Pansy'nin Ağızından
Ve...
Ron karşımdaydı. Yüce Merlin, onu bulmuştum! Bana uykulu, yorgun ve boş gözlerle bakıyordu. Turuncu saçları uzamış, sakalları çıkmıştı. Üzerindeki kıyafetlerinin bazı kısımları ise yırtılmıştı. Mavi gözerindeki aşkı göremiyordum. Elini yanağıma yerleştirip göz yaşımı silerken ağladığımı ancak fark etmiştim. "Neden ağlıyorsunuz?" dediğinde ne diyeceğimi bilemiyordum. "Be-beni tanıyor musun?" dediğimde ilk önce tepki vermedi. Ardından başını olumlu anlamda salladı. Bu hareketiyle şaşırmıştım. "Ben..." diyerekten söze başladı. "Ben kim olduğumu bilmiyorum. Bir kaç ay önce burada uyandım. Yoldan geçen herkese beni tanıyıp tanımadıklarını sordum ama hiçbiri tanımadığını söyledi. Kendimi tanımıyorum ama sizi tanıyorum. Rüyalarımdan." dediğinde şaşkınca ona bakıyordum.
"Rüyalarından mı?" diye sorduğumda "Evet." dedi. "Birlikte bir gölün önünde duruyoruz." dediğinde istemsizce gülümsedim. O kendinin kim olduğunu hatırlamazken benim kim olduğumu hatırlıyordu. "Siz kimsiniz? Benim kim olduğumu biliyor musunuz?" diye sorduğunda başımı olumlu anlamda salladım. "Peki ben kimim?" "Sen Ron'sun. Benim nişanlımsın." dediğimde gözleri şaşkınlıkla açılmıştı. Elimi kaldırıp yanağına koyacakken hızla geri çekildi. "Sen kimsin? Yalan söyleyip söylemediğini nereden bileceğim." dediğinde kalbim acımıştı. Beni hatırlıyordu ama bana güvenmiyordu. Çantama uzanıp içindeki fotoğraf albümümüzü çıkartıp açtım ve ona uzattım. "Bunu bana sen verdin. Çıkma teklifi ederken." dediğimde temkinlice bir bana bir albüme baktı ve elimdeki albümü alıp incelemeye başladı.
O albümü incelerken bende onu inceliyordum. Yapılı vücudu zayıflamış, saçları yıpranmıştı. Bakışları çok yorgun duruyordu. Ama sakalları onu daha yakışıklı yapmıştı. Albümü incelerken gülümsediğini gördüm. Belki bazı şeyleri hatırlıyordu. Beni ilk kıskanması, ilk öpücüğümüz, ilk dansımız, ilk yılbaşımız, ilk kavgamız, ona kitap okuduğum ilk gün. Bunları unuttuğunu bilmek kalbimi parçalıyordu. Ben gözümdeki yaşları silerken o albümü bir anda bırakıp bana döndü. "Ben nasıl uçabiliyorum?" "Ne?" "Bir fırçanın üzerine oturmuş uçuyordum." dediğinde quidditch antrenmanındaki fotoğrafı gördüğünü anlamıştım. Albümü çantama koyup yavaşça ona yaklaştım. "Eğer sakin olursan sana her şeyi anlatacağım Ron." "Nasıl sakin olayım Pansy? Bir fırçanın üzerinde uçuyordum!" dediğinde ağzım açık kalmıştı. "Sen az önce ne dedin?" diye sorduğumda boş gözlerle bana bakıyordu. "Ne dedim ki?" "Pansy dedin. Adımı söyledin. Ben sana adımı söylememiştim." dedim ve uzanıp ona sarıldım. Ve o da bana sarıldı.
YOU ARE READING
Hogwarts Aşıkları (Dramione Ransy Hinny Nuna)
FanfictionWattpad'de ki bütün Dramione'leri okudun ama başka bulamadın mı? Maalesef bende bulamadım. Bende kendi hikayemi yazmaya karar verdim. Wattpad' de ki en iyi Dramione'leri okudum ve hepsi bana ilham verdi. Umarım benim hikayem de size ilham verir. ...