Hogwarts Aşıkları (Dramione R...

By Aylak17

267K 12.3K 19.1K

Wattpad'de ki bütün Dramione'leri okudun ama başka bulamadın mı? Maalesef bende bulamadım. Bende kendi hikay... More

1.Bölüm -6.Sınıf-
2.Bölüm -Tren-
3.Bölüm -Kompartımanlar-
4.Bölüm-Hogwarts-
5.Bölüm-Kıskanç-
6.Bölüm-''Benden Uzak Dur!''
7.Bölüm-Amortentia-
8.Bölüm-Banyo-
9.Bölüm-Beklenmedik Öpücük-
10.Bölüm-Arkadaşlık Anlaşması-
11.Bölüm-Cadılar Bayramı Balosu-
12.Bölüm-''Seni Senelerdir Seviyor.''
13.Bölüm-''Ben Başka Birinden Hoşlanıyorum.''
14.Bölüm-''Beni Bırakma.''
15.Bölüm-İtiraf-
16.Bölüm-Sohbet,Muhabbet,Kız Dedikodusu
17.Bölüm-İksir-
18.Bölüm-''Kısacası O Çok Güzeldi.''
19.Bölüm- Zindanlar
20.Bölüm-Ağır Yaralı-
22.Bölüm-Doğruluk Mu? Cesaret Mi?-
23.Bölüm-Dostluk Balosu-
24.Bölüm-Noel Hediyeleri-
25.Bölüm-Parşömendeki Not-
Yazar Hakkında Bilgiler
26.Bölüm-"Ağladım, Sarıldık, Uyuduk, Kitap Okuduk."-
27.Bölüm-"Aradığımız Maskeli Kızı Bulduk."
28.Bölüm-Yaz Tatili-
29.Bölüm-Weasley Büyücü Şakaları-
30.Bölüm- Kıskanç Doğum Günü Çocuğu-
31.Bölüm-7.Sınıf-
32.Bölüm-Sirius'un Planı-
Bölüm Değil, Üzgünüm.
33.Bölüm-İhtiyaç Odası-
34.Bölüm-Hogwarts Ordusu-
35.Bölüm-Yasak Öpücük-
36.Bölüm- "Acil Durum Kaba Çocuk."
37.Bölüm-Dişi Aslan-
Bölüm Değil, Üzgünüm 2.
38.Bölüm-Grimmauld Meydanı-
39.Bölüm-Regulus'un Ölümü-
40.Bölüm-Sihir Bakanlığı-
41.Bölüm-Gryffindor Kılıcı-
42.Bölüm-Kovuk'taki Toplantı-
43. Bölüm-Gringotts Büyücü Bankası-
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN RAFİNE TUZ!
44.Bölüm-Helena Ravenclaw-
45.Bölüm-Savaş Arefesi-
46.Bölüm-Son Savaş-
47.Bölüm-...bulmuş olabilirim-
48.Bölüm-Crabbe'i Bulduk-
49.Bölüm-"O zaten burada."-
50.Bölüm-En Güzel Gün-
51.Bölüm-Yemin-
52.Bölüm-Granger'lar-
53.Bölüm-Godric's Hollow-
54.Bölüm-20 Yıl Sonra-
55.Bölüm-Yeni Nesil-
56.Bölüm-Quidditch Seçmeleri-
57.Bölüm-Kitapçı-
58.Bölüm-Kalplerdeki Filizler-
59.Bölüm-Malfoy Malikanesi-
60.Bölüm-Soğuk Gece-
61.Bölüm-Gerçek Aşk-
62.Bölüm-Binalar Arası Düello-
63.Bölüm-Olaylı Quidditch Maçı-
64.Bölüm-Sahildeki Kulübe-
65.Bölüm-En Güzel Yaz-
66.Bölüm-Mutlu Bir Son (Final)-
-Epilog-

21.Bölüm-''Her Şeyi Yanlış Anlamıştı.''

4.9K 214 385
By Aylak17

Draco'nun Ağızından

Harry hemen koşup Madam Pomfrey'i çağırdı. ''Burada neler oluyor? Yatağın etrafından çekilin lütfen.'' Hepimiz kenara çekildiğimizde Hermione'nin başına gitmişti. ''A-acıyor. A-acıyor.'' ''Yüce Merlin! Beni duyabiliyor musunuz Bayan Granger?'' Hermione yavaşça gözlerini açıyordu. ''E-evet Madam, du-duyuyorum.'' ''Çok güzel. Peki tam olarak nereniz acıyor?'' ''He-her yerim Madam.'' ''Tamam Bayan Granger. Şimdi acınızı alacağım.'' dedi ve masadaki bir şişeyi alıp tıpasını çıkardı. Şişedeki sıvıyı bardağa döküp Hermione'ye yaklaştırdı. ''Bunu için Bayan Granger.'' dedi ve bardağı Hermione'nin ağızına dayayıp içmesini sağladı.

Madam Pomfrey bardağı ağızından çektiğinde Hermione gözlerini açmıştı. ''Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?'' ''Daha iyi Madam, teşekkürler.'' deyip gülümsediğinde bende gülümsedim. Sonunda uyanmıştı, hatta gülümsüyordu bile. Bize dönüp ''Merhaba çocuklar.'' deyince hepimiz gülmeye başladık. Hepimiz sonunda rahatlamıştık. Hemen gidip yatağın yanındaki sandalyeye oturdum. ''Kendini nasıl hissediyorsun Hermione?'' diye sorduğumda bana dönüp gülümsedi. ''Biraz uyuşmuş gibi ama iyiyim. Kaç saattir buradayım?'' diye sorduğunda hepimiz gülmüştük. Sorusunu yanıtlayan Weasley kızı oldu. ''48 saattir Herm.'' ''Ne? O kadar uzun mu?'' Bu sefer Harry yanıtladı. ''Emin ol bizim için daha uzundu Herm.''

Yine herkes gülmüştü. O kadar rahatlamıştık ki her şeye gülüyorduk. Gülüşmemizi bölen ise Hermione'nin diğer yanında oturan Pansy'nin sorusuydu. ''Seni bu hale kim getirdi Hermione?'' ''Bu sorunun cevabını bende çok merak ediyorum Bayan Granger.'' Dumbledore revirin kapısından girmiş yanımıza doğru geliyordu. Sonunda yatağa vardığında Hermione anlatmaya başladı.  

''Yemekten sonra iksir kitabımı almak için zindanlara inmiştim. İksir sınıfına girip kitabımı aldım. Sınıftan çıktığımda karşımda maskeli üç kişi vardı. Bana hakaret etmeye başladılar. Bulanık ve korkak dediler. Yüzlerini sakladıkları için asıl onların korkak olduklarını söylediğimde ortadaki asasını bana doğrultup crucio laneti attı. Bir kalkan oluşturup kurtuldum. Sonra sağdaki beni kaynar su büyüsüyle yakmaya çalışınca kenara kaçarak ondan da kurtuldum. Bu sefer soldaki lanet yağdıran bulut büyüsünü kullandığında bir kaçı bana isabet etti ama ondan da kurtuldum.'' Sözünü kesen Ginny oldu. ''O büyü çok kuvvetli Herm, nasıl kurtulabildin?'' ''Onlarda böyle söyledi. 'Sadece çok güçlü büyücüler kurtulabilir.' demişlerdi ve kenara çekilip beni izlemeye başlamışlardı. Karşıt büyüyü yapıp bulutu dağıttığımda çok şaşırdılar. Bu şaşkınlıklarını fırsat bilip sağdaki ve soldakini sersemlettim. Maalesef sona kalan benden önce davranıp bombarda büyüsünü kullandı. Büyüden kurtulmak için eğildiğimde büyü arkamdaki duvarı patlattı ve parçaları altında kaldım.'' dediğinde uzanıp elini sıktım. Bana gülümseyip devam etti. ''Yanıma gelip güldü ve crucio laneti attı. Ben çığlıklar atarken o kahkahalarla gülüyordu. Büyüyü üzerimden kaldırdığında ise şunları söyledi 'Bu günü unutma Granger. Senin gibi bulanıklar ve benim gibi safkanlar asla ama asla arkadaş olamayız. Kendi arkadaşlarınla takılmaya ve arkanı kollamaya dikkat et. Ben her zaman seni izliyor olacağım.' Sonra karnıma tekme atıp gitti. Gerisini hatırlamıyorum.

Cümlesini tamamladığında Pansy ağlamaya başlamıştı. ''Ço-çok üzgünüm He-Hermione. He-hepsi benim yüzümden.'' dediğinde Hermione yerinde doğrulup ona döndü. ''Sen ne saçmalıyorsun Pansy? Ortada senin yüzünden olan hiçbir şey yok. Sana daha öncede korkmadığımı söylemiştim ve şimdide korkmuyorum. Umarım ben uyurken de böyle ağlamamışsındır.'' dediğinde Pansy kalkıp ona sarıldı. ''Seni çok özledim Herm, çok.'' ''Bende seni Pansy.'' deyip  oda sarıldığında hepimiz onlara bakıp gülümsüyorduk.

Ayrıldıklarında ilk konuşan Pansy oldu. ''Bu arada ders notlarını aldım.'' ''İşte benim arkadaşım.'' Bu sefer hepimiz kahkaha atıyorduk. Bu anı bölense Dumbledore'un sorusu oldu. ''Bizimle paylaşacağınız başka bir bilgi var mı Bayan Granger?'' ''Evet Profesör. Seslerinden hepsinin kız olduğunu anladım. Ama ne yazık ki üstlerinde bina armaları yoktu.'' dediğinde Dumbledore başıyla onayladı. ''Teşekkürler Bayan Granger. Kendinize dikkat edin.'' dedi ve reviri terk etti.

Profesör kapıdan çıktığı an Hermione konuşmaya başladı. ''Ben acıktım.'' Ginny ''Ben getiririm.'' deyince onu durdurdum. ''Önce bir Madam Pomfrey'e soralım.'' dediğimde başıyla onaylayıp Madam'ın odasına gitti. Hermione'ye döndüğümde bana gülümsediğini gördüm. ''Çok düşüncelisin.'' ''Öyleyimdir.'' dediğimde omzuma küçük bir yumruk attı. ''Egoist Malfoy.'' dediğinde güldüm. Sesini bile özlemiştim.

*****

Hermione'nin Ağızından

Madam Pomfrey gitmeme izin vermediği için bir gün daha revirde yatmak zorunda kalmıştım. Refakatçim ise Pansy'di. Herkesi kovmuştu, Draco'yu bile. Bugün ise çıkıyordum, Godric'e şükürler olsun. Madam Pomfrey yanıma gelip sargılarımı değiştirdi ve bir iksir daha içirdi. ''Artık çıkabilirsiniz Bayan Granger. Bu sene revire çok gelir oldunuz. Kendinize dikkat edin. Tekrar geçmiş olsun.'' ''Bende bir daha gelmemeyi diliyorum. Her şey için teşekkürler Madam.'' dedim ve beni bekleyen Pansy'nin  koluna girip revirden çıktım. Sol kolum askıdaydı, başımda sargı vardı, birazda topallıyordum ama gayet iyiydim.

Sonunda büyük salonun girişine gelmiştik. Kapıdan içeriye girdiğimizde herkes bize bakıyordu. Gryffindor masasına ilerleyip Harry'nin yanına oturduğumda Pansy'de yanıma oturdu. ''Hoş geldin Herm. İyi misin?'' ''İyiyim Harry, sadece berbat görünüyorum.'' dediğimde dördü de gülmüştü. Ginny bana dönüp ''Baloya kadar düzelirsin Herm.'' dediğinde şok geçiriyordum. Elimi anlıma vurup ofladım. ''Ben baloyu unutmuştum.'' ''Merak etme Hermione biz sana yardım ederiz.'' ''Sağ ol Pansy.'' dedim ve tabağımı doldurmaya başladım. Bu yemekleri cidden özlemiştim.

Biz yemek yiyip sohbet ederken Dumbledore kürsüye çıkıp konuşmaya başladı. ''Hepinize günaydın. Sizlere önemli bir duyurum var. Bildiğiniz gibi dostluk balomuza dört gün kaldı. Bu nedenle önümüzdeki bu dört gün yılbaşı tatili. Ayrıca bu gün balo ve yılbaşı için gerekli olan ihtiyaçlarınızı karşılamanız için Hogsmead gezisi düzenleniyor. Şimdiden iyi tatiller.'' dediğinde bütün büyük salon alkışlıyordu. Ron bize dönüp ''Bana ne hediye alacaksınız?'' diye sorduğunda onu ben cevapladım. ''Çığırtkan Ronald, beğendin mi?'' dediğimde dördümüzde gülüyorduk.

Tabağımı bitirip ayağa kalktım. ''Ben hazırlanmak için odama gidiyorum çocuklar. Hogsmead'de görüşürüz.'' dediğimde Pansy'de ayağa kalktı. ''Bende seninle geleyim Herm.'' ''Gerek yok Pansy, teşekkürler.'' ''Herm sana zarar verenler daha yakalanmadı.'' dediğinde ona gülümsedim. ''Benim için endişelenme, ben başımın çaresine bakarım.'' dediğimde istemeden geri yerine oturdu. Masadan kalkıp topallaya topallaya ilerlemeye başladım. 

Büyük salondan çıkıp merdivenlere geldiğimde az daha düşüyordum. Merlin'e şükür biri beni tutmuştu. Arkamı döndüğümde bana gülümseyen Draco'yu görünce gülümsedim. ''Teşekkürler Draco.'' dediğimde gülümsemesi büyümüştü. ''Her zaman Hermione.'' dedi ve koluma girdi. ''Sanırım odana gidiyorsun.'' dediğinde başımla onayladım. ''Bende.'' dedi ve birlikte güney kanadına ilerlemeye başladık. Şövalyenin önüne geldiğimizde aynı anda ''Kahve.'' demiştik. Birbirimize gülerek portreden geçip salona girdik.

Merdivenlere geldiğimde Draco yine koluma girdi. ''Sana yardım edeyim.'' dedi ve birlikte çıkmaya başladık. Kapımın önüne geldiğimizde ona dönüp ''Tekrar teşekkürler.'' dedim ve odama girdim. Bu sargılara giyinmek ne kadar zor olsa da bir şekilde giyinmiştim. Kapıma ilerleyip açtığımda Draco'yu görünce şaşırdım. ''Burada ne işin var?'' ''Şey-ben başına bir şey gelir, düşersin yada yardım istersin diye bekledim.'' dediğinde gülümsedim. Bu kadar düşünceli olması çok tatlıydı. Kolunu bana uzatınca hemen koluna girdim ve birlikte aşağıya indik. Ona dönüp ''Yine teşekkürler Draco. Sonra görüşürüz.'' dedim ve uzanıp yanağına bir öpücük kondurup portreden çıktım.

Boş koridorlarda ilerleyip şatodan çıktım ve Hogsmead'e doğru yürümeye başladım. Tek başıma dolaşmak istemiştim çünkü kimsenin hediyelerini önceden görmesini istemiyordum. Hogsmead'e vardığımda hemen hediyelik dükkanına girmiştim. 

Babam için bir şiir kitabı, Bay Weasley için muggle araç gereçlerini anlatan bir şiir kitabı, annem ve Bayan Weasley için çok güzel iki şal aldım. Harry için süpürge bakım seti, Ginny için 'En İyi 10 Kovalayıcı' adında bir kitap, Ron için giydiğinde o anki duygusuna göre renk değiştiren bir kazak, Pansy için onu görünce iltifat eden bir ayna almıştım. Sıra Draco'ya geldiğinde bir türlü güzel bir şey bulamamıştım. Dükkanı talan ettikten sonra üstünde zümrüt bir yılan figürü olan gümüş bir yüzük almıştım. Hepsini paketletip paralarını ödedim ve dükkandan çıktım. Tam sıcak bir şeyler içmek için üç süpürgeye gidecekken aklıma balo geldi ve elbise almak için başka bir dükkana girdim. Bir kaç elbise denedikten sonra koyu yeşil olanda karar  kıldım ve parasını ödeyip dükkandan çıktım.

Artık bir şeyler içebilirdim. Üç süpürgeye girdiğimde ilk gördüğüm kişi bana el sallayan Pansy'di. Kalabalığı aşıp yanına gittiğimde büyümüş gözlerle dolu elime bakıyordu. ''Daha yeni iyileştin Herm, bu kadar şey taşımamalısın.'' dediğinde gülüp ''Tamam anne.'' dedim. Şimdi o da gülüyordu. ''Bana ne aldın?'' dediğinde yine güldüm. ''Ron'a aldığım çığırtkanın aynısını Pansy.'' dediğimde kaşlarını çattı. ''Ne yapayım, merak ettim.'' ''Yılbaşı gecesi öğrenirsin.'' dediğimde yüzü düşmüştü. 

Biz konuşurken yanımıza garson gelmişti. ''Ne alırsınız Bayan?'' Pansy'e baktığımda bir şey içmediğini gördüm. Garsona dönüp ''İki kaymak birası lütfen.'' dediğimde başıyla onaylayıp uzaklaştı. Önüme döndüğümde Pansy'nin bana muzipçe baktığını gördüm. ''Draco'ya bir şey aldın mı?'' ''Çok meraklısın.'' ''Sen soruma cevap ver. Arkadaşlık anlaşmamızı unutma.'' dediğinde yüzümü düşürüp ona baktım. Biraz kandırsam bir şey olmazdı sanırım. ''Benimle sadece anlaşma yüzünden arkadaşsın yani.'' deyip ayağa kalktım. Büyümüş gözlerle bana bakıyordu. Bir anda ayağa kalkıp koluma yapıştı. ''Beni yanlış anladın Herm. Sadece sorumu cevapla diye öyle söyledim. Seninle gerçekten arkadaşım.'' O karşımda kendini savunmaya geçince dayanamayıp gülmeye başladım. Anlamadığı için şaşkınca bana bakıyordu. ''Tabii ki gerçekten arkadaşız. Seni birazcık kandırmak istedim sadece.'' dediğimde kaşlarını çatmış bana bakıyordu. ''Çok kötüsün Hermione! Bir daha böyle bir şey yapma!'' dediğinde daha fazla güldüm. Çatılmış kaşlarıyla bana baktığını görünce anında sustum. ''Tamam yapmam.'' dediğimde gülümsedi.

Biz konuşurken kaymak biralarımız gelmişti. ''Beni kandırarak sorumu unutturduğunu sanma Herm. Draco'ya bir şey aldın mı?'' ''Evet aldım.'' ''Eee, ne aldın? Tek tek sordurmadan anlatsana.'' diye yakındığında güldüm. ''Üstünde zümrütten bir yılan olan gümüş bir yüzük aldım.'' ''Eminim çok beğenecektir.'' ''Umarım.'' deyip biramdan bir yudum aldım.  ''Sen Ron'a bir şey aldın mı?'' ''Alıp almamak konusunda çok kararsız kaldım. Sonra dayanamayıp deri bir çift kaleci eldiveni aldım.'' ''Eminim Ron'da senin hediyeni beğenecektir.'' ''Umarım.'' ''Peki aranız nasıl? Biliyorsun iki gün bitkisel hayattaydım.'' dediğimde gülüp birasından bir yudum aldı.

''Bana çok iyi davranıyor. Seni revire kaldırdıklarında kendimi suçlamıştım. Sürekli ağlıyordum. O ise benim yanımda olup bana hep destek verdi.'' ''Kendini nasıl hissediyorsun?'' ''Bilmiyorum Herm. Bütün duygularım birbirine girdi. Onu hem yanımda istiyorum hem istemiyorum. Sana olduğu gibi ona da zarar verirler diye çok korkuyorum.'' dediğinde sandalyemi onun yanına çekip sarıldım. ''Öyle bir şey olmayacak. Sakın böyle düşünme.'' deyip ayrıldığımda gülümsediğini gördüm. Ayağa kalkıp üstünü düzeltti ve bana döndü. ''Hadi şatoya dönelim, ben üşüdüm.'' dediğinde başımla onaylayıp kalktım. Masaya birkaç galleon bırakıp poşetlerime uzandığımda benden hızlı davranıp poşetlerimi aldı.

''Ne yapıyorsun Pansy?'' ''Asıl sen ne yapıyorsun? Zaten tek kolun askıda. Bütün bunları taşımana izin veremem.'' ''Bana bir şey olmaz Pansy, ver poşetlerimi.'' ''Bana bir şey olmaz diyorsun ama askıdaki kolunu ve topallayan bacağını görmüyorsun sanırım. Ben aynı durumda olsam bana taşıttırır mıydın?'' dediğinde sustum. Tabii ki taşımasına izin vermezdim. Zaferle bana sırıtıp yürümeye başladı. Bende yanına gittim ve birlikte şatoya ilerlemeye başladık. Bir yandan konuşup bir yandan yürüyorduk. ''Bu arada Ron ve beni bilerek eş  yaptın değil mi?'' diye sorduğunda muzipçe sırıttım. ''Binalar arası dostluk için Pansy. Kasıtlı değil.'' dediğimde 'yaa, tabii tabii' bakışı atıp yürümeye devam etti.

Harry'nin Ağızından

Ron ile Hogsmead'e yeni gelmiştik. Bütün Hogwarts buradaydı sanki. Herkes bir sağa bir sola koşturup duruyordu. Ron bana dönüp ''Ayrılsak iyi olur dostum. Hediyeni yılbaşından önce görmeni istemiyorum.'' dediğinde sırıttım. ''Tamam,  sonra görüşürüz.'' dediğimde yanımdan ayrılıp kalabalığa karıştı. Ardından bende ilerleyip kalabalığın arasında kendime yol açarak hediyelik dükkanına girdim. Bu dükkanda diğerlerine kıyasla daha az kişi vardı. Nedeni ise büyü eşyalarının yanında muggle eşyaları da satması.

Dükkanda biraz gezindikten sonra Bay Weasley için plastik ördek, Bayan Weasley için yemek tarifi kitabı, Ron için süpürge bakım seti, Pansy için gümüş bir tarak, Hermione için ne zamandır istediği kitabı ve Ginny içinde yakut gözlü altın bir aslan kolyesi aldım. Tam ödemeyi yapıp çıkacakken aklıma Draco geldi. Son birkaç aydır hepimize çok iyi davranmıştı, hep Herm'in yanında olup onu korumuştu. Dükkanda biraz gezindikten sonra onun içinde bir bileklik alıp çıktım.

Hava gerçekten buz gibiydi. Adımlarımı hızlandırıp üç süpürgeye girdim ve barın önüne oturdum. Barmene dönüp ''Bir kaymak birası lütfen.'' dediğimde biri ''İki olsun.'' deyip yanıma oturmuştu. Sağıma döndüğümde Astoria Greengreas'ı görmeyi beklemiyordum. ''Selam.'' dediğinde ''Selam.'' deyip önüme döndüm. ''Kavalyemin sen olduğunu duyunca sevindim.'' dediğinde şaşırıp ona döndüm. Slytherin'li bir kızın benimle zorunlu bir baloya gideceğini duyup sevinmesi tuhafıma gitmişti. Sonra aklıma Pansy geldi. O da Slytherin'liydi ve çok iyi biriydi. Kimseyi binasına göre yargılamamak en iyisiydi. ''Peki sen kavalyenin ben olduğumu öğrenince sevindin mi?'' ''Neden bunu sordun?'' dediğimde güldü. ''Çünkü kavalyemi tanımaya çalışıyorum. Ama kavalyem bana yardımcı olmuyor.'' dediğinde bende güldüm.

''Üzgünüm, kaba davranmak istemedim. Sadece şaşırdım.'' ''Hala sorumu cevaplamadın.'' ''İlkten istemedim. Kendi eşimi kendim seçmeyi isterdim. Sonra bunun dostluk balosu olduğunu hatırladım. Binalar için iyi olacak.'' dediğimde güldü. ''Benimle katılacağın için sevinmedin yani.'' ''Hayır, beni yanlış anladın. Aslında doğru anladın Sevinmedim ama üzülmedim de.'' ''Sakin ol Potter, sadece şakaydı.'' dedi ve masaya birkaç galleon koyup ayağa kalktı. ''Kavalyemi tanıdığıma memnun oldum.'' deyip elini uzatınca bende sandalyemden kalkıp elimi uzatıp sıktım.

Tam arkasını dönüp gidecekken bir anda dengesini kaybetti. Hızla belinden tutup düşmesini engelledim. Yüzlerimiz çok yakındı. ''Harry?'' Kafamı kaldırıp etrafa baktığımda kapının yanında şok olmuş bir şekilde bana bakan Ginny'i gördüm. Gözleri yaşarmıştı ve dudağı titriyordu. ''Şey-Ginny.'' dediğimde beni umursamayıp dükkandan çıktı. ''Ginny bekle!'' deyip bende peşinden çıktım. Çoktan kalabalığa karışmıştı. Her şeyi yanlış anlamıştı.

*Bu bölüm baya uzun oldu.

Umarım okurken beğenirsiniz.

Yorum atıp beğenmeyi unutmayın.

Keyifli okumalar.*   

Continue Reading

You'll Also Like

17.7K 1.6K 18
5 yıl önce kendime bir söz verdim. Artık hayatıma kalbimle değil beynimle yön verecektim. Ta ki onu yeniden görene kadar, onu görünce beynim yine işl...
11.9M 580K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
1.9K 93 25
🌛Bu kitapta sadece Tanrıçalar yok! 🌛Efsaneler de yanında birlikte size sunulmakta.🧚🏻‍♀️ 🌛Görsellerle renklendirilmeye çalışılmış bir kitap. 🌛Ok...
7.9K 770 23
Bir okulda gündüz ve gece sınıfları vardır. Sakura haruno'nun ailesi onu daha 4 yaşındayken bırakıp gitmiştir. Bu konoha akademisinde okuduklarını ö...