Deli Bordo Bereli (DELİ SERİS...

By TozMaviGezegen

1.4M 63.7K 10K

Bekir altında olan Erem'in tekrar kıpırdanmasıyla küçük bir küfür savurarak inledi. Erem masum bir endişeyle... More

DBB1
DBB2
DBB3
DBB4
DBB5
DBB6
DBB7
DBB8
DBB9
DBB10
DBB11
DBB12
DBB13
DBB14
DBB15
DBB16
DBB17
DBB18
DBB19
DBB19 (II BÖLÜM)
DBB20
DBB21
DBB22
DBB23
DBB24
DBB25
DBB27
DBB27 (KISIM II)
DBB28

DBB26

22.6K 1.3K 216
By TozMaviGezegen

Bölüm birkaç saat gecikmeyle sizlerle 😁😁 İyi Okumalar💕💕

**

Erem, arabaya bindiklerinde beri her ne kadar Bekir'i izlemek istese bile dün gece olan konuşmalardan sonra trip atmanın en haklı görevi olduğunu bildiği için dışarı izlemeye başladı. Bekir işin ciddiyetinin farkındalığı ile Erem'in söz yüzüğü olan elini kendi elinin içine alıp öperek

"Minik kedi sence de bu işi biraz abartmıyor musun? O cümleler öylesine bir lakırtıydı"

Erem kısa bir cevap ile "Hayır" deyince Bekir sakin olmaya çalışarak

"Şu trip olayının hemen bitmesi için ne yapmam lazım güzelim? Nasıl gönlünü alacağımı bilirsem hem sen rahatlarsın hem de ben yanımda olmana rağmen güzel yüzüne hasret kalmam"

Erem duyduğu son kelimelerle yanında olan adama aşkının bir anda büyüyüp içini sımsıcak yaptığını hissetse de gülümsememek için kendini sıktı. Bekir doğru yolda olduğunu fark edip Erem'in avuç içini yine öperek "Seni seviyorum bunu biliyorsun değil mi?"

Erem anında yelkenlerini suya indirerek "Bende seni çok seviyorum Bekir ama bir şartla tribimi geri çekerim"

Bekir anında atılarak "Söyle minik kedim, sen ne istersen benim için emirdir yapmayan da namertir"

Erem cilveli bir şekilde "Sevgilim" deyince Bekir dişlerini sıkarak "Sevgilim diyen ağzını yerim senin, cilve yapıp da bana kaza yaptırmadan ne istediğini söyle"

Erem Bekir'in yanağından öperek "Ben diyorum ki sen teyzenlerde kalmasan mı? Hem benim gözüm o komşuları hiç tutmuyor. Allah korusun komşu kızları gezme bahanesi ile gelip senin ırzına geçerlerse!"

Bekir ani bir fren yaparak şaşkınca Ereme dönüp

"Erem güzelim sen ciddi misin? Ben zaten gece yarısı eve gidiyorum ne komşusu, ne kızı? Hem teyzemler benim başka bir yerde kalmama asla izin vermezler!"

Erem aklına gelen fikirle hemen atılarak "O zaman ben teyzenlerde kalayım Bekir. Hem zaten bu zamana kadar seni evinden etmiş gibi oldum"

Bekir kaşlarını çatarak "Olmaz minik kedi! Teyzemler ailemizden olabilir ama ben seni onlara emanet edemeyecek kadar çok önemsiyorum"

Erem'in gözleri aşkla parlayarak "Ay Bekir yaaa, deme öyle şeyler! Sen böyle konuşunca içim kıpır kıpır oluyor biranda sıcak basıyor..." derken duran arabanın kapısı açılmasıyla irkildi.

Semih, kapısını açtığı arabadan Erem'i indirip ne olduğu anlamasına izin vermeden sıkıca sarıldı. Erem tepki verecekken Semih onun sözünü keserek

"Yengelerin en besti büyümüşte bizimle ortaklaşa dümen mi çevirmeye başlamış?"

Bekir homurtuları arasında sürücü koltuğundan indi. Semih'in ensesinden tutup Erem'den uzaklaştırmak için yere doğru fırlatarak

"Sabah sabah belanı başlatma Semih yavşaklığın lüzumu yok!" diyerek kolunu Erem'in omzuna atıp büyük binaya doğru yürümeye başladı. Semih sanki hiç bir şey olmamış gibi düştüğü yerden kalkıp İkilinin yanına gelerek

"Yenge duyduğuma göre bu boyunla koca adamları pert etmişsin ama son anda Hulkun hamlesiyle yenilgiye uğramışsın. Yinede helal valla büyük başarı"

Bekir bir anda yerinde durarak "Bir dakika bir dakika Erem'in sırtını bu hale getiren piç Hulk denilen denyo mu?"

Semih heyecanla kafasını sallayınca Bekir Erem'in kolunu tutmasına izin vermeden hızla içeri girdi. Erem sinirle Semihe dönerek

"Aptal mısın Semih ya? Ne güzel unutmuştu Bekir! Niye hatırlatıyorsun?"

Semih havalı bir şekilde saçlarını geriye savurarak "Aptal değilim yenge sadece Bekir'i sinirlendirmek hoşuma gidiyor ve tabi ben hariç birilerini dövmesi de bana mutluluk hormonu olarak dönüyor"

Erem gözlerini devirerek "Senin mutluluk hormonuna tükürsünler Semih, beni hemen Bekir'e götür!"

Semihe erkeksi bir gülüşle "Memnuniyetle götürürüm ama çabuk olalım da Bekir'in Hulkun anasını ağlatmasını kaçırmayalım" demesiyle ikili hızla içeri girdi.

Büyük binanın içine girdikleri an gelen gürültü ve bağırtı sesiyle, Bekir'in nerde olduğu anlaşılırken Erem ile Semih koşarak spor salonuna geçtiler. Bekir Hulk denilen gereksizin yakalarından tutup spor salonunda olan aynaya fırlatarak

"Lan pezevenk herif orada bir kurguyu oynuyordunuz, ne diye kızı fırlattın ha! Zaten diğer arkadaşlarını bir şekilde yenmiş ne diye piçlik yapıyorsun!" diyerek hızla yere düşen Hulk'un yanına giderken Erem son anda şaşkınlığını atıp Bekir'i durdurmak için adım attı. Semih anında Erem'i kolundan tutup durdurarak

"Bana bak cadı eğer bu eğlencenin hemen bitmesine neden olursan seni bitiririm!"

Erem meydan okurcasına Semihe bakıp "Eger sen bana dokunmaya devam edersen kumacım, asıl bu eğlence dediğin saçmalık senin üstünde devam eder"

Semih gözlerini büyüterek Erem'in kolunu bırakıp "Kumam dedin ya bana, işte o an biz seninle biraz yakınlaştık birtanesi. Hala ne duruyorsun kız? Git o öküz sevgilini durdur"

Erem, Semih ile uğraşmayı sonraya bırakıp Hulk'a yumruk atacak olan Bekir'in kolundan tutup ona dönmesini sağladı. Bekir gözlerini Hulkdan ayırmadan sinirli bir şekilde

"Bırak beni küçük kedi zaman intikam alma zamanı. Dişe diş kana kan!"

Erem sinirle Bekir'in ayağına basıp "Saçmalama Bekir ya! Adam sadece görevini yapıyordu" deyip aynı sinirle Hulk'a dönüp "Hem sen niye Bekir'e karşılık vermiyorsun aptal mısın!"

Hulk olduğu yerden kalkarken heybetli vücudunu küçültüp "Yenge, Bekir haklı olduğu için ona karşılık vermiyorum. Normalde sana zarar gelmemesi gerekiyordu ama ben kendimi fazla role kaptırdığım için biraz sert davrandığımın farkına varamadım" d

Bekir sinirle kükreyerek "Bak birde halan utanmadan konuşuyor piç herif!"

Erem Bekir'in boyuna yetişmeye çalışırken zorda olsa adamın ağzını kapatarak "Bence bu gün ki küfür etme kotanı doldurdun sevgilim hadi gidelim"

Bekir iç geçirerek Erem'in avucunu öpücük kondurup "Senin sevgilim diyen ağzını yerim kızım deme bana şöyle şeyler yoksa..."

İçeri yeni giren Bora ile Bilge şaşkınca kalabalığa bakarken. Barış olanlardan sıkılmış gibi spor odasına girerek "Oyun bitti gençler herkes dağılsın ve benim ekip hemen toplantı odasına, hem de hemen!"

Bilge olayı anlayarak sinirle "Lanet olsun! İlk kez işe geç kalıyorum ve onda da en büyük eğlenceyi kaçırıyorum şansımın ebesi kaşar"

Bora sinirle homurdanarak "Sikecem böyle işi ya! Ben yokken böyle olayların olması beni depresyona sokuyor"

Barış spor salonunun çıkışına yürürken alaycı bir şekilde "Depresyonunu sonra yaşarsın minik kuş şimdi toplantı odasına hemen" demesiyle herkes Bora'nın yüz ifadesine gülerek toplantı odasına geçti...

***

Tüm ekip salona toplandığında Erem tedirgince "Benim burada olmamın sorun olmayacağına emin misiniz?"

Bekir, Erem'in kafasından öperken Barış sıkıntıyla "Asıl senin burada olman gerekiyor" deyince Bekir tek kaşını kaldırarak Barışa baktı. Barış saçlarını karıştırarak

"İsmail Korkmaz öyle istedi çünkü Erem ve bizimle konuşmak istediği konular varmış"

Bekir küçük bir küfür savurarak "Yine ne haltlar dönüyor? İsmail Korkmaz asla basit konularla ilgilenmez" derken toplantı odasının kapısı açıldı. İsmail Korkmazın odaya girmesiyle hepsi saygı ile ayağa kalktı. Erem kocaman bir gülümseme ile İsmail Korkmazın yanına gidip sarılarak

"İsmail amca seni özledim"

İsmail kızın saçını severek "Nasıl oldun cimcime? Seninki bu gün olay çıkarmış."

Erem kıkırdayarak "Onun olay çıkarmadığı gün mü var?"

Bekir şaşkınlıkla olanları izlerken İsmail gülerek onu bekleyen gençlere bakıp "Oturun gençler ve Barış sunumuna başlayabilirsin" deyince herkes yerine oturdu.

Barış, Bekir'e bakmamaya çalışarak projeksiyonu açıp bir fotoğrafın ekrana gelmesini sağlayıp fotoğrafta olan adamı göstererek "Evet gençler adamımız bu, yaklaşık 8 aydır Türkiye'ye kaçak olarak silah sokarak teröristlere yardım ettiğinden şüpheleniliyor ama o kadar iyi gizleniyor ki kimse ondan şüphelenmiyor ve çevresi tarafından çok sevilen ve sayılan biri"

Semih iğneleyici bir sesle "Acaba cidden seviliyor mu? Yoksa korkuluyor mu?"

Barış bu cümleyi kafası ile onaylayarak "Önüz de ki dosyada gerekli açıklamalar yazıyor. Kısaca anlatmak gerekirse Adamımız Ahmet James Kara, dünya vatandaşı olduğu için her yere kolaylıkla girip çıkabiliyor normalde zararsız bir iş adamı olarak gözükse de geçen haftalarda kameralara teröristlerin sağ kollarından Yılan Peker ile görüştüğü yansıyor ama anında bu görüntü yok oluyor. Türkiye'ye geldiği zamanlar kendi otelinde kalıyor ve tahminen silahların bulunduğu depoda o otelde"

Bora merakla "Peki bu şerefsizin bir zaafı var mı?"

Barış onu sakince dinleyen Erem ve Bekir'e bakıp gözlerini kaçırırken İsmail Korkmaz söze girip "Erem, sen bu adamı hiç gördün mü ya da aynı ortamda bulundun mu?"

Bekir anında karşı çıkarak "İsmail Başkan, bu artık sözlümün meselesi değil ve burada olmasını istemiyorum o yeterince olaylar yaşadı"

İsmail sertçe Bekir'e bakıp tekrar Erem'e dönerek "Seni dinliyoruz kızım"

Erem dosyada ki fotoğrafa yutkunarak bakıp "Be-ben onu gördüm ama o beni görmedi, o zaman abim daha gelmemişti, bu adam ise daha gençti"

O anı hatırlamak ister gibi gözlerini bir süre kapalı tutup tekrar açıp "Oraya yolu düşmüştü ve kendine..."

Erem'in sessiz kalmasıyla Bilge endişeyle "Kendine ne arıyordu?"

Erem yutkunarak "Sadece bir gecelik küçük bir kız istiyordu"

Odada yankılanana diş gıcırdatma sesiyle Erem hızla Bekir'e dönerek "Cidden beni görmedi Bekir. Orada olanlar beni vermeyi teklif etse de Zeynep doktor şiddetle karşı çıktı. Ben iyiyim"

Bekir hırsla masaya vurup masada olanların korkudan sıçramasına neden olsa da buna aldırmadan İsmail Korkmazın gözlerinin içine bakıp "Gerekli bilgiyi aldık daha fazlasına gerek yok"

İsmail yüksek sesle "Seni dışarı atmamı istemiyorsan sessiz ol Deli Bekir! Yoksa ne konuştuğumuzu hiç duyamayacaksın!"

Bekir anında sessizleşse de yumruklarını sıktı. Semih tükürür gibi "Yani adamın zaafı küçük ve bakire kızlar mı?"

Barış olumlu anlamda kafa sallayıp "Tamda tahmin ettiğin gibi taze kan kokusu aldığında kemik bulmuş köpek gibi onu elde etmek için her boku yapıyor"

Bekir tekrardan lafa atılıp "Bunun Erem ile ne ilgisi var!" deyince salonda sessizlik oldu. Bekir sonunda İsmail Korkmazın neden geldiğini az çok tahmin ederek dişlerini gıcırdattı. İsmail sakin bir şekilde lafa girerek

"Seni neden bu konuşmalara dahil ettiğimi anladın mı kızım?"

Erem olumlu anlamda kafa sallayarak "Sanırım onun isteğine uygun biri ben oluyorum"

Bekir hızla ayağa kalkarak kükrercesine "Seni benden başka kimse isteyemez! Unutun bunu izin vermiyorum. Göz göre göre sevdiğim kadını azılı bir suçlunun eline bırakamam! Suçsuz birinin de eline bırakmam! Olmaz başka birini buluruz"

Erem, Bekir'i ilk defa bu kadar sinirli gördüğü için kafasını eğip dudağını dişlerken Bilge uyarıcı bir şekilde "Biraz sakin olur musun? Sevdiğin kadını korkutuyorsun!"

Bekir, Erem'in önünde çöküp suçlulukla "Özür dilerim bebeğim ben sana sinirlenmedim hem ben sana kızmaya kıyamam ki"

Erem Bekir'in yanağını okşayarak "Bekir lütfen sakin olur musun? Eğer önemli olmasaydı İsmail amca beni buna dahil etmezdi. Sakince düşünürsen sende bunun farkına varacaksın"

Bekir Erem'in haklı olduğunu bildiği için çaresizce ve kabul etme dercesine Erem'e baktı. Erem onun bu tatlı haline dayanamayıp yanaklarını sıkarak "Ay Bekir bir erkeğe çaresiz olmak bile yakışır mı? Valla sana yakışıyor. Ah iyi ki başkası kapmadan kaptım seni"

Semih Bekir'in düştüğü hale elinde olmadan gülerek "Dağda adı geçince teröristlerin kaçıştığı Deli Bordo Bereli sevdiği kızın yanında minoş bir adam olup çıkıyor ya ben daha ne diyeyim! Allahım sen beni bu durumlardan uzak et!" demesiyle Bekir hırsını çıkaracak birini bulmanın rahatlığı ile yanında duran demir sandalyeyi Semih'in üstüne atıp

"Minoşuna başlatma lan asıl sensin minoş gevşek herif"

Semih üstüne gelen sandalyeden son anda kurtulurken, korku ile damağını kaldırıp yakınırcasına "Ereme minoş bana terminatör kesiliyor dengesiz!"

Bekir tam Semih'in üstüne atlayacakken İsmail araya girerek " Erem kızım bu seferlik bize yardım etmeyi kabul ettiğine göre ben çıkıyorum, nasıl yol izleyeceğinizi Barış size anlatır." Diyerek odadan çıktı.

Herken bir süre sessiz kalıp olanları sindirdikten sonra Barış derin bir nefes alıp "Bilge ile Erem abla kardeş olarak onun oteline tatil yapmaya gideceksiniz. Semih sende hemen o otele resepsiyonda görevli olarak giriyorsun ve Bora sende Bilge'nin belalı erkek arkadaşı olarak devreye giriyorsun. James her gün saat 13:00 da lobide kahve içiyor bu yüzden kızların otele giriş saati 13:00 olacak tabi belalı sevgili Bora'nın da"

Bekir hemen araya girerek "Pardon ama bu içine ettiğimin planında ben neredeyim?"

Bora tedirgince "İkimiz dinlemede olacağız senin sahada görev almanı istemiyorum kıskançlığın tüm planı batırabilir"

Bekir sinirlerine hakim olmaya çalışarak boynunu ovup

"Peki ne zaman harekete geçiyoruz?"

Barış rahat bir nefes alarak "Semih ne zaman işe girip ortamı hazırlarsa o zaman harekete geçeceğiz" deyince Semih yüzde oluşan pis sırıtma ile kafasını telefonundan kaldırıp

"Hemen başlıyoruz o zaman çünkü otelde işe alındım. Oranın genel müdiresi ile günü birlik bir ilişkimiz vardı. Ve beni cidden övmenize gerek yok çünkü çok mükemmel olduğumu biliyorum. İzninizle bu mükemmel adam şimdi yeni işinin başına gidiyor"

Semih ona şaşkınca bakan kızlara göz kırparak toplantı odasından çıkarken Barış rahatlamış bir şekilde

"Toplantımız bitmiştir dağılabilirsiniz arkadaşlar"

Bekir ayağa kalkarak "Barış ve Bilge ikinizle özel olarak konuşmalıyım dışarıda" deyince Bilge ile Barış onaylarcasına Bekir ile birlikte odadan çıktı.

Kapının kapanma sesi ile Bora Ereme bakmaya başladı. Erem bu bakışlara karşılık vererek

"Ne? Ne bakıyorsun? Ne oldu?"

Bora Erem'in yanına gelerek "Gülce ile aramızda olanları az çok bildiğin halde Bekir'e söylemediğin için teşekkür ederim"

Erem onu susturarak "Lütfen Bora buna hiç gerek yok çünkü benim aşka saygım var ve biliyorum ki Bekir öküzü ne kadar bana aşık olsa da kardeşinin bu yaşta aşık olmasını kaldıramayacaktır ve hayatı ikinize de zehir edecektir"

Bora büyük bir gülümseme ile "Bende bunun farkındayım ama onu nasıl yumuşatabiliriz bilmiyorum bu yüzden bize yardım edeceksin değil mi?"

Erem kıkırdayarak "Tabi ki yardım edeceğim ama bu işler karşılıksız olmaz bilirsin" deyince Bora mutluluktan yerinde kıpırdanarak

"Sen mükemmelsin Erem ve sanırım Bekir'in odaya girmeyeceğini bilsem sevinçle sana sarılabilirdim ama Gülce'ye kavuşmadan ölmek için çok gencim"

Erem bu cümleye kıkırdayarak "Bence de" derken kapı açıldı. Kaşlarını çatmış olan Bekir konuşan ikiliye şüphe ile bakarak

"Siz ikiniz burada baş başa ne yapıyorsunuz?"

Erem sorunun saçmalığına gözlerini devirirken Bora korku ile bir iki adım geriye gidip

"Valla bende tam çıkıyordum hadi size iyi eğlenceler" diyerek Bekir'in onu sorgulamasına izin vermeden koşarak toplantı salonundan çıktı.

Erem oturduğu yerden kalkıp Bekir'e sıkıca sarılarak

"Bekir lütfen çocuk gibi surat asmada eve gidelim sırtım ağrıyor ve krem sürme saatim yaklaştı"

Bekir anında Erem'i kucağına alıp "İsteğin benim için emir güzelim tabi gidelim"

Erem aldığı cevabın güzelliği ile kafasını Bekir'in boynuna gömüp huzurla gözlerini kapattı...

Continue Reading

You'll Also Like

1.2M 74.4K 66
İlk yalancının ilk yalanı, toprağa düştüğü andan itibaren, yatsıdan sonra yanan mum ona bebek gibi bakacaktı. Yalanın tohumu büyüyecek ve çiçek açaca...
1.2M 111K 45
~Bu kitap tüm zorluklara inat aşkından vazgeçmeyip aşkı için savaşanlara ithaf edilmiştir.~ -------------------------- "Aşk mıdır beni,sana bu kadar...
582K 3.5K 3
Olaylar ve kişilerin hepsi kurgudur. Bir kız var doğduğu topraklara aşık, Bir kız var milletine aşık, Bir kız var bayrağına aşık, Ve yine bir kız va...
270K 14.3K 47
Alya özer (asil ) küçük yaştan beri ailesinin intikamı için yanıp tututuşur tam herşey bitmişken gerçek ailesi ortaya çıkar.