Hogwarts Aşıkları (Dramione R...

Par Aylak17

267K 12.3K 19.1K

Wattpad'de ki bütün Dramione'leri okudun ama başka bulamadın mı? Maalesef bende bulamadım. Bende kendi hikay... Plus

1.Bölüm -6.Sınıf-
2.Bölüm -Tren-
3.Bölüm -Kompartımanlar-
4.Bölüm-Hogwarts-
5.Bölüm-Kıskanç-
6.Bölüm-''Benden Uzak Dur!''
7.Bölüm-Amortentia-
8.Bölüm-Banyo-
9.Bölüm-Beklenmedik Öpücük-
10.Bölüm-Arkadaşlık Anlaşması-
11.Bölüm-Cadılar Bayramı Balosu-
12.Bölüm-''Seni Senelerdir Seviyor.''
13.Bölüm-''Ben Başka Birinden Hoşlanıyorum.''
14.Bölüm-''Beni Bırakma.''
15.Bölüm-İtiraf-
16.Bölüm-Sohbet,Muhabbet,Kız Dedikodusu
17.Bölüm-İksir-
18.Bölüm-''Kısacası O Çok Güzeldi.''
19.Bölüm- Zindanlar
20.Bölüm-Ağır Yaralı-
21.Bölüm-''Her Şeyi Yanlış Anlamıştı.''
22.Bölüm-Doğruluk Mu? Cesaret Mi?-
23.Bölüm-Dostluk Balosu-
24.Bölüm-Noel Hediyeleri-
25.Bölüm-Parşömendeki Not-
Yazar Hakkında Bilgiler
26.Bölüm-"Ağladım, Sarıldık, Uyuduk, Kitap Okuduk."-
27.Bölüm-"Aradığımız Maskeli Kızı Bulduk."
28.Bölüm-Yaz Tatili-
29.Bölüm-Weasley Büyücü Şakaları-
30.Bölüm- Kıskanç Doğum Günü Çocuğu-
31.Bölüm-7.Sınıf-
32.Bölüm-Sirius'un Planı-
Bölüm Değil, Üzgünüm.
33.Bölüm-İhtiyaç Odası-
34.Bölüm-Hogwarts Ordusu-
35.Bölüm-Yasak Öpücük-
36.Bölüm- "Acil Durum Kaba Çocuk."
37.Bölüm-Dişi Aslan-
Bölüm Değil, Üzgünüm 2.
38.Bölüm-Grimmauld Meydanı-
39.Bölüm-Regulus'un Ölümü-
41.Bölüm-Gryffindor Kılıcı-
42.Bölüm-Kovuk'taki Toplantı-
43. Bölüm-Gringotts Büyücü Bankası-
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN RAFİNE TUZ!
44.Bölüm-Helena Ravenclaw-
45.Bölüm-Savaş Arefesi-
46.Bölüm-Son Savaş-
47.Bölüm-...bulmuş olabilirim-
48.Bölüm-Crabbe'i Bulduk-
49.Bölüm-"O zaten burada."-
50.Bölüm-En Güzel Gün-
51.Bölüm-Yemin-
52.Bölüm-Granger'lar-
53.Bölüm-Godric's Hollow-
54.Bölüm-20 Yıl Sonra-
55.Bölüm-Yeni Nesil-
56.Bölüm-Quidditch Seçmeleri-
57.Bölüm-Kitapçı-
58.Bölüm-Kalplerdeki Filizler-
59.Bölüm-Malfoy Malikanesi-
60.Bölüm-Soğuk Gece-
61.Bölüm-Gerçek Aşk-
62.Bölüm-Binalar Arası Düello-
63.Bölüm-Olaylı Quidditch Maçı-
64.Bölüm-Sahildeki Kulübe-
65.Bölüm-En Güzel Yaz-
66.Bölüm-Mutlu Bir Son (Final)-
-Epilog-

40.Bölüm-Sihir Bakanlığı-

2.4K 141 97
Par Aylak17

 Harry'nin Ağızından

Plan basitti. Zor ama basit. Üç gün ayrıntılı bir şekilde düşünmüştük ve sonunda bugün planı uygulamaya koyma vaktiydi. Bugün Sihir Bakanlığı'na gireceğimiz gündü. Yatağımın başındaki komodinden gözlüğümü alıp taktım ve saate baktım. 07:33. Yataktan kalkıp üzerimi değiştirdim ve aşağıya indim. Bizimkileri kahvaltı masasında yarı uykulu bir şekilde bulmayı bekliyordum ama hepsi gayet dinç görünüyordu. Kreacher'dan bir kahve isteyip Ginny'nin yanına oturdum. Beni görünce suratını asıp diğer tarafa döndü. Bu tavrının sebebini biliyordum. Onu evde bırakacağımız için sinirliydi. Elimi beline dolayıp onu kendime çektim. İsteksizce kollarımdan çıkmaya çabalaması ne kadar komik gelse de kendimi tutup gülmemeyi başardım. "Böyle yapma sevgilim. En iyisi senin evde kalman." "Bende gelmek istiyorum!" diye hafiften bağırınca daha sıkı sarıldım. "Eğer bize bir şey olursa diğerlerine haber verecek birisi gerekiyor. Bunu sende biliyorsun." "Neden bu kişi benim? Neden Draco yada Hermione değil?" diye sorduğunda inatçı sevgilime bakıp gülümsedim. "Draco babasıyla bir çok kere bakanlığa gittiği için bize yol gösterecek. Herm ise aramızdaki en zeki kişi ve bize lazım." diye sorularını cevapladığımda oflayıp omuzlarını düşürdü ve ağzından isteksiz bir "Peki." çıktı. 

Sevgilimin öfkesini biraz dindirdikten sonra kahvaltıma başladım ve Kreacher'ın getirdiği sert kahvemi yudumladım. Hepimiz bir yandan kahvaltı yaparken bir yandan da son ayrıntıları konuşuyorduk. Sonunda hem kahvaltımız hem de planın son ayrıntılarını tartışmayı bitirdiğimizde masadan kalkıp kapıya ilerledik. Herm ve Draco el ele tutuşmuş beni beklerken Ginny'ye döndüm. Onu kendime çekip sıkıca sarıldım ve kızıl saçlarını öpüp kokusunu içime çektim. Birbirimizden ayrıldığımızda yamulmuş gözlüğümü düzeltip saçlarımı karıştırdı. "Beni fazla bekletme." dediğinde gülümseyip dudaklarına kısa bir öpücük kondurdum. "Göz açıp kapayana kadar yanında olacağım sevgilim." dedim ve Kreacher'a döndüm. "En şüpheli bir durumda bile onu konuştuğumuz ormana getir." dediğimde "Peki efendi Potter." dedi. Ginny'ye son kez gülümseyip Herm'in uzattığı elini tuttum ve anlık bir sıkışmayla cisimlendik. 

***

İki saatlik uğraşın sonunda üç bakanlık görevlisini bayıltıp ıssız bir ara sokağa götürmüştük. Hermione Dumbledore'un verdiği çok özlü iksirden üç şişeye koydu ve birini bana birini de Draco'ya verdi.

 Ardından ilerleyip  Mafalda Hopkirk'in saçından bir tel kopartıp elindeki şişenin içine attı. Bende ilerleyip Albert Runcorn'un bir saç telini alıp şişemin içine attım. Son olarak Draco'da  Raginald Cattermole'un saçından bir tel alıp şişesine attı. Hepimiz birbirimize bakıyorduk. Herm "Hızlı olmalıyız." dediğinde onu başımla onayladım. Draco "Yapalım şunu." dediğinde üçümüz aynı anda şişelerimizi kafamıza diktik. Bu iğrenç şeyi ikinci kez içtiğime inanamıyorum. Bu berbat bir şey. Şişedeki son iksiri de içip şişeyi Herm'e geri verdim. İksir hızla etkisini göstermişti. Draco göbekli, uzun ve turuncu saçlarıyla çok komik görünüyordu. Herm ise fazla zayıftı. Hepimiz asalarımızla kıyafetlerimizi değiştirdik ve sokaktan çıktık. 

Bir iki sokak sonra bakanlığın girişine gelmiştik. Tuvalete. Draco ve ben erkekler tuvaletine girdik ve uzun sıralardan birine ilerledik. Sıra bana geldiğinde kabine girip etrafıma bakmaya başladım. Bu nasıl bir giriş böyle? Draco duvarın üstünden bana seslendiğinde ona döndüm. "Klozetten gireceksin." dediğinde ne kadar iğrensem de dediğini yaptım ve klozete girip sifonu çektim. Cisimlenmeden daha berbat bir sıkışmadan sonra bir şömineden dışarı fırlamıştım. Dengemi zor sağlayıp sakin adımlarla kalabalığa karıştım. Hermione büyük heykelin önünde durmuş etrafını inceliyordu. Draco'da yanımıza geldiğinde birlikte asansöre ilerledik. Etrafımızda kimsenin olmadığını fark edince onlara döndüm. "Umbridge'i bulalım ve dikkat çekmeden madalyonu alalım. Bugün bulamazsak yarın tekrar geliriz." Onlar beni başıyla onayladığı sırada yanımıza Umbridge'in gelmesiyle hepimiz şaşırmıştık.

Hermione'ye dönüp iğrenç bir şekilde gülümsedi ve tiz sesiyle konuşmaya başladı. "Mafalda, Travis yolladı değil mi? Hadi gidelim." dedi ve asansörde yanımıza geldi. Asansör kapanıp bir kat aşağıya indiğimizde bana dönüp tuhaf bir şekilde bakmaya başladı. "Albert, burada inmen gerekmiyor mu?" dediğinde hiç konuşmadan başımla onayladım ve asansörden indim. Ardımdan Draco'da yanıma geldi. Onların asansörü gittiğinde biraz bekledik ve gelen başka bir asansöre bindik. Draco "Umbridge Muggle Yaptırımları katında çalışıyor. Oraya gidip odasını arayalım." dediğinde onu başımla onayladım.  

Asansörden inip kata adımımızı attığımızda ilk fark ettiğimiz şey çok kalabalık olduğuydu. Elimi cebime atıp şaka dükkanından aldığım Küçük Asker Büyük Gürültüleri çıkartıp yere attım. Bir kaç saniye sonra oluşan kargaşadan yararlanıp Umbridge'in odasını bulup içeriye girdik. Draco asasını odaya doğrultup fısıldadı. "Accio madalyon." Hiç bir şey olmayınca oflayıp odayı aramaya başladık. Draco çekmeceleri ararken bende raflara bakıyordum. "Harry." Draco'nun bana seslendiğini duyunca hızla yanına gittim. "Buldun mu?" Kafasını olumsuzca salladı ve elindeki dosyaları bana uzattı. Dosyaları alıp inceledim. Birinde Sirius vardı. Üzerinde 'Aranıyor.' yazıyordu. Diğerinde ise Hermione vardı. Onunda üzerinde 'Bulanık, Çok Tehlikeli, Aranıyor.' yazıyordu. Aynı şekilde Moddy, Remus, Tonks ve yoldaşlıktan tanıdığım bir kaç kişi daha vardı. Draco'ya dönüp "Başka bir şey var mı?" dediğimde kafasını hayır dercesine salladı. Madalyon burada değildi. "Hermione'yi bulalım." dediğinde "Tamam." dedim ve odadan çıktık. 

Etrafa saçtığım küçük askerler bütün katı talan etmişlerdi. İstemsizce gülümsedim ve Draco ile birlikte asansörlere ilerledim. Tam asansör kapanacakken biri eliyle bunu engelledi. Yaxley. "Aşağıya iniyorsun değil mi Cattermole?" dedi.  Draco bir tepki vermeyince ofladı. "Benim karımın soykırımı şüpheli olsaydı ve şu anda sorgulansaydı orada olurdum." dedi ve asansöre bindi. Biz şaşkınca birbirimize bakarken çoktan aşağıya inmiştik. Yaxley asansörden inip Draco'ya döndü. "Ne duruyorsun Cattermole, yürüsene!" dediğinde Draco'yu kolundan ittirdim ve asansörden çıkardım. Birlikte boş koridorlarda ilerlerken sonunda bir odanın önüne gelmiştik. Odanın ortasında bir koltuk vardı ve orta yaşlı bir kadın bir şeyler anlatıyordu. Büyük bir konsey ve konseyin başında da Umbridge vardı. Hermione'de hemen yanındaydı. Yaxley konseye ilerleyip boş bulduğu bir yere oturdu. Umbridge'in yanında dolaşan bir patronus görünce etrafı incelemeye başladım ve odanın üst bölümünde yüzden fazla ruh emici olduğunu gördüm. 

"Raginald. Raginald, onlara anlat. Asamın beni seçtiğini söyle." dediğinde Draco kadının yanına ilerledi. Umbridge kadına doğru dönünce gördüm. Madalyon. Madalyon boynundaydı. Yavaş adımlara ona ilerlerken, o kadınla konuşuyordu. "Büyücü asasını seçer Bayan Cattermole. Ve siz büyücü yada cadı değilsiniz." dediğinde kadın ağlamaya başladı. O sırada Umbridge beni gördü. "Runcorn. Ne yapıyorsun?" Artık daha fazla dayanamadım. "Yalan söylüyorsun Dolores. Ve yalan söylememelisin." dediğimde gözleri irileşti. Hızla asamı çekip bağırdım. "Sersemlet!" Büyüm Umbridge'i vurduğunda Herm uzanıp boynundaki madalyonu alıp bana fırlattı. Draco ise Yaxley'e bir büyü fırlatıp hemen yanımıza geldi ve koşmaya başladık. İşte o zaman ruh emiciler serbest kaldı. Biz asansöre bindiğimizde ruh emiciler üzerimize geliyordu. Asamı onlara doğrulttum ve umudumu düşünüp bağırdım. "Expecto Patronum!" Güçlü bir ışık onları uzaklaştırırken asansör çalışmaya başlamıştı.

Asansör durup giriş kata geldiğimizde hızlı ve seri adımlarla ilerlemeye başladık. Hermione durduğunda bende durdum. Draco koluna yapışmış kadına bir şeyler söylüyordu. Kadın tam Draco'ya uzanacakken birinin bağırmasıyla durdu. "Bu Harry Potter." Lanet olsun! İksirin etkisi geçmişti. Tam o sırada Yaxley bizi gördü ve lanet fırlatmaya başladı. Biz hızla koşarken bir yandan ona lanet atmaya çalışıyorduk. Şömineler kapanmaya başlamıştı ve hızlı olmazsak kapana kısılacaktık. Hermone koşarak bir şömineye girdi. Arkasından ben ve Draco. Ama Yaxley peşimizi bırakmamıştı. 

Anlık sıkışma esnasında Grimmauld Meydanı'nı gördüm. Ginny kapıda duruyordu. Ama saliseler içinde tekrardan cisimlendik. Şimdi bir ormandaydık. Yerden kalkıp etrafıma baktım ve bir kaç adım önümde Hermione'nin Draco'nun başında ağladığını gördüm. Yüce Godric! Lütfen ölmüş olmasın. Hızla yanlarına gittiğimde rahatlamayla derin bir nefes aldım. Yaşıyordu. "Herm, ona ne oldu?" "Bi-bizi Grimmauld Meydanı'na götürdüm a-ama Yaxley peşimizdeydi. Bir, bir an için orada olamayacağımızı düşündüm ve bizi bu-buraya getirdim. A-ama septirdim ve Draco yaralandı." dedi ve küçük çantasından bir şişe çıkarttı. Şişedeki sıvıyı Draco'nun yarasına dökerken bir yandan da onu sakinleştirmeye çalışıp saçlarını okşuyordu. Draco'nun yarası kapanıp acı inlemeleri dindiğinde Hermione onu bırakıp çantasını bana attı. "Çadırı kur." dedi ve asasını çıkartıp koruma büyülerini yapmaya başladı. 

O büyüleri yaparken bende hızla çadırı kurdum ve Draco'yu içeriye taşıyıp bir yatağa yatırdım. Çadıra yorgun bir şekilde ilerlediğinde hemen yanına gittim. "Herm, sana bir şey sormam lazım." dediğimde yorgunca "Sor." dedi. "Grimmauld Meydanı'na gittiğimiz o saniyelerde Ginniy'yi gördüm." dediğimde gözleri büyüdü. "Bunu şimdi mi söylüyorsun Harry!" diye bağırdığında irkildim. "Yaxley oradaydı Harry! Eğer Ginny'yi gördüyse..." söylediklerinin gerisini duyamadım. Sadece ağzı açılıp kapanıyordu. Ginny, sevgilim. Şu anda bir ölüm yiyenin elinde olabilirdi. Hızla masanın üzerindeki asamı aldım ve cebime koyup çadırdan çıktım. Cisimlenmek için boş bir alan ararken Herm koluma yapıştı. "Gidemezsin Harry." "Ne demek gidemezsin Hermione? O benim her şeyim. Onu adi bir ölüm yiyenin elinde bırakamam!" "Harry sakin ol ve biraz mantıklı düşün. Eğer başına bir şey gelseydi Kreacher bize haber verirdi." dediğinde haklı olduğunu biliyordum ama burada öylece bekleyemezdim. "Herm, onu görmem lazım. İyi olduğunu kendi gözlerimle görmeliyim." dediğimde bana sıkıca sarıldı. 

Çadırdan gelen bir pop sesi duyunca Herm'i bırakıp asamı çektim ve çadıra doğru koştum. Çadıra girdiğimde Kreacher yerde kanlar içinde yatıyordu. Ona yaklaşıp yanına çöktüm ve kendime çevirdim. "Ginny nerede Kreacher?" Acıyla inlediğini sırada Herm çadıra girmişti. Yanıma diz çöküp yine çantasındaki şişeyi çıkarttı ve cinin yarasına döktü. Cin biraz kendine geldiğinde ıslak gözlerini bana çevirdi. "O-onu aldılar efendim. O-onları durdurmaya çalıştım ama bana izin vermediler. Affedin efendi Potter." Cini yere bırakıp ayağa kalktığımda Herm'de kalkıp tekrar kolumu tuttu. "Gidemezsin Harry."  "Bırak beni Hermione." "Bırakamam. Bir plan yapmalıyız. Onu bulaca..." "BIRAK BENİ!" diye bağırıp çadırdan çıktığımda arkamdan gelen ağlama seslerini duyuyordum. Ama ilerlemeye devam ettim. Onu almışlardı. Benim umudumu benden almışlardı. Buna izin veremem. Vermem. Tam kalkandan çıkacakken sırtımda hissettiğim darbeyle dondum ve hızla geriye düştüm. Herm elinde asası başımda durmuş ağlıyordu. "Ü-üzgünüm Harry. Ama öyle gitmene izin veremezdim." dedi ve asasını bana doğrulttu. Çırpınıyordum ama olmuyordu. Kıpırdayamıyor, konuşamıyordum. Son duyduğum ses ağlayarak söylediği büyüydü. "Sersemlet." 

Hermione'nin Ağızından

Yüce Merlin!                                                                                                                                                                               Yüce Merlin!                                                                                                                                                                               YÜCE MERLİN!

Ben ne yaptım? Ginny benim yüzümden yakalanmıştı. Ve en iyi arkadaşıma büyü uygulamıştım. Yerde bayılttığım arkadaşımın göğsüne yaslanıp ağlamaya başladım. Her şey benim yüzümdendi. Omuzumda hissettiğim elle irkilip asamı o tarafa doğrulttum. Draco büyümüş gözlerle yerde yatan Harry'ye bakıyordu. "Onun öldüğünü söyleme." dediğinde kafamı iki yana salladım. "Onu sersemlettim." dediğimde gözleri daha da büyüdü. "Bunu neden yaptın ve Kreacher neden yerde yatıyor? Ayrıca Ginny nerede?" Son sorduğu soruyla ağlamalarım şiddetlenirken yanıma çöküp tek koluyla bana sarıldı. Ağlamam yavaşça hıçkırıklara ve en sonunda yerini sessizliğe bıraktığında ona olanları anlattım. "Hepsi benim suçum." deyip kafamı tekrar göğsüne sakladığımda bana sarıldı. "Böyle olacağını bilemezdin Hermione. Kendini suçlama." dedi ve beni göğsünden uzaklaştırdı.

"Sen çağının en zeki cadısısın ve arkadaşını kurtarmak için bir plan yapacağına oturmuş ağlıyorsun. Kalk ve kendine gel." dediğinde haklı olduğunu biliyordum. Yerden kalkıp çadıra ilerledim. Kreacher hala yerde yatıyordu. Yanına gidip onu kaldırdım ve bir yatağa yatırdım. Hala ağlıyordu. "Kreacher, Ginny'yi nereye götürdüklerini biliyor musun?" "Ha-hayır." dediğinde ofladım ve düşünmeye başladım. Belki Dumbledore öğrenebilirdi. Asamı çıkartıp "Expecto Patronum." dedim ve Dumbledore'a olanları anlatan bir mesaj gönderdim. Şimdilik elimden gelen bu kadardı. 

Draco asasıyla havalandırdığı Harry'yi yataklardan birine yatırıp yanıma geldi. "Kreacher Ginny'yi nereye götürdüklerini bilmiyor. Dumbledore'a mesaj gönderdim. Belki o bir şeyler öğrenebilir." dediğimde beni başıyla onayladı. "Madalyon nerede?" dediğinde "Bakanlıkta Harry'ye vermiştim." dedim ve birlikte baygın yatan Harry'nin yanına gittik. Madalyon cüppesinin iç cebindeydi. Draco bana dönüp "Bir Basilisk dişi ver de şunu yok edelim." dediğinde elimi anlıma vurdum. "Lanet olsun!"  "Ne oldu?" "Dişler odamda kaldı. Lanet olsun! Her şeyi elime yüzüme bulaştırdım." dediğimde elini omuzuma koyup bana baktı. "Sakin ol. Bir çaresini buluruz. Şu andaki en büyük sorunumuz Ginny'nin kayıp olması. İlk önce onu bulmalıyız." dediğinde onu başımla onayladım. 

"Harry'yi ne yapacağız?" diye sorduğunda baygın bir şekilde yatan arkadaşıma baktım. "Asasını elinden alacağız ve Dumbledore'dan bir haber gelene kadar donmuş bir şekilde bırakacağız." dediğimde beni başıyla onayladı. Biz sessizce masada otururken önümüzde bir anka kuşu belirdi ve ardından Dumbledore'un sesi duyuldu;

Bayan Granger. Bakanlıkta olanları duydum. Bayan Weasley için üzgünüm. Ve yine üzülerek belirtiyorum ki şu anda nerede olduğunu bilmiyorum. Ama onu bulabilecek bir kaynak biliyorum. Bu kaynakla iletişime geçip en kısa sürede sizi bilgilendireceğim. Şimdilik sizden sakin olmanızı ve Harry'yi sakinleştirmenizi istiyorum. Öfkeyle verilen ani bir kararın hiç birimize faydası olmaz. Elinizden geleni yapacağınıza eminim. Patronusumu bekleyin.  

Anka çadırdan çıkıp gözden kaybolduğunda gözüm Harry'ye kaydı. Sersemletin etkisi geçmişti ama Petrificus Totalus'un etkisi hala duruyordu. Gözünden akan yaşları görmek kalbimi parçalıyordu. Yanına gidip göğsüne yattım ve bende ağlamaya başladım. Draco asasını Harry'ye doğrultup "Çözül." diye fısıldadığında Harry'nin ağlamaları şiddetlenmişti. Göğsü hızla inip kalkıyor, göz yaşları şelaleymişçesine gözlerinden akıyordu. Ellerini saçlarına geçirip çığlık attığında hemen ona sarıldım. "Onu bulacağız. Onu bulacağız..." Ağlamaları yavaşlayıp nefesi normale döndüğünde biraz rahatladım. Beni üzerinden itti ve yataktan kalktı. Çadırdan çıkarken peşinden gitmek istedim ama Draco beni durdurdu. "Biraz yalnız kalmaya ihtiyacı var. Merak etme, asasız bir yere gidemez." dediğinde onu başımla onayladım. 

"Biraz dinlen Hermione, ben ona bakarım." deyip çadırdan çıktığında masanın başına geçtim. Şu anda dinlenemezdim. Çantamı yanıma çağırıp içindeki kitaplarımı masaya çıkarttım ve hortkulukları Basilisk dişi olmadan nasıl yok ederiz araştırmaya başladım. Şimdilik elimden sadece bu geliyordu. Önüme bir kitap çektim ve gecelerce sürecek araştırmama başladım.

*Merhaba canım okurlarım.

Umarım bu bölümü seversiniz. Ben pek sevemedim.

İki haftadır hastaydım ve kafamı toparlayıp doğru düzgün bir şey yazamadım. Daha güzel yazabilirdim ama uzun süre atamazdım ve geç gelirdi. Herkes yeni bölüm beklediği için de iyi kötü bu bölümü yazabildim. Umarım siz sevmişsinizdir.

Normalde böyle bir şey söylemem ama bu konuda baya üzüldüğüm için söylüyorum. Yorumlar düştü gibi hissediyorum. Bölümleri beğenmiyorsanız lütfen söyleyin. Önerileriniz varsa seve seve dinlerim. Sizin isteklerinize göre yazmaya çalışayım. 

Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

Ve Hogwarts'da kalanlara gelirsek onarı da yazacağım ama şu anda değil. Kitabın akışını bozmak istemiyorum.  

Diğer bölümlerde görüşürüz. Keyifli okumalar.* 


Continuer la Lecture

Vous Aimerez Aussi

11.9M 579K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
3.5K 380 13
Etrafı ölmek için nedenlerle dolu olan Shikamaru, yaşama nedenini o güzel zahmetli kadında bulmuştu... !KAPAK FOTOĞRAFINDAKİ DAHİL KULLANDAĞIM HİÇBİR...
139K 4.3K 27
Harry Potter karakterleri ile HAYAL ET kitabı Keşfedilmeyecek ama hep burda olacak.. Hazır mısınız? HAZIRSANIZ SİZDE İÇERİYE DAVETLİSİNİZ.. -Vega Co...
8.7K 652 33
Jake ve Neytiri savaştan sonra güvenlik için ormanı gezerken bir bebek buldu.Ancak bu bebek onlardan birinin değildi...