Benden Sana

By tugcaa

547K 24.7K 3.9K

Bana Ne Yaptın #3# •Bana Ne Yaptın serisinin üçüncü ve son kitabıdır. •Bu seri iğneleyici bir mizaha sahiptir... More

Tanıtım
-1-
-2-
-3-
-4-
-5-
-6-
-8-
-9-
-10-
-11-
-12-
-13-
-14-
-15-
-16-
-17-
-18-
-19-
-20-
-21-
-22-
-23-
-24-
-25-
-26-
-27-
-28-
-29-
-30-
-31-
-32-
-33-Final
ÖZEL 1- KISKANÇLIK

-7-

14K 745 112
By tugcaa


Rüya'dan...

"Şimdi ne yapsak ki?"

Alp ile aynı üniversiteye gittiğimiz için eve dönüşümüz sorun olmadı. Tek sorun evde ne yapacağımız. "Lodos'u çağırabiliriz!"

Başımla Alp'i onayladım. Hem Cerende gelir. Alp Lodos'u aradı, bende koltuğa oturup konuşmasını dinledim. "Abi... işin var mı bu akşam... çok güzel Ceren'i de alıp bize geliyorsun... Rüya itiraz kabul etmiyor... hadi bekliyoruz... gelirken kola alın evde bitmiş."

Telefonu kapatıp gülerek bana baktı. Bu çocuk ne güzel gülüyor. Gülmek kime yakışmaz ki? "Geliyorlar aşkım. Bugün maç vardı onu izleriz."

Aşkım... bana böyle dediğine ve güldüğüne göre benimle evlendiği için pişman değil. Allahım çok teşekkür ederim. "O zaman yiyecekleri hazırlayalım aşkım."

Kısa süre Alp'e baktım. Ona ilk kez aşkım dedim ve şaşırmadı. Bunu bekliyor muydu yani? Mutfağa girip çerez kaselerini çıkardım. Alp elinde çerezlerle yanıma geldi. "Şunlar size bunlar bize."

"Sizi bizi mi var?"

"Ha..haklısın." Hepsi Alp'in suçu. Hepsi. Aklımı karıştırıyor, üstüne beni utandırıyor, onun üstüne... bana aşkım deyiveriyor. Ah bu o kadar açık ki ve ben o kadar odunum ki!

"Kimin maçı var bugün?"

"Arjantin-Kosta Rika."

"Messi alır."

"Messi bir takım değil Rüya." Omuz silktim. Adam bir takım değil belki ama mükemmel bir futbolcu bir kere. Sadece yaşından birazcık azıcık büyük gösteriyor. İçeri geçip maçı tartışırken misafirlerimizi beklemeye koyulduk. Bu bizim ilk misafirlerimiz.

☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮

Esen'den...

"Sence bu ikisi arasında ne var?" dedim Baran'a eğilerek.

"Bilmiyorum." dedi Baran ve kuşkuyla önde oturan çifte baktı. Yağmur hiç istekli görünmese de ferrarinin önüne oturmuş kollarını sarkıtıp bağırıyordu. Bora ise onun bu haline gülüyordu. "Sence sevgililer mi?" dedi Baran benim bile zor duyduğum sesle.

"Tek yalnız biz kalırız Baran. Sevgili olmamalılar kuzi." dedim. Baran beni onayladı. "Ne yapacağız?" dedi.

"Yağız'ın taktiğinin aynısı." dedim gülerek. Aynı anda onunda yüzüne nur indi ve sırtımı sıvazladı. "Aferin kız öğreniyorsun yavaş yavaş." dedi gülerek.

Birkaç dakika sonra çok şık bir restorana geldik. Bora zengin galiba. Hey adamım bizde zenginiz ama hiç böyle bir yere gelmedim. Mütevaziyiz bir kere. Yanımıza yabancı mankenlere taş çıkaran bir garson geldi. Buğday tenli ve siyah saçlıydı. Bu ikisi uyumsuz olsa da onda mükemmel duruyordu.

"Menüleriniz efendim." dedi menüleri uzatarak. Menüleri incelerken onunda bizi incelediğini farkettim. "Ne istersiniz?" dedi bir süre sonra.

"İsmini istiyorum." dedim.

"Anlamadım?" dedi gülerek. Bal gibi anladın oğlum. Naza gel naza. "İsmin diyorum merak ettim." dedim tatlılıkla.

"Enis." dedi gülerek.

"Pekala Enis, ben bir biftek alayım." dedi Baran araya girerek. Ayı çocuk. Tüm romantizmi bozdu. Herkes siparişini verdi ve çocuk gitti. Ne çocuktu ama!

"Ee Bora, kaç yaşındasın sen?" dedi Baran. Lüzumsuz işler prensi. "Sizden iki yaş büyüğüm." dedi Bora böbürlenerek. Yağmur omuz silkti.

"Ne yazık ki akıl yaşın o kadar büyük değil!" dedi ve hepimizin ağzı açık kaldı.

"Bunu iki kere kasıklarıma suikast düzenleyen zeki mi söylüyor?" dedi Bora ve Yağmur'u fena kapak yaptı. Of bu kötü hava ne böyle! "Çok iyi anlaşıyorsunuz." dedim gülmeye çalışarak.

"Ay acaba bir biftek az mı gelir?" dedi Baran. Oha artık. Bu çocukla akrabalık ilişkilerimi kesmem gerek. "Çok tatlı alır dengelersin." dedi Bora. Yağmur yine omuz silkti.

"Çok zekice bir plan." dedi umursamazca. Biz bunları sevgili mi sanmıştık?

"Bana bak kızım..." dedi Bora.

"Bakıyorum canım." dedi Yağmur alayla. Bu kız kaşınıyor. "Arkadaşlar yemekteyiz." dedim yavaşça. Herkes sustu. Sonrasında yemekler geldi. Bu sefer garson farklıydı. Çocuğun gözünü korkuttum galiba.

"Sizin bir kardeşiniz daha var değil mi?" dedi Bora.

"Evet Yağız. Üçüz dersek daha doğru olur." dedi Baran.

"Gerçekten mi? Hiç benzemiyorsunuz!" dedi Bora. Büyük bir şok geçirdiği yüzünden belliydi. "Herkes öyle der." dedim. Gerçekten benzemiyorlar. Hem huy hem görünüş olarak.

"Peki Yağız sizinle takılmıyor mu?" dedi Bora. Çok mantıklı sorular soruyor şu an. "Onun sevgilisi var." dedi Baran ağzındaki yemekten anlaşıldığı kadarıyla.

Onun sevgilisi var. Cidden onun sevgilisi var abi! Şu yalnızlığıma bir çare ya rabbim! Neyse insan yalnız gelir yalnız ölür sonuçta. Sorun yok.

☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮

Yağız'dan...

"Nereye döküyorduk?"

"İkinci kısım yumuşatıcı ilk kısım deterjan. Unutma bak!" Hira bunu neden anlatıyor ki? Erkek adam, hele bir seçkin, ev işi yapmaz kızım! "Bunu neden bana anlatıyorsun?"

"Çünkü kendi üstünü kendin yıka... iç çamaşırların özellikle."

Direkt gözlerine baktım. Ciddiydi. Bundan rahatsız mı oluyordu yani? Ve bunu söyleme şekli bu muydu? "Sadece iç çamaşırlar o zaman." dedim. Hira kaşlarını çattı.

"Daha fazla para ödersen neden olmasın?" Kurnaz. Sinsi. Güzel. Kızlardaki tehlikeli özelliklerin hepsi. Vay arkadaş. "Sende para sömürme makinesi çıktın ya. 100 lira daha veririm. Dahası çıkmaz."

"Anlaştık." Hira gülerek aşağı indi. Oh aldı paraları tabi keyfi yerinde hanımefendinin. Ah anne ah.

Bende peşinden aşağı indim. "Filiz teyzem yemeğe neler döktürdü acaba?"

Filiz teyzenin yanağını öptüm. Yaşlılara karşı bir sempatim var nedense. "Patates köfte yaptım kuzum."

"Aslan teyzem ya! Torunundan çok seviyorum seni."

Hira öksürdü ve raftan bardak aldı.

"Hadi yemeğe!"

En kısa sürede Hira ile konuşmam gerek. Bu ani davranış değişikliklerinin nedeni olmalı. Umarım geçerli bir nedendir çünkü sinirimi bozmaya başladı.

Yemeği yedik ve salona geçtik. Hira masayı ve bulaşıkları topladı. Tabi o toplayacak. Kız kısmının işi ne? En sonunda Filiz teyze uykusu geldiğini söyleyip uyudu. İşte konuşma ortamı.

"Dinliyorum."

"Neyi?"

Arkama yaslandım. Neyi diyor bir de. "Neden böyle olduğunu. Bak... bir bakıyorum çok uysal ve kırılgansın. Bir bakıyorum inatçı ve asisin. Neden?"

"Burcumdan olabilir. Yengeç burcu çok değişken bir kişiliğe sahip."

"Hira..."

Hira derin bir iç çekti. Bağdaş kurup bana döndü. "Annemle babam ölmedi Yağız."

Ne?! Ee öldü dedi bana.'What the fuck'?

"Ama sen-"

"Annem babamı aldattı. Babamsa onu çoktan aldatmış. Boşandılar. İkiside abimle beni istemedi.  Abim bir yolunu bulup yurtdışına gitti. Bense... yetimhaneye bırakıldım. Oradan da anneannem beni evlat edindi. O zamanlar daha gençti ve dedem yaşıyordu. Daha yedi yaşındaydım. Hiçbirini bir daha görmedim."

Hira'nın gözlerinden bir damla yaş aktı ve hızla sildi. Burnunu çekip bana baktı. Bu çok zor bir şeydi, zoe bir hayat. Filiz teyze gerçek anneannesi değildi, ailesi onu istememişti. Bu kadar dengesiz olmasına şaşmamalı! Ah... bizimkilere gittiğimizde çok üzgündü. Demek bu yüzden.Her aile benimki gibi değil ki!

Hira'yı kendime çekip sarıldım. "Ben... hepsini unutturacağım. Benim ailem senin ailen Hira. Özür dilerim...seni..."

Hira ağlamasının arasında gülmeye başladı. "Her zaman ki hödük olsana."

"Bugün hödük değil körük var."

Güldüm.

"Ciddi miydin?"

"Neyde?"

"Ailenin benim ailem olduğu konusunda."

"Evet. Sana gelinim diyorlar zaten. Demek ki baya sevmişler seni." Hira kıkırdadı. Hala ona sarıldığımı farkettim. Ellerimi çekecekken Hira mırıldandı. "Bugün uslu abi ol ve sadece sarıl."

Sadece sarıl mı? Bir erkek bir kıza sadece sarılabilir mi? Ergenlik ve hormonlarını hesaba katarsak... hayır!

Ama o an ona sadece sarıldım ve o kokusu... yeter artık bu koku beni deli ediyor. Her yerde bu var   Bana ne yaptın polyanna torunu?

☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮

Alp'ten...

Sevgi. Sevmek. Sevilmek. Sevişmek. En çok türetilen kelime belki de bu. Rüya ile evliliğim rüya gibiydi. Onunla hayatımın da rüya gibi olacağına olacağına eminim. O benim aşkım.

"Bu maç penaltıya gider." dedi Lodos. Gerçekten maçta pozisyon yoktu.

"Bencede." dedim ve ağzıma bir fındık attım. Lodosta attı. Onlarda tek fark Ceren'in kendi elleriyle Lodos'u beslemesiydi. Garip bir tablo.Göz ucuyla karıma baktım.  Maçı izliyordu. Bu çok normal çünkü Rüya diğer kızlar gibi değil. Matematik çözmek hobisidir, futbol-basketbol izler, araba tutkunudur. Onu Rüya yapan bu.

Bu yüzden aşkım.

"Sizin düğün ne zaman?" dedim.

"Daha erken." dedi Ceren. Bizden küçük olduklarını düşünürsek öyle. Şimdi Rüya ile ben yirmi iki yaşındayız onlar yirmi. Erken erken.

"Evlilik çok güzel ama." dedi Rüya ve beni şaşırttı. Böyle mi düşünüyordu cidden?

"Mutlusun kuzi." dedi Lodos gülerek. Seçkin ve İnan aileleri neden kuzeni kuzi diye kısaltıyor bilmiyorum. "Mutluyum." dedi Rüya bana bakarak. Bende ona güldüm. Ama tedirgin olmadan edemiyorum. Üniversite bana yurtdışı için teklif yaptı ve ben... ne yapacağımı bilmiyorum. Kalbim gitme diyor ama aklım hala kararsız.

"Okul kapanınca beraber tatile gidelim." dedi Ceren. Rüya onay beklercesine bana baktı. Gülerek onay verdim.

"Olur." dedi Rüya. Tam o an evli olmanın nasıl bir şey olduğunu anladım. Birinin sana ait olması, birlikte karar vermeniz... ne farklı bir şey bu!

☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮

Yağmur'dan...

Tamam belki ferrariyi görünce biraz yumuşadım. Ama bu Bora'yı sevmediğim gerçeğini değiştirmiyor. Yemek boyunca dört farklı kız gelip Bora'ya selam verdi, hal hatır sordu. Tipinden belli playboy olduğu. Feministim ben ya.

"Şekerpare." dedi Baran. Sıra tatlıdaydı ve tek doymayan oydu. Ne ilginç (!) Baran tatlısını yemeye başladı.

"Ne okuyorsun peki?" dedi Esen.

"Ekonomi. Şirketi devralacağım. Abim mühendislik okuyor." dedi Bora.

"Sen ve müdür olmak? Ayyaşsın sen be!" dedim araya girerek.

"Ne?!" dedi Bora ve Esen aynı anda. Bu ikisi fazla uyumlu mu ne?

"Hadi hadi.Alkolik olduğunu saklama!" dedim. Bora alay eder gibi güldü. Esende 'Ne yapıyorsun?' der gibi bakıyordu vee Baran hala tatlısını yiyordu. Delirebilirim.

"Alkolü severim. Kızları da." dedi Bora ve pis pis güldü. Çok komik salak.

"Bitti mi Baran?" dedim. Baran onayladı. "Hadi kalkalım o zaman." deyip ayağa kalktım.

"Sizi ben bırakırdım." dedi Bora. Esen lafa atlayacakken ben atladım. "Gerek yok. Yürürüz, eritiriz yediklerimizi." dedim inatla.

"Ama-" dedi Esen ve öldürücü bakışımı yiyince sustu. Bora hesabı ödedi ve yanımıza geldi. Dışarı çıktık. Hepimizle tokalaştı. "Daha görüşeceğiz Yağmur Hanım." dedi elimi sıkarken.

"Tabi canım."dedim.

O arabasına binerken bizde yola koyulduk. Hay inadım kurusun. Bu kadar yolu kim yürüyecek şimdi?

"Gençler!"

Sese baktım ve...

"Baba!"

"Hadi atlayın." dedi babam. Baran elindeki telefonu gösterdi. Zeki üçüzüm benim. Arabaya bindik.

"Uçalım babişko!" dedim.

Ve uçtuk. Yeniden her günümün böyle olmasını diledim.

☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮

Hira'dan...

Ona yalan söylemeyi hiç istemedim. Ama ailemi bilirse beni sevmez diye düşündüm. Oysa çok yanılmışım. Sonuçta şu an Yağız'ın kollarında uyuyan bendim değil mi?

Yavaşça yüzüne baktım. Gerçekten uyuyordu. Koltukta uyuyakalmıştı ve bana sarılıyordu.Hareket edersem uyanacağını düşündüğüm için sadece izledim.

Sarı saçları, hafif sakallı çenesi, inip kalkan göğsü... o mükemmel! Gerçekten mükemmel. Çabuk seven birisi ama içimden bir ses çabuk unutan birisi olduğunu da söylüyor. Burada kalma işi bitince beni unutur mu? İsmimi, kokumu, yüzümü... Ve sen Yağız Seçkin, bana ne yaptın böyle?

Continue Reading

You'll Also Like

275K 14.9K 40
Siz: Selamünaleyküm beyefendi Hayırlı Doktor Kısmet: Aleykümselam, kimsiniz? Siz: Teravihte annenizin numaranızı verip, doktor oğlum diye övdüğü kişi...
8K 1.2K 41
KUCAK DOLUSU YALNIZLIK Karanlık yolda tek başına yürüyordu, yanında bir ışık kaynağı olmadan adım atıyordu. Onun en büyük ışığı göğün tepesindeki ayd...
1.5M 70.9K 53
"TAMAMLANDI" ~ "Çok sakarsın Nisa Sağlam." Kaşlarım çatılmıştı. Alakasını anlayamamıştım. "Şu yüreğime nasıl düştün,aklım almıyor." ~ Sıradan bir da...
18.8K 1.5K 43
•Tamamlandı• "Paraya sıkışan Alisia Parlak, hiç tanımadığı bir polise asistanlık yapma teklifini kabul etmek zorunda kalır. Gizemli polis Cevat Ufuk...