Siyah Kelebek |TAMAMLANDI

By _betul06_

44.7K 4.8K 1.2K

"içimdeki maviden zorla siyaha boyanan kelebeğe itafen yazıyorum" Hayatın vurduğu tekmeler içinde yaşama tut... More

1. BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.Bölüm
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18. BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.Bölüm
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.Bölüm
25.BÖLÜM
Röportaj
26.BÖLÜM
27.Bölüm
28.Bölüm
29.BÖLÜM
30.Bölüm
31.BÖLÜM
Final-1
Final-2
Final-3
Veda

4.BÖLÜM

2K 187 31
By _betul06_

Küçükken sorarlardı hep; "Bir kelebek olsaydın, hangi renk olmak isterdin" diye.

İlkokul 2. Sınıfa kadar rengarenk kelebek olmak istiyorum derdim.

İlkokul ikinci sınıftan sonra büyüdüğümü zannettim.

annemle hep aynı renkleri severdik.

O gün öğrendim ki annem en çok maviyi severmiş.

O günden sonra içimdeki kelebeği maviye boyamaya karar verdim.

Evet, içimde hep bir kelebek olduğuna inanıyorum.

Masmavi, özgür, içimdeki katile inat hâlâ çocuk gibi masum bir kelebek. Ve hep masmavi kalacak bir kelebek(!). O kelebeğe çok iyi bakmaya çalışıyorum. Eğer o kelebeğin başına bir şey gelirse, kendimi asla affetmem!

"Cidden yapamayacağımı düşünüyorsun çağrı?"

Çağrı alayla sırıtıp, tek elini başımın üzerinde sallamaya başladı,

"Sen ve basketbol oynamak bu boyla?"

Aklı sıra deli etmeye çalışıyor. Ama bilmiyor ki, zamanında çok güzel basketbol oynardım.

"Tamam be! İkinizsiniz tekim. Ama ortaya bi idda koyalım. Ben kazanırsam itiraz yok geceye kadar istediğimi yapacaksınız. Siz kazanırsanız...."

Yalın lafa atladı "Eğer biz kazanırsak, motorunu bir hafta bize vereceksin."

Duraksadım, beni can damarımdan vuruyor.

Ama olsun ben kazanacağım için sorun yok.

Kendime olan güvenimle derin bir nefes alıp "Anlaştık." dedim.

Adil bir yarış olmayacağı en başından beri belliydi. İki canavara karşı tek başıma mücadele etmeye çalışıyordum.

Pas atacak kimsem olmadığı için neredeyse potayla ilişkiye girecektim.

Biri bile denk gelmez mi! 20 dakika geçmiş olmasına rağmen durum 0-0 dı.

"Artık başlayalım mı yalın? Yeterince ısındık sanırım" dedi çağrı ve elindeki topu yalına attı.

Yalın "Bende aynını diyecektim" dedi ve topu luk diye potaya attı.

Ve basket. Şok olmuştum İnsanın öküz gibi boyu olunca tabii atardı.

Süre 60 dakikaydı. Ve maşallah şu anda ard arda basket atıyorlardı.

Maçın bitmesine 13 dakika kalmıştı.

Skor mu? 18'e 9 yeniliyordum.

Bu da bir şey, hiç atamayabilirdim.

Elime aldığım topu öptüm. Zaten zar zor elime geçiyordu. O elime geçince de direk pota'ya atmak için kullanıyordum.

Çünkü sığırlar hızlıca canımı yakarak elimden alıyorlardı. Topu öptükten sonra potaya doğru attım.

İşte bu. 10 oldum.

Son dakikalarda sayı atmam bana katkı sağlamış mıydı?

Tabii ki hayır.

Malesef kaybettim. Ben kızımdan bir hafta nasıl ayrı kalacağım ki!

Çantamdan motorun anahtarını aldım ve yalının yanına gittim.

Anahtar hâlâ elimdeyken gözlerinin içine baktım. Aynı şekilde bana bakıyordu. konuşmaya başladım.

"Sence yeterince adil bir yarış mıydı?"

"Haklısın değildi. Giydiğin etek sağ olsun her zıplayışında açılıyordu. Ha, şikayetci miydim? Değildim ama mavi... fazla masum"

dediği şeyle ağzım iki karış açılmışti. İç çamaşırımın rengini görmüştü!

"Pi-pisliksin!" diyebildim.

Başka ne diyebilirim ki

Kahkaha attı.

"Utandın bakıyorumda."

"hah, kim? Ben mi? Senden utanmışım. İneklerde uçuyordu zaten." dedim.

Aslında bakarsak fazlasıyla utanmıştım.

"Yanakların öyle demiyor ama birazdan alev alacaklar."

ağzımı bir şey demek için açmıştım ki çağrı geldi.

"Hadi gidelim. Gün daha bitmedi." dedi ve beni bileğimden tutup sürüklemeye başladı.

Yalın da peşimizden geliyordu. Az önce yerin dibine giren ben değilmişim gibi içimden gülmek geliyordu. Bu hallerim, çok garipti.

Fazlasıyla garip.

"Bu sefer ne yapacağız çağrı?" diye sordum, merakıma yenik düşerek.

"Süpriz, peri kızı." dedi.

Peri kızı demesi hoşuma gidiyordu. Ama süprizlerden hoşlanmazdım. Zaten iki yıldır da süpriz almamıştım.

"Süprizlerden hoşlanmam" dedim. Bir cevap vermesini beklemiyordum. Öyle de oldu zaten, ikisi de bir şey demedi.

Ayaklarımın beni taşımadığını anladığım an geldiğimizin farkına varmıştım. Nereye geldiğimize bile bakmadan dizlerimin üzerine bıraktım kendimi.

Nefes alışverişlerimi kontrol  edemiyordum. Uzun zamandır bu kadar çok yürümemiştim.

Etrafıma bakındığımda yeşilliklerin arasında bir yerde olduğumuzu gördüm.

Dağlar burdan çok net görünüyordu.

Ama biz bu yeşilliklerde ne yapacaktık?

İçimdeki yaramaz çocuğun aklına çok
kötü şeyler geliyordu. Böyle bir şey olmayacağına emin olduğum için sırıttım.

"Neye gülüyorsun, peri kızı?" diye sordu çağrı

"Hiiiiç" dedim gülmem daha da yayılırken.

Yalının da güldüğünü gördüm.

Baktığımı fark etmiş olcak ki aklımdakini söyledi.

"O 'hiiiç' de bir ima var gibi hissettim ben. Çağrı'nın arkadaşından ne beklersin." dedi kahkahaların arasından.

Bu defa gerçekten sinirlendim.

"Bana bak çocuk, bu gün iki oldu. Sinirimi bozma benim!"

Kahkaha attı.

Gözlerini gözlerime kenetleyip

"Bozmak hoşuma gidiyor." dedi.

Bakamam.. Kimsenin gözlerine bakamam.

En zayıf noktam da bu zaten.

Aklıma ilk gelen fikirle Gözlerimi kapattım. Şu an birbirimize o kadar yakındık ki. Bir adım öne gitsem burunlarımız kesin değerdi.

Ve hâlâ gözlerime baktığına emindim.

Bense salak gibi gözlerimi kapatmıştım.

Çağrı'nın sesiyle kendime geldim. "Ohaaaa yuhh! Öpüşüyor musunuz siz? Bu ne hız lann!" dedi.

Ani bir hareketle geri gidip gözlerimi açtım.

Burası fazla sıcaktı sanki..

"Ne öpüşmesi be bu hödükle mi öpüşeceğim!" dedim sitemle.

Aklımdan öpüşmek gerçekten geçmemişti.

Emin misin??

"Aynen çağrı. Bu süpürgesiz cadıyla asla öpüşmem!"

Benim sinirimi cidden bozuyordu.

"Ben de çok meraklıyım sanki! Ayrıca O kadar büyük konuşma derim, süpürgesi müsayit bir yere kaçmış cadı." dedim.

Daha sonra kendimi çimlerin üzerine bıraktım.

En sevdiğim şeylerden biri de çimlerin üzerine bu şekilde atmaktı kendimi.

Çağrı
"Bak peri kızı az aşağı da market var. Oraya gideceğiz yalınla. Gelecek misin? Yoksa burda uslu uslu bizi bekleyecek misin?"

Yalın "Bu mu bekleyecek?uslu uslu hemde"

"Niye bekleyemeyecek mişim? Gidin burdayım ben." dedim.

Normalde peşlerinden gidersim ama bu defa yok. O salağa inat burda böyle yatacaktım. Ayak seslerinden gittiklerini anladım.

Çağrı, kibar ,nazık, kızlarla konuşmasını bilen bir adam,

Yalın, öküz, hödük, sinir bozucu bir adam.

Bu ikisi nasıl olur da arkadaş olabilir?

Neredeyse yarım saattir bekliyordum. Ve kavrulmuştum.

Ayak seslerini duyunca kalkma gereği duymadan "sonunda mübarek. Marketi mi aldınız?" diye mırıldandım.

Ses gelmedi...

"Heyy, cevap versenize." dedim bu defa yüksek bir sesle.

yine ses yok.

Ayağa kalkıp arkama baktığımda uzun boylu siyah takım elbiseli bir adamı gördüm.

"Selam, Yalın'ın yeni oyuncağı." dedi

"Efendim?"

Yalın'ın yeni oyuncağı mı? Bu ne demek oluyor??

"Ne güzel öpüşüyordunuz? Yoksa yalın seni seviyor mu sanıyorsun sen? Oynuyor seninle, diğerleri gibi. Gamze'den sonra sen.. Onun yerine geçeceğini mi sandın? Benziyor olabilirsin ama..."

Lafını kestim. Haddini aşan biri daha ve ben yine uğraşmak zorundayım!

"İlki, ben kimseye oyuncak olmam. İkincisi onunla öpüşmedik bile, ki öpüşsek de bu seni ilgilendirmez! Üçüncüsü Gamze Yalın'ın eski ama takıntılı sevgilisi değil mi?"

Adamın gözlerinden adeta alev çıktı

"Canından çok sevdiği sevgilisiydi Gamze yalın'ın. Onun için yapmayacağı şey yoktu. Ama kuş oldu."

"Kuş oldu derken! Ö-öldü mü?!"

"Büyük aşk öldürür güzelim." dedi ve devam etti,

"Devrim, gel buraya arkadaşla konuşalım. Nazikce arabaya bindirmeye çalış. Binmezse istediğini yapmakta özgürsün."

Continue Reading

You'll Also Like

2.2K 233 7
Annesini öldüren adamdam intikam almak için kızını kaçıran Bora Duran Suçsuz Yere kaçırılan Mine Savaşçı Onu kaçıran Bora Duran'nın esiri olur.
5.3K 333 13
Yatağın kenarına doğru kayıp konuştu. -Yanıma yatar mısın? ( Jimin) Ben ona şaşkınca bakarken o mahçup gözlerle bana baktı. -Ah özür dilerim sanırım...
47.5K 2.8K 30
Aşiret Gerçek ailem serisi : İzem Güneş Ulukan 21 tanesi abisi olan izemin gerçek ailesi ortaya çıkarsa ne olur? Kaos tabi ki ! Neyseki izem kaos aş...
ELZEM By Medine Nur Karatas

Mystery / Thriller

21K 965 31
Gözlerimin kaydığı yeri görmüş olmalı ki güldü gülüşü çok güzeldi bana yaklaştı elim tişörtüne gitti onun izni ile üzerinden çıkardım. Ortam bir anda...