Bulletproof: X [BTS+Yoongi] ✔️

By jininnyx

123K 12K 6.6K

Size olayın ne ara bu hale geldiğini anlatamam ama bu hale gelmesini sağlayan ana karakterleri anlatabilirim... More

Karakter Tanıtımı [Okuyun]
1 •Bulletproof:X•
2 •Bulletproof:X•
3 •Bulletproof: X•
4 •Bulletproof: X•
5 •Bulletproof: X•
6 •Bulletproof:X•
7 •Bulletproof: X•
8 •Bulletproof: X•
9 •Bulletproof:X•
10 •Bulletproof:X•
11 •Bulletproof:X•
12 •Bulletproof:X•
14 •Bulletproof:X•
15 •Bulletproof:X•
16 •Bulletproof:X•
17 •Bulletproof:X•
18 •Bulletproof:X•
19 •Bulletproof:X•
20 •Bulletproof:X•
21 •Bulletproof:X•
22 •Bulletproof:X•
23 •Bulletproof:X•
24 •Bulletproof:X•
25 •Bulletproof:X•
26 •Bulletproof:X•
27 •Bulletproof:X•
28•Bulletproof: X•
29 •Bulletproof:X•
30 •Bulletproof:X•
31 •Bulletproof:X•
32 •Bulletproof:X•
33•Bulletproof:X•
34 •Bulletproof:X•
Şifreler ve Teoriler
35 •Bulletproof:X•
36 •Bulletproof:X•
37 •Bulletproof:X•
38 •Bulletproof:X•
39 •Bulletproof:X•
40 •Final•
Şifreler (Açıklama)

13 •Bulletproof:X•

2.4K 282 69
By jininnyx

Yoongi'nin arkasından giderken o Jimin'i arayıp beni bulduğunu söylemişti. Jungkook'un depo evine geldiğimiz de o da kapıda bekliyordu. Beni görünce hemen dikleşti.

"Biraz konuşalım," dedi beni yanına çağırırken. Kafamla onayladım.

Yoongi içeri geçerken Jimin ve ben dışarıda dikiliyorduk. Şuan azarlanmaya hazır küçük bir çocuk gibi ellerime bakıyordum.

"İyi misin?" sorduğu soruyu başımla onaylarak yanıtladım.

"Biliyorum sinirlerin çok bozuldu. Kendimi suçluyorum, seni böyle bir şeye attığım için." söyledikleri karşısında daha da utandım.

O benim için böyle endişelenirken ben şımarık bir çocuk gibi davrandım.

"Sorun yok. Sadece, evet biraz sinirim bozuldu. Ama cidden iyiyim." dedim gülümseyerek. Yüzüme güzel bir gülümseme yerleştirdim. Hızla koluna girip kafamı omzuna koydum "Sende kabul et, alışık olmadığımız bir durum yaşıyoruz. Ama ben çabuk uyum sağlarım. Bir kaç güne kalmaz bir çete lideri olacak kıvama gelirim."

Söylediğim şeye kahkaha attı "Kesinlikle. Bak bu konuda sana katılıyor-"

O daha sözünü bitiremeden deponun kapısı hızla açıldı.

Dışarı fırlayan Hoseok'a şaşkınlıkla baktık. Gözleri etrafı tarayıp hızla bizi buldu "Yoongi adama çok fena saldırdı, tutamıyoruz!"

Her işi batırma yeteneğim de level atladım.

Jimin, Hoseok ve ben içeri koştuk. Depoda bağırış çağırış vardı. Çoğunlukla Yoongi ve küfürleri. Taehyung'un onu durdurmak için bağırdığını da duyuyordum. Bir de adamın yardım çığlıklarını. Etraf savaş alanından beterdi.

"Burada kal." Jimin beni koltukların orada bıraktı ve koşarak adamın bulunduğu kısma gitti. Sesler çokta yakın değil gibiydi. Odada benim dışımda kimse yoktu. Bu yüzden Jimin'i dinlemedim. Evet berbat bir sebep.

Peşlerinden bulundukları yere ilerledim. İlk olarak bir koridora girdim. Rutubetli, kullanılmadığı belli bir yerdi. Burası büyük bir depoydu, Jungkook ise belli bir kısmını kullanmak için düzenlemiş gibiydi.

Bağırış seslerine doğru ilerledim. Koridorun sonunda ki odadan geliyordu. Hızla o tarafa gidip, kafamı yavaşça içeri uzattım.

Gördüğüm manzara midemi kaldırmıştı. Psikopat adam kanlar içinde yerde yatıyordu, Yoongi'nin de elinde kan vardı. Taehyung, Hoseok, Jungkook ve abim onun önüne geçmiş tutmaya çalışıyordu.

Umarım Yoongi ona söylediğim şeyi abime de söylemez. SeokJin ve NamJoon yere eğilmiş adama bakıyorlardı.

"Ölmüş mü?" dedim panikle bulunduğum yerden çıkarak. Hepsi bana dönmüştü.

Yoongi'de dahil.

Gözlerinde ki öfke parıltısı sönmüş gibiydi.

"Yeon, burada durma." Jimin beni çıkarmak için bir hamle yaptı.

Beni omuzlarımdan tutup geri geri çevirirken ben inatla adama bakmaya çalışıyordum "Lütfen ölmedi de!" dedim panikle.

"Ölmedi merak etme, henüz."

Jimin beni koridor boyunca ittirdikten sonra arkamdan kapıyı hızla kapattı. Öylece kalmıştım. Midem de bulanıyordu.

Gidip koltuklara oturdum. Birden adrenalin yükleniyor, birden duruluyorum. Doğal olarak uykum gelmişti. Yine de gözümü açık tuttum. Sonunda o kapı açıldı. Yoongi ve NamJoon çıkmışlardı. Onlar benim oturduğum yere gelirken Jungkook'da koşarak geldi. Bir başka odaya girip ardından elinde yardım kutusuyla geldi.

NamJoon yardım kutusundan bir şeyler alıp ortada ki küçük sehpaya bıraktı "Yeon sen Yoongi ile ilgilen," derken Yoongi'ye imalı bir bakış attı "Bizde şu adamı hayatta tutmaya çalışalım."

NamJoon giderken ben arkasından şaşkınca bakıyordum. Tıp eğitimi alan oydu. Ben niye ilk yardım yapmak zorundayım? Hemde Yoongi'ye?

Gönülsüzce yardım setine ulaştım. Bir sargı bezi, hijyenik mendiller falan vardı. Yoongi koltukta oturduğu için ben yere geçtim. Bana bakmıyordu bile.

Ben burada senin ellerin için uğraşıyorum.

"Adamı öldürseydin ne olurdu biliyor musun?" dedim sinirle. Hijyenik mendillerle elini silerken dişini bile sıkmadı. Çok rahattı.

"Ölmedi ama." sonunda konuşmasına sevinmiştim.

"Ölebilirdi. Niye öyle bir şey yaptın ki yani gereği neydi?"

Bir yandan eline üflerken, bir yandan ona mızmızlanmak zordu. Hele de kokusu güzelken.

Bir cevap vermedi. Bende üstelemedim.

Sargı bezini bitirdiğimde diğer odanın kapısı tekrar açıldı. Bu sefer dışarı hepsi birden çıktı. Yorgun görünüyorlardı.

Hepsi tek tek koltuklara atladılar. SeokJin ve Hoseok'a bir türlü bakamıyorum. Onlara yaptığım şey çok utanç vericiydi.

"Şimdi ne yapacağız? Resmen bir adam kaçırdık?" Hoseok ilk konuşan oldu.

Evet bir de olayın bu yanı vardı. Adam kaçırdık!

"Ve onu dövdük," diye ekledi NamJoon.

Bir adam kaçırdık ve onu dövdük. Harika!

"Durumu pek parlak değil. Kafasına darbe almış gibi." diye bir başka negatif yorumda bulundu Taehyung.

İnanılmaz güzel, her şey harika.

"Neden öyle sert saldırdın?" dedi Jimin şüpheyle.

Umarım sebep olarak beni göstermez. Çünkü ne olduysa ben adamın beni hırpaladığını söyledikten sonra olmuştu. Jimin bunu öğrenirse ceset saklamak için uygun mekan ararız.

"Konuşmayınca sinirlendim işte." dedi sadece. Eh bir nebze rahatladım.

"Artık tam bir çete olduk!" Hoseok bağırarak el çırptı. Sonra benimle göz göze geldi. Birden kafasını yere eğdi. Sanırım yaşananlar yüzünden o da kendini suçluyordu.

"Öncelikle adamdan kurtulmalıyız." dedi SeokJin. Gözlerim kocaman açıldı "Kimseyi öldüremeyiz." dedim hızla.

Odada ki herkesin gözleri bana çevrildi.

"Aramızda bir prenses varken nasıl tehlikeli işler yapabiliriz ki?" dedi Jungkook gülerek. Ona sinirle baktım. Ama haklıydı.

"Kurtulmak derken öldürmek değil, başımızdan atmamız lazım." NamJoon konuya açıklık getirdiğinde bir nebze rahatladım.

"Bence adam doğru söylüyor." diye fikrini belirtti Taehyung.

"Bir şeyler söyledi mi?" bu sefer Hoseok kaşlarını çatarak konuştu.

"Doğru ya siz buradayken biz onu sorguladık. Birinin ona para verdiğini, kim olduğunu bilmediğini söyledi. Paraya ihtiyacı varmış, yapmış." dedi Jimin kısaca.

O an aklıma gelen şeyle birden atıldım "Bir kağıt vardı. Kırmızı bir zarf. O X denen kişi orada ipucu olduğunu söylemişti. Ama aceleyle onu unuttum." dedim sinirle. Aptaldım ben.

"Bu mu?" Yoongi yanımda kıpırdanıp ceketinin iç cebinden kırmızı bir kağıt çıkardı. "Orada öylece görünce önemli sandım."

Benim aptallığımı o telafi etmişti. Teşekkür etmek istedim ama ortam müsait değildi.

Yoongi zarfı bana uzattı. Bende yavaşça alıp, zarfı açtım. İçinden yine kırmızı bir kağıt çıktı.

Yüksek sesle yazanları okudum.

"İpucu ister misiniz? Alın size bir tane. Aranızdan bazıları geçmişini kontrol etmeli. Özellikle kötülüklerinizi hatırlayın. -X"

Odada derin bir sessizlik oldu. Şimdi herkesin kafası yerde, bir şeyler düşünüyordu.

Bu iş garipleşiyor.

X X X

Arkadaşlar ilk bölümler biraz yavaştı. Asıl kurgu daha sert olacak. Yani diğer bölümler basitti. Bundan sonra daha ciddi, sert şeyler olacak ama ekibimiz biraz komik :')


Continue Reading

You'll Also Like

144K 8.1K 27
"O kısa boyunla mı basketbol oynayacaksın?" . . . 2017.10.20 Fan Fiction #749 2018.02.16 Fan Fiction #711 2018.02.18 Fan Fiction #754 2018.02.20 Fan...
169K 9.1K 59
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
101K 7.5K 30
Sudan korkarken suyun kendisine aşık olmuştum...
112K 7.6K 38
"Bir bilsen ne kadar zamandır şunun hayalini kurduğumu." Şakağıma doğru bir öpücük daha kondurdu. "Seni doyasıya öpüp koklamayı." Ardından yanağıma i...