarını görürsün hem." dedi Hira gülerek.

"Neymiş onlar?" dedim.

"Ayılar." dedi hızla.

Ayı senin...

"Bir seçkin erkeği şekil a daki gibi kızın üstüne yürürse ne olur biliyor musun?" dedim tek kaşımı kaldırarak.

"Ne olur?" dedi Hira diklenerek.

"Karpuz kesilir." dedim pis pis gülerek. O bu gülüşün nedenini anlamaya çalışana kadar çoktan dudakları benimkini buldu.

İçimde at tepiniyor sanki.

İlginç.

واصل القراءة

ستعجبك أيضاً

Kokunun İzi بواسطة sselinbenn

قصص المراهقين

2.5K 135 18
Birbirlerinden ilk başta nefret eden Azer ve Karaca büyük bir aşka düşmüştü. Ama bu aşkın asıl sınavı Azerin yaptığı büyük bir hatayla başladı .
18.8K 1.5K 43
•Tamamlandı• "Paraya sıkışan Alisia Parlak, hiç tanımadığı bir polise asistanlık yapma teklifini kabul etmek zorunda kalır. Gizemli polis Cevat Ufuk...
184K 9.7K 14
Karşımda DNA testi ile ilgili zırvalayan doktora hiç dikkat kesilmedim.Bir anda kızın sevinç nidaları ile abime sarıldığını duydum.Abim ise beni yumr...
293K 10.7K 45
Yaşadığı kapalı ortamdan çıkıp, adeta yeni bir yaşam olarak nitelendirdiği yeni hayatına adım atan bir kız. Öfkesini kontrol edemeyen, geçmişinden y...