Sevgiyle Harmanlanmış Bedenle...

Bởi redndyellow

439K 48.2K 23.9K

"Çıkardığı fotoğrafın altına, kalemin kapağını ağzında tutarken, kalemle bir not düştü. "Tutku'yla Harmanlan... Xem Thêm

TANITIM
ACAR&ELVİN: "Bazı yaralar..."
ADEN LİNA DEVRAN Ön Bölüm
Aden Lina Devran Yayımlandı!
TUNA DEVRAN Ön Bölüm
Rüzgar Devran "Tanıtım" 54 Kelime
TUNA DEVRAN YAYIMLANDI! + Açıklama
Tutku DEVRAN| Başlangıç
1.BÖLÜM: "Eve Dönüş"
2.BÖLÜM: "Kaçış"
3.BÖLÜM: "Elektrik"
4.BÖLÜM: "Uyarı"
5.BÖLÜM: "Yangın"
6.BÖLÜM: "Denge"
7.BÖLÜM: "Unutulmaz"
8.BÖLÜM: "Karanlık Yüz"
9.BÖLÜM: "Şeytanla Dans"
10.BÖLÜM: "8 Saat"
11.BÖLÜM: "Kelebek"
12.BÖLÜM: "İhtiras ve İhtiyaç"
13.BÖLÜM: "Kulak Misafiri"
DUYURU: "SEZON FİNALİ/YENİ BÖLÜM TARİHİ"
14.BÖLÜM: "Yalan"
15.BÖLÜM: "Yanımda Kal."
SEZON FİNALİ/16.BÖLÜM: "Son Bakış"
-Yeni Sezon Alıntı-
17.BÖLÜM: "Öldürmeyen Acı"
18.BÖLÜM/ALINTI
18.BÖLÜM: "Kırık Kanatlar"
19.BÖLÜM: "Yeni Başlangıçlar"
Ekstra Bölüm: "İntikam Ateşi"
-SHB PLAYLIST-
20.BÖLÜM: "Teklif"
21.BÖLÜM: "Plan"
22.BÖLÜM: "Denizatı ve Kelebek"
23.BÖLÜM: "Axel&Basil: Görev"
24.BÖLÜM: "Veda Busesi"
TÜM OKURLARIMA: "Tutku'dan."
25.BÖLÜM: "Koruyucu Melek?!"
26.BÖLÜM: "Randevu?"
27.BÖLÜM: "Belirsizlik"
28.BÖLÜM: "Baştan Çıkarma Operasyonu"
29.BÖLÜM: "İki Sarı"
30.BÖLÜM: "Yenilgi" (PART-1)
30.BÖLÜM: "Yenilgi" (PART-2)
31.BÖLÜM: "Sırların Kirli Perdesi"
31.BÖLÜM'ü OKUYANLAR! •BÖLÜM AÇIKLAMASI•
32.BÖLÜM: "Kapı"
33.BÖLÜM: "Hoşgeldin Devran"
34.BÖLÜM: "Zaaf"
35.BÖLÜM: "Öfke"
36.BÖLÜM: "Ağabey"
37.BÖLÜM: "Misafir"
38.BÖLÜM: "Lider"
39.BÖLÜM: "Tutunacak Dal"
40. BÖLÜM: "Kabus"
41.BÖLÜM: "Seni Özledim."
42.BÖLÜM: "Tanışma"
43.BÖLÜM: "Oğulların Affı"
44.BÖLÜM: "Şeytanın Avukatı"
45.BÖLÜM: "Son Bencillik"
46.BÖLÜM: "Davetsiz Konuk"
47.BÖLÜM: "Özgürlük"
48.BÖLÜM: "Dönüm Noktası"
49.BÖLÜM: "Hoşçakal"
50.BÖLÜM: "Dostların Vedası"
51.BÖLÜM: "Parçalanan Ruhun Tılsımı"
52.BÖLÜM: "Bencil Adam"
🗡53.BÖLÜM🗡: "Kara Liste"
54.BÖLÜM: "Özür Dilerim."
55.BÖLÜM: "Merhaba..."
56.BÖLÜM: "Yetim"
57.BÖLÜM: "Yanındayız."
58.BÖLÜM: "Üç Kurşun"
59.BÖLÜM: "Kelebek"

RÜZGAR DEVRAN Ön Bölüm

8.2K 655 172
Bởi redndyellow

3.GÖZ

Delikanlı, annelerinin Tutku'ya yaptırdığı cam tavanlı rahatlama odasında uzanmış, yıldızlara bakıyordu. Birkaç gün önce mahkeme kararıyla Eva Çiçek, Petek teyzelerine taşınmıştı.

Odasını bile döşemişlerdi Elvinle. Rüzgar o gidince kendini biraz kötü hissettiyse de Eva'nın mutlu olacağını ve ondan ayrı kalamayacağını biliyordu.

Derin bir nefes aldı.Asıl canını sıkan şey, Eva'nın üvey babasının yaptığı imaydı.

-O'na ben vermesem bile, zarar verecek insanlar var..." Rüzgar bu cümleden sonra adama hamle yapmıştı ama onu engelleyen amcası Savaş ve avukatlar olmuştu.

Savaş, Rüzgar'a bunu kat kat ödeteceğinin ve Eva'yı koruyacağının garantisini vermişti. Rüzgar, Savaş amcasına her konuda sonsuz güvenirdi.

Amcası yapamayacağı bir şeyin garantisini asla vermez, kimseyi boş yere umutlandırmazdı.

Şimdi burada oturmuş şeref yoksunu üvey baba Halil Vurgun'un dediğini düşünüyordu. Çiçeğine kimsenin zarar vermesine izin vermezdi. Derin bir nefes aldığı sırada odanın kapısı tıklatıldı.

-Gel..." dedi yıldızları bile ürkütmeyecek kadar yumuşak bir ses tonuyla. Kapıda görünen annesinin güzel yüzü, kaygıya bulanmıştı. Rüzgar, kaşlarını çatarak yerinde doğruldu.

-Anne?" Soru sorar gibi konuşmasına karşılık Elvin bir anda söyleme kararı aldı söyleyeceği şeyi.

-Rüzgar... Eva kaçırılmış." Rüzgar'ın ayaklanıp annesinin yanına gitmesi saniyeler almıştı.

-Ne? Ne zaman olmuş bu?"

-4 saat önce. Ama merak etme. Amcanlar takibe aldılar. Arabayla kaçırmışlar,büyük ihtimalle Mardin'e gidiyorlar Kemal amcan takipte. Biz de uçakla gideceğiz. Seni almaya geldim." Rüzgar kafasını sallayıp hızla odadan çıkan annesinin arkasından gitti.

Bahar sıcağını katlayacak bir sıcak bastı vücudunu. Derin derin soluklandı ve annesiyle merdivenleri hızla indi. Evden çıktı.

Tuna,Aden ve Tutku da kapıda bekliyordu. Cuma günüydü ve yarın Eva'yı bir şeyler içmeye götürecekti. Şimdi nereden çıkmıştı bu kaçırma olayı?

Rüzgar öfkenin kanında kaynadığını hissederken tek dileği, Mardin'de bu öfkeyi dindirecek kadar soğuk bir havanın olmasıydı.

***

Uçakta geçmek bilmeyen zaman Rüzgar'ın sinirlerini iyice hoplatmıştı. Normalde çok sakin ve soğukkanlı bir insandı. Ama şuan o hislerden eser yoktu. Gergindi.

Allah'tan annesi hızlı davranmıştı da babası, amcası ve Kemal amcasının arabayla vardığı sürede yetişmişlerdi uçakla Mardin'e.

Gün ağarmaya başlayacaktı. Rüzgar'ın sıkıntılı halini gören Tutku, Eva'yı satın alan adam Cevdet Ağanın köşküne doğru yola çıktıkları arabada arka koltukta otururken, kardeşinin omzuna dokundu.

-Ağabey merak etme. Bir şey olmayacak." Rüzgar Tutku'ya çevirdi bakışlarını. Tutku'nun hisleri çok kuvvetliydi ve Rüzgar'a kalırsa bu onun iyi kalpli olmasındandı. Tutku'nun ne zaman resmini çizse hep gülümsediği halini çizerdi. İyi ve temiz yüreğini, gamzelerinde taşıyan bir kızdı çünkü.

-Olmayacak değil mi?" Tutku rahat bir tavırla sıktı Rüzgar'ın omzunu.

-Olmayacak. Güven bana. Mardin'i gezmiş olduk. Sevdim buraları." Gülümsediğinde Rüzgar da gülümsedi. İçine bir rahatlama gelmişti. Tutku öyle diyorsa çok büyük ihtimalle bir şey olmayacaktı.

-Ben hiç sevmedim!" Dedi Aden elindeki telefonu havaya kaldırarak. "Ahh! İnternetim neden çekmiyor?" Elvin göz devirdi Aden'e.

-Kafanı ekrandan kaldırıp olduğumuz yere bak abla. İki dakika kapatsana şu telefonu." Aden somurtarak telefonu çantasına attı.

Eva'yı seviyordu, kaçırılmasına da çok üzülmüştü ama sonsuz rahattı. Amcası ve babasının dahil olduğu bir sorunun çözülmemesi imkansızdı.

15 yaşındayken bir partiye gitmek istemişti Aden. Ve bu partiye gitmezse ölecekmiş gibi davrandığı için Acar da izin vermişti.
Genç kız parti bittiğinde biraz hava almak adına bulundukları mekanın dışına çıkıp biraz nefeslenmişti. Aden'i gören birkaç adam kızın üzerine doğru gelip laf attığı sırada amcası gelmiş adamları öldüresiye dövmüştü. Sonrasında da öldürmüştü çok büyük ihtimalle. Neyse.

O gece Aden iki şeyi anlamıştı. Birincisi amcası ve babasının her koşulda sevdiklerini koruyup kolladığıydı. İkincisi de bir daha gece tek başına ailesinin güvenmediği insanlarla partiye gidemeyeceği.

Sıkıntılı olan tek kişi Rüzgardı. Eva'ya kör kütük aşık olduğunun farkındaydı. İçindeki sıkıntının sebebi bundan geliyordu. Kızın zarar görmeyeceğine emindi, yine de sevgisi, içindeki koruma duygusunu dürtüklüyor; kendini, kendi içine sıkışmış hissettiriyordu.

Sonunda büyük köşkün önüne geldiklerinde babasının, Kemal'in ve amcasının arabalarını gördü. Arabadan ilk Elvin ve Rüzgar çıkmıştı.

En son da Aden.

Hepsi köşkün kapısına ilerlediğinde Rüzgar yumruğuyla kapıya 5-6 kere vurdu. Kapı aralandığında 16-17 yaşlarında bir kız açtı kapıyı.

-Buyrun..." Elvin gülümsedi genç kıza. Kalın kaşları, simsiyah uzun saçlarıyla pek kimsenin anlayamayacağı müthiş doğal bir güzelliğe sahipti.

-Güzelim, buraya gelen sarışın kızın ailesiyiz biz." Genç kız ne diyeceğini bilemedi. İçeri almalı mıydı bu insanları?

Daha demin iri yarı 3 adam kapıyı kıracak kadar çalıp, içeri girdiğinde genç kız cevap verecek fırsatı bulamamıştı. Hele kapıyı çarparak içeri giren uzun boylu, kızgın bir ejderha gibi duran adamın:

-EVA'YI VERİN LAAAAANNNN!!!!!" bağırması hala kulağında çınlıyordu. Kapının kenarına çekilip, açtı önlerini sessizce kafasını sallayarak. Elvin kıza gülümseyerek içeri girdiğinde Rüzgar da girmişti. Tuna kıza gülümseyip göz kırptı kızın yanından geçerken. Kız hemen kafasını aşağı indirdi.

Tutku parmak uçlarında zıplayarak ağabeyi Tuna'nın ensesine vurdu.

-Ah! N'apıyorsun kızım?" Sitemle kafasını ovuşturan ağabeyine ters ters baktı Tutku.

-Yoncayla kavga ettiniz biliyorum ama ibnelik yapmayalım, amacımızdan da sapmayalım lütfen..." Tutku'nun tripli tripli önden kafası dik ilerleyişine baktı Tuna.

Bu kızlar nasıl yetişiyordu böyle?

Kendisi bu gizli eğitimden neden haberdar değildi?

Geniş avluya yürüdüklerinde bakışlar onlara döndü. Sarp da buradaydı. Petek'i çocuklarla evde bırakmak durumunda kalmıştı. Kadın Eva'ya bir şey olmasın diye çok panik yapmış, sinir krizi bile geçirmişti. Sarp karısının daha fazla yıpranmasına göz yumamazdı. Eva'yı sapasağlam getireceğine söz vermişti.

Elvin, gözlerini yerde bağdaş kurmuş yaşlı adama çevirdi. Cevdet Ağa da avluya gelen minyon ve dünya güzeli kadını baştan aşağı inceledi.

-İstanbul avratları da ilik gibi maşallah.." dedi altın dişini göz önüne seren bir gülüş sergilerken.

Acar ayağa kalktı. Tabi cinleri de.

-O DİŞLERİNİ ELİNE VERİRİM SENİN OROSPU ÇOCUĞUUU!!!" Cevdet ağanın yanındaki adamların belindeki silahlara davranmaları Elvin'in dikkatinden kaçmamıştı. İster istemez arkasındaki 4 çocuğuna baktı.

-Burada wifi var mı?" Aden'in sesiyle hepsi kısa bir an şaşırarak ona döndü. Kız utançla elini ağzına kapattı. "Ay sesli düşündüm, siz konuşun devam edin lütfen. Yokmuşum gibi."

-Size söylediğim gibi, tekrar da diyeyim..." dedi elindeki tespihi çevirirken adam. "Çiçeğim, benimle ka-la-cah! O kadar!"

Rüzgar yumruğunu sıkıp öne adımladığı sırada Elvin arkasındaki oğluna eliyle engel oldu.

Savaş, ağayla arasındaki gümüş tepsiye yumruğunu vurdu.

-Çiçek seninle kalmayacah! O kızı öyle ya da böyle vereceksin! O KADAR!" Herkes Savaş'a bakakaldı. Savaş her kalıba girebilen biriydi. Konuşmasıyla şaşırtsa da yaşlı adam pis pis gülerek arkasındaki adamlara işaret ve orta parmağını birleştirerek işaret verdi. Adamlardan biri ıslık çaldığında avluya 10 tane daha adam ve Eva geldi.

Rüzgar Eva'ya doğru hızla koştuğu sırada, kızı tutan adamlardan biri silahını kaldırıp tetiği çekti. Rüzgar yine durmayacaktı ki Sarp amcası bağırdı:

-Rüzgar, dur!!" Komuta uymak zorunda kaldı ve ani duruşu toprakta drift havası estirip tozu duma katarken Eva'ya baktı çocuk. Eva'sına...Aralarında 20 adım vardı. Kız geleceğini biliyordu Rüzgar'ın. O'nu burada bırakmazdı.

Yavaşça gülümsedi ama Rüzgar Eva'nın dudağının kenarındaki kana o kadar odaklanmıştı ki, bunu görmedi bile.

Herkes Eva'ya tokat attığını anlamıştı. Savaş da gecikmeden parmağını ağzına götürüp kuvvetli bir ıslık çaldı. Kapıdan içeriye giren 10 adama döndü bütün bakışlar.

Ellerinde, avludaki en iyi silahlara sahip silahlar olan iri adamlardan biri Savaş'a uzattı elindeki iki silahtan birini.

-Buyur ağabey." Savaş ayaklanıp etrafa göz gezdirdi. Boyu 2 metreyi biraz geçen adamına baktı.

-Etrafı sardınız mı?" Savaş, Cevdet'in ayağa kalkmasını bile umursamadan büyük bir rahatlıkla sormuştu bu soruyu.

-Sardık ağabey." Savaş kafasını sallayıp ağzı açık kalan Cevdet'e bir bakış attı.

-Şu puştun oğlunu da aldınız mı?" Cevdet tesbihini parmak boğumları beyazlaşana kadar sıktı.

-Aldık ağabey."

-Harika!" Elindeki silahı Cevdete yöneltti.

-İstersem eğer seni de.." boştaki elini havada biraz salladı "bu küçük Farmville krallığını da 5 saniyede yok ederim. Anladın mı?" Cevdet ağzına gelen bütün küfürleri yutmak zorunda kalarak kafasını salladı.

Savaş elindeki silahın namlusunu adamın şakağına vurdu iki kere.

-Bunu o kafana kendin sok. Uğraştırma beni prenses. Bizi iyi tanıdığına eminim." Yaşlı adam yutkundu. Televizyonlardan biliyordu ama hiç bildiği gibi çıkmamıştı. Karşısında kibar hatta ödlek birini beklerken, bu adam da nereden çıkmıştı böyle? Sosyete denilen şey bu psikopatlarla mı doluydu? Bu adam psikopat ve gerçekten de ailesini 5 saniyede yok edebilecekmiş gibiydi...

Savaş yürüyerek Eva'nın yanına ilerledi. Silahı beline yerleştirmişti tabii. Genç kızın tebessümü kocaman bir sırıtışa döndü. Savaş elini kızın yanağına dokundurarak gülümsedi. Kızın kollarını kavrayan iki adama ters bir bakış attığında iki adam da kızı bırakıp, silahlarını beline koydular.

Savaş kızı kolundan nazikçe tutup diğer eliyle kafasını okşayarak, Rüzgar'a baktı. Rüzgar hızla Eva'nın yanına gidip amcası bıraktığı an sarıldığında Savaş çaktırmadan ikiliye güldü.

-Adamlarım hariç herkes arabaya." Dedi yavaşça. Elvin ve çocuklar çıktığında Savaş Sarpla Acar'a baktı.

-Siz de..." Sarp kafasını sallayıp söyleneni yaparken Acar kaldı. Savaş tek kaşını kaldırıp kapıyı gösterdi kaş göz işaretiyle.

-Hadi aslanım." Acar omuz silkti.

Savaş sabır çekip tekrar kapıyı gösterdi.

Acar tekrar omuz silkti.

Savaş havaya bir el ateş attığında Acar ofladı.

-Hep en eğlenceli kısmında kesiyorsun ama..." Kardeşine baktı gülerek Savaş.

-Merak etme, en eğlenceli kısmı beraber yaşayacağız..." Acar çıktığında Cevdet'in yanına ilerledi. Adamın suratına bir yumruk çaktı.

Zaten cılız bir şeydi. Boyu 1.70 civarında, beyaz saçlı, uzun sakallı bir adamdı. Şalvar tarzı bir pantolon giymiş, gümüş zincir takmış ve gömlekle yelek geçirmişti üstüne. Kafasında bir kasket ve elinde bir tespih vardı.

Savaş arkasını dönüp kapıya ilerlerken arkasında hissettiği hareketlilikle hızla dönüp, belindeki silahı çıkararak Cevdet'i vurdu.

Yaşlı adam elindeki silahla bir süre havada kaldıktan sonra, eli göğsüne giderken yere düştü. Derin derin nefeslenirken Savaş tahmin ettiğinin bir kez daha doğru çıkmasının mutluluğunu yaşıyordu.

Adamın kendisini arkasından vurmaya çalışacağına emindi. Başka türlüsünü götü yemezdi. Savaş da bunu bildiği için adamı yüzüne baka baka vurmuştu. Henüz ölmeyecekti tabii.

Yaşlı adamın avludaki bedenine adamları irkilerek baktı. Savaş dişlerini gösteren tehlikeli bir sırıtışla baktı adamlarına.

-Soyundan gelen herkesi öldürün, köşk ve bütün miras hizmetli aileye kalsın." Kapıdaki genç kızı sevmişti Savaş. Güzel bir hayatı olmalıydı Rojda'nın.

Bahçe kapısına ilerlerken elindeki taramalı tüfekle yolu üstündeki bütün adamları hiçbirine bakmadan, sadece yürüyerek öldürdü. Adamlarının, kalanları indirmesi birkaç saniye sürmüştü. Kapıdan çıkıp kendi arabasına giderken tehlikeli bir şekilde gülümsedi Recep'e.

-Kadına atılan her tokada bin ölüm."

-Çocuğa uzatılan her ele de, bir kıyım." Diye onu tamamladı Recep de. Arabasına bindi ve karşısında park halindeki arabayı çalıştıran Acarla gözgöze geldiğinde gülümsedi.

Camı açıp, ağabeyine baktı Acar.

-Ee şimdi n'apıyoruz?" Derin bir nefes aldı Savaş. Aslında Bade'yi acayip özlemişti ama aç açına, eli boş eve dönmek olmazdı.

-Kahvaltı yapalım, Mardin'i gezelim." Çocuklar sevinç çığlıkları atarken Aden camı açtı.

-Amca ya neden? Aldık işte Eva'yı İstanbul'a dönelim!" Savaş yeğeninin isyankar hallerine güldü.

-Kapa camını cadı. Hızlı gideceğiz, son moda kıyafetlerin tozlanır." Aden asker selamı çakıp, hızla camı kapattığında herkes gülmüştü.

Beraber yola çıktıklarında yolun yarısında kendi arabasına binen Tutku'nun arabanın üst camından çıkıp söylediği şarkıyla güldü Savaş.

-Mardin kapı şen olur lele lele le le le le canııım!!!" Acar'ın ve Sarp'ın arabasının camları da açıldı. Ve şarkıya hepsi eşlik etti.

Şarkı arasındaki çığlık Aden'e aitti.

-Ya kapatın şu camı!!! Toz toprak üstüme geliyor!!! Hooooppp kime diyorum acabaaaa?!!? Beyonce'nin yeni albümünü dinliyorum heeeeyyyyy!!!!!"

Aden hariç hepsi kahkaha atarken, Rüzgar Eva'ya döndü. Kızın saçlarını yüzünden ittirirken, kafasını göğsüne yasladı. Ve kokusunu içine çekerken, sarı tellerin arasına soktuğu parmakları masaj yapar gibi hareket ettirmeye başladı.

Bu sahnenin arkasına My All şarkısı harika olurdu doğrusu ama o sıra grup başka bir şarkıya geçmeye başlamıştı bile.

-Bağa girdim bağ budaaaanmış. Bağa bülbül dadaaanmıııııış! On beş yaşında daaa Nazife de Hanııım, kimlere aldanmııış hop hop hoop!" Aden Lina da katılmıştı şarkı söylemeye.

Kahvaltı yerine vardıklarında onları orada Bade, Aras, Badem ve Petek bekliyordu tabii.

***

-Rüzgar..." dedi kız yerinde sabit durmaya çalışırken.

-Hı..."

-Şey...Ben seni çok yoruyorum değil mi? Hayatım yani...Baksana üvey babam, Mardin...Ne kadar uğraştırdım seni bir günde..." Rüzgar paleti, taburenin üstüne koyup Eva'ya döndü. Keşke dönmeseydi. Şimdi konuşmak daha zordu genç kız için.

-"Eğer yürüdüğünüz yolda güçlük ve engel yoksa, bilin ki o yol sizi bir yere ulaştırmaz." Demiş Bernard Shaw. Seninle yaşadığım zorluklar beni yormuyor bu yüzden." Rüzgar'ın aksine Eva Çiçek'in edebiyatla arası çok iyi değildi.

-Hım. Ne demek bu? Hani yoruyor da üzmemek için mi söylemiyorsun, yoksa yormuyor zamanında daha kötülerini mi atlattın?" Gülümsedi Rüzgar paleti tekrar eline alırken.

-Şu demek. Çok yorulduysan kafanı kütlet, biraz ara verelim, sonra devam ederiz."

-Ara mı vereceğiz ilişkimize?" Rüzgar, kahkahasını tutamadı.

-Hayır bebeğim, resme demek istedim. Ne içersin?"

-Fark etmez benim için, kendine ne alıyorsan." Rüzgar içecek bir şeyler koyarken, Eva yerinde birkaç dakika gerinip ayağa kalktı. Resme bakacaktı ki engel oldu Rüzgar.

-Hayır, bitince bak." Çekinerek geri adım attı Eva.

-Şey peki..." elindeki kupanın birini kıza uzatıp, kolunun altına aldı Eva'yı Rüzgar. Pencerenin yanına gittiklerinde Eva, aklına takılan bir soruyu sormak istedi.

-Rüzgar, sen askere gideceksin değil mi?" Kahvesinden bir yudum alıp, kıza baktı Rüzgar.

-Evet. Neden ki?"

-Hiiç, bedelli yapar mısın diye merak ettim. Ve şey...Bizim mahallede bir Necla abla vardı. Sevdiği askere gitmişti. Mektup yazıyorlardı birbirilerine."

-Sonra?" Eva'nın gözleri dolarken kafasını eğip, bunu Rüzgar'dan gizledi.

-Şehit oldu da." Gülümsedi Rüzgar. Kızın çenesinden tutup, yüzüne baktı.

-Gitmemi istemezsin değil mi?"

-İstemem. Ama gideceğine eminim. Yolunu beklerim ama. Yıllarca da olsa beklerim." Yüzünü yakınlaştırırken gözlerine baktı kızın.

-Nereden biliyorsun gideceğimi peki?"

-Sen kafana koyduğunu hep yaparsın." Kızın yanağına dudaklarını değdirdiğinde kalbi tekrar dört nala koştu Eva'nın. Bu Rüzgar'ın 2. Öpüşüydü onu. İkisi de yanağından, masum bir öpücüktü.

-Ben zaten bir vatanım için ölürüm..." dudaklarını kızın alnına değdirdi. "Bir de ailem için..Yüzün düşmesin hemen ama, sen de ailemdensin."

-Çok teşekkür ederim." Alnını alnına dayarken sorma ihtiyacı hissetti Rüzgar.

-Ne için?"

-Beni sevdiğin için. Hayatım boyunca senin beni sevdiğin kadar sevilmedim. Kendi tarafımdan bile." Gözünün altındaki yaşları başparmaklarıyla tek seferde sildi genç.

-Bu kadar yoğun bir günün üzerine dudaklarını öpsem, ayıp etmiş olur muyum?" Bir cevap vermesi gerektiğini biliyordu Eva ama ne diyeceğini bilemedi. Kafasını sağa sola sallarken yanakları daha şimdiden kızarmıştı.

-Güzel." Dudaklarıyla Eva'nın aralık kalan dudaklarını kavrarken derin bir nefes aldı. Bir elini kızın beline sarıp iyice kendi bedenine yaslarken, diğer eliyle pencere pervazına tutunarak kızı cama yasladı. Rüzgâr'ın dili dudaklarının üzerinde gezindiğinde bir eliyle geniş omzuna tutundu Eva. Diğer eli boynuna tutunmuştu. Elinin altında Rüzgar'ın isim kolyesinin, kaba, gümüş zincirini hissediyordu.

Ensesindeki elle diğer eliyle kızın ensesini kavradı Rüzgar. Bedeninde sıcak bir dalga kıvrılıp geçti Eva'nın. Ensesinden yayılan müthiş bir sıcaklık, vücudunda hızla yayıldı. Dudakları son kez Rüzgar tarafından emilip, ısırılarak serbest bırakıldığında gözleri halâ kapalıydı Eva'nın.

Yavaşça gözlerini açtığında Rüzgarla göz göze gelip utanmakla, bu kattan aşağı atlayınca kaç kemiğinin kırılacağının hesabını yapmak arasında kaldı. Utanmayı seçti.

-Nasıl hissediyorsun?"

-Patlayan şeker yiyip 2 litre kola dikmiş gibi. Harika ötesi. Bunu nasıl öğrendin?" Kızın kendisine saf saf, gözlerini aça aça bakmasına güldü Rüzgar.

-Seni seviyorum çiçeğim." Burnuna konan öpücükle içi sıcacık oldu Eva'nın.

-Ben de seni çok seviyorum." Neden sonra kapı tıklatılınca içeri Tutku girdi ve Peteklerin geldiğini haber verdi.

Hep birlikte aşağı indiklerinde Eva ara sıra Rüzgarla göz göze geliyordu. Çocuğun kendisine baktığını görünce utanıp kafasını çevirmesi yok muydu bir de...

Ne zaman kıza baksa aklına Acar'ın bir gün Elvin'e okuduğu Oğuz Atay lafı gelirdi.

"Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma derdi, boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı, özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna."

Yalnızlığa alışkındı Eva, ama Rüzgar onu bu alışkanlığından kurtarmaya kararlıydı.

***
Bölüm Sonu😘😘😘

1 aydır güncellememişim bu kitabı. Bu bölümü yazmıştım ama bilgisayarımda nerede kaydettiğimi bulamamıştım. Bugün buldum. 1000 kelime daha yazdım ve sonuç!

2200 kelime!

Evett Rüzgar?

Eva?

Yorumlarınızı merak ediyorum. Sevdiniz mi, sevmediniz mi merak ediyorum. Kendinize çok iyi bakın.

Aşkla kalın.





Sevin,sevilin.❤️❤️❤️

Đọc tiếp

Bạn Cũng Sẽ Thích

13.1K 4.1K 37
KEŞFEDİLMEMİŞ HAYATLARIN ÖZLEMİNE Tolstoy şöyle diyor: Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar; ya birisi bir yolculuğa çıkar ya da şehre yabancı b...
2.1M 29.5K 13
Eski bir köy kurgusudur. İnsanların bilinçsiz ve cahil olduğu "dönem" kurgusu olduğunu unutmadan okumanızı rica ediyorum. Bu bir kitap, gerçek hayata...
704K 29.2K 46
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
3.1K 159 8
Bnha kızları/erkekleri nasıl bir sevgili olurdu? Umarım beğenirsiniz. 𝙉𝙤𝙩: 𝘚𝘢𝘤̧𝘮𝘢 𝘷𝘣. 𝘖𝘭𝘢𝘣𝘪𝘭𝘪𝘳.𝘉𝘶𝘯𝘭𝘢𝘳 𝘪𝘤̧𝘪𝘯 𝘰̈𝘻𝘶̈𝘳...